Bismillahirrahmanirrahimبِسْــــــــــــــــــــــ O gün kaçış 🧗♂️ nereye?🔚 -Kıyamet ⌛️ gününe 🌪🔥🌪 yemin ederim ☝🏻 (kusurlarından dolayı kendini) 😔 kınayan nefsede 👿😈 yemin ederim, (ki diriltilip hesaba çekileceksiniz.) İnsan 🧑🏻🦱👱🏼♀️ kendisinin kemiklerini 💀☠️ bir araya 🔄 getiremeyeceğimizi sanır❓ Evet bizim ☝🏻 onun parmak 🤚🏻 uçlarını bile düzenlemeye gücümüz yeter. 🦾🦾🦾 Fakat insan 👤 önünü (geleceğini kıyameti) 🌪⏳🌪 yalanlamak ister. “O kıyamet günü 🌪💥🌪 ne zaman❓ ” diye sorar Gözler 😓 kamaştığı, ay karanlığa 🌚 gömüldüğü, güneş🌞 ve ay 🌝 bir araya getirildiği 🌒🌘🌓🌗🌔🌖 zaman. 🌕🌑 O gün insan 🧗♂️ “kaçış nereye❓” diyecektir. Hayır, ❗️Hiç bir sığınacak yer yoktur. O gün ⌛️ varıp durulacak yer, ⚖️ sadece Rabbinin (جَلَّ جَلَالُهُ ) huzurudur. ☝🏻☝🏻☝🏻 O gün ⚖️ insana, 🙍🏻♀️🙎🏻♂️ yapıp önden 🔛 gönderdiği ve yapmayıp geri bıraktığı şeyler haber 🗞 verilir. Hatta mazeretlerini 🙊🙉🙈 ortaya koysa da, o gün ⌛️ insan 🙎🏻♂️🙍🏻♀️ kendi aleyhine şahittir. ☝🏻 (SadakÂllahûl-Âliyyü’l Âzim) (Kıyame-1/15)
Hz muho evindeki haremindeki kadınlara sarkanlardan rahatsız olmuşki. Zart diye bir ayet sallıyor, sözde allah kelamı,,,, peygamberin evinde yemeğinizi yiyin ve fazla uzatıp oturmayın, tül perde arkasında eşleri vardır, rahatsız olduklarından ziyareti kısa tıtun. Peygamber öldikten sonra eşleriyle evlenmeyinn.. Ayete bak hizaye gel adrese teslim
Kardeşim, ben halen namaz kılan biriyim, lâkin anlattiklariniz o kadar akla yatkin ki, bize yıllardır bir yalan mi yaşatıyorlar diye 5, 6 aydır sorguluyorum.Bi taraftan da üzülüyorum. Kesinlikle eskiye donemem.iki ara bi deredeyim. Emeklerine saglik.👏
Gerçekten hayranlıkla izliyorum. Bu kadar bilgiye hakim olmak, büyük bir araştırmanın sonucu olsa gerek. Gerek İslamı, gerekse diğer dinleri ve mitleri okuyup, araştırmanın sonucu sahib oluncak bilgiler bunlar. Seni kutluyorum Kurt adam. Yolun hep açık olsun, çizginden hiç şaşma. 👍👏👏
Benim uzun zamandir uyku sorunum var. Gecenin orta nin yarisi uymadan ōnce Din ve Mitoloji Açiip Masal gibi dinlerken uymuşum . Bu bana çok iyi geldi😇😊😊😇
Eskiden ankara radyosunda masal anlatan bir Adam vardi sesi insanin ruhunu yumușatirdi adini unuttum hatirlasam RU-vid de vardir yine dinlicem😂 ozamanlarda TRT 1 de cikardi 1985 ile 1990 lar arasi🤔
düpedüz inek sahibiyle musa işbirliği yapmış ve ineği bolca altınla takas etmişler o sırada yerde ölü rp’si yapan adam gülmemek için kendini zor tutmuş kurguya puanım 5/10
Azərbaycandan salamlar, kanalınızı izləyirəm və çox bəyənirəm, obyektivsiniz, " Rum" surəsi haqqındakı videonuzu tapa bilmirəm, göstərsəniz çox minnətdar olaram
sıkmayın canınızı ışıklar içinde uyurken anlarsınız toprağınız bol olsun ışıklar içinde uyurken hortuma doğru çevirin kıbleye doğru dersek dini kullanmış oluruz sevgiyle saygıyla selamlıyorum
Sevgili dostum. Normalde senin videolarını dikkatli ve görece"Ciddi" bir tavırla izler, notlar alırım. Ama bu kez bazı yerlerde çok güldüm. Teşekkürler.
