1877-1878 Rus-Türk Savaşı sırasında, Mahmudiye, hükümetin yeterli nakliye gemisine sahip olmaması nedeniyle bir birlik nakliyesi olarak hizmete girdi. Geminin büyük boyutu, çok sayıda birlik taşıma yeteneği nedeniyle onu etkili bir nakliye aracı yaptı. 27 Aralık'ta dört Rus torpido botu, Mahmudiye ve zırhlı Asar-ı Tevfik'e Batum'da demirliyken saldırdı, ancak saldırıları başarısız oldu.[9]
Bunları kimse bilemez denizciler hep hayalet gemileri anlatır bir gemide de erzak bulunmasına rağmen gemi Cebelitarık a seyrederken görülüyor bir kadın Dr. Araştırma yapıyor fakat açıklanamıyor uçan hollandalıda gerçek ümit burnu dünyanın sonu
1840'ların sonunda buhar gücünün kullanılmaya başlanmasıyla birlikte, saf yelkenli geminin buharlı gemiye dönüştürülmesi düşünüldü. Bununla birlikte, 1850'lerin sonlarında Britanya'da gövdeyi incelerken, kötü bir şekilde çürümüş olduğu ve yeniden inşa edilmeye değmediği keşfedildi. Mahmudiye'ye tahsis edilen makine yerine Mubir-i Sürur fırkateynine yerleştirildi.[8]
Sayın İspir Nur'u Osmaniye camii hakkında da caminin uzay gemisi olduğu söylemişti. Ne Var Ne Yok programında gösterdiği kaynaklardan iki tanesi biri 70 diğeri 90 yıl önce cami yapılmadan evvel ölmüşler. Konu dinleyenlere çok ilginç geliyor sanırım öyle de kalması isteniyor. Sıkıştığı yerde "ben öyle düşünüyorum benim görüşüm bu" deyip kenara çekiliyor. Çok tehlikeli buluyorum kendisini.
22 yorum var ve herkes bu video saçma demiş ama bir kişi bilr "saçma, çünkü...." dememiş. Adamın iddialarına cevap vermek yerine sadece dalga geçmişler. Tamam bana da mantıklı gelmiyor düşüncesi ancak ben aşağılamıyorum. Bu nedenle Türkiye gelişmiyor. Çünkü bilimsel tartışma ortamı yok bu nedenle ilerleme olmuyor
@@boratunc9700 senin efsane anlayışın nedir bilemem benim burada efsane diyerek kendine denk veya daha güçlü ordulara karşı beklenenden daha fazla başarı el etmek Amerikaya ne bakıyorsun yenilgilerini bile galibiyet ve başarı olarak sunuyor
@@yunusemreozdemir8336 okumadan bilgin olmadan herseyi algiliyabiliyorsun bravo bır konuda eleştiri yapabilmeniz için bilgi lazım bilgi cehaletini bilgiye cevir
Günümüzde bile İngilizlerin hataları örtülüyor.adnan menderes ingilterede uçaktan ağaçların üstüne düştüğü ve üstelik kurtulduğu halde ceketi ile ağaca asılı olduğu halde ben 54 yaşına geldiğimde öğrendim ..ilginç olay ise şimdi bile menderes olayını kimse konuşmuyor.
Yorumlarda okuma yazma oranıyla ilgili epey bir tartışma olmuş ve bu konuyla ilgili bir gerçeği söyleyerek bireyleri düşünmeye sevk ediyorum. Aslında Osmanlı 19.Yy'da kendi kullandığı alfabenin dilin zorluğunu anlamıştı. Bunun için 1863 yılında Azerbaycanlı yazar ve düşünür Fethali Ahundzade İstanbul'a harflerin düzeltilmesi için bir tasarı ile gelmiş, tasarı ilgi görmüşsede tam bir sonuca bağlanamamıştır. Ahundzade Latin harflerine dayalı bir alfabe ile bir kez daha İstanbul'a çağırılmış fakat yetkililer gereken ilgiyi göstermemiştir. Ayrıca düşünen ve araştıran bireylere tavsiyem o dönemlerin gazetelerini incelemeleridir. Gazetelerin özellikle ön yüzlerinde az da olsa latin harfleri başlıklarda kullanılmaya başlanmıştır. Harf devrimi zaten Osmanlı döneminde de gündemdeydi fakat düşünmeyi ve sorgulamayı bilmeyen yetkililerden dolayı bu ve buna benzer devrimler yapılamamıştır. 1908 yılında Meşrutiyet'in ilanından sonra alfabe ve yazım sorunları yeniden ortaya çıkıyor. I. Dünya Savaşı'ndan önce Harbiye Nazırı (Savunma Bakanı) Enver Paşa orduda kullanılmak üzere "Enver Paşa Yazısı" adı verilen munfasıl da denilen, yani ayrışık harflerle yazılan bir alfabeyi uygulamaya koydu. Aslında bitişik yazılan Arap harfli sözcükler, bu alfabe ile bu harflerde pek az olan sesli harflerle birleştirilerek Latin harflerine benzer bir biçimde yazılıyordu. Ancak yarı yazılış Arap harflerine göre uygulandığı için bu girişim de başarısız oldu. O yüzden birbirimizi bu konularda yermeyi bırakmalıyız, saygı göstermeliyiz.
@Ridvan Topcu Evet bilerek yazdım çünkü savaş bakanlığı diye bir bakanlık günümüzde olmadığı için onun yerine Savunma Bakanlığı var kardeşim o yüzden yazdım.
