@@user-bm1wl4pw5l her şarkıda bu tarz şeyler yazıyorlar bu tarz arkadaşlar. Ben kaliteli şarkıları moralim iyiyken de dinliyorum, bir çok kişi de yani. 😩
+ Çok uğraştım inan unutmak için seni - Çok uğraştım inan o gün dayanmak için + O gün sarıldığımızda söz verdiğim gibi - Sarıldığında kokunda kaybetmiştim kendimi + Son bir öpücüğü çok görmüştün bana - Dudağına dokunsam ne olurdu kim bilir ? + "Biliyorum", demiştin "Ben gideceği yeri" - Şimdi yüzümde antidepresan gülümsemesi + Bu sabah çok erken kalktım - Gün doğmadı mecbur kalktım + Sevdiğin tatlıdan yaptım - Sevdiğin omletten yaptım + Yerken onu tek başıma sessiz sedasız ağladım - Yerken onu ve kendimi duramadım içime bağırdım + Kalktım bir çay demledim - Koştum bir çay demledim + Açtım bir film izledim - Olmadı ellerin gibi + Zaman bir türlü geçmedi bütün evi temizledim - Birden gözüme saplandı dokunduğun son toz bezi + Sıkıldım kendimden aptal mıyım neyim ben ? - Sıkılma kendinden asıl aptal olan ben. + Neyim var böyle ? Neden kurtulamıyorum senden ? - Al benden de o kadar. Kurtulamıyorum senden. + Geçmiyor günler burada, senden uzakta. - Dinmiyor yaram burada, senden uzakta. + Yığıldı şişeler her gün mutfakta. - Bıraktım zamanı geçmiyor zaman nasıl olsa. + Tiksindim makyajdan, aynalarımı çöpe attım. - Tiksindim şehirden, kokun yok rüzgarında. + Durmadan yedim, e biraz kilo aldım. - Çok kilo verdim, tatlın olmayınca. + Affet beni sevgilim, unutamadım seni. - Affet beni sevgilim, "Benimsin" demeliydim. + Hiç halim yok uyanmaya. - Derman yok gelsen yanıma. + Sevemem sensiz günleri. - Var mısın sen de sil baştana? + Sıkıldım kendimden aptal mıyım neyim ben ? - Sıkılma kendinden asıl aptal olan ben. + Neyim var böyle ? Neden kurtulamıyorum senden ? - Al benden de o kadar. Kurtulamıyorum senden. + Geçmiyor günler burada, senden uzakta. - Dinmiyor yaram burada, senden uzakta. + Yığıldı şişeler her gün mutfakta. - Bıraktım zamanı geçmiyor zaman nasıl olsa. + Durmadan yedim, e biraz kilo aldım. - Çok kilo verdim, tatlın olmayınca. + Geçmiyor günler burada, senden uzakta. - Dinmiyor yaram burada, senden uzakta. + Yığıldı şişeler her gün mutfakta. - Bıraktım zamanı geçmiyor zaman nasıl olsa. + Tiksindim makyajdan, aynalarımı çöpe attım. - Tiksindim şehirden, kokun yok rüzgarında. + Geçmiyor günler burada, senden uzakta. - Dinmiyor yaram burada, senden uzakta. + Yığıldı şişeler her gün mutfakta. - Bıraktım zamanı geçmiyor zaman nasıl olsa. + Tiksindim makyajdan, aynalarımı çöpe attım. - Tiksindim şehirden, kokun yok rüzgarında.
Gündüz geceye sormuş; -senin yerine geçebilir miyim? Gece cevap vermiş; -Ağlama sesine dayanabilecek misin Gündüz yanıtlamış; -Peki sen sabahları ağlamamak için direnen insanların iç sesine dayanabilecek misin? ~?~
Kuşum zamanla acısı hafifleyecek ağlayarak rahatlayabilirsin istersen git onun hatalarını yüzüne vur rahatla cidden çok iyi geliyor ama sen bilirsin unutma kötü günler hep olacak ama aydınlık günleri görebilmek için karanlığa hep girmek gerekecek kendine iyi bak kuzum kendini fazla yorma💜
bence denk gelmedi çünkü bazı şarkılarına cevap şarkıları yazıyo bu adam antideprasama yazamamış olabilir çünkü kolay kolay yazılamaz öyle şarkılara burdan gönderme yapmak istemiş olabilir
Tam 7 yıl. 4 5 yıl o kadar sıkı fıkı arkadaştık ki. Son 3 yılda ikimizde birbirimize karşı bir şeyler hissetmiş ve birbirimizden hoşlandığımızı bilmeden, arkadaşlığımıza yediremediğimiz için saçma sapan nedenlerden dolayı birbirimizden uzaklaşmıştık. 1 yıl önce bana ulaşıp nedensiz gidişini anlatmıştı. Birbirimizi aynı an da sevip uzaklaşmıştık. Sonra yine gitti. 1 senedir nerede, napıyorsun bilmiyorum Kızıl'ım. Dönsen affedemem ama işte dönsen de fena olmaz. Bilmiyorum. Dönme yine de.
