Bu bölüm Socrates’in en önemli ve değerli bölümü olmuş bence, bir basketbol bölümü değil de iki çok önemli ismin, tecrübenin hayat dersleri şeklinde olmuş, çok da güzel olmuş
ibrahim kutluay'ın türk oyuncular arasında ne kadar özel bir kariyere sahip olduğunu tekrar hatırladım. aydın örs, ivkoviç, obradoviç gibi efsane koçlar dışında bodiroga, diamantidis gibi avrupa'nın en iyi 50 oyuncusu arasındaki topçularla da avrupa'da oynadı. seattle'da neredeyse süre alamayıp hemen dönse de ray allen'ın takım arkadaşı oldu. eurolig'in, bence, en iyi döneminin sonlarına doğru kupayı aldı, sayı kralı oldu. mehmet okur ve hidayet, uzun ve başarılı denebilecek nba kariyerleri yüzünden belki daha gösterişli geliyor olabilirler ama kutluay "basketbol yaşantısı" olarak çok daha dolu ve kayda değer bir kariyere sahip gibi.
İbrahim abiye yetişememiş arkadaşlarımız vardır burda. Gerçekten bambaşkaydı. Hem milli takımda, hem Yunanistan’dan dönünce burda klüplerde izleyebildiğim için çok şanslıyım. Açıp izlemenizi, bakmanızı tavsiye ederim.
Ben de bir ekleme yapayım J. Carroll'un söylediklerine. Küçük yaşta şut mekaniğinin, tekniğe uygun oturmaması ve onu sonradan düzeltmenin çok zor olacağı gerçeğinin haricinde, galiba biraz çok yönlülüğe atıf yapmış. Tabi oyunun içinde bir sürü iş var oyuncunun yapması gereken. Sadece çok iyi şutör olmaya odaklanıp, diğer becerilerinizi köreltmeyin diyor bence. Biraz daha fazla sayıda özelliğiniz olsun diyor da olabilir. Fiziksel kalitesi var, savunması var, pasörlüğü var, penetresi var, ball handlingi var, vs. vs. bide bunların da çeşitleri var. Bunları da öğrenin, çalışın, uygulayın ve ne kadarını yapabiliyorsunuz, bunları keşfedin, geniş düşünün, zengin çalışın diyor da olabilir. J. Carroll'a ''niyet okuma'' gibi yapmış olmazsak benim bu sözlerden anladığım bu. :D
Bu tarz hikayelerin aşığıyım. Özellikle de idol olarak gördüğün insanlardan dinlemek ayrı bir keyif oluyor. Keşke ayrı bir program yapılsa bu tarz hikayelerin anlatıldığı. kerem tunçeri, mehmet okur, ibrahim kutluay, harun erdenay gibi (liste uzar gider) efsanelerin hikayelerini dinlemek çok hoş olur. İnşallah yaparsınız. :)
Sut Spesyalistelri arasinda ilk 5'te olmasa bile Ibrahim Abi'nin eski takim arkadasi Damir Mrsic en azindan ilk 10'da yer almali diye dusunuyorum. Harun Abi de ozellikle kariyerinin sonuna dogru muazzam bir sutore evrilip hem milli takimda hem Ulker bunyesinde onemli gorevler almisti. Harika program, emeginize saglik:)
Alain bahsedince hatırladım. Michael Young korkunç bir şutördü. Limoges formasıyla Efes'e karşı oynadığı bir maç vardı. Resmen tek başına almıştı maçı, inanılmazdı.
İbrahim Kutluay'ı hep ben Reggie Miller'a benzettim, onun da dribling'i zayıftı, sıskaydı ama deli gibi perdeleri çok iyi kullanır perdeden çıkar üçlük atardı, havasını bulduğunda el üstü vs. farketmezdi, kritik şutlara bayılırdı ikisi de. Seyirci ile de Reggie gibi özel bir bağı vardı, o attıkça seyirci daha coşardı
dediginiz baglamda bir sutor bulmak oldukca zor olsa da, siralamasiz bir sekilde su isimler geldi aklima: stombergas laurent foirest jaycee carroll damir mrsic trajan langdon
muhtemelen ibo fenerin çöp zamanlarındayken bizim için çok uzun yıllar oynadığına yanıyodur. 25 yaşında gitseydi Avrupa'ya birkaç tane daha euroleague şampiyonluğu kazanabilirdi
İbrahim kutluay ricky winslow için takım arkadaşım dedi ama rahmetli Conrad Mcrae için neden sesini çıkarmadı merak ettim.Fenerbahçe ile sanırım suproleague de aynı takımdaydı Mcrae ile,hatta Zan Tabak,Mahmood Abdul Rauf vs de vardı takımda.
Hatta o sezon yanlış hatırlamıyorsam, deplasmanda limoges ya da Pau Orthez maçıydı, ibrahim 5 hücum faul yapıp oyundan atılmıştı diye hatırlıyorum.Conrad Mcrae candır, o yıllarda benim gibi birçok kişiyi basketbola aşık eden adamdır.Sessiz kalmasını yadırgadım.
Merhabalar, 99 eurobasketi konuştunuz mu hiç? Ben kaçırmış olabilirim ama bu sezon hiç bahsi geçmediğine eminim. 91 doğumlu biri olarak o turnuva babamla izleyip hatırladığım ilk büyük turnuvadır. Özellikle Hırvatistan’ı yendiğimiz o efsanevi maç. Çeyrek finalde rigadeu ve alain’in bize karşı çok iyi oynadığını hatırlıyorum. Biraz bu maçla ilgili anılarınızı paylaşır mısınız. Fransa takımında hava neydi? Haluk Yıldırım’ın şutundaki hücumda set öyle mi çizilmişti? Özellikle Kaptandan o turnuvayı dinlemeyi isterim. Sevgiler...
Avrupada tv den veya canlı gözlerle gördüğüm en iyi şütörler; Danilovic (bu adamın Teamsystems ( David Rivers ve Dominique Wilkins varken) vs Kinder Bologna maçnın sonunda Kinderi bir geri döndürüşü vardır anlatamam),Efsane Petrovic, Rigaudeau, Djordevic, Marciulionis, İbrahim Kutluay, Alvertis, Gallis. Genç arkadaşlara tavsiyem Euro 95 finalini izlemeniz youtubedan. Saf şutorlerin maçıdır. Danilovicin karakteri uzaktan çok itici gelirdi ama bence aralarındaki en büyük şutör oydu Marciulionis ile birlikte. Petrovicin yeri ayrı tabi. Rakip takımları çaresiz bırakan şutörlerdi bu üçü. Hadi birde Kukoç u ekleyeyim yanlarına😅
Benim için eurolegue tarihininin en iyi atleti doğuş balbaydir nba de bile sayılı atletlerden olurdu biraz basketbolu oynayabilse westbrook gibi bişi olurdu herlde hız güç sıçrama hepsinde eurolegue in en iyi gardi olabilir ama yetenek olarak turnike atarken bile güven vermiyor
8:19 ulan bir kere kafadan ilk sıraya konması gereken isim Dražen Petrović nasıl hatırlamazlar nerde basketbol oynadı bu adamlar 😂 Tabii o varken bunlar daha basket topunun ne olduğunu bilmiyorlardı doğru ya.