@Ridvan Topcu kardeşim sen neden böyle cahilce konuşuyorsun. Bak seninle güzelce konuşmaya çalışıyorum. Ben bakanlıktan söz ediyorum başka bir kurumdan değil, ikisinin görevi de ülkeyi savunmak, birinin adı Harbiye Nazırlığı diğerinin adı Savunma Bakanlığı. Cumhurbaşkanlığı ile padişahlığın ne alakası var böyle aptal bir soru soruyorsun sanki ikisi aynı şey. Cumhuriyet ve monarşi aynı şey mi? İkisi tamamen farklı yönetim şekilleri. Sana burada hepsinin temel bilgisini mi vermemi istiyorsun anlamıyorum cidden
@@osmanlitorunu391 yok daha Mustafa Kemal Atatürk doğmadan önceki tarihlerde ki kayıtlar bunlar isterseniz siz de yazın kaynaklarınızı ben de yazayım hodri meydan
Bir kere sen imparatorluk anlayışını hiç kavrayamamışsın, İmparatorluklarda harf yazıp kelime okuyan kişilere okur yazar denmez, Osmanlı' da okur yazar denilen o %2 ENDERUN seviyesinde okuyup yazan adamlardı. Osmanlı ölçüsünde okur yazarlık tespiti yapılırsa, bugün Türkiye' de okur yazar%0, 2 ancak ya vardır ya yoktur. Osmanlı'nın okur yazar dediği adam bir oturmayla ezberden en kötü beş divan eseri okur, en az orta seviye hukuk bilir, adab- ı muaşeret bilir, aynı durum İngiliz imparatorluğu içinde geçerli, o dönemde İngilizler okur yazar oranımız%5 i geçti diye, bayram edip övünüyorlardı. Ben dedemin babasını gördüm, yeni alfabe bilmezdi, Osmanlı'nın son zamanı Mahalle mektebine gitmiş, eski harfle yazardı, Türkçesi benden kat be kat ilerdeydi. Ona sorduğumda Mahalle mektebinde okumadık çocuk yoktu, diyor. İngilizler Çanakkale harbi için savaşı kaybettik ama Türklerin iyi yetişmiş binlerce gencini öldürdük, diye; yazmış adamlar. Tahmini ileri seviyede yetişmiş 60-70 bin genç Çanakkale şehitliklerin de yatmaktadır. Osmanlı' yı sevmeyebilirsiniz, lâkin; az biraz araştırın. Cumhuriyetin yeni kurulduğu sıralarda propaganda maksadıyla yazılmış, slogan kitaplarında kalmayınız. Bu kitapların yazılma sebebi ise basittir, yeni kurulan her Rejim bir öncekini aşağılayan propaganda eserleri yazar, maksat halkın eskiye bağlılığını kırıp yeni rejimi kabul ettirmektir. Misalen Fransa'da krallığı yıkanlar krallık devrini hep kötüleyen kitaplar yazdılar, onlar yıkılınca yeni gelen Rejim onları aşağılayan kitaplar ve dergiler yazdırdı, bu böylece devam eder gider. Rus İmparatorluğunu yıkan sovyetlerde krallık dönemini hep aşağılayan kitaplar yazdırdı. Netice itibariyle dünya tarihi boyunca bu hep böyle olmuştur. Bizdeki terslik bu saydığın devletler bunu amentü edilmiyor, kendini kabul ettirme kadar propaganda yapıyor, sonra kendi rejimi iyice yerleşince eskiyi adil bir şekilde inceleyip oradan ders çıkarıyor. Aşağılamayı bırakıp atamdır, deyip; sahipleniyor. Sana bir misal daha Osmanlı, senin zannettiğin kadar cahil ve geri olsaydı, o kadar toprağa ve birbirini hiç benzemeyen bir sürü millete hükm edemezdi. Yönetme işi akılla olur vesselam. 5-6 asırın sonunda felakeklerle çökmüş bir devlet, öyle kolayda düşmemiş son 40 yılının neredeyse aralıksız savaşarak geçirmiş. Alman en kuvvetli zamanında 4 yıl dayanamadı. İngiliz en zirve zamanında ciddi şekilde 1. Dünya savaşında 4 yıl sınırsıza yakın kaynakla savaşa girdiği halde savaş sonunda bitap düşüp ikinci harbe başından dayanamayıp, ABD ye sığındı, birinci harbin sonunda İngiliz İmparatorluğu tarih oldu, bir noktada. Lord Curzon u bir oku. İngiliz' in kuvveti olsa, İstanbul' dan çıkar mıydı? Atatürk bunu bildiği için geldikleri gibi giderler, diyor. Savaş sonunda kimsenin daha savaşmaya mecali yoktu. Osmanlı'nın bana göre hatası 1850 lerde içe doğru çekilip, bir müddet toparlanıp tekrardan iddialarına dönmemiş olmasıdır. Basit mantıkla 1850 lerde içe çekilip bir elli yıl toparlanıp 1900 yıllarına daha kuvvetli girmesi gerekirdi. Bugün bile ordu sevketmek ikmal etmek çok zor iken baya bir bilgi ve strateji gerektirirken, o günün şartlarında teknik imkanlar daha az olduğu halde bu işleri yapabilen bir devlete tastamam cahildiler, denilemez. Bu Mahmudiye kalyonu devrinin en büyük ve en kuvvetli gemisidir, geminin mimarından mühendisine tamamı Türktür, cahil adamlar eliyle böyle bir gemi inşa edilemez. Bu Mahmudiye gemisinin bugünkü dengi uçak gemisidir. Bu gemi 76 uzunluğunda 22 metre genişliğinde bir gemi. 126 top üç güverte, o günün deniz imparatorlukların da bu gemiye denk bir tane gemi yok. Atalarını yer ama adaletli ol.
@@osmanbasaran3137 