Ben Marie Antoinette.
Hepinizin gözünde; müsrif, halkını hiç düşünmeyen ve kocasını aldatan bir Fransız kraliçesi olduğumu
biliyorum. Yaşadığım müddetçe, hatta öldükten sonra bile, tüm hataların faturası bana kesildi.
Şimdilerde tarihçiler bazı gerçekleri gün yüzüne çıkarıyorlar. Ancak benim çektiğim acıların hesabını
kimin vereceğini söylemiyorlar.
Daha çocuk yaşta nişanlanıp Fransa kraliçe olmak için evimden ayrıldığımda yanımda kimse yoktu.
İsmimi, kimliğimi, benliğimi değiştirdiklerinde de yanımda kimse yoktu. Dedikoduya ve iftiraya
uğradığımda bana arka çıkacak da kimse yoktu.
Öyle bir şeyin içine atılmıştım ki… Bu hayatı yaşamama neden olanlar krallar ve kraliçelerdi. Bense
kendi hayatımı öylece uzaktan seyretmek zorunda kaldım.
Benim evliliğim, öyle bir evlilikti ki önce büyük bir krize, daha sonra devrime ve ondan sonra da birçok
insanın ölümüne yol açtı. Ve çok uzun bir süre sadece hakarete uğradım.
Ama hakkımda anlatılanların çoğu doğru değil, gerçekten! İşte bu yüzden şimdi bir de beni benden
dinlemenizi istiyorum. Size Maria Antoine olduğum o mutlu günlerden sesleniyorum.
Şimdi size çocuklarımın gerçek babasını,
“Ekmek yoksa, pasta yesinler!” sözünün bana ait olup olmadığını,
Neden kumarmaz ve müsrif bir kraliçe olduğumu,
Ve neden oğlumu istismar etmekle suçlandığımı anlatacağım.
Tüm bunlardan sonra bir kez daha düşünmeniziı; size özgürlük, eşitlik, kardeşlik getireceğini
söyleyenlerin de bir yalancı olduğunu, öz annenizin bile sizi çıkarları uğruna nasıl felakete
sürükleyeceğini çok iyi anlamanızı istiyorum.
3 окт 2024