Allah CC hocamın bütün sohbetlerini bütün müslümanlara dinlemeleri nasip etsin ve istifade etmeyi nasip etsin amin Allahümme Salli alâ seyyidine Muhammediv ve alâ elihi ve sahbihi ve sellim amin
Mahmud Eren Hoca Efendi!!!!! Damat efendi!!!!!! Hutbede söylediği şu sözler İslam tarihine altın harflerle yazılmaya şayandır. 4 bin küsur günlük hayatta tatbik edilen SÜNNET vardır. Bunlardan 3 tanesini terk ettiğimi görürseniz arkamda namaz kılmayın. (Mahmud efendi Hz.) Namazda dinin direği olduğuna göre 4 bin küsur sünneten 3 ünü terk edenin arkasında namaz kılınmayacağı gibi, dinlenmezde, hastaysa ziyaret edilmez, ölürse müslüman kabristanına defin edilmez, kız verip alınmaz, böyle biriyle Müslümanın hiç bir alakası olamaz. O zaman Medrese talebelerinin hepsinin ilk ezberlediği bu 4 bin küsur SÜNNET olduğunda şek ve şüphe YOKTUR. Öyle değil mi????????? hoca!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!!! Demek ki baban seni bu medreseye götürüp bıraktığına göre 4 bin küsur SÜNNETten 3 tanesini terk edip, etmediklerinide test edip, kontrol etmiştir. Sen de orada ilk ezberlediğin bu 4 bin küsur SÜNNET olmuştur. Sonra sende imam olarak cemaatin önüne geçmeden önce 4 bin küsur SÜNNTi cemaatine ezberletip seni sıkı sıkıya test edip kontrol etmelerini emredip, rica etmişsindir. Sen de başka birini arkasında namaz kılmadan önce 4 bin küsur SÜNNETi terk edip etmediğini test edip kontrol ediyorsundur. Namaz dinin direğidir. Direk olmadan ÇADIR mı olur. Namaz olmadan İMAN, İSLAM, DİN mi olur?????????????? Bu yazıyı görmemez numarasına yatıp 4 bin küsur SÜNNETi ezberinden yazıp bana cevap vermeyenlerin üzerine ALLÂH subhanehu ve Telâ’nın gazabı, laneti sağanak yağmur olup yağsın. Hutbede söylediği şu sözler İslam tarihine altın harflerle yazılmaya şayandır. (Mahmud efendi Hz.) ru-vid.com_bdHu5tw2Eo Sarıklı, sakallı, şalvarlı, cüppeli, PALYACO, PUTa TAPAN tasavvuf YALAKAları. Şu 4999 tane sünneti yazında bizde öğrenelim. Öğrenelimde kaç bin tanesini yapmadığını görelim Taptığınız deden mahmut efendinizin. 4999 sünnet vardır deyip buraya yazıp herkesin görebilmesi için çaba göstermeyenlerin üzerine ALLÂH subhanehu ve Telâ’nın gazabı, laneti sağanak yağmur olup yağsın. Eger cevap yazmazsanız sizde mahmut efendiniz gibi hutbe de YALAN, DOLAN, MASAL, İFTİRA anlatan Sömürücü, ASALAK, Sarıklı, sakallı, şalvarlı, cüppeli, PALYACO, PUTa TAPAN tasavvuf YALAKAları olduğunuzun delilidir.
