2 ay önce bir otobüs kazasında lise arkadaşım yanarak hayatını kaybetti. Mezuniyet fotoğraf çekiminde bi espri yapmış hepimiz gülerek ona bakmışız ama o kadraja bakmış, Nazan öncelin dediği gibi bende bir resmin var yüzüme bakmıyor. Nurlar içinde yat Orhan...
Depremde kaybettiğim kardeşimin en sevdiği şarkıydı. Bugün 13 gün oldu yanımda olsa yine dinler hüzünlenirdik. Şimdi tek başıma dinliyorum inan hiç böyle acıtmamıştı.
Şu an üniversite sınavına hazırlanırken, çok bunaldığım bir çay molamda yazıyorum bu satırları. "Vazgeçsem olmuyor, ölsem olmuyor..." Bu berbat eğitim sisteminin arasında bir şeyler başarabilmek için tırnağımızla kazıdığımız yollarda az biraz memnun olmak dileğiyle. 4 Ay sonra kazandığım yer ile birlikte bu yorumu güncelleyeceğim :)
"Sonra aramıza şehirler girecek, hiç karşılaşmayacağız. Tesadüfler bile bir araya getiremeyecek. Sonra belki birimiz öleceğiz, diğerimiz hiç bilmeyecek..."
Bazen onu o kadar çok özlüyorum ki , hisseder sanıyorum Edit: Hissetti :) 10 ayın sonunda barıştık… eskisinden daha kuvvetli bir bağ ile bağlıyız ve nişanlandık .Rabbim tüm sevenlere nasip etsin
Nazan ablanın sesi gramofondan geliyor sanki hiç görmediğim ninemin dizinde yatıyorum saçlarımı okşuyor. Sanki çocukluğumdaki o serin yaz akşamlarındayım burnumda annemin yaptığı ekşi tarhana kokuları var. Teşekkür ederim nazan abla
Günlerdir kapımı, kimseler çalmıyor Göğsümden içeri, yokluğun sızıyor Bir demlik çayım var Tütünüm de geçiyor Bir demlik çayım var Tütünüm de geçiyor Duvarlara yazdığım, her cümle ağlıyor Evlerin ışıkları, tek tek sönüyor Bu ev bu nağmeler peşimi bırakmıyor Bu ev bu nağmeler peşimi bırakmıyor Geceler kara tren, geceler Yüklüyor bana seni, geceler Bende bir resmin var, yüzüme bakmıyor Bende bir resmin var, yüzüme bakmıyor Kollarım seni ister Geceler yine seni Ne baharın tadı var, ne de yazın sevgili Bir demlik günüm var, ömrüm de geçiyor Bir demlik günüm var, ömrüm de geçiyor Hiç mi aslı yok bunun? Bu asılsız yüzlerin Dudağımdan geçtin Gözlerin yakmıyor Vazgeçsen olmuyor, ölsen olmuyor Vazgeçsen olmuyor, ölsen olmuyor Geceler kara tren, geceler Yüklüyor bana seni, geceler Ben de bir resmin var, yüzüme bakmıyor Ben de bir resmin var, yüzüme bakmıyor Geceler kara tren, geceler Yüklüyor bana seni, geceler Ben de bir resmin var, yüzüme bakmıyor Ben de bir resmin var, yüzüme bakmıyor Ben de bir resmin var, yüzüme bakmıyor Ben de bir resmin var, yüzüme bakmıyor Geceler kara tren, geceler Geceler kara tren, geceler Geceler kara tren, geceler Geceler kara tren, geceler
bu kesinlikle acının en üst noktasını tarif ediyor gibi. her bir satır ayrı birer büyük kaybın betimlemesi gibi. hangisini tek başına okursanız okuyun size söylüyor ne durumda olduğunu. melodi müzik ve o sesteki duygu değişimi bile yeterdi, sözler ise perişan etti... ama sözleri anlamayan bir yabancı bile önce derin bir hüzün ve en sonunda nefretin nasıl ortaya çıktığını hissedecektir. ben de o'nun arkasından çok ağlamıştım. zaten insanın ağlayası varsa bir şeye ihtiyaç duymaz. seven ağlar. lakin hiçbir şarkı beni normal bir durumdan alıp da gözleri dolu bir hale getirmemişti. tanrıya şükür ki bu şarkı yazılmış. tanrıya şükür ki hala sevginin aşkın arkadaşlığın ya da belki her türden duyguların olduğunu ve içimizde bulunduğunu bana bu duygusuz dünya içinde tekrar gösterdi. bu sözler bir insanın kalbini nasıl bu kadar acıtabilirdi başka türlü? olsun acıtsın. razıyım ben ağlamya da her gün hüzne de. yeter ki hüzün denen illetin gerçekliği vurulsun benim yüzüme. bir insanı sevmenin gerçekten mümkün olduğunu vursun tokat gibi. bu şarkıyı tabii ki ona olan saygımdan dolayı onu düşünerek dinlemedim ama bir zaman dahi olsa gerçekten birini sevdiğimden emin oldum. Ah Allah'ım yalnızca bir kişinin ruhunun yokluğu insana nasıl bu kadar ızdırap verebiliyor? bu kesinlikle sahte bir duygu olamaz. o halde sonuna kadar yaşamamız gerekiyor acı da olsa. bu, bir şarkıya yaptığım ilk ve muhtemelen son yorum oluyor.
