Daha şurada düne kadar 2008’li yıllarda üniversiteden çıkıp o tarihi dokuda tek bir yerden kahvemizi çayımızı içtiğimiz, Madam Katia’nın vitrinlerini durup hayranlıkla izlediğimiz şu güzelim pasajın kültürel erezyona uğratılıp aslı gibi korunmayıp, sırf şu lanet PARA için beş para etmez çay ocağı dükkanlarına evrilmesi öyle üzücü ki... Çocuklarımı götürüp babalarının ve asıl İstanbul’un has tarihini onlara anlatamayacağız..