Ey iman edenler! Allah'a itaat edin, Peygambere de itaat edin ve sizden olan emir sahibine de itaat edin. Eğer herhangi bir şeyde anlaşmazlığa düşerseniz; Allah'a ve ahiret gününe gerçekten inanıyorsanız, onu Allah ve Rasulüne arz edin. Bu, daha iyidir ve sonuç bakımından da daha güzeldir.” (Nisa 59) Peki, bu emir apaçık bizim önümüzde durduğu halde Rasulullah sallallahu aleyhi ve sellemin sünnetini ikinci plana atmak, hatta hiçe saymak, hangi ilim adamının yapabileceği, hangi vicdanın kabul edeceği bir iştir. Allah celle celaluh: “Ey müminler! Allah’a itaat ediniz, Rasule itaat ediniz” buyurmaktadır. Yani önce Allah’a itaat edeceksiniz, hemen akabinde Rasulullah’a, sonra da Allah’ın emrine uyan, Allah’a tam teslim olan ve Rasulullah’ın sünnetine uyan “emir sahiplerine” uyacaksınız. Fasıklara, facirlere, küfür ve şirk ehline asla uymayacaksınız. İslam’ın ölçülerine, İslam’ın ahkâmına savaş açmışlara, bunlar kim olursa olsun, asla uymayacaksınız. Peki, aranızda herhangi bir şey hususunda niza(çekişme) olduğu zaman kime müracaat edeceksiniz? O meselenizi sakın sağa sola, İslam’la alakası olmayan merkezlere değil, Allah’a ve Rasulüne götürünüz. Rasulullah hayatta olduğu zaman müslümanların meseleleri O’na götürülüyor ve bizzat Rasulullah tarafından çözülüyordu. Peygamberimiz öbür âleme göçtükten sonra da O’nun bize bıraktığı ve bu ikisine uyarsanız asla doğru yoldan sapmazsınız dediği Kur’an ve sünnete göre meseleler çözülmüştür. Ashab-ı kiram ve onları takip eden tabiin, tebe-i tabiin, müctehid imamlar ve sonraki İslam uleması bugüne kadar böyle yapmışlardır. Öyleyse biz müslümanların başka bir seçeneği yoktur. Aramızdaki olan meseleleri Allah ve Rasulünün bize emrettiği şekilde yani Kur’an’a ve sünnete uygun olarak çözeceğiz.
19:09 ebubekir Radıyallahu Anh örneği zina eden birisini görmüş kısmını kırpalım inşaAllah, yanlış anlaşılmaya sebebiyet vermesin. Sanki zina edene yorgan sermiş gibi anlaşılabilir.
Ey iman edenler! Allah'a itaat edin, Peygambere de itaat edin ve sizden olan emir sahibine de itaat edin. Eğer herhangi bir şeyde anlaşmazlığa düşerseniz; Allah'a ve ahiret gününe gerçekten inanıyorsanız, onu Allah ve Rasulüne arz edin. Bu, daha iyidir ve sonuç bakımından da daha güzeldir.” (Nisa 59) Peki, bu emir apaçık bizim önümüzde durduğu halde Rasulullah sallallahu aleyhi ve sellemin sünnetini ikinci plana atmak, hatta hiçe saymak, hangi ilim adamının yapabileceği, hangi vicdanın kabul edeceği bir iştir. Allah celle celaluh: “Ey müminler! Allah’a itaat ediniz, Rasule itaat ediniz” buyurmaktadır. Yani önce Allah’a itaat edeceksiniz, hemen akabinde Rasulullah’a, sonra da Allah’ın emrine uyan, Allah’a tam teslim olan ve Rasulullah’ın sünnetine uyan “emir sahiplerine” uyacaksınız. Fasıklara, facirlere, küfür ve şirk ehline asla uymayacaksınız. İslam’ın ölçülerine, İslam’ın ahkâmına savaş açmışlara, bunlar kim olursa olsun, asla uymayacaksınız. Peki, aranızda herhangi bir şey hususunda niza(çekişme) olduğu zaman kime müracaat edeceksiniz? O meselenizi sakın sağa sola, İslam’la alakası olmayan merkezlere değil, Allah’a ve Rasulüne götürünüz. Rasulullah hayatta olduğu zaman müslümanların meseleleri O’na götürülüyor ve bizzat Rasulullah tarafından çözülüyordu. Peygamberimiz öbür âleme göçtükten sonra da O’nun bize bıraktığı ve bu ikisine uyarsanız asla doğru yoldan sapmazsınız dediği Kur’an ve sünnete göre meseleler çözülmüştür. Ashab-ı kiram ve onları takip eden tabiin, tebe-i tabiin, müctehid imamlar ve sonraki İslam uleması bugüne kadar böyle yapmışlardır. Öyleyse biz müslümanların başka bir seçeneği yoktur. Aramızdaki olan meseleleri Allah ve Rasulünün bize emrettiği şekilde yani Kur’an’a ve sünnete uygun olarak çözeceğiz.