@@seymaislamoglu3468Kavuşamadık, o artık başkasına ait bende bir başkasına. Artık başkalarına aitiz... Bu yorumu görünce duygulandım keşke kavuşabilseydik ama başka gülü kokladı o ...
90 lar acaba paralel evrende bir zaman aralığı mı? 90 ların tadını alamadan günümüze ışınlanılan bir boyut muydu? Köydeki odun sobasından alevler o hep beraber ailecek yattigimiz odanın içinde bir balet gibi salınır dururdu. Sabahları annemin yaptığı tepsi böreği dışarıda kar gördüğümüzde kızakları alıp biraz eğimli yerlere kostugum arkadaşlarım kimisi öldü o günlerden kalan çocukluk oyunlarımız. Yazın derede yüzmeye gittiğim derenin bile suyu çekilmiş. Köyde bir çocukluk aşkım vardı evlerinin karşısına geçip akşama kadar balkona bisi alcak mı acaba diye beklediğim yıllar. 90 lar yağmurda çamurda top kosturdugum sokaklar. Şimdi yatlarla gezip dere yerine okyanusta yuzsem her suya daldığında o derenin tadını vermez.ya çocukluk arkadaşlarım geri gelmez satsam dünyayı kemikleri bile çürümüştür işte yıllar bizi böyle duygusuz yaptı... Ve bu yıllara hapsolduk... Teknolojik aletlerin içinde kaybolmayın. Iletişim kurun etrafinizdakilerle...90 lara selam olsun
Geceleri fotoğrafına bakıyorum. Öpüp kalbime koyuyorum. Sonra bakıyorum fotoğrafa. Bu sözler aklıma geliyor "bende bir resmin var yüzüme bakmıyor" fotoğrafta başka yere bakmış olması bana hep bunu hatırlatır.
Bu yorumu görmek için birini gitme diyecek kadar sevmek gerekiyor be kardeşim yoksa mutlu insanın burda bu şarkıyı dinlerken yorumları okumasının imkanı yok🤕
Yapmayın arkadaşlar bu Nazan ablamız dikkat edin! Tamam emre aydın, mamuş baba falan ama Nazan Öncel kendi sesinden,yürekten olukuyor yani. Nazan Öncel candır bana göre....
