Murathan Mungan anlatıyor | 28 Haziran 1999 | Sedef Kabaş ile Portreler 

Sedef Hanım'ın hitabeti ve diksiyonu olağanüstü. Hayran kalmamak mümkün değil.

Murathan Mungan, 1984-85'lerden itibaren Muhsin Ertuğrul'da "Gençlik Günleri" adı altında gençlere yönelik etkinlikler düzenlerdi. Örneğin, Yeni Türkü gelir konser verirdi, çok çeşitli sanatçılar çıkardı sahneye, tüm etkinlikler ücretsiz.; tarihçiler, edebiyatçılar, felsefeciler ile Murathan Mungan söyleşi yapardı. Üniversite yıllarımdı, hiç kaçırmazdım, o harika ilkbahar günlerini, sanırım mayıs aylarına denk düşerdi etkinlikler. Teşekkürler Murathan Mungan hiç unutamadın o harika söyleşilerini, emeklerini. Muhsin Ertuğrul 'un da harika bir atmosferi vardı, sıcaklığı insanı öyle bir sarardı ki. AKP her şeyi olduğu gibi Muhsin Ertuğrul'u da yıktı, yerine ruhsuz bir tiyatro binası dikti.

"Bir kitap yazarken 3 çuval dolusu kitap okuduysam bunu okuyucuya yüklemeye hakkım yok. Gerektiği kadar ayrıntı yeterli, gerektiği kadar." Güzel tespit/yöntem.

Muhteşem bir sohbet ,çok nitelikli ve çok akıcı.

Murathan Mungan'ın arkadaşı olmak gibi 1 hayalim var...

böyle kıymetli bir videonun görüntülenme sayısı binleri bile bulmamış bu çok üzücü gerçekten

En büyük pişmanlıklarımdan birisidir, Murathan Mungan’a geç kalmak. Bir kuyruklu yıldızın dünya semalarından geçmesi kadar seyrek rastladım, çünkü. Üç Aynalı Kırk Oda’nın daha dumanı üstündeyken kapaktaki Aynalı Pastane’nin gerçekçi sıkıcılığından bunalıp rafta bırakacak kadar aptal ve 15 yaşındaydım.Kapağını aralayıp ikinci kez bir arkadaşıma bakıp çıktığımdaysa 25’i geçmiştim. 34’e geldiğimde envai çeşit buhranla terbiyelenmiştim; sanırım, ancak bu vakit, idrakı mümkün bir dil olmuştu, Murathan Mungan’ca. Yolu yarılamadan anlamak günahtı, belki de

MURATHAN MUNGAN❤

Çok güzel bir söyleşi

daha once m.mungan okumamistim, hediye eden tiplerin edebiyat zevkine burun kivirdigim icin okuma merakim da olmamisti. iki gundur biri son romani icin olan ikincisi de bu olmak uzere videolarini izledim: parali bir aileden gelmeseydi duz reklam yazari filan olurdu ve kimsenin ekstra dinleyecegi bir tip olmayacagi icin de bu kadar eserim de eserim gevezeligi yapmazdi.

Laf cambazliği pek de iyi bir sey degildir oysa.