"Etekleri meşe ağaçları, dorukları ardıçlarla bezenmiş yüksek dağların ardında, güneşin bile bir başka güzellikte doğup battığı, ateşin, suyun ve musahipliğin kutsal sayıldığı, ayın bile her gece güzelliğini kıskandığı bir diyarın, Mamekiye'nin öyküsüdür anlatılan. Kış gelip de bembeyaz bir kar örtüsü her yanı kapladığında yamaçlardaki küçük kom evlerinde, yaşlı nineler, ocakbaşlarında bağdaş kurmuş küçük çocuklara birbirinden güzel masallar anlatırlardı. İşte bunlardan biri de Pepuk'un (Guguk Kuşu) öyküsüdür..." Derler ki uzun yıllar önce buralarda iki kardeş yaşarmış. Keko ve kızkardeşi... İki kardeş, baharla birlikte Mamekiye dağlarına kenger toplamaya çıkmışlar. Gün boyunca kenger toplamaktan yorgun düşünce, bir akarsuyun kenarına oturup bölüşmüşler bir kengeri. Sonra da, doğanın cömertliğini yüklenip sırtlarına evlerinin yolunu tutmuşlar. Torba delik; yol boyunca birer birer dökülmüş kengerler. Torbayı boşalttıklarında bir kaç kenger düşmüş yere. Öfkesine yenilmiş Keko. Ateşin ve suyun üzerine yemin etse de kardeşi, "sen yedin" demiş kengerleri. Çaresiz kalmış kızkardeş. "Kes karnımı, Keko" demiş, "Kes de bak içine." Kararmış gözleri Keko'nun, saplamış bıçağı ve düşmüş kız kardeş yere. Fakat kız kardeşinin karnında sadece paylaştıkları yarım kengeri görünce Keko, acının ağırlığı ile bir yılan gibi çöreklenmiş yüreğine. "Tanrım" demiş". "Beni öyle bir kuş yap ki, diyar diyar dolaşıp, anlatayım acımı." Dayanamamış Tanrı bu yakarışa ve Guguk Kuşu yapmış Keko'yu. İşte o gün bu gündür, bu çocuk, Pepuk kuşu olarak dağlarda oradan oraya dolaşarak, kardeşini öldürdüğü için herkese kendini ihbar eder durur: Her bahar mevsimi, kengerin yerden bitmesi ile beraber Pepuk kuşunun acıklı ötüşü de başlar...
35 yaşindayım daha 5-10 yaşlardayken Nenem,Annem.bize hep anlatirdi pepuk kuşunu ve pepuk kuşunun ötüsüde pepuk pekuk diye öter kürtd' çe de kimsesiz,yetim anlamındadır
müzik öğrencisiyim. hozatta 5 sene kaldim. metin&kemalle orda tanıştım. ciddi manada dahiler.. eser diyorum cunku sarki demek küçümsemek olur. bir senfoni, sonat, konçerto gibi belirli bir form üzerine yazılmış herşey. yıllar sonra cok iyi geldi...
5 yıl kalmışsınız bizim geçmişte yaşanılanları az çok duymuşsunuzdur bizim oralarsa muzikler genelde önemli olaylar üzerine yapılır sevinç te olsa hüzünde olsa ondan insanı başka yere götürür
Hicbir toprakta kök salamayan, aidiyetsiz bir fidanım su hayatta .. gitmem gereken yerlerden cok uzakta ait oldugum topraklarsa bir ütopya.. nerdeyim neydeyim, yersizim yurtsuzum bahtsizim ..
Depremin sızısı. Yerle bir olan memleketimin sokakları.. Bır zamanlar kaybolmuş kentin eskıcısı sarkısını yururken dınledıgım sokaklara uzaktan bakıyorum göç şarkısıyla..