Biri vardı, çok severdim. Sosyal medyadan tanışmıştık, tüm saf duygularımı ona vermiştim, tam 5 ay sevmesini beklemiştim. Olmamıştı, olmayınca olmuyordu işte. Yaptığı haksızlıklardan dolayı fazlasıyla yorulduğumdan konuşmayı kestik ama gönlüm hâlâ ondaydı. Biraz zaman geçince üstünden flört yaptığını öğrendim, nasıl hissettiğimi tahmin bile edemezsiniz. 2-3 haftada o kişiye aşık(?) Olduğunu iddia etmişti. Ben ona tüm sevgimi ve ilgimi verirken o yeni tanıştığı birisiyle flört olmuştu, uğradığım haksızlıklardan sadece birisidir bu. Neyse, barıştık bir süre sonra aptal gibi sevgili olmuştum, ilk vakitler güzeldi. Her şey iyiye gidiyor derken bana 10 dakika bile ayırmamaya başladı, yine de ses etmedim. 6-7 ay ilerledik böyle, ayrılmaya karar verdim en sonunda. Ayrılırken tartıştık, benim bencillik ettiğimi söyledi, her şeye kendi bakış açımla baktığımı falan. Acaba o mu haklı diye düşündüm, sonra geçmişte yaptıkları düştü hatrıma. Kendimi çok yıprattım onun için, kızdım kendime, ileriye odaklanmaya karar verdim. Mutsuzum ama ondan kaynaklı değil. Arada bir aklıma geliyor gülümsemekle yetiniyorum, elden bir şey gelmez ya.
Yani demek istediğim herkes gelip geçicidir. Birisi girer hayatınıza, sonrasında çıkar. Her zaman aynı şeyler yaşanır. Sevmeyin demiyorum, sevin, mutlu olun, üzülün, ağlayın, hayatınızı yaşayın. Ama birisine gereğinden fazla anlam yüklemeyin. Unutmayın ki sizden değerli bir şey yok, sağlıcakla kalın. 🧚♂️🍓
@@nehiraktas3782 ilk olarak ergen demek iğrenç demek anlamına gelmez çocukluk döneminden gençlik dönemine geçiş yaptığın bir dönemdir asıl alınacağın yer ergen değilde cringe olmalıydı bazı insanlar bu “ergenlik döneminde” fazla hemde çok fazla kapılıp saçma hareketler yapabiliyor yani ergenlere değilde saçmalık yapan ergenlere demiş üstünüze alınabileceğiniz bişey yok:)
Ergenlik kötü değil ergenliğin arkasına sığınarak yapılan haraketler kötü yoksa hepimiz ergen olduk, ergeniz yani bunda bir sorun yok sorun ergenlik döneminde yapılan aptalca davranışlar
Birkaç Tavsiyem Var Bir şarkın olsun, Senin olsun, Hayatına her giren insana "bu benim şarkım bak" diye dinlet. Bir gün o kişinin hayatından çıktığında bir radyoda denk gelirse, seni hatırlasın. Tek bir parfümün olsun. Özdeşleşmek iyidir. Dünya bu illa ki bir tek sen kullanmayacaksın. Öyle bir sana ait olsun ki, bir yabancıda bile duysa "acaba burda mi" diye kokuyu duyanın gözü seni arasın. Bir tane en yakın arkadaşın olsun. Sadece kötü günde değil, iyi günde de aradığın ilk kişi olsun. Birlikte düşün, birlikte kalkın. Birbirinizi toparlayın. Yaralarınızı sarın. Herkes gittiğinde "şanssızlığınıza" biraz gülün, biraz ağlayın. Bir tane çok büyük aşkın olsun. Bir dönem çok sevmiş ol, bi dönem nefret etmiş. Her şey küllendikten sonra tebessümle hatırla. Biraz da bi yanin acıyarak, "O olsaydı nasıl olurdu acaba hayatım?" diye sorgulayarak, Artık bir şey hissetmesen de "başına bir şey gelse yine de ilk ben koşarım" diyecek kadar. Unutma, masallar