'Bana karşı hisleriniz geçen nisandan bu yana değişmediyse, hemen söyleyin. Benim hislerim ve dileklerim değişmedi. Ama ağzından çıkacak tek kelime beni sonsuza dek susturmaya yetecektir. Ancak duygularınız değiştiyse eğer, size şunu söylemeliyim; bedenimi, ruhumu ele geçirdiniz..ve sizi.. sizi seviyorum. Ve bugünden sonra sizden uzakta bir an bile geçirmek istemiyorum.'
Son sahne hakkındaki en güzel şey şu: Elizabeth, Darcy'yi zaten reddetmişti. Elizabeth, Lady Catherine'in "Gelecekte yeğenimle nişanlanmayacağınıza söz verir misiniz?" sorusuna "Hayır böyle bir söz veremem." diye cevap verdi. Darcy bunu duyunca onca yolu aklında bin bir düşünce, şüphe ve ihtimalle yürüdü. Sadece bir ihtimal için ikinci kez reddedilmeyi göze aldı. Aşk, dağ gibi adama neler yaptı. Standartlarım Darcy yüzünden çok yüksek. (Hâlâ da bekarım). Not: Siz de benim gibi kitap, dizi ve filmi izleyip doyamadıysanız acilen "Death Comes to Pemberley" dizisini izleyin. Kitaptaki eksik bırakılan romantik kısımları görebildiğime sevindim ve "Darcy nasıl bir koca olurdu acaba?" sorusuna güzel cevap verecek bir dizi.
"Şiirin aşkı yok etme yeteneğini ilk kim keşfetti merak ediyorum doğrusu!" "Şiiri hep aşkın gıdası olarak düşünürdüm," dedi Darcy. "Sağlıklı, güçlü, iyi bir aşk için doğru olabilir. Zaten güçlü olan bir şeye her şey iyi gelir. Ama eğer zayıf, cılız bir eğilimse tatlı bir sone açlıktan öldürür onu."
"İdare eder kabul ediyorum ama beni cezbedecek kadar değil" A few moments later "ama sen güzel, sevgili Elizabeth, sen bana gerçekten sevilmeye değer bir kadın için daha başka erdemlere sahip olmam gerektiğini öğrettin"
İster katılın ister katılmayın ama film, kitaptan çok daha güzel bir şekilde duyguları yansıtıyor. Filmde ki lizzy kitaptaki lizzy den çok daha duygusal. Darcy nin mektubunu okuduğu andan itibaren yaşadığı suçluluk ve pişmanlık onu çökertiyor. Müzikler, oyunculuk, sahneler bu pişmanlık ve çaresizliği çok başarılı bir şekilde bize geçiriyor. Kitapta ise bu aktarım daha soğuk. Film gerçekten bu konuda çok başarılı. Her gün sizi düşünüyorum bay darsi ve bayan elizabet. Aklımdan çıkmıyorsunuz 😊
Yanılıyorsunuz şahsen ben kitabı okurken öyle bi kitaba daldım ki darcy ve elizabett e geldiginde konu o mutluluk o heyecan anlatılmaz ben film de bunu yaşamadım kitap kat ve kat daha iyiydi
Filmi kitaplarından iyi olan nadir yapımlardandır.Tabi ki bu benim yorumum bazılarına kitabı daha güzel gelmiş olabilir.Çok güzel hazırlamışsınız.Elinize sağlık
@@serifcanbatu5743 evet haklısın. Kitabı okuduktan sonra filmi daha anlamlı ve akla yatar durumda oluyor. 2 saate 400 sayfalık kitabı sığdırmak zor gerçekten. Şahsen o filmi 10 saat anca kurtarırdı ki gayet de sıkılmadan izlenirdi. Filmi izlerken daha bi heyecanla izledim mesela. Kitaptan sonra o duyguyu verebilen film başımızın tacıdır :)
Filmi ve dizisini izledim aylar önce şimdi ise kitabını okuyorum. Gerçekten de çok güzel film, dizi ve kitap. Sözleri bile ayrı güzel düzenleme: baya sayfaydı ama değdi. düşünüyorsanız direkt okuyun. o yıllar da ki aski güzel şekilde açıklamış
gerçekten bu yabancıların aşk hikayelerı niye bu kadar soğuk 😒sıkıcı ve izlerken hiç bişey hıssetmedım ne tutku ne duygusallık ne aşk????? askı en güzel asya dramaları ve Türk dızılerı anlatıyor
@@elifkurt9769 O yazdıklarımdan sonra bu filmle vizyon sahibi olduğumu çıkaracak potansiyele sahip birine laf anlatmaya çalışmayacağım, bu düşünce yapısı ile hayatta başarılar size..
Aslinda kitabin yazildigi donemi de ele alirsak aralarinda daima bir saygi ve mesafe var. Filme de bu sekilde aktarilmis. Siz de haklisiniz ama tutku ve aski hissetmek icin ilk olarak kitabi okumalisiniz. Karakterlerin ic dunyasina girmis olursunuz. Turk ve Asya dizileri size daha samimi geliyor olabilir bu normal ama dedigim gibi bu filme bakarak bir sonuc cikaracaksaniz eger donemim sartlarini ve insanlik iliskilerini ele almaniz lazim