Baba hani bir zamanlar elini öpmuştüm,elimden tuttun antepden er oğlu er çıkar sende Çobanoğlu demiştin,baba mekanın cennet olsun nurlar içinde uyu topraklar sıkmasın.
Mahsuni babam senin gibi insanlar gelirmi bu dünyaya Mahsuni Şerif babamız bir yerde geldin Amma biz bulamayiz mekanın Cennet zaten saygılarımla anıyorum ♥️🇹🇷
Mekanin cennet olsun topragin bol olsun buyuk usta buyuk ozan okullarda edebiyat derslerine konmasi lazim mahsuni baba her zaman ezilen halkin yaninda olmustur rahat uyu buyuk ozan
Aaağğğğ mahsuni baba ışıklar içinde uyu nayazıkki üç aşağı beş yukarı aynı devran devam ediyor aliyi hançerledi maviye yezit kesti. Hüseyini kerbalada katliyam emeviler cumanız gazanız mubarek olsun diyorlardı şimdi moda oldu cumanız mubarek olsun bir bir işte böyle
SU SAZI SOZU DERINDEN DINLEYIPTE INSAN OLDUYUNU ANLAMAYAN INSANLARA YUH OLSUN YATTIYIN YER NUR MEKANIN CENNET OLSUN GUZEL INSAN MAHSUNI SERIF !!!!!!@BEN BU GECE BIR YUZLUK RAKI ICERIM BANA AFIYET OLSUN
Sana kurban olurum sen bise sydney 75 konser verdin bisim evde kaldın hiv unutmadım ben seni çok seviyorum allah mehmet eylesin cennet mekanın olsun canim
Hak dedin hukuk dedin adalet dedin özgürlük dedin barıs dedin sazın sözün hep söyledin saygıyla önünde önünde edilir mi saygılar toprağın bol mekanın cennet olsun
KISACA Büyük Ozanımız Aşık Mahsuni Kimdir! Bize çok sayıda güzel eserler bırakan ozanımızın hayatına hep beraber bakalım. Büyük ozanımız Aşık Mahsuni Şerif olarak tanınsa da gerçek ismi Şerif Çırık’tır. “Şerif” adı, kendisi doğmadan önce ölen amcasının adına ithafen verilmiştir. 1940 yılında Kahramanmaraş'ın Afşin ilçesine bağlı Berçenek köyünde dünyaya gelmiştir. Aile soyu Horasan’dan Dersim taraflarına göç etmiş, Ağ uçan aşiretine dayandığı söylenir. Yaşadığı köyde okul bulunmadığından ilk önce medrese eğitimi alır. Aldığı medrese eğitimi sayesinde Eski Türkçe de okuma yazma öğrenmiştir. Köylerine okulun yapılması ile birlikte medrese eğitimini bırakıp okul hayatına başlar. Köydeki eğitimini tamamladıktan sonra 1957 yılında Mersin Astsubay okuluna kayıt olur. Daha genç yaşta iken babasının zoruyla dayısının kızı Emine ile evlenir. Bu evlilikten bir kızları olur. Daha sonra bu evliliği bitirirler. 1960 yılına gelindiğinde Ankara Ordu Donatım Teknik Okulunu başarıyla bitirir. Kuleli Askeri Lisesini aynı yıllarda hak etmesine karşılık, toplumculuğa ve halk edebiyatına gönül verdiği ve Alevi olduğu için ordudan ihraç edilir. Aşık Mahsuni Şerif üç evlilik yapmıştır. İkinci evliliğini 1961 yılında İtalyan asılı bir kız olan Sovina (Suna) ile yapar. Bu evlilikten üç çocuğu olur. Çocukların isimi Züleyha, Ferhat, Emrah’tır. 1971 yılına gelindiği zaman Aşık Mahsuni Şerif Fatma Hanım ile üçüncü evliliğini yapar. Bu evlilikten Derya, Ali, Şeyda ve Yetiş adlarında dört çocukları olur. Aşık Mahsuni Şerif okuldan ihraç edildikten sonra çok sevdiği ve yoluna gönül verdiği müziğe, şiire, türkülere, şarkılara, deyişlere, nağmelere daha bir sıkı sarılır. Bu yolda yüzlerce kaset ve plak çıkarmaya başlar. Hakkında