mutlu sonla, efsaneler kavuşamamakla biter. Bir evlat edin. Bir kedi olur, bir köpek de. Ama olsun. Kapılarını aç. Senden olmayan ama senin ilgine bakımına muhtaç bir kalbin atışlarını ellerinde hisset. Bir canlının hayatını değiştirmek acayip bir şey. Birinin kahramanı olmak istersen bundan büyük fırsat olamaz. Sevmek çok güzel. Hele bir de her koşulda sevilmek. Bol bol kitap oku biri seni derinden etkileyene kadar oku. Onu bulduğunda kimseyle paylaşma, O hikaye senin. Beğenmediğin sayfayı yırt sevdiğin yerleri yıldızlarla donat. Başucunda dursun. Belki bir gün biri gizlice o sayfaları keşfeder. Seni daha iyi tanıma imkanı olur. Salaş bir restaurant edin. Patronundan garsonuna kadar tani, Kafan mı bozuk, mekan dolu mu, sana yer açacakları kadar müdavimi ol. Bir masan olsun hep oturduğun. Bir başına gitsen bile başına bir şey gelmeyeceğini bil. Bir gün belki kapanır ya da yıkılır. Ama sen önünden her geçtiğinde "Burda eskiden hep bi yerim vardı." dersin. Bir hobin olsun. Kaçmak için. Hiçbir şey düşünmediğin. Dünyadan uzaklaşabildiğin. Onunla övün. En iyi yaptığın şey olsun. İnsanlar şaşırsın. Senin icin çocuk oyuncağı olsun. Bir şey iste. İmkansız olsun, Peşinden koş. Yorul, Defalarca vazgeç. Defalarca dene. Susmanın çaresizliğini de yaşa bağırmanın da. Uykuların kaçsın. Düşündükçe saç diplerin bile uyuşsun. Her ne ise bu istediğin, aşk da olur iş de. Bağrına taş bas gerekirse. Yeter ki gece yatağına yattığında "ben elimden geleni yaptım” de. Bazen kazanamamış olsan da, yapabileceklerinin ya da bir şeyi delice istemenin limitini görmek de zaferdir. Vakit ayırdığın bir ailen olsun. Yarın kaybettiğinde keşke daha çok zaman ayırsaydım demeyeceğin. Pişmanlık kötüdür. Bir daha geri getirmeye gücünün yetmedikleri içinse, işkence. Kıymetini bil. Yarin ne olacağı belli degil. Kalp krizi dediğin bir kaç saniye. Kalp kırma. Sınırların olsun aşılamayacak. Duvarların olsun yıkılamayacak. Herkes bilsin. Ona göre davransın. Bir alanın olsun metre karesi dert değil. Kapısını kapattığında gercek sen olabildiğin. Dört duvardan birininin dibine çöküp ağlayabildiğin. Güçsüzlüğünü yaşayabildiğin. Sonra daha güçlü kalkabildiğin. Kaldığın yerden devam edebildiğin. İnsan en Çok kendini özlüyor çünkü. Bir sevdiğin olsun tabi. Rakıya sebep olsun. Belki hayallerindeki gibi olmaz koşullar ama bir şeyleri birlikte var etmenin tadı bi başka. Para amaç değil araç olsun mutluluğuna. Olmadığı zaman da elindekini cömertçe paylaşabil. En çok onla gül, Saatlerce muhabbet edebil. Birbirinize ulaşamadığınızda, "başka biriyle mi acaba" diye değil "başına bir şey mi geldi" diye endişelen. İlişkini başkalarıyla kıyaslama. Biri sevdiğini çok söyler, biri daha çok gösterir. Sen de biri eksikse bu seni daha az seviyor demek değildir. Telefon karıştırmakla ömür geçmez. Bir insan bir şey yapmak isterse yapar. Kalbin temizse, sen araştırmadan da karşına çıkar korkma. Sonuna kadar güven. Bir gün kırılırsa kalp yenisini inşa eder.