Bakara 67) Ve hani Mûsâ toplumuna, “Şüphesiz ki Allah, size bir sığır boğazlamanızı emrediyor” demişti. Onlar, “Sen, bizi alaya mı alıyorsun?” dediler. Mûsâ, “Ben, câhillerden biri olmaktan Allah'a sığınırım” dedi.Bakara 68) Onlar, “Bizim için Rabbine dua et, o sığır her ne ise onu bizim için açığa koysun” dediler. Mûsâ, “Rabbim diyor ki: ‘Şüphesiz o sığır, pek yaşlı değil, pek körpe de değil, ikisi arası; en iyi yardım, hizmet, verim çağındadır.’ Haydi, emrolunduğunuz şeyi yapınız” dedi.Bakara 69) Onlar, “Bizim için Rabbine dua et, onun rengi ne ise onu bizim için açığa koysun” dediler. Mûsâ, “Şüphesiz Rabbim diyor ki”: “Şüphesiz o sığır, rengi bakanlara neşe saçan sarı;, sapsarı bir inektir” dedi.Bakara 70) Onlar, “Bizim için Rabbine dua et, o, nedir; bizim için açığa koysun, şüphesiz ki o sığır, bize müteşâbih geldi ve biz şüphesiz Allah dilerse kesinlikle kılavuzlandığımız doğru yolu bulmuş kimseleriz” dediler.Bakara 71) Mûsâ, “Şüphesiz Rabbim diyor ki”: “O sığır, zelil olmayan/çifte koşulmayan, arazi sürmeyen, ekin sulamayan, salma gezen ve hiç alacası olmayan bir sığırdır.” Onlar, “İşte tam şimdi gerçeği getirdin” dediler. Sonunda onu boğazladılar. Ama neredeyse yapmayacaklardı. ***Bakara 72) Ve hani siz bir kişiyi öldürmüştünüz de onun hakkında birbirinizle atışmıştınız. Hâlbuki Allah, saklamış olduğunuzu çıkarandır.Bakara 73) Sonra Biz, “Öldürülen kişiden gelecek sıkıntı sebebiyle Mûsâ'yı yola çıkarın” dedik. Allah, ölüleri işte böyle diriltir, bitmiş tükenmişlere yol gösterir ve akıllı davranasınız diye size âlametlerini/göstergelerini gösterir.Bakara 74) Sonra da kalpleriniz katılaştı; işte onlar, taş gibidir, hatta daha katıdır. Ve şüphesiz taşlardan öyleleri vardır ki, onlardan ırmaklar fışkırır, öyleleri vardır ki yarılır da ondan su çıkar, öyleleri vardır ki Allah'ın saygıyla, sevgiyle, bilgiyle ürpertisinden düşerler. Allah yaptıklarınızdan habersiz, duyarsız değildirBakara 75) Peki siz, onların size inanacaklarını mı umuyorsunuz? Oysaki onlardan bir zümre, Allah'ın kelâmına kulak verirler, sonra, onu iyice anladıktan sonra, bile bile onu değiştirip bozarlar.Bakara 76) Ve onlar, iman etmiş kimselere rastladıklarında, “İnandık” derler, birbirleriyle başbaşa kaldıkları zaman da, “Allah'ın sizin aleyhinizde hüküm verdiği şeyleri Rabbinizin nezdinde aleyhinize delil olarak kullansınlar diye mi onlara söylüyorsunuz? Hâlâ akıllanmayacak mısınız?” dediler.Bakara 77) Onlar, şüphesiz Allah'ın, kendilerinin sır olarak sakladıkları şeyleri ve açığa vurdukları şeyleri bildiğini bilmiyorlar mı?.