Saat sabaha karşı 6 . Güneş bütün kızıllığını vuruyor gökyüzüne. Hafiften sıcak bir esinti , içini ürpertiyor insanın. Kafada inceden bir intihar düşüncesi de yok değil :)
2050 yılında sevdiği tarafından yüzü yere sürülüp bu şarkıya tutnacak olan daha dogmamış olan kardeşlerim kafanıza takmayın 2024 lü yıllarda da durum aynıydı vasiyetim şu kimseye değerinden fazla değer vermeyin Bu arada siz bunu okuduğunuz zamanlarda ben öteki tarafta ondan hesap soruyor olacağım
Bundan 3 sene evvel üniversite 2 deyken benden hoşlanan bir çocuk vardı. Ben onu arkadaşım olarak görüyordum kırmamaya çalışıyordum ama o pes etmiyordu her fırsatta ilanı aşk ediyodu. Artık benimde canıma tak demişti sıkılmıştım bu durumdan. Gerçi biseyde yaptığı yoktu yani kesinlikle rahatsız eder şekilde değildi. Her gün, gün olmazsa her hafta mutlaka şansını tekrar deniyodu. Ben artık sinirlenmeye başlamıştım ve aşırı kaba bir şekilde davrandım ona. Yüzüne karşı "seni sevmiyorum bu şekilde devam edersen nefrette edicem " dedim. Çocuk o sene okulu bıraktı. 2 senemiz kalmıştı mezun olmaya. Ben tabi ertesi yıl ondan kurtulduğum için havalara uçtum. Onun devamlı gözümün önünde olmaması beni aşırı mutlu ediyodu. Telefon numarasını falanda engellemiştim bana hiç bir yerden ulaşamadı. Her neyse bir kaç ay sonra telefonuma bir mesaj geldi baktım o. Numarasını değiştirmiş nasıl olduğumu soruyor. Cevap vermedim. 1 gün sonra yine bir mesaj geldi. Bu şarkıyı göndermiş bana. O an şarkıyı bile açmadım dinlemedim. Cünkü onun yolladığı hiç birseyi merak etmiyor ve umursamıyordum. Yine cevap vermeden engelledim hemen. Aradan bir kaç gün geçti ben okuduğum şehirden evime dönücem. Aksam saat 9 a bilet aldım. Otobüste telefonumdan müzik dinlerken onun gönderdiği şarkı çaldı birden. İlk önce değiştiriyim saçma biseydir dedim ama ritmi, duygusu çok hoşuma gitti. Daha sonra da sözleri girince beni daha bi cezbetti. Şarkıdan kopamadım tekrar tekrar dinledim. Yol bitene kadar eve gidene kadar bu şarkıyı dinledim. O karanlık gecede bu şarkı icimde tuhaf hisler oluşturdu. Elim gitmedi kapatmaya. Kopamadım yani kısaca. Her neyse aradan 2 yıl geçti ben mezun oldum onu coktan unuttum bile. Arada kız arkadaşlarımla hatırlayıp dalgasını geciyorduk böyle biri vardı diye. O da beni unutmuştur çoktan diye düşünüyodum. Çünkü artık ne mesaj atıyodu ne arıyodu. Bu şarkıyı gönderdiği günden sonra hic bir sekilde ulaşmadı bana. Okulu bıraktıktan sonra o yaz polislik sınavına girmiş ve kazanmış bunu öğrenmiştim hakkında sadece. 2 sene eğitim gördükten sonrada polis olmuş. Yani benim mezun olduğum sene o da göreve başlamış. Sonra özel harekat polisi olarak doğuya gitmiş. 1 ay sonra da Kasım 2019 da bir çatışmada şehit olmuş.. evet o artık yok !! Ben bunu tam 1 sene sonra öğrendim. Bundan 5 gün önce öğrendim! Dünyam başıma yıkıldı. 5 gündür yemiyorum içmiyorum uyumuyorum sadece hüngür hüngür ağlıyorum. Vicdan azabından ölüyorum. İçimde kendime duyduğum öyle bir nefret var ki. Allahım keske onu alacağına beni alsaydı ben ölseydim diye söyleniyorum. Bi de her gece uzun zamandır dinlemediğim bu şarkıyı açıyorum. Acım mutsuzluğum, hüznüm, kendime olan nefretim bin kat daha katlanıyo bu şarkıyı dinlediğim de. Kendime acı çektirmekten zevk almaya başladım. Bundan sonra nasıl yaşıycam hayatıma nasıl devam edicem hic bir fikrim yok. Bunları da düşünmüyorum gerçi. Bir zamanlar onu umursamadığım gibi simdide kendimi umursamıyorum. Bende keske geberip gitsem. O şehit oldu en güzel mertebeye erişti. Ben mahvoldum daha beter sürünürüm insallah. O çocuğun kalbini kırdığım gibi hayatını alt üst ettiğim gibi benimde hayatım zehir olacak bunu biliyorum. Olsun da zaten ben bunu hakettim. En kötü seyleri her seyin en kötüsünü hakediyorum. Size tek bir sey söyliycem. Bu dünyada hiç kimsenin kalbini kırmayın. Bu anneniz babanız aileniz de olabilir. Kimseyi üzmeyin umutlarını söndürmeyin. Onun hayatıyla oynamayın. Bu dünyada ölüm var ölüm. Kimseyi kırıp dökmeye değmez. Sonra çok ararsınız ama bulamazsınız benim gibi. O attığı mesajları, masumca yanıma gelip konusmak isteyisini, onun varlığını mumla arıyorum simdi. Ama çok geç hersey için. Siz geç olmadan kestirip atmayın onu dinleyin anlayın. İnanın sonra çok üzülürsünüz. Ben bir şans verseydim belkide polis olmayacaktı oralara gitmeyecekti ve ölmeyecekti! Herseyin suçlusu sorumlusu benim! ve bu hep böyle kalacak. O yerinde mutlu huzurlu uyusun. Ben sürünmeyi çoktan hakettim. Her gece burdayım artık adaletin yerini bulması için benim ızdırap çekmem gerekiyor. Ona söz verdim kendi hayatımı kendime zindan edicem. O yeterki rahat uyusun. Işıklar içinde uyusun ⚘ Karanlıkta kalması gereken kişi benim! Zaten bu saatten sonra benim için her gece kara tren..
