"...bir adamın kıymeti, himmeti nisbetindedir. Kimin himmeti milleti ise, o kimse tek başıyla küçük bir millettir." Tarihçe-i Hayat (RNK) Mehmed Akif'i büyük yapan şey ümmetin derdi ile dertlenmesidir hocam.
Sevgili MyMecra ekibi olarak sizlerden, bu değerli, kaliteli, bilgili, deruni ve saygın insanları bizlerle buluşturduğunuz ve evlerimize kadar getirdiğiniz için Allah razı olsun. Akabinde, burada öğrendiğimiz, heveslendiğimiz ve aksiyon istediğimiz bu halet-i ruhiyede biz, olduğumuz yerde ne yapacağız, olduğumuz yerde nasıl duracağız, bu değerli eğitimleri nasıl ve nerede kullanacağız?
"Batının bilimini ve teknolojisini alalım, ahlakını almayalım". Hep doğru olup olmadığını düşündüğüm bu düşünceyi ilk defa bu kadar açık ve net anladım. Evet bizim onlardan alacağımız hiç bir şey yok. Asılımız varsa usulümuz de vardır. Norm -form ilişkisini çok güzel anlattı Yusuf Hocamız. Allah razı olsun 🌹 🤲
Yusuf hocanın o sonda okuduğu yazısı muhteşem! Sadece o yazı için bile izlenir bu video. Müthiş! Akif kapısından bu milletin kalbine doğru bir haykırış!
Muhterem Yusuf hocam, bir hafta boyunca Tüm Türkiye'de televizyonlardan Yol Haritası programın bölümlerinin defalarca izletilmesi ve işitilmesi için nelerden vazgeçmezdim ki. Tüm halkın sizin gibi haktan yana konuşan bir münevver akla ve kişiliğe ulaşması için neler vermezdim ki. Gençlerin sizin gibi bir aydın şahsiyet ile tanışmalarına ve dünyalarına taşmanıza sebep olmak için neler vermezdim ki. Ve nihayetinde bu yolun ve yolculuğun sonunda bizi buluşturacağı o hakikate varmak için neler vermezdim ki. Yusuf hocam sizden Talim ve terbiye edeceğimiz çok malumat var. Rabbim size hayırlı ömürler ve sedalar nasip eylesin ki bu gür sesi işitmeyen kalmasın. Selam ve dua ile...
Istiklal marsini tum hucrelerimde hissederim bunu yazan hakkinda bu kadar guzel ve tum hucrelerimde hissettiren Turkiye'nin yetiştirdiği akademisyen nedir bilmezdim benim icin ilk tanidigim akademisyen.... akademisyen unvani da dahil tum guzellikleri tasiyan degerli hocam sn.yusuf kaplan hocamizi once esine çocuklarına ailesine tum kainata bagislasin rabbim.iyi ki varsiniz hocam
Akif’in kalbi koca bir dağdır, aklı ise o dağın başını sarmış sistir. Dönemin aydınlarının düştüğü yanılsamaya o da düşmüştür. Vatan müdafaası, ihanetler, kavram kargaşası, çağı tanımlayamama gibi durumlar aklının sislenmesine sebebiyet vermiştir. Fakat hakkaniyet, Akif’e bakıldığında dağ gibi yüreği görmektir. Dağın başının üstündeki sise takılmak dağa haksızlık etmek olur. Her şeye rağmen Akif; bu milletin, bu gençliğin sırtını yaslayabileceği o koca dağdır. Rahmetle ve sevgiyle anacağız onu her daim.
Çok güzel ifade etmişsin Merve kardeş... Akif hakkında güzel bir metafor kullanmışsın... İmânın gerektirdiği mümeyyiz bir akıl böyle bir şey olsa gerek. Ecdâdın İslâm uğruna gösterdiği sa'y ü gayret hürmetine Mevlâ Te'ala onların hata-kusur ve noksanlarını hasenâta tebdil eylesin. Biz onlara anca hüsn-ü zan ve duâ edebiliriz... Son nefeslerini hangi mimvâl üzere verdiklerini *ANCAK ALLAH BİLİR!* Bazı kimseler; "devrin şartları, devrin zorlukları" deyip, o devirde yaşayan insanları, hatasız ve günahsız mış gibi gereğinden fazla kutsayabiliyor. Halbuki *her devir, o devrin içinde yaşayan insanların bizzat İMTİHÂNIDIR.* İnsanlar da bu imtihanı ya kaybederler veya kazanırlar. Sonuçta menzilimiz rıza-i İlâhi olduğuna göre her devrin kendine has zorlukları olacaktır (günümüz post-modern dünyasının getirdiği korkunç sıkıntılar da az değil) ve fakat inananlar belki kan revân içinde kalsa bile *AKÎDELERİNE* zarar getirecek söylem ve duruş içine girmeyi aç bir aslanın ağzına girmekten çok daha tehlikeli görecekler...