14 yaşlarındaydım o zamanlar henüz liseye yeni geçmiştim ve ilk kez telefonum oluyordu sanaldan biriyle tanışmıştım. 2 3 ay kadar sürekli konuştuk bana beni çok sevdiğini söylüyordu. Bende ona karşı boş değildim sırılsıklam aşık olmuştum ona. O Ankarada yaşıyordu ben izmirde hiç ellerini tutmadığım halde ellerini tutmayı özledim demiştim ertesi gün çıkıp gelmişti İzmire 1 ay boyunca her gün buluştuk okul çıkışlarıma geldi hep sonra ankaraya geri dönmesi gerekti. 8 ay boyunca sanaldan devam ettik birbirimizi sevmeye binlerce görüntülü konuşma yüzbinlerce mesajlaşma annesiyle de konuşuyorduk tabii çokta seviyordu sözde beni... Bir gün okul çıkışımda aradım onu açmadı 4 5 gün kadar hiç bir telefonuma hiç bir mesajıma cevap vermedi anneside aynı şekildeydi tabii psikolojim baya dağılmış durumdaydı bir şey olduğunu düşünmeye başlamıştım artık. En son gecenin bir vakti aramıştı beni ve benden uzak dur çünkü ben artık sözlüyüm demişti... ne tepki vereceğimi bilememiştim henüz 14 yaşındaydım ve kalbimi ilk kez birine kaptırıyordum ne yapabilirdim ki. Telefonu kapatıp saatlerce ağladım okulda ders başarım bi anda düştü arkadaş çevrem kalmadı kendi kendimi görünmez biri yapmıştım iyice. o olaydan sonra bir kaç kez tam unuttum dediğim zamanlarda genellikle 6 7 ay aralıklarla hep arayıp hatırlattı kendini bana. Şimdi 19 yaşındayım hala İzmirde yaşıyorum onunla beraber geçtiğimiz sokaklardan hiç başkalarıyla geçemedim oturduğumuz yerlere bakarken hala gözüm dolar. Onunsa 1 kızı var şimdi bana da sadece yaşanmışlıkları bıraktı...
Şuan 19 yaşındayım yeni biriyle tanıştım 3 aydır beraberiz artık aklıma gelmiyor o bu şarkı otomatik oynatmayla çalana kadar unutmuştum her şeyi... benim için artık umut yok dediğim yerde tekrar bir umut doğdu güneş hiç olmadığı kadar parlak doğuyor artık benim hayatıma tam kendimden vazgeçmişken beni tekrar aşka inandıran biri çıktı. Umarım hayat sizi hep güzel yerlere getirir inancınızı hiç kaybetmeyin her gün güneş yeniden doğuyor. Umudunuzu kaybetmeyin
Herkes aşk acısı çekmediği halde bu şarkıyı dinleyerek kendilerine aşk acısı çektirdiğini söylemiş , aşk acısının ne demek olduğunu bilmeden.... Umarım her daim böyle aşk acısı çekmediği halde kendine "aşk acısı olmayan" o acıyı çektirmek gibi bi fantezi kuracak kadar mutlu olursunuz.
@@halledemezdik3624 Sevmek ve birlikte olmak farklı kavramlar.Insan anlasamadığı,tamamen zıt olduğu bir karaktere de aşık olabiliyor.Aşk tam bir paradoks.
Çok uğraştım inan unutmak için seni O gün sarıldığımızda söz verdiğim gibi. Son bir öpücüğü çok görmüştün bana "Biliyorum", demiştin "Ben gideceği yeri". Bu sabah çok erken kalktım Sevdiğin tatlıdan yaptım. Yerken onu tek başıma Sessiz sedasız ağladım. Kalktım bir çay demledim Açtım bir film izledim. Zaman bir türlü geçmedi Bütün evi temizledim. Sıkıldım kendimden. Aptal mıyım neyim ben? Neyim var böyle Neden kurtulamıyorum senden? Geçmiyor günler burada senden uzakta Yığıldı şişeler her gün mutfakta. Tiksindim makyajdan, aynalarımı çöpe attım! Durmadan yedim, e biraz kilo aldım. Affet beni sevgilim Unutamadım seni. Hiç halim yok uyanmaya Sevemem sensiz günleri. Sıkıldım kendimden. Aptal mıyım neyim ben? Neyim var böyle Neden kurtulamıyorum senden? Geçmiyor günler…
Yıllardır sevdiğim adamı beklerken başkasına evet diyişini izledim. O başkasıyla yeni bir hayat kurarken ben mahvolmuş hayatımla birlikte yeni bir düzen kurmaya başladım. Yıllar sonra her şeyi unuttum iyiyim derken karşıma çıktı. Birbirimize olan bakışlarımız o kadar derindi ki sanki hiç evlenmemiş hiç başkasına ait olmamış da yeniden bir araya gelmenin umutlarını yesertmek istedim içimde. Ta ki baba diyip sarilana kadar çocuğu. Ben hiçbir şey olamamisken ondan sonra o bir çocuğun her şeyi olmuştu. Ben hayatıma birini bile alamamisken o aile olmuştu. Halbuki söz vermiştik birbirimize birlikteyken. Biz hiç ayrılmayacağız diye. Ayrıldığımız yetmemiş gibi o küllerinden doğup yeni hayatının baş rolü olmuşken ben o kullerin içinde tekrar doğmayı beklerken yine ona rastlayıp eskilere döndüm. İnsanız işte. Kimimiz her şeye yeniden başlarken kimimiz de anılara tutunarak nefes alıyoruz
Birdaha onu göremicem büyük ihtimalle bunu bildiğim için aylardır gülemiyorum kendimi zorlayınca annemler anlıyor ve en ufak şeyde ağlıyorum ben bıktım artık aklımdan çıkartamıyorum onu her gün rüyalarıma giriyor tam sarılacakken uyanıyorum...