F t te😂g. H evee😅😅dyt auj goce ewwc c se 3:56 e 3:56 e 3:56 3:56 3:56 3:56 3:56 3:56 eee 3:56 3:56 we c cccwcccww ccc cw v ty h d ıxxxyy e jf cc c ftfm um xe 3:56 bt😅😅efe 3:56 f f 😅ref
6saatlik yolu 10 saat gidip sadece bu şarkıyla devam ettiğimiz gunlerde sana kızdığım için özür dilerim şimdi ben açıp dinliyorum 5 yıl oldu gideli çok özledim seni babamm
Bir gitmek saklı ki içimizde gözlerimizin kesiştiği her yer kalanıdır bu şehrin ceplerimizde bir mazinin yükünü saklayan ellerimiz ve gün geçtikçe beynimizi kemiren hissiyat.. kimse bilmez bir insanın ne yaşadığını bir insanın ne yaşattığını başka bir insana ne aradığını neye soğuduğunu neye yandığını kimse bilmez bilinmez elbet bilirim .. senden kalanları her gün defalarca öldüğümü bir anlatsam, anlatamam duymazsın, duyuramam sesim kısık sesim uzak sesim yorgun.. ve eskidi yüreğim ne limanı kaldı gemilerin ne de bekleyeni gidenlerin bir ben kaldım ben de yıkık bir şehirden ne kaldıysa geriye öyleyim işte.. ben bu sahneyi daha önce de ölmüştüm içimde ki çocuğun içindeki heyecanı öldüğünde büyümüştüm çünkü büyümek üzülmeyi gerektirir ayrılmayı ve eksilmeyi.. insanın geçmişi örgüsüdür geleceğinin ipin ucu kaçtı bir kere sökülen biz değiliz benim bir yanım yağmur bir yanım fırtına düşün ki ben bir yaprağım ve savrulmuşum aşığı olduğum rüzgarda.. ki bazı yaşlar dökülmez boğulur kendi içinde ve sen de biliyorsun ki gökyüzüne küsmüş bir kuşun çaresizliği var artık üzerimizde ne sen tutabilirsin bir daha elimi ne de ben uzanırım sana bir daha çünkü biz seninle ülkem gibiyiz zira batısı sen doğusu ben ve arada kalan yıllarımız ve arda kalan yaşadıklarımız bir de ceplerimizde sıkışıp kalan ellerimiz.. biz seninle sevgilim bir şarkıdan öteye gidemeyiz yaprak döker bir yanımız bir yanımız bahar bahçe ahmet kayanin dizelerinde.. öyle işte...
Sevgili Metin ve Kemal Kahraman Canlar... Bu topraklar da Aşk bambaşka bir şiddetle ve samimiyetle açığa çıkıyor, tüm dünyadan farklı belki de bütün pınarların kaynağı. Kim de Aşk'a düşse çaya düşen şeker gibi parça parça ve daima ters düz oluyor ta ki yok olana değin. Sizi de öyle bir Aşk'a düşmüş, Aşk'ta yok olup O'nun sesi olan bugünün ozanları olarak görüyor ve ölümsüz eserler bırakan çok değerli sanatçılar olduğunuzu yeniden söylemek istiyorum bu mazhardan da... Belki milyonlar yalan çığlıklarla peşinizden koşmuyor ama bir aşığın bir gece yarısı samimiyetle aşkla dinlemesi sevmesi milyon yalandan aladır Hakk katında... Bu garipten daim Selam ve muhabbet olsun size...
Bu kadar güzel insanlar ancak munzur kadar kutlu bir suyun suladığı bakir coğrafyadan çıkabilirlerdi.... ruhumun kanadı, ömrümün süpürgesi, boğazımın düğümü... ezgilerinizle hep var olasınız metin ve kemal kahraman....
Bu kadar güzel bir esere “iltifat”edeyim derken; böylesine salakça bir memleket milliyetçiliği yapılabilirdi. Başarmışsın bu denyoluğu. Sadece Munzur’dan çıkabilirmiş de neymiş. Özel çaba sarf etmişsin bu kadar saçmalamak için. Bütün keyfimi kaçırdın.