Okudum ve siz de bir suç bulamadım. Eğer sevmiyorsan sevmiyorsundur ve karşıdaki insan da bunu anlayacak olgunluğa sahip olmalıdır. İnsan özgür olmak için bir başka kişinin özgürlüğünü kısıtlayamaz. Bu yüzden ben özgür olamadım deyip, bir hışımla kendisine zarar verdiği için ya da verebilecek şekilde yaşamanı sürdürdüğü için bunda, özgürlüğünü kısıtlayamadığı insanı suçlayabilir miyiz? Arkadaşımın ruhu şad olsun. Mekanı cennet olsun İnşallah...
Yemin ederim bunu okuduktan sonra buraya neden geldiğimi kendi derdimi unuttum. Sana birseyler yazmak istedim. Biliyorum şuan senin için her sey çok yeni büyük bir şok yasıyorsun farkındayım ama kendini suclamaktan vazgeçmelisin. Bu senin suçun degil! Şehidimize allah rahmet ettsin. Mekanı cennet olsun. Ama onun şehit olması senin suçun değil önce bunu anlaman gerekiyor. Böyle olması gerekiyomus böyle yazılmış onun kaderi. Sen onu reddetmeseydin de bu onun başına gelecekti. Çünkü Allah şehitlik makamına ulasacak bütün ruhları daha yaratmadan kendi katında seçiyor. Onlar allahin seçilmiş kulları ve insallah ahirette de peygamberimize komsu olacak. Yani demem o ki bunun sorumlusu sen degilsin! Sen olsan da olmasanda o kardesimizin yazısı buymus. tabiki üzgünsün istedigin kadar ağla acını yaşa ama kendinden nefret edip hayata küsme. Zaman herseyin ilacı yavaş yavas alışacaksın. her zaman hatırlayacaksın ama acı hafifleyecek. o yüzden kendini üzüp yıpratma. Şehidimiz için bol bol dua et kuran oku arkasından ruhuna gönder. Eminim o bunu hissedecektir. Unutma o sana deger vermis sevmis. Sen kendine bunları yaparsan onada büyük haksızlık etmis olursun. Çünkü onun sana kırgın olduğunu hic sanmıyorum seni hep güzel hatırlamıştır sende öyle yap. Sakın kendine zarar verme! Cunku bunun telafisi yok. Yasananlar senin suçun değil. Sen istemezdin böyle olmasını. Şuan hersey cok yeni olduğu için böyle hissediyorsun ama inan bana geçicek. Neler geçmedi ki? Önünde güzel umut dolu günler var o günlere bütün acı tatlı anılarını, sevdiklerini, seni sevenleri al ve yürü.
@@GameCity0 Bi suç bulamadin mi?? Cocuğun hayatının icine sıcmış resmen kız. kim bilir nasil köpek gibi davrandi cocuga zamaninda. Simdi burada yalandan vicdan azabi cekmesin komik duruyor. Bayağı bi suçlu yani ne diye aklıyorsunuz anlamıyorum?