Yağmurlu bir Kasım günü, Cebimde ıslanmış bir mektup, Zar zor toparlamışım kendimi, Sol yanım alev, alev, Seni bekliyorum okul bahçesinde, İçimde deli bir cesaretle, Hayatım boyunca unutamayacağım O ses yankılanıyor uzaklardan ve gittikçe yaklaşıyor, Merdivenlerde bir koşuşturmaca, Acı siren sesleriyle bir ambulans geliyor okulun bahçesine, Bilinmez bir korku kaplıyor içimi, Ve sedyede görüyorum seni rengin soluk bembeyaz, bir melek gibi, Koşuyorum hiç durmak sızın boş sokaklarda yağmura karışan göz yaşlarımla, mezarlıkta alıyorum soluğu Annemin başucunda, Bir yandan dua ediyorum, bir yandan kendime, kaderime kızı yorum, ben sevdiğim için mi ölüyor insanlar önce Annem şimdi sen, Sevmem bir daha kimseyi, Mezarlıkta biraz ağladıktan sonra eve gidiyorum, dua ediyorum sabaha dek, Ve ertesi sabah okulda alıyorum acı haberi küçük kalbin hayata dayanamayıp durmuş kalp krizi geçirmişsin ve melek olmuşsun. Şimdi yıllar geçti hala aynı mahalledeyim, evlendim çocuklarım oldu, hatta kızım bizim okulda okuyor o bahçede geziyor, seni son gördüğüm yerde, Annemi her ziyaretimde, senin yanında uğruyorum, her seferinde iki gülle gidiyorum mezara, biri sana biri Anneme iki beyaz gül, hayatıma giren iki meleğe. Birde o mektup var senden kalan, Sana vermek için beklediğim o ıslak mektup hala saklıyorum onu, Merak ediyorsundur ne yazıyor diye, Şöyle başlıyor; Bunları yazı yorum çünkü seninle konuşacak cesaretim yok, sana saçma gelebilir ama öyle işte, Annemi kaybettikten sonra fazla çevrem olmadı yalnız gezdim hep, sessiz yalnız bir çocuk oldum , bu yüzden okulda deli diyende oldu bir sürü şey zırvalayanda oldu, ama sen, sen başkaydın benim için, Annemin gülüşleri vardı sende, belki bu yüzden farklıydın, seni her gördüğümde boğazım düğümleniyor konuşamıyordum bu yüzden bu mektubu yazma kararı aldım bilmiyorum cesaret bulup da vere bilir miyim sana, ha birde ricam var senden tek sen okursan sevinirim, sana olan hislerime karşılık vermesen bile aşkıma saygı duymanı isterim... Sen hatırlar mısın bilmiyorum ama, benim hiç unutamadığım bir gün var. Hani okul gezisine çıkmıştık ya, sıcak bir haziran günüydü, okulların kapanmasına sayılı günler kala, hayatımda ilk defa uzun bir yolculuğa çıkacaktım çok korkuyordum. Cam kenarında oturuyordum, korkularım epilepsi nöbetlerimi tetiklemişti, kriz geçiriyordum ve sen yaklaştın o an, gözlerinden süzülen bir iki damla yaşa inat, güçlü gözüküyordun. Elini saçlarıma atıp kulağıma fısıldadın " ölmek için çok küçüksün lütfen yaşa" dedin . Boynuma , yüzüme kolonya sürüyordun. Öğretmenler dahi panik olmuşken, sen o minicik kalbinle, minnacık ellerimle bana şifa olmuştun. O gün aşık olmuştum sana, evet sana aşığım...... Yazıyordu o mektupta, bak ben hâlâ yaşıyorum, bak hâlâ ölmedim. O gün, o minik ellerini tutup sana şifa olamadım, " ölmek için çok küçüksün" diyemedim. Sanki sen doğa üstü güçlere sahiptin, sanki orada bütün gücünü bana verip beni hayata döndürdün, sanki bu yüzden, benim yüzümden yorgun düştün... Sen, sen öldün. Maalesef ben hâlâ yaşıyorum... #sanaadanmışşiirler #okulbahçesi #cembostan
