Tebrikler Mehmet Bey. Bu eserin gitar versiyonu için noktayı koyup, çıtayı çok çok yükselterek getirdiğiniz bu yere bakalım kim ne zaman gelebilir bilmem ama çok da zor gibi, Harikasınız. Yürekten kutlarım.
Parça zaten enteresan bir eser. Muhtemelen bağlama tel mantığına göre yazılmış bir eseri başka bir tel mimarisine göre adapte etmek bu kadar güzel olur herhalde. Şiir çevirmek gibi, zor ve riskli bir iş ama dehşet güzel ve başarılı olmuş. Gitarı bağlama gibi çalmayı marifet sayan zihniyete de bir "selam" çakalım burdan :)
Güzel bir melodi duyunca müzik ne kadar ilginç bir şey diye düşünüyorum hep. Bu melodiyi güzel yapan şey nedir mesela ? Az da olsa müzik teorisini biliyorum. Bana sanki şarkılar , melodiler teoriden önce geliyor gibi geliyor. Yani aslında dillerimiz gibi , en başta sanki cümleler var .Kelimeleri ayrıştırınca anlamsızlaşmaya başlıyor.Heceleri ayırırsak daha nadir anlamlı olabiliyor. Harfler yani tekil sesler kalsa neredeyse hiç anlamı kalmıyor , müzikteki tekil notalar gibi. Ama dilin nasıl ortaya çıktığına dair bir teori ; yansıma sözcüklerden ortaya çıktığını söylüyormuş yani belki tekil seslerden veya hecelerden...Ama öyle bile olsa şu an o heceler ve hatta kelimeler ancak cümle içinde anlam bulabiliyor. Cümlelerin anlamlı olabilmesi için ise ortada koskoca bir dilin var olması gerekiyor. İlginç dediğim bu işte paradoksal bir bütünlük. Müzik de bence bu şekilde.
Çok başarılı ve güzel bir performans.elinize sağlık.Sadece türkülerin ruhunun batı klasik armonisi içerisinde sıkışıp kaldığını eleştiri olarak söyleyebilirim.İçinde belli oranda ezgilerimiz olduğu için gurur duygusunun daha çok baskın olduğu beğeniyle kendimizi iyi hissettiğimiz oldukça ustalık içeren ama yaratıcılık içermeyen sıradan batı klasik gitar eserlerinden öteye gidemediğini düşünüyorum.Bunun çözümünün ne olduğu konu konusunda henüz bende kesin bir şey bilmiyorum.Eleştirim için özür dilemek istiyorum.Ama en azından Domeniconi'nin bile koyunbaba için neredeyse yeni bir sistem ve armoni anlayışına gerek duymasına dikkat çekmek isterim.(akort bu sistemin icrasının kapısını açan bir anahtar olmuş sadece)Erkan Oğur'unda türkü icralarının arkasında kullandığı armonik fikirlere daha dikkatli bakılması bu rutinliği kıracak yeni küçük çözümler için neredeyse bir okul niteliğinde.Müziğimizin yaşantısına ve ustalarınada daha yakın durmak ezgilerimizin sade güzelliğini besleyen bir yapıyı bulmada en önemli anahtar zaten..Çözüm olarak şimdilik sadece bunları söyleyebiliyorum.Nihayetinde hepsi kişisel fikirlrlerimdir.başarılar dilliyorum.