@@mustafaackgoz4736 ne demek istediğimi anlamamışsın. Yani kardeş sen seviyorsun diye karşı taraf seni sevmek zorunda mı? Sevmiyor diye yüz vermiyor diye karşı tarafa eziyet etmiş mi sayılır? Sen seviyorsun diye, karşı taraf sen kırılma üzülme diye seni sevmeye kendini zorlamasını istemen BENCİLLİK değil mi? Şimdilik bu soruları düşün, aklı olan zaten anlar.
Sizi oyalayanı beklemeyin, arkadaşlar. İnceldiği yerden kopmaısnı beklemeyin. Gerektiği zaman koparmasını, kendi başınızı alıp gitmesini bilin. Yıllarınıza gençliğinize acıyın. Bİr hiç uğruna herşeyi, olağan şanslarınızı heba etmeyin. Yaparsanız, bu yaranın izlerini bir ömür taşıyacaksınız. Güvenemeyecek, sevemeyeceksiniz. Yapmayın. Ben beceremedim ..
Bana " unutma, her daim yanında olacağım " demişti, bu şarkıyı da onun sayesinde öğrenmiştim. Ama o artık yok, gitmeyi tercih etti. Bana kalansa ondan öğrendiğim şarkıları dinleyip göz yaşı dinlemek oldu. Çok özlüyorum Fatih çokça özlüyorum....
Hemen nasıl birini bulup nişanlanmış hayretler içindeyim. Birde bu kısa zamanda ani kararla nişanlanması akıl erecek gibi değil. Ben kahrımdan perişan olurdum herhalde. Hadi ayrılık üzerinden seneler geçti tamam derim de 8 ay ne ya😢.
Bunun üstüne başka şarkı dinlenmez. Melankolide zirve yapmış. Ah o trenler yok mu? Ne zaman görsem duysam hüzünlenirim. Otobüse uçağa o kadar duygulanmam.
Tam göğsünüzün ortasında bir yeriniz acıyacak... Evinizin sizi içine sığdıramayacak kadar dar olduğunu fark edeceksiniz... Sokağa fırlayacaksınız... Sokaklar da dar gelecek... Tıpkı vücudunuzun yüreğinize dar geldiği gibi... Ne denizin mavisi açacak içinizi, ne pırıl pırıl gökyüzü... Kendinizi taşıyamayacak kadar çok büyüyecek, bir yandan da kaybolacak kadar küçüleceksiniz... Birileri size bir şeyler anlatacak durmadan... ‘‘Önemli olan sağlık.’’ ‘‘Yaşamak güzel.’’ ‘‘Boşver, her şey unutulur.’’ Siz hiçbirini duymayacaksınız... Gözyaşlarınızdan etrafı göremez hale geleceksiniz. O'ndan ölmesini isteyecek kadar nefret edecek, az sonra kollarında ölmek isteyecek kadar çok seveceksiniz... Hep ondan bahsetmek isteyeceksiniz... ‘‘Ölüme çare bulundu’’ ya da ‘‘Yarın kıyamet kopacakmış’’ deseler başınızı kaldırıp ‘‘Ne dedin?’’ diye sormayacaksınız... Yalnız kalmak isteyeceksiniz... Hem de kalabalıkların arasında kaybolmak... İkisi de yetmeyecek. Geçmişi düşüneceksiniz... Neredeyse dakika dakika... Ama kötüleri atlayarak... Onunla geçtiğiniz yerlerden geçmek isteyeceksiniz... Gittiğiniz yerlere gitmek... Bu size hiç iyi gelmeyecek... Ama bile bile yapacaksınız. Biri size içinizdeki acıyı söküp atabileceğini söylese, kaçacaksınız... Aslında kurtulmak istediğiniz halde, o acıyı yaşamak için direneceksiniz. Hayatınızın geri kalanını onu düşünerek geçirmek isteyeceksiniz... Aksini iddia edenlerden nefret edeceksiniz... Herkesi ona benzetip... Kimseyi onun yerine koyamayacaksınız... Hiçbir şey oyalamayacak sizi... İlaçlara sığınacaksınız... Birkaç saat kafanızı bulandıran ama asla onu unutturmayan... Sadece bir müddet buzlu camın arkasından seyrettiren... Bütün şarkılar sizin için yazılmış gibi gelecek... Boğazınız düğümlenecek, dinleyemeyeceksiniz... Uyumak zor, uyanmak kolay olacak... Sabahı iple çekeceksiniz... Bazen de ‘‘Hiç güneş doğmasa’’ diyeceksiniz. Ne geceler rahatlatacak sizi ne gündüzler... Ölmeyi isteyip, ölemeyeceksiniz... Belki çivi çiviyi söker diye can havliyle önünüze çıkana sarılmak isteyeceksiniz... Nafile... Düşüncesi bile tahammül edilmez gelecek... Rüyalar göreceksiniz, gerçek olmasını istediğiniz... Her sıçrayarak uyandığınızda onun adını söylediğinizi fark edeceksiniz... Telefonun çalmasını bekleyeceksiniz... Aramayacağını bile bile... Her çaldığında yüreğiniz ağzınıza gelecek... Ağlamaklı konuşacaksınız arayanlarla... Yüreğiniz burkulacak... Canınız yanacak... Bir daha sevmemeye yemin edeceksiniz. Hayata dair hiçbir şey yapmak gelmeyecek içinizden... Onun sesini bir kez daha duymak için yanıp tutuşacaksınız... Defalarca aradığı günlerin kıymetini bilmediğiniz için kendinizden nefret edeceksiniz... Yaşadığınız şehri terk etmek isteyeceksiniz... Onunla hiçbir anınızın olmadığı bir yerlere gidip yerleşmek... Ama bir umut... Onunla bir gün bir yerde karşılaşma umudu... Bu umut sizi gitmekten alıkoyacak... Gel gitler içinde yaşayacaksınız... Buna yaşamak denirse...
"Hele seni özlemenin bir kokusu var tüm çiçeklere değişmem" Bana okuduğun şiirde böyle diyordu. Bazı şeyleri fark etmem geç oldu. Senden ayrıldığım gün bu şarkıyı dinler misin demiştin zaman geçti geceler bana kara tren oldu... Eğer bir gün buraya tekrar yolun düşerse ve bu yorumu görürsen bil ki seni hala çok seviyorum. " Hele seni özlemenin bir kokusu var tüm çiçeklere değişmem".
evet. çünkü hayatlarımızın en iç kavuran, en anlamlı, en samimi yıllarını o zamanlarda yaşadık. Buraya geleceğiz. Çünkü kaybettiğimiz şeylerin ne olduğunu ve değerini anladık.
Hayatımızdan çıkıp giden herkes bizden bi hayat alıp gider. Onunla farklı ondan başkasıyla farklı bi hayat... ama gel gör ki adımızı bile hatırlamayacak olanlar için bu şarkıları dinliyoruz
Resmine bakarak bu şarkıları dinleyeceğim aklımın ucundan bile geçmezdi hayla inanamıyorum nasıl buralara geldik ben beceriksiz birisiydim biliyorum başaramadım ama seni çok seviyorum iyiki 2023ü seninle geçirdim İzninle ben Ağlamaya geçiyorum
Ayrılığımızın ilk günü geçmişti. İlk gecesi... Yirmi dört saat dolmamış olsa da, benim üzerimde yirmi dört asır acı çekmişti Tüm gece uyumadım ve hep aynı şarkıyı dinledim. Nazan Öncel söylemişti yıllar önce. Geceler Kara Tren, Geceler... Yükliyor bana seni geceler, bende bir resmin var yüzüme bakmıyor... 🥀🥀
Kendisi benim hem ilk aşkım hemde en iyi arkadaşımdı. Onunla yollarımız ortaokulda kesişmişti. İlk zamanlar onu gözüme kestirsemde hiç konuşmadık. Bir gün öğretmenin bizi önlü arkalı oturtmasıyla daha da yakın olmuştum. Kalem, silgi derken konuşmaya başladık. Tenefüslerde baktım erkeklerle maç konuşuyor. O da Fenerbahçeli. Bende Fenerliydim ama öylesine. Onun için her gün okula gelmeden txt den futbolla özellikle FB ile ilgili her şeye bakıyordum. Artık tenefüslerde benimle birlikte konuşuyordu futbolu. Böyle böyle 3 yıl geçti ben onu platonik olarak tutulmuştum bile ona onu sevdiğimi söyleyemeden okul bitti. 1-2 yıl sonra dışarda onu gördüm. Ama yanına gidecek özgüvenim olmadığı için sessizce onu izlemekle yetinmiştim. 