Başkan bir de putçular'da tapınma nasıl yapılırdı şimdiki namaz ile benzerliği nedir ?? bu konuda bir yayın yaparmısın ?? bence gerçek can damarı burada
. Bakara Suresi 73. Ayet “Ölenin vücudunun parçasını yerine koyun!” demiştik. Allah ölülere, bu şekilde (parçaları birleştirerek) can verir. Size âyetlerini gösterir ki aklınızı kullanasınız “(Bakara 2/73) Allah-u Teala kesilmiş olan sığırın bir parçası ile öldürülmüş kişiye vurulmasını istemektedir. Yani uyuyan bir kişiyi silkeleyip “hadi kalk” dercesine vurulması gibi. Allah-u Teala “Size âyetlerini gösteriyor; belki aklınızı kullanırsınız.”(Bakara 2/73) demekle bize bu ayet üzerinde iyice düşündüğümüz zaman anlayacağımızı anlatmaktadır. Bakara 73. ayet ile Zümer 39/42ayeti arasında çok büyük benzerlik görmekteyiz. Aynı konudan bahseden bu ayette de Allah-u Teala üzerinde iyice düşündüğümüz zaman anlayacağımızı anlatmaktadır. Kur’ân-ı Kerim fıtrata, akla, tefekküre, insanın etrafında gelişen olayları tahlil etmeye sürekli vurgu yapar. Kitabın ayetlerinin, düşünen ve aklını kullananlar için açık bir şekilde ortaya konduğunu söyler ve muhataplarına görevler yükler. Tüm bunlar ön yargılardan, ön kabullerden, siyasi, kültürel, hissi duygulardan arınabilmiş salt akıl ilkeleriyle yani doğru düşünme yolları ile mümkün olur. Kitaptaki ve tabiattaki ayetleri insan ancak bu metotlarla kavrar, sonuçlara ulaşır ve uygular. Kabullerini ve itirazlarını bu ilkeler doğrultusunda yapar. Buradan hareketle, her insanın doğuştan getirdiği doğru düşünme ilkelerini konu edinen mantık ilmi insan hayatının her aşamasında bilmesi ve uygulanması gereken kurallardır ve Kur’an’ı daha iyi anlama konusunda bize yardımcı olur. “Allah ölüm esnasında ruhları alır , ölmeyenlerinkini de uykuda alır. Ölümüne hükmettiğini tutar, ötekini belli bir vakte kadar salıverir. Bunda düşünen bir toplum için göstergeler vardır”(Zümer 39/42) ayette ölüm ve uyku arasında çok büyük bir bağ olduğunu anlamaktayız. İnsan ve ruhu, kullandığımız bilgisayar ve programı gibidir. Ruh ile can da birbirinden farklı şeylerdir. İnsanlardaki ve hayvanlardaki canlılık ta bilgisayara gelen elektriğe benzer. Bilgisayarın elle tutulan ve görülen kısmı insanların vücudu gibi, görülmeyen programı ise insandaki ruh gibidir. Nasıl ki bilgisayarı diğer elektronik aletlerden ayıran görülmeyen programı ise, insanı da diğer canlılardan ayıran görülmeyen ruhudur. Anne karnında insanın bütün organları ve canlılığı oluştuktan sonra ruhu üflenmektedir. Ruh verilmesinden sonra iyiyi ve kötüyü birbirinden ayırmaya, dış dünyadan gelen seslere tepki vermeye başlamaktadır. İnsan öldüğünde de ölen ruhu değil vücududur. Ruh yaşamaktadır. “Onlardan birine ölüm geldi mi şöyle der: “Rabbim! Beni geri çeviriniz. Terk ettiğim dünyada belki iyi bir iş yaparım”. “Hayır asla; o onun söyleyeceği sözdür. Önlerinde yeniden dirilecekleri güne kadar bir engel vardır.”