Gerçekten aşırı üzücü bir durum ... Ben eski sitemden ayrılmıştım sevdiğim çocuğa veda bile edemeden,sonra bir ara bize geldiler ve bana sanki hiç tanişmamışiz gibi davrandı gerçek şu ki o an yıkıldım nerdeyse 1 ay etkisinden çıkamadım belki onu görmeye görmeye alıştım bilmiyorum ama sonrasında aşağıya inmeye başladım ve orda yeni bir çocuk tanıdım ancak o benimle hep dalga geçiyordu , kırıcı sözler söylüyordu ve sonra o çocukla kavga ettik sadece şakasına üstüne az birşey su sıktım diye ve sırtıma sertçe vurdu ondan sonra giyim tarzım ile sitedeki diğer çocuklar ile alay ettiler benimle ... O an yine yıkıldım paramparça oldum ve yine zorbalik gördüm psikolojik zorbalik şiddetten daha çok acı veriyor heleki bu sevdiğin çocuksa ... bu olaylardan sonra o çocuğu okulda görsem kaçmaya başladım ve siteye indiğimde ise arada sırada yanıma gelip elini kaldırıyor bende normalde yapmadığım refleks olarak bir tık eğilip kolumu hafif kaldiriyordum sonra kolunu indirip bana şunu sordu bir ara "Neden Benden KORKUYORSUN?" Bende ona cevap vermiyordum bu olaydan sonra siteye insem bile onların yanına gitmemeye başladım okulda onu görsem bile görmemezlikten geliyordum zaten sınıf arkadaşlarım benim arkamdan dedikodumu yapıyordu birde onunla uğraşamazdim ve ondan "NEFRET" etmeye başladım sonra deprem oldu ve biz başka şehre gittik ve öğrendiğim kadariyla o çocuk benim sınıfımın bulunduğu koridorda duruyor ve sınıfımın önünden geçiyormuş bir ara bizim sınıfa nöbetçi iken girmiş ve 3 4 kez göz gezdirmiş... ben ne demeliyim o çocuğu gördüğümde? :P :(
Aynı sınıftaydık,ilk bakışmaya başladık,her kontrol etttiğimde beni izlediğini gördüm.Birşey olduğunda hemen yanıma geliyordu,çok güzel hissettiriyordu.Bi gün sınıf grubundan ayrılıp konuşmaya başlamıştık.Her gece yatmadan önce en son onunla konuşmak sabah kalktığımda hemen günaydınn yazmak çok güzeldi.Gerçekten çok güzeldi ama ben ne kadar güzel olduğunu daha yeni farketmiştim.Hep yanında olmak istemek,ona bişey olmasın diye hep bi merak içinde olmak.O kadar güzeldi ki hislerimiz yaşadıklarımız.Her gün ona karşı olan ilgim hislerim duygularım artıyordu,galiba yok yok galiba değil gerçekten ona aşıktım.Aşkın böyle bişey olduğuna inanmak çok zor ama gerçekten çok güzel bi duygu .Asla unutamayacağım 27 eylül 2018 gecesi konuşmaya başladık saat 9 dan gece 3 e kadar konuşmuştuk.Kararlıydım söyleyecektim ama bi korkum vardı beni geri çevirir sonraki hayatında beni hiç istemezse diye,yıkılırdım ilk kez böyle hissetmiştim saatlerce onu izlemek istiyordum.Yarın okul vardı biz hala konuşuyorduk en sonunda ona söylemek istedim.Tam söyleyememiştim ama anlamıştım.Şu ana kadar yaşadığım en güzel andı.Bana aslında beni sevdiğini söylemişti.O da beni seviyordu ilk inanamadım ama bu kadar ilgi gösterip bu kadar güzel konuşunca inanamamak mümkün değildi.Okulda yüzüne bile bakamıyordum.Mahcuptum neden bilmiyorum çok değişikti gerçekten.Biz buluşmaya başladık okul çıkışında eve geç bile gitsem onunla konuşup az da olsa vakit geçirmek istiyordum böyle günlerimiz haftalarımız aylarımız geçti.Arada kötü şeyler oldu en önemliside onun hastalığıydı.Beraber ağladık beraber güldük beraber eğlendik.Hep onun yanında olmaya çalıştım ona karşı olan hislerimi en güzel nasıl anlatabilirim diye düşünüyordum.Şiirler akrostişler neler neler:D artık sevgili konusu bi kenara çekilmişti onu seviyordum ama hastalığı beni daha da çok bağladı ona.Ağladığını gördüğümde kahroluyordum asla üzülmesini istemiyordum.Gelmediği günler o kadar boş zevksiz geçiyordu ki.Ama onunla beraber olmak bu kadar güzel şey yaşayıp hala devam etmek mükemmel.İleride ne olur bilemem ama bugünleri en güzel şekilde geçirmeye çalışıyoruz.Herşeyi beraber atlatabileceğimizi ne olursa olsun ilk ve son aşkım o benim ne olursa olsun ondan asla ayrılmayacağım DÜNYALAR GÜZELİ SEVGİLİM SENİ ÇOOOK SEVİYORUMM ÇOKKKK