Allahım razı olsun Hocammm senden Ekibinizden Bizlere yeniden dirilişi Hissettiriyorsunuz Yolunuz açık olsun Allahım yar ve yardımcınız olsun Sayılarınızı artırsın 🤲🌹🌹🌹
Bir yorum yapmıştım lakin ben o yorumu başka kanalda bir başka kişiye yapmıştım nazıl olduysa o yaptığım yorum sizin kanalınıza yapılmış oldu bende şaşırdım sizi dinledim ki siz hak ve hakikati dile getirmektesiniz ben o yurumumu sildim bana hakkınızı helal edin ALLAH a emanet olunuz
Bende öğrencilere cihad,islam,muvahhid ve şer'i hükümler denilince kelimelerin zihinlerinde canlandırdığı kavramı sorarak tanımlanmış olduğumuzu bu ifade ile kullanıyorum kavramlarını tanımazsan tanımlanırsınız eyvallah yusuf hocam.akifin istiklal marşı için ödüllü olmasına karşı duruşu bile büyük bir duruşu ifade ediyor.zaten bu ahlakta birinden böyle bir eser çıkardı
Eskiden bir çok şeye şaşırırdım. Fakat hayatta öğrendiğim en önemli şey, hiç bir şeye şaşırmamak oldu. Sorulduğunda müslüman olduğunu söyleyen insanların, Kuran'ı anlamak amacıyla hatim etmediklerini görmek bile beni şaşırtmıyor. Ne hikmettir bilinmez, müslümanların çook büyük çoğunluğu Kuran'da ne yazdığını merak bile etmiyor
Mehmet Akif Ersoy’un Safahatındaki Âsım Başlıklı Şiirde II. Abdulhamid İçin “Zalim”, “Ödlek” ve “Kızıl Kafir” Dediği İddiası/İftirası Mehmet Âkif Ersoy’un Safahat adlı eserinde yer alan “Âsım” adlı şiirdeki “zalim”, “ödlek” ve “kızıl kâfir” gibi ifadelerin bizatihi Âkif’in ağzından II. Abdulhamit için sarf edildiği öne sürülmektedir. Bahse konu ifadeler Mehmet Âkif Ersoy’un Safahat adlı eserinin Altıncı Kitabı Âsım’da Âsım Şiirinde geçer. Aşağıda ilgili aktarılan şiirin genelinden anlaşılabileceği üzere, Mehmet Âkif Ersoy her ne kadar II. Abdulhamid’in izlediği siyasete karşı olsa da, şiir içinde bu kelimeleri bizzat kendi ağzından II. Abdulhamid için kullanmaz. Tam aksine, II. Abdulhamid’in etrafını saran dalkavukların ağzından aktarır bu ifadeleri ve padişahı bu dalkavuklara karşın uyarır. Şiirde dalkavukların ağzından aktardığı bölümler tırnak içindedir. Safahat’ın İnkılap ve Aka Yayınevinde 1958 yılında çıkarılan sürümünde şiirin ilgili bölümü, dalkavukların dilinden aktarılıyor gibi italik yazılıdır. Âsım Şiiri‘nin ilgili bölümü şöyledir: Dalkavuklar yeni bir maske takarlar da hemen, Kuşatırlar yine etrâfını: “Sübhân’allâh! Bu ne fıtrat, bu ne vicdân-ı meâlî-âgâh! Zât-ı ulyâları Hakk’ın bize in’âmısınız, Kimsiniz, söyleyiniz, Hazret-i Mûsâ mısınız Hele Fir’avn’ın elinden yakamız kurtuldu; Hele mahvolmadan evvel sizi millet buldu. Âh efendim, o herif yok mu, kızıl kâfirdi; Çünkü bir şey tanımaz, her ne desen münkirdi. ... -ALINTI-
@@alikarakoc8371 Ayrıca senin anlattığın manada şiir bende oturmuyor. Onların dilinden övüyor övüyor bir anda kızıl kâfir diyor. Arkadaş ne oldu, niye yani. Akif, onu bu kadar öven olmasına rağmen onun munkir olduğunu beyan ediyor. Eğer dediğin gibi dalkavuklar diyormuş da Akif uyarıyormuş desek mana kopuk oluyor. Ayrıca bizim için Osmanlıca aslı delildir. Latinize değil.
@@alikarakoc8371 bir hilal uğruna ya rab ne güneşler batıyor mısralarına nasıl yorum getiriyorsunuz? Hilal neyi temsil ediyor güneş kimi temsil ediyor?