Bende bu şah eserin yeri çok ayrı benimde en büyük aşkım babamı hatırlatıyor ben ilk babamdan dinledim. 1 mayıs 2018 gecesi babamı kaybettim bu eser benim özlemimi hasretimi az da olsa gideriyor. Şarkıyı tesadüfi buldum özlem kokuyor benim için bu sözler.
ya kardeşim ne içtiniz ne soludunuz ne yaşadınız nasıl yaptınız bu müzikleri nasıl yaptınız bu Efsaneyi. sağolun. hersey üstüme üstüme gelince dinliyorum. ruhum bir yolculuğa çıkıyor. tedavi oluyor. sağolun. iyi ki varsınız. iyi ki bu albümü yaptınız. ..
"Seninle çekilecek fotoğraflar, Seninle olacak mutluluklar, Seninle dinlenecek müzikler, Seninle olacak gülümsemeler, Seninle yapılacak yolculuklar, Seninle bakılacak gökyüzü, Seninle ıslanılacak yağmurlar, Seninle izlenilecek filmler, Seninle geçirilecek bir ömür var bende." Seni çok seviyorum can dünya kadınlar günün kutlu olsun 🍷🍷🌏
Yine dokundu bam teline notalar Uzaklardan adını bilmediğim mistik bir kuş sesi gelir kulaklarıma Dinlemek istiyorum bu sesi kulaklarım ilk defa duyarcasına Hani teslimiyet ilan etsem yeridir Beni alıp götürmesini istercesine Ve başlar yolculuk Anadolu'nun ıssız bir şehrine Nice kavimlerim yaşadığı bir şehre Sahi nerde bu şehrin eski sakinleri Şanlı beyleri,gaddar ağaları Gelinlik kızları ve yiğit erkekleri İnsan hafızasına mı yenildiler yoksa ölüme mi? Onlarda duyuyor mudur bu mistik kuş sesini Yoksa onlar biliyorlar mıydı bu sesin sahibini Kim bilebilir... Kim bilebilir nelere tanıklık ettiler Kaç ekin kaldırdılar Kaç bayram sabahına uyandılar Kaç bahar , kaç zemheri gördüler ... Bilmem mutluluğa erişebileceklerini düşündüler mi hiç Ya da erişebildiler mi Sen söyle yaşlı çınar Düşünmeye erindiklerimi , kıyıda köşede kalanları Harflere hecelere dökemediklerimi
Vay bavo,Karasu,dewreso,Göç bir girdaba sokuyor. bilerek acı çekmek isteyip derdine dert katmak isteyenun parçaları bunlar. Acinin Tatlı bir sarhoşluğu bu parçalar.
Önceden dinledigim takip ettiğim gurup 2008 de adiyaman a geldi birileri ney sesinin çok sevdiğini söylüyordu ekip arabasından indi dinledi duygulandı hayatımda böyle ney çalan kişi görmedim dedi şarkılar turkuler evrenseldir hepimiz oluruz ama türküler evrenseldir kalır 100 sonra yine dinlenir emeğinize saygı duyarım
piyasaların hınçla dolu iniş çıkışlarına kalbimiz dayanıyor bir şekilde. kalbimiz derken, ilk gençliğimiz, sakalımız, bir kasetin iki yüzüne de ard arda kaydedip dinlediğimiz şarkımız diyorum aslında. işte böyle yaşıyoruz ve yaşamak da sana dair uzayıp giden bir özleme dönüşüyor.
Çok geç rastladım sana ben niye neden bu müzik tınısı geç rastladım diye düşünürken sabahtan beri ruhumu sarmış... Neyse içimden geçenleri yazayım. Gayeme vardım diyebilmiş bir tek hasret tanıyor muyuz? Gaye gelip geçiyor Hasret yine eski yerinde. Hasretle yanan yüreklere kavuşma muştusu diliyorum. Sanada iki gözüm hasretle duâlar ederim
2005 yılında 14 yaşımda bir ilkokul öğretmenimin hediye ettiği ferfecir kaseti ile tanıdım hala arada ziyaret ederim. teşekkürler Kurtul Demirel . ben hem öğrenciniz hem ev arkadaşınız yasin.