yazılan ve yazdığı kitaplar ile uluslararası edebi tartışmalara konu olur. Aşık Mahsuni Şerif’in toplumcu bir sanatçı kişiliği vardır. Haksızlıkları, ötekileştirenler, mazlumları konu edinmiştir. Toplumun tüm çarpık yanlarını eleştirmekten kendini sakınmaz. Siyasilerin iktidara iken yaptığı politikaları sert bir şekilde eleştirmiştir. Nihat Erim hükumetini eleştirmiş ve bunu bir türkü ile dile getirmiş. “Erim Erim Eriyesin” türküsünü söyledikten sonra tutuklanıp dört ay ceza almasına neden olmuştur. Aşık Mahsuni Şerif, muhalif kimliğinden dolayı sürekli hedef haline gelmiş ve cezalar almıştır. 1972 yılında gelindiği Gaziantep'te ki evi kundaklanır. Bu kundaklamadan dolayı birçok ödülü ve arşivinin yandığı söylenir. Bu baskıları yapanlar, Aşık Mahsuni Şerif’e direk haber gönderip evini, köyünü bulunduğu yeri terk etmesini söylemişler. Aşık Mahsuni Şerif ise tüm saldırılara ve baskılara rağmen bulunduğu evini, köyünü terk etmemiştir. “Ben buralıyım, burada kalacağım.” Demiş. Tüm bu saldırılara türkü sözleri ile cevap verir. Meşhur “Zalim Zalim” türküsü buradan gelmektedir. Bu saldırıları yapan ve organize eden kişilere karşı “Zalim Zalim” türküsünü besteler. Aşık Mahsuni Şerif, defalarca tutuklanmış, cezalar almış saldırılara maruz kalmıştır. Tüm bu saldırılardan dolayı geri adım atmaz muhalif kimliğini sürdürmeye devam eder. Barışı, kardeşliği, huzuru, eşitliği, iyiliği güzel bir yaşamı her zaman savunmayı esas almıştır. Büyük ozanımız Aşık Mahsuni Şerif, 1989-1991 yıları arasında Halk Ozanları Derneği Genel başkanlığını yapmıştır. 1998 yılına gelindiğinde ise dünyanın yaşayan üç büyük ozanı arasında birinci sırada yer almıştır. Birçok ülkede deyişleri, türküleri farklı dillere çevrilip okunmuş. 453 plak, 58 kaset ve 8 kitabı bulunan Ozanımız “Bektaşi Kültürünün ve Ezgilerinin” dünyaya tanıtılmasında büyük rol üstlenmiştir. Tüm bu başarılarından dolayı günümüzün (modern) Pir Sultanı olarak kabul edilmiştir. TRT tarafından hazırlanmış iki belgeseli vardır. 17 Mayıs 2002 yılında Aşık Mahsuni Şerif, Almanya'nın Köln şehrinde hakka yürümüştür. Mezarı Nevşehir’in Hacıbektaş ilçesinde bulunan Hacı Bektaş Veli Külliyesinin yakınındaki Çilehane adı verilen bölgededir. İşte ÜNLÜ Ozanımızın kısa yaşamını sizler için derledik. Ozanımızın sahip olduğu tüm eserleri dinlemek için aşağıdaki linki tıklayarak tüm eserlerine ulaşa bilirsiniz. Ali Berham ŞAHBUDAK. Kaynakça: www.mahzuniserif.com/
Hiç Allah'tan korkmafinmi hiç demiyordun bir gün bu ahlar beni tutar bir insanan bu kadar alçak olmazneyse bu gece iyi eglen o yanında yardakcilarin var ya iyi Gül'ün son gulen iyi guler
Bu gece 🌃 son dalgandasin geç bu imkanı sana veriyorum. Sen çok alcakmissin bunu bana yapmiyacaktin çok sevfim.bin pişman ettin yemin yarın artık benimmicin başka bir dünya sensiz senden ne istedimde bunları bana reva gördün
SONSUZ BIR ALEMDE GIDIYORUZ MECHUL BIR YOLDA NE BUGUNUMUZ NE YARINIMIZ BELLI BILINKI BELLI OLAN SU DURKI INSAN OLMAK INSAN OLMAK EY YALAN DUNYANIN YALAN INSANLARI INSAN OLMAK EN BUYUK YUCELIKTIR