(Muminun 23/99-100)ayetinde konuşan kişinin ruhudur, nitekim bedeni öldüğünden artık dünyaya dönemeyecektir. Bir nevi artık programın yükleneceği bir bilgisayar yok diye örnek verebiliriz. İşte ayette geçen engel bedenin canlılığını kaybetmiş olmasıdır. Demek ki kabirler için halk arasında çokça duyulan “kabirdeki kişi kabri tekmeler” “kabirdeki kalkar kafasını vurur” gibi şeyler uydurmadır. Uyuyan ile ölen kişi arasındaki fark ise, uyuyan kişinin ruhunun bedenine tekrar gireceği, ölen kişinin ise bedeni canlılığını kaybettiğinden dolayı bu geri dönüşün engellendiğidir. Zira ahirette insanlar dirildiği zaman; “yatağımızdan kim kaldırdı”(Ya’sin 36/52) diyeceklerdir. Bakara 72.ayette öldüğünden bahsedilen kişi de bu şekilde uykusundan dirilmiş, “beni falanca kişi öldürdü” şeklinde beyan etmiştir. Bunun sonrasında ölüp, ölmediği anlatılmamaktadır, Allah bilir. “Geceleyin sizi vefat ettiren ve gündüzün ne yapıp ettiğinizi bilen odur. Gündüzün sizi kaldırır ki ecel-i müsemmanız tamamlansın. Sonra dönüşünüz ona olacaktır. Sonra da yapmış olduklarınızı size o bildirilecektir.”(E’nam 6/60) ayetinde de uyku ve ölüm arası ilişki açıkça görülmektedir. Yani insanlar her uyuduklarında ölürler ve uyandıklarında dirilirler. Ayette geçen “bas” kelimesi hem ölüm, hem uyku için aynı şekilde kullanılmaktadır. Yani kişinin yataktan kaldırılmasıdır. Allah-u Teala şöyle buyurmaktadır: “Ya da şu kişiyi gözünde canlandırabilirsin: Tavanları çökmüş ve duvarları üzerlerine yıkılmış bir kente uğramış da “Allah bu kenti ölümünden sonra nereden diriltecek?” demişti. Allah onu oracıkta yüz yıl süreyle öldürdü, sonra diriltti. “Ne kadar kaldın?” diye sordu. “Bir gün kaldım; belki bir günden de az” dedi. Allah dedi ki: “Yok, tam yüz yıl kaldın. Yiyeceğine ve içeceğine bak, hiç bozulmadılar. Bir de eşeğine bak … Bu, seni insanlara bir belge yapmak içindir. Şimdi de (eşekten kalma) kemiklere bak da onları nasıl birleştireceğimizi sonra nasıl ete büründüreceğimizi gör”. Bunları açık açık görünce, dedi ki: “Artık biliyorum; Allah gerçekten her şeyi bir ölçüye bağlamış”.(Bakara 2/259) Ayette geçen kişi Üzeyir aleyhisselam’dır. Milattan altı asır önce II.Buhtürnas tarafından Kudüs yerle bir edilmiş, Süleyman mabedi yıkılmış, insanların tümü Babil’e sürgün edilmiştir. Bu olaylar sırasında oradan Üzeyir aleyhisselam eşeğiyle geçmekte olup, gördükleri karşısında büyük bir ümitsizliğe kapılmış ve “Allah bu kenti ölümünden sonra nereden diriltecek?” demiştir. Böyle dediğinde Allah onu öldürmüş ve yüz yıl sonra tekrar diriltmiştir. Üzeyr (a.s) ise kendisinin uyuyup uyandığını sanmıştır. Bu da insanlara bir mucizedir. Allah-u Tealanın onunla konuşmasından da Üzeyir aleyhisselam’ın nebi olduğu anlaşılmaktadır. İşte ölüm ile uyku arasında yakın bağlar olduğu ayetlerden görülmektedir. Allah ölüleri tekrar yarattığında ruhları da bedenlerine girecek ve sonra da dirileceklerdir. Allah-u Teala “Allah’ın ayetlerinden biri de şudur: Yeri kupkuru görürsün; üzerine yağmur suyunu indirdik mi kımıldar ve kabarır. Yeri dirilten Allah, elbette ölüleri de diriltecektir. O, her şeyin ölçüsünü koymuştur.”(Fussilet 41/39) ayetinde de yeniden dirilişini anlatmakta, ve Bakara 259.ayetin sonunda dediği gibi her şeyin ölçüsünü koyduğundan bahsetmektedir. Nitekim her şeye bir ölçü koyan yüce Allah, ölüme ve yeniden dirilmeye de bir ölçü koymuştur. Toprağın içinde ölen bitkiler, yağmur ile dirilip nasıl canlanıyorsa, ölüler de öyle canlanıp diriltilecektir. Zira ahirette de tüm canlılar öldükten sonra; dağlar eriyerek denizleri dolduracak, denizlerdeki sularla da yer yüzü bataklık durumuna gelecektir. İşte bu bataklık içerisinde insanların en küçük parçacıkları mutlaka muhafaza edilmiş olup, bebek olarak değil, Adem aleyhisselam’ın yaratılışı gibi o parçacıktan yaratılacak, yaratılışı tamamlandıktan sonra ruh gelip vücudu ile birleştirilecek (Nefisler eşleştirildiği zaman 81/7) ve Allah’ın huzuruna getirilecektir. Prof. Dr. Abdulaziz Bayındır