18 Haziran 2021 Bir gün mutlu olursam ve hayatim düzene girerse gelip bu tarihi değiştireceğim. 19 Temmuz 2021 değişen bir şey yok hâlâ aynı :'):(. 13 Ağustos 2021 Çabalıyorum, her ne kadar olmasada uğraşıyorum işte 🌙 :') 3 Eylül 2021 Her sey iyi olacak diye basladigim yolda her seyin bir bir yok oluşunu izliyorum
24.04.20 de sosyal medyadan tanıştığım kişi güzel arkadaştık bir süre sonra benden hoşlanmış tabi ben fark etmedim sonra bende aşık olmuştum tabi 03.06.20 de çıkmaya başladık herşey çok güzeldi çok detaya girmeyeceğim ama ufak tefek tartışmalar illaki oluyordu bazen ayrılma fikrine kapılıyorduk aşık iken sadece birbirimizi üzmeyelim diye ama yapıyorduk yapamıyorduk fakat toxic olmuştu ilişkimiz ama biz yinede aşıktık 16.01.21 de ben ayrılmak istemiştim artık bu kadar tartışma ağlamalarımdan sıkılıp o biraz odun gibi olmasına ramen bana karşı tüm hissettiği herşeyi böyle hiç utanmadan çok açık şekilde anlattı benim canım acımıştı ve ayrılamamıştım. şubat ayına geldik hangi gün bilmiyorum bi kız ile tanıştı aslında şans gibi belki bi ortak arkadaşımız sayesinde herneyse 1 hafta falan konuşuyorlardı geceleri oyun oynuyorlardı ve demekki mesajlaşıyorlardı fln ve o hafta boyunca bundan rahatsız olduğumu gece 3ten 5e kadar neden kızla oynayıp bana yazmadığını merak ettim tabi benim ağladığımı da canımı yakmasını istemediğini söyledim çünkü kafama çok taktığımı sadece oyun olduğunu falan söylüyordu kırıyordu beni ama ben vazgeçemiyordum ilişkimiz 9 aylıktı ozmn ama buluşamadık koronadan dolayı ama hep onun hayalindeydik neyse o hafta full ağlamıştım onunda hiç umrunda olmamıştım hala oynuyordu ve bna beni eskisi gibi sevmediğini söyleyip ayrıldı. arkadaşlarım bana yeni söylüyor onlarda yeni öğrenmişler konuştuğu kız ile sevdiğim kişi onunla oynarken "bıktım kurtulcam ondan" falan demiş tabi bunu okuduğumda inanamadım çünkü ben hala şubatta ayrılmamıza ramen hala onu kazanmak için yer arıyordum çünkü ben suçluydm diye fakat onun herşeyini öğrenince suçlu ben olmadığımı öğrendim benimle ayrılır ayrılmaz o kız ile flört olmuş sonra biz 1 ay sonra tekrar sew olduk ve çok saçma bir tartışma oldu ve benden ayrıldı yine (martta çıkmıştık 2.kez herşeyden habersiz tabi) arkadaşlarım bana öğrendikleri herşeyi söylediler ayrılmadığımız o hafta larda 2 3 tane flörtünün olduunu söylediler benimle iken ve çok güvendiği için birine sır vermiş göstermişte. arkadaşlarım bana biraz şeyler anlattı sana bunu önceden de dedik ama aşkndan dolayı bize inanmadın dediler ve ben anlattıklarını hiç hatırlamıyordum herneyse hala hayatına devam ediyor hakkım ona da helal değil çünkü benim yerimde bi kız olsa bu kadar eziyet edermi bilmiyorum bu sadece eski bir nı olarak bırakıyorum çünkü ilk ilişkimdi ilk defa aşık olmuştum bunu da size anlatmak istedim unuttum diyorum ama bazen şarkı dinlerken üzülüyorum fln anılarımız fazla vardı ve öyle şeyler benim için özel olduğu için kolay kolay unutmam gördüğümde veya ona benzer birşeyler fln o aklıma geliyor ama eskisi kdr üzülmüyorum çünkü böyle bi pislik için göz yaşlarıma değmez üzülmeme değmez beni sevenler ile mutlu olmayı en başında da kendimi severken yaşamayı bilmek gerek, kimse için hayatınızı boşa saymayın kimseye hayatınızı adamayın herkes birgün gidicek kimseye kolay kolay yüz vermeyin bu yazdıklarımı okuyan olurmu bilmem ama okuduysa beni dinlediği için teşekkürler