3 yıl daha onu sevmeye devam ettim elimde sadece son senemizde çekilen okul hatıra fotoğrafı vardı. Her yerden onu deli gibi arıyordum bütün sosyal medyalardan ama o sosyal medyayı sevmediği için hesabı yoktu. Onu bulmaya dair umutlarım tükenince onu kalbimin en derinine atmaya karar verdim. Ama 1-2 ayda yine ona sosyal medyadan bakıyordum bi umut işte.. ama o yoktu aradan yıllar geçti ismi benziyor diye geçen sene Nisan ayında birine mesaj bile attım. 3 ay önce iş arkadaşım sayesinde ona ulaştım aslında tam olarak yine ona ulaşmadım. Annesinin numarasını buldu ve ona ulaşmak için annesine mesaj atmam gerekiyordu. Hiç düşünmeden attım... Ama cevap gelmedi.. Ertesi gün iş yerinde çalışırken tanımadığım bir numara aradı işle ilgilidir diye açtım. Arayan oydu çoçukluk ve ilk aşkım tam 10 yıl sonra tekrar sesini duymuştum hâlâ o küçük çocuğun sesi.. kalbim göğüs kafesi mi delecek şekilde hızla atmaya başladı nefes almayı unuttum resmen heyecandan ne diyeceğimi bilemedim ve bulunduğum yerde telefon çok çekmediği için ben seni arayacağım deyip suratına kapattım. Depodan yukarıya bir çıkışım var usain bolt halt etmiş. 10 dakika telefonla konuştuk. İyiki geldinler iyiki beni buldunlar. Sabaha kadar wp den mesajlaştık. Beni ertesi gün aramasının sebebi o gün eve gitmeyip arkadaşında kalması ertesi gün eve gidince annesi göstermiş mesajı. Onu o kadar özlemişim ki tekrar onunla konuşmak onu bulmak benim için çok büyük bir şanstı onu unuttuğumu sanıp kalbimin en derinlerine attığımı düşünüyordum ama sesini duyunca hâlâ kalbimde baş köşede olduğunu farkettim... Çok güzel geçiyordu İstanbulu baştan gezelimler. Bana iyi geldin iyi ki geldin. Ben kendimi kaptırmış giderken durup dururken mesajıma cevap vermedi. Ertesi gün tekrar yazdım onada cevap gelmedi. Ben benimle konuşmak istemediği için yazmadığını düşünmek yerine bişey mi oldu diye düşünüyordum tam 48 saat cevap vermeyince onu yıllar önce koyduğum yere tekrar koymam gerektiğini farkettim... :) onu hâlâ çok seviyorum ben onu bi 10 yıl daha beklerim ama artık uğraşmam :) yolu bahtı açık olsun ama umut verip yarı yolda bırakmanın bir hakkı varsa hakkım helal değil :') Totem yapmıştım onunla son senemde Fenerbahçe şampiyon olmuştu bizden bu sene bişey olsaydı Fener yine şampiyon olacaktı:) 12 Ocak 2024 20:44
@@yunusemrecelep2813 bende benim adıma çok üzüldüm. Bu durum beni mental olarak çok yordu ve üzdü. Keşke bulmasaydım bazen bazı şeyleri zorlamamak gerekiyormuş. Şimdi tekrar yazıyor konuşmak istiyor ama o eski sesini duyduğunda heycandan ölen kız yok artık. Çalıştığım yerde internet çok çekmez. Ondan mesaj gelirde göremem yada mesajım gitmez diye iş yerini dört dolanırdım :) ona bu kadar bağlanıp aramamın sebebi ailesinin ve etrafındaki herkesin dışladığı o küçük kız ile birtek onun konuşması onun arkadaş olmasıydı. O beni değil o küçük kızı hayal kırıklığına uğrattı... Ama yolu bahtı açık olsun mutlu olmasını çok isterim.
Bu akşam senin şarkıların ile kederime öfkelendim be Nazan abla.. Gitme, kal dediklerimiz hep gitti. Konuşmayan gecelere kaldık be Nazan abla. Ay yine karardı be Nazan abla, bir ihtimalimize sığındık o da yalan oldu. çok sevdim be Nazan abla...
55 bin ve yorum yok hey yavru hey. Biz acı çekerken, içerken, duygularla boğuşurken sende çare bulduk be Nazan abla. Demi 'Bende bir resmin var yüzüme bakmıyor.'