sayin admin , gosterdiginiz cabayi takdir etmek isterdim fakat altindaki mantik hatalarini gordukce , ugrasinizin zaman kaybindan ote olmadigini malesef soylemek zorundayim. Daha once 2nci videonuzda yaptigim yorum ile paralel olarak , Allah adina konusacak isek mantiken iki yol vardir. 1) Allah in var oldugu varsayimi ,2) Allah in var olmadigi varsayimi . Sizin izlediginiz yontem malesef ki bu kitabi Muhammed ((s.a.v) yazmis , iste sumerden , misir dan Tevrat dan almis , cunku benzerlikler var vs. Elestiri malesef ama malesef u sekilde yapilmaz. Ilmi bir elestri yapacak iseniz , onunuzde iki yol var. Ya Allah in var oldugunu varsayarak tutarsizliklara bakacaksiniz ya da Allah in var olmadigini varsayarak tutarlılık arayacaksiniz. Bunu her yorumumun basinda bikmadan yazacagim ki umarim yonteminizi degistirirsiniz. Sizin yonteminize gore kitabi Muhammed yazmis eeee o zaman neyi tartisiyoruz burada, eger Muhammed yazdiysa sumerden de alir , misirdan da , tevrat dan da... Bu neden bizim ilgimizi ceksin , kaynakca gostermedigi icin elestiririz o kadar :) Simdi sayin admin Allah in var oldugunu varsayarak okudugunuz metinleri tekrar ele alalaim ve bakalim tutarsizliklar var mi ? Allah israilogullarina bir buzagiyi kesmelerini soyluyor , israilogullari kesmemek icin uzatiyorlar ve en sonunda kesiyorlar. Daha sonra oluye bu kesilen buzaginin parcasi ile vuruluyor ve olu diriliyor ve manadan anlasildigi kadariyla oldureni ortaya cikaracak birsey soyluyor. Simdi sayin admin burda bahsedilen Israilogullari kimdir? Hz.Musa olduguna gore peygamber, Misirdan kacan insanlar olmali. Ve Kuran in anlattigina gore bu insanlar hemen firsatini gordugunde , Buzagiya tapmaya baslamislardi. cok uzun olamsin diye kisa kisa geciyorum. Burada buzaginin kesilmesinin istenmesi , iclerindeki buzagi inancini ortadan kaldirmak adina oldugu dusuncesi tutarsizlik midir ? ( bence degildir ) Ikincisi bu insanlarin Misir dan gelmelerinden mutevellit ,oradaki olum torenlerini gormeleri ya da en azindan bilmeleri , inegin parcasi ile vurulup dirilme olayi icin aynen senin anlattigin mumyaya buzagi bacagini koyma olayinda oldugu gibi , Yalnica Allah diriltir mesajini vermek icin oldugu bir tutarsizlik midir? Sonucta Allah in olmadigini varsayarsak Muhammed yazdiysa eger , Allah direk diriltti demesi beklenirdi buzagi veya baska birseyin parcasindansa.Cunku Allah bir araciyla ancak bunu yapabilir mesaji cikiyor aksi takdirde. Sayin admin Allah in izledigi yontem soru isareti birakmamak adinadir, Firavun un onune giden Musa nin mucizlerine bakar isen , asa ile yilani yutmak ve sag elinde parlak bir isik ve kanatlarinin olmasi , Misirlilarin Ra ya oldukten sonraki hayatta atfettikleri guclerdir. Ve Allah onlara Ra degil ben ancak yapabilirim bunlari mesajini vermesinden kaynaklidir. Ve rahiplerin o anda inanmalarinin sebepleri de budur cunku kendileri uretmislerdi bu ikonu. O zaman Musa kissasinda misirdan izler var mi diyecegiz? Allah yok varsayimiyla zaten su yaptiginiz calisma malesef bos bir calismadir. Yoksa neyi tartisiyoruz zaten uydurmadir hersey. Sonuc olarak sayin admin ve arkadaslar Din iman isidir. Kurani okumak icin oturduysaniz en azindan ACABA?? on kabuluyle oturmazsaniz cok uzaga gitmeyin ahiret , melek vs bunlar bombos gelir degil mi?
dönemin yerel halklarından bahis etmek yerine tüm insanlığın ortak sorunlarını sıkıntılarını çözse bunlara yönelik ayet gönderse daha iyi olurmuş. döneminde elin sibiryalı yerli adamı bu kitabı okusa yahudi kim cumartesi yasağı da ne? tur dağı nerde? firavun da kim? adam ne bilsin.
Mitoloji ile dini karıştırmayalım.mitoloji ayrıdır.universitede edebiyat dersi olarak veriliyor.din ve mitoloji birleştirip ibrahim dinler demek yanlıştır.kur an da ibrahim ve musa ve peygamberlerin kissralarını anlatılır.mitoloji tanrı krallar tanrılar ve kralların anlatılmaz.nemrud ve firavundan yola çıkarak onların hükmünü allah veriyor.
Boş yerə demiyiplər Cebrayil a.s Gələn Ayətlərə İnanmayanlar Əzrayil a.s Gələn ölmə inanacağlar Allahın kitabına dil uzadan ələ salan Azğınlığa baxında Rəbbim sən kimləri hidayət eləsin Əyər şansın varsa..
tefsire devam hocam :)) tevratı zeburu incili ve kuranı okuyan bir insan hepsinin aynı olduğunu hatta kuranın direkt tevratın özeti gibi olduğunu anlar. GökTengri dinine geçtim atalarımızın kadim dini ne güzel bir dinmiş
@@DinveMitoloji kurandaki onca ayet var kaf süresini yasin süresi sana yeter bile boşuna inkarı cennet cehennem iyiler ve kötüler zalimler hepsi var ilahi adalet cennet ve cehennem olmalı güneşi ayı yıldızları yağmuru yağdıran ve yaratan bir tej Allah var seni yaratan da Allah başka tanrı yok boşuna uğraşma....
@@ercandemir7639 allah dediğin kafanda canlandırdığın hayali karakter sadece, var dediğine göre sanırım kendisi ile görüştün, beraber resimleri videoları paylaşır mısın lütfen,
Kuranikerimde Allahını varlığın delilleri mevcut oku ayetleri anlarsın herseyi yaratan Allah ayı güneşi yıldızları gece gündüzün değişmesi bunlar tesadüf değil inkarı bırakın artık....
Sen de anlamaışşsın metaforu sallıyorsun. Orada kastedilen inek metaforu aslında hurma kütüğünün içine yuva yapan sipsivri bir sivrisinekten bahsediyor. Ne altınından, pırlantasından bahsediyorsun sen? Nasıl okuyorsun Kur'an'ı?
Sen ne sevimli bir çocuksun öyle. Fakat gerçekle yüzleşmek çok acı. Şimdi ben sana ben senin amq desem. Ama aslında metafor yaptım ben seni çok seviyorum demek istedim desem nasıl bir anlam çıkarırsın?
İnsan inandığı ya da inanmak istediği şeye fazla kutsiyet atfeder. Aynı birine aşık olduğunuzda onun hatalarını, yanlışlarını, ihanetlerini görmezden gelmek gibi. "Bir yalana inanmak istemek" insanın doğasında var. Biz insan doğasının farkındayız. Kim olursa olsun bir yalana inanmaktansa gerçeği, hakikati apaçık görmenin peşindeyiz. İlhamlarımızı hikayelerden, masallardan, "öyle demek istemedi aslında" dan değil; bizatihi hayattaki gerçeklerden alırız...
"Olmamış olay ve mecazi anlatım" sadece masal ve hikaye eserlerinde olur. Tüm insanlığa rehber olma amacı taşıyan kutsal bir kitapta, hurafe, masal, mecaz v.s var ise o sadece bir masal kitabı değerinden öteye gitmez. İşte durumda göründüğü gibi.