2021 üniversite yurdunda gelecek kaygısı içinde, bir köşede oturmuş sizleri dinliyorum.Düzelecek diyorum her şey.Gün gelecek çok güzel olacak her şey ama her şey güzel olduğunda sevdiklerim yanımda olacakmi diye tereddütteyim açıkçası. Sizi tanımak nasip olur umarım.
Bu evrenin güzel sese ve güzel müziğe ihtiyacı vardı ve onu siz yarattınız sevgili Metin&Kemal Kahraman. Keşke öyle bir düzenek olsaydı da, bu melodiyi 98 milyar ışık yılı genişliğindeki evrene dinletseydik. Hun her hebin...
İstiklal'de the mekan da ilk tanışıp dinlemiştim sizi ve ilk dinledigim sarkınız buydu sahne son alana kadar kolona dayanmış elimde biram ayakta saatlerce sabit kalarak uzaklara dalarak dinlemiştim hayatın bazı anını orada ölümsüzlestirip ben olmuştum...Her gün sizi dinliyorum artık :)
Yüreğimizdeki bütün sızıları hatirlatiyor içimizdeki bütün umutları yesertiyorsunuz ... Teşekkürler nefes alırken eski gecekondularımızı özlüyoruz... Mamaga son bahar geliyor ...
Haftada on günde bir gelip dozumu alıp gidiyorum aklima geldiğinde müzik zaten beynimde dans ediyor ve dans eden o müzikle hayaller kuruyorum bu müzik benim benim için çalınmış iyiki varsınız
Sizin sesinize yureginize kurban olurum iyiki varsınız ömrümün kırk yılının çoğu sizi dinleyerek geçti bıkmadan usanmadan herdefasinda sanki ilk defa dinler gibi heyecanlı yüreği titrek tınılara kapılıp giden başıboş bir sandal misali...
@@melikekarabas7915o zaman metin kemal kahraman abilerime teşekkür ederim bizi burdada buluşturduğu için seninle nice sağlıklı mutlu huzurlu türkülere şiirlere
Bu cografyanin üstünde yesermis uygarliklar ve kültürlerin dogurdugu insanlar ve bu insanlarin eserlerindeki derinlikler ne diyim yaw!Isvicreden selamlar
müzikal kulağımızın ve bilincimizin çıtasını bu albümle olabildiğince yükselmiştiniz. hala bu penceren bakabilmek ne güzel... size koca bir teşekkür borcumuz var ve birikiyor. nasıl ödeşiriz bilemiyorum. var olun, hep olun.
Bizler son nesilleriz siz ve sizin gibi sanatkar tanimamaktan dolayi sizler gibisi bu topraklara daha da gelmez malasef Huzur veriyosunuz, yaptiginiz eserler, muzik ve ezgileriniz insanin ruhunu oksuyo Sagolun var olun sizleri tanidik eserlerinizle yasadik ve onlarla yasamaya devam edicez
Hani bir insanı asmadan önce son dileğini sorarlar ya. Ben ne sevdiklerimi, ne ailemi veya başka bir şeyi. Ben ölmeden önce son kez bu müziği dinlemek isterim. Bu müziği yaratan da söyleyen ses de basit bir insan sesi olamaz. Binlerce kez teşekkür ederim.
Türkü kime ait bilmeden yıllar önce dinlemiştim. Kulağımda Izzet Altınmeşe yi andıran tonu nedeniyle ona ait sanıp aramıştım Hüma kuşu adıyla.Bulmak ve bu güzel yorumcuya ulaşmak bugüne nasip oldu. Harika bir yorum olmuş... Ellerinize sağlık
Hayat bu işte oğul yorgun ve argın kalırsın çoğu zamanda kimsesiz sevdiklerin yanı başında olsa bile kimsesiz çocuklar gibi yapa yalnız kalırsın bir başına özlemle hasret ile yappa yalnız
Değeriniz ne zaman anlaşılacak abiler. İlla bir dizi de olunca milyonları bulacak bu vidyolar. Mükemmelsiniz her zaman. Çok değerlisiniz Dersimin incileri