İç seslerimm MTO kayıtlarını izle , muhammmed emin hocaya da bak , my mecrayı unutma ,sedat anar yeni video yüklemiş, kemal sayar & sadettin ökten hoca erkam radyoda, aöf ilahiyat sınavına az kaldı.. 404
Necip Fazıl Kısakürek in gençliğe hitabesini ve birkaç şiirini dinledigimi düşündürdü dinlerken yazınız bazi cümleler çok benzerdi hatta bazı kelimeler çok ortaktı
Son zamanlarda Mehmet Akif'in şiirlerindeki bazı hatalarını duyar oldum. Aklımda da Yusuf Kaplan hocamızın, Mehmet Akif'in şu beyiti üzerine kurduğu cümleler var. “Doğrudan doğruya Kur’an’dan alıp ilhamı, asrın idrakine söyletmeliyiz İslam’ı” Bakalım bu hafta Yusuf Hocamızdan neler öğreneceğiz? Bismillahirrahmanirrahim.
Mehmet Akif Ersoy’un Safahatındaki Âsım Başlıklı Şiirde II. Abdulhamid İçin “Zalim”, “Ödlek” ve “Kızıl Kafir” Dediği İddiası/İftirası Mehmet Âkif Ersoy’un Safahat adlı eserinde yer alan “Âsım” adlı şiirdeki “zalim”, “ödlek” ve “kızıl kâfir” gibi ifadelerin bizatihi Âkif’in ağzından II. Abdulhamit için sarf edildiği öne sürülmektedir. Bahse konu ifadeler Mehmet Âkif Ersoy’un Safahat adlı eserinin Altıncı Kitabı Âsım’da Âsım Şiirinde geçer. Aşağıda ilgili aktarılan şiirin genelinden anlaşılabileceği üzere, Mehmet Âkif Ersoy her ne kadar II. Abdulhamid’in izlediği siyasete karşı olsa da, şiir içinde bu kelimeleri bizzat kendi ağzından II. Abdulhamid için kullanmaz. Tam aksine, II. Abdulhamid’in etrafını saran dalkavukların ağzından aktarır bu ifadeleri ve padişahı bu dalkavuklara karşın uyarır. Şiirde dalkavukların ağzından aktardığı bölümler tırnak içindedir. Safahat’ın İnkılap ve Aka Yayınevinde 1958 yılında çıkarılan sürümünde şiirin ilgili bölümü, dalkavukların dilinden aktarılıyor gibi italik yazılıdır. Âsım Şiiri‘nin ilgili bölümü şöyledir: Dalkavuklar yeni bir maske takarlar da hemen, Kuşatırlar yine etrâfını: “Sübhân’allâh! Bu ne fıtrat, bu ne vicdân-ı meâlî-âgâh! Zât-ı ulyâları Hakk’ın bize in’âmısınız, Kimsiniz, söyleyiniz, Hazret-i Mûsâ mısınız Hele Fir’avn’ın elinden yakamız kurtuldu; Hele mahvolmadan evvel sizi millet buldu. Âh efendim, o herif yok mu, kızıl kâfirdi; Çünkü bir şey tanımaz, her ne desen münkirdi. ... -ALINTI-
Bir çok ehl-i tahkik ve tahlîl M.Akif hakkında, onun ciddi hatalarına parmak bastılar... Lakin bu gece Berâat gecesi... Ümmet-i Muhammed'in kandili mübarek olsun... Rabbim ceddimizin hatalarını da sevâba tebdîl eylesin. İ'lâ-yı Kelimetullah uğruna verdikleri mücadeleyi İzzet-i Dergâh'ında kabul eylesin, makbûl eylesin. Amiiiiiiiiin
"AKIFIN BIZI BESLEYECEGI YER FIKRI DEGIL ! " FIKRI ZIHNI DUSUNCESI GUZEL OLMAYANIN AHLAKI NASIL GUZEL OLACAK DA ORADAN BESLENECEGIZ ? ? ? BURADA CELISKI VAR !
Bende bu çelişki gibi duran soruya cevap aradım kendi içimde... Elif kardeş Fakat belli ki Akif, her müslümana vâcib olan emr-i bi'l marûf nehy-i an'i-l münker adına attığı her "okun" tam isabet ettiğini zannetti, maalesef. Dolayısıyla hatalarını göremedi, bir kısım fiilerini şer'an ve dînen doğru zannetti ve bundan dolayı ahlâkına, hamiyetperverliğine, dînî gayretine olumsuz etki etmedi. Ama Akif'in ciddi hatalar yaptığını bazı alimlerimiz dile getirmektedir. Ne diyelim... Rabbim affetsin inşaAllah