03.04.2024 Çarşamba günü bu şarkıyı sosyal medya hesabımdaki notlarıma koymamla başlamıştı her şey . Sana geceleri tren yapan hayat bize ne yapmaz demişti . Öyle konuşmaya başlamıştık ilk . Başlarda her şey güzeldi . Antalya ' da sahil güvenlik mensubuna sahip astsubaydı . Aradan zaman geçti ama bizim konuşmamız geçmedi. Sürekli beni kendine bağlıyordu o fazlası zehir olan sözcüğü söylüyordu , balım :) Her zaman yanımda olacağını, benimle ciddi düşündüğünü söyleyip söyleyip duruyordu beni umutlandırıyordu .Beni Deli Asenam diye kaydetmişti , ismi Fatih Mehmet olduğu için bende onu Gönlümün Fatih'i diye kaydetmiştim . Hayatimin en mutlu zamanlarıydı o zamanlar . İlk defa birinden ilgi görmek , birine kendini açmak tuhaf ama güzel hissettirmişti . Aradan bir iki hafta geçti bana soğuk yapmaya başladı . Nöbetteyim , oyundayım , kafedeyim , kayıt işlerim var , meşgulüm gibi bahanelerle beni oyalıyordu . Aradığımda ise meşgule atıyor , biriyle konuşuyor ya da hiç açmıyordu , yazdığımda ise görüldü atıp ya hiç dönmüyor ya da görüldü atıp 5 saat sonra yazıyordu. Ben ise onun gelmesini saatlerce bekleyip mesaj yazdığında saniyesinde dönüş yapıyordum. Benden soğuduğunu demesede bana hissetiyordu sürekli tersleyip kırıyor sonra ise hiç olmamış gibi tüm hatayı bana yıkıyordu. Benimle konuşmayı kesip arkadaş kalmak istediğini söyledi. Tamam dedim olurum sen yeter ki benimle ol. Konuşmayı kestik . Ben ise ona hala yazmak istiyordum. Görücü geldiğinde dahi olmaz birini bekliyorum demiştim . Görücü gelen çocuk ise onu unuttururum yeter ki benimle ol demişti. Kabul etmeyip ona yazmıştım o ise keşke kabul etseydin demişti . Beni bir kezde orda yalnız başıma birakmisti . Oysaki beni yarı yolda bırakmayacağina her zaman bana destek olacağını söyleyen oydu :) Yeniden konuşmayı kestik. Bu sefer hiç ona yazmadım . 19.05 2024 te yani bugün beni aradı elim açmaya gitmedi titriyordum. Bir şey oldu sandım yazdım bir şey mi oldu iyi misin dedim . Acsana su telefonu diyerek beni tersledi . Ne oldu iyi misin bir sorun mu var diye yazdığımda da görüldü attı . Beş dakika geçti aradım meşgule attı . WhatsApp ' a girdiğimde ise çoktan engellemisti . Seninle olan hikayem bu şarkıyla başladi bu şarkıyla bitsin gönlümün Fatih'i:) Senin parfüm markanı öğrenmistim hatirliyor musun sırf seni hissetmek , senle aynı kokmak için :) Şimdi o parfümü son kez sıktım hem kendime hem odama hemde yatağıma. Senle aynı giymek için aldığım Hummel eşofman takımı :) koşa koşa almıştım onu şimdi ise ihtiyaç sahibi birinin sırtında onu ısıtıyor. Bunları okur musun okumaz mısın bilemem Fatih ama şunu iyi bil . Kısacık bir hikayeydi ama bin ömre bedeldi . Sana son seslenisimdi bu . Ne ölüne ne ölüme benim ahımla nasıl yaşayacaksın o da Allah ile senin aranda . Ben mi nasıl olacağım beni küstürdüğün hayata devam etmeye çalışacağım senden uzakta . Seni son kez seviyorum gönlümün Fatih'i. Asenan senin dediğin gibi börü olacak ve senin gibi çakallara boyun eğmeyecek. Şarkının dediği gibi bende bir resmin var yüzüme bakmıyor :') Elveda gönlümün Fatih'i , elveda ilklerimi ilk duygularimi verdiğim esmerim , elveda sevdiğim , elveda ...