4-5 sene önce şubatın 6sı idi tanışmamız. doğum günümüzün arasında 5 gün olduğunu öğrenince hemen yazmıştım ona. -x diye bilirdi beni. Daha sonrasında gece gündüz konuşur olduk. Her sabah arardım onu uyandırmak için. Akşamları muhabbet ederdik durmadan. Onu sevmeye başladım. Onun da beni sevdiğini sanıyordum.. Hiç unutmam bir gün annem çok ciddi bir ameliyat geçircekti, çok korktuğumu biliyordu.(babamı kanserden kaybetmiştim bunu biliyordu ve aynı şeyleri yaşayacağım korkusunun olduğunu da hissetmiş) O gün okula gitmedi ve benim de gitmemi istemedi. Tam tamına sabahın 8inden öğlen saatlerine kadar benimle konuştu, oyun oynattırdı. Benimle ilgilendi, kafamı dağıttı. Hayatımda ilk defa biri tarafından gerçekten önemsendiğimi hissettim. Sanırım tam bu noktada ona karşı bağımlı hale geldim, bilmiyorum. Daha sonrasında telefonum bozuk olduğundan iletişimimiz azaldı. Bir gün girdim Whatsapp profiline, biriyle fotoğrafı vardı.. Neler hissettiğimi anlatamam. Benden hoşlanıyor, bana karşı bir şeyler hissediyor diye düşündüğüm kişi aslında hiçbir şey hissetmiyormuş. Tüm bunlar arkadaşça bir yaklaşımmış… İlişkisi bitti, yazdı bana. Hiçbir şey olmamış gibi konuşmaya devam ettim. Aptal mıyım neyim ben? :) Baktım olmuyor böyle. Tekrardan benimle ilgilendi, her sabah onu arayarak uyandırdım ama bir şeyler hep eksikti. Konuşmayı kestim, tekrar sevgili yaptı. Bu hep böyle gitti. Doğum günlerini tanıştığımız ilk günden beri hep kutladım. O ise bunca sene sadece doğum günümü 3 kere hatırladı.(Birinde ise bir gün sonrasında kutladı tabii. Ertesi gün sanıyormuş doğum günümü xkckdmkdkd. 2 diyelim biz ona.) Yaklaşık 5 sene boyunca belirli dönemlerde konuştuk. Arada o yazdı arada ben ama hep eksik bir şeyler vardı tamamlanmayan. Leyla ile Mecnun’u çok severdi. Onun için koca diziyi izledim. Kitabı çıktı, koşa koşa alıp okudum. Sevdiği müzik türü artık en sevdiğim müzikler oldu. Bir gün sordum ona, neden beni sevmedin diye. Bir şey diyemedi. Gerçekten bazı şeylerin oluru yokmuş. Aramızda 1000kmden fazla olmasına rağmen hep yanımda hissettirdi. Ve o koca kmlere rağmen benim ilk aşkım oldu. Şu an uzun bir ilişkisi var ve mutlu. Şu an benim de uzun bir ilişkim var ve mutluyum. Erkek arkadaşıma aşığım. Bazı şeyler kalpte iz bırakıyormuş ve hoşça kal diyen de geri dönmüyormuş. Bir gün bana o gemi gelecek dediğimde, kimi bekliyorsun diye sormuştu. Hem babamı hem seni diyememiştim. İyi ki de dememişim çünkü onu artık beklemiyorum. Bazı şeylerin tamamlanmaması gerekiyormuş, belki de tatlı bir anı olarak kalması en iyisiymiş. Yine de ben seni tüm kalbimde seviyorum, bu aşk değil. Ne olduğunu da bilmiyorum. Tek bildiğim şey bu şarkının yorumlarında içimi dökmem ve bunun beni oldukça rahatlatması. Hoşça kal..
Bazen gitmek ya da kalmak arasında kalırsın hangisinin daha iyi olacağına karar veremezsin aklını mı dinlemelisin yoksa kalbini mi? emin olamasanda birini seçmek zorunda kalırsın ve birini seçtiğinde aklın diğerinde kalmıyorsa bu doğru bir seçim sayılır ama kalıyorsa zaten sen orada mutlu olamazsın. Dünyada doğru veya yanlış diye kavramlar olmasa birini seçtiğinde diğerini düşünmesek daha mutlu olurduk. 22.40 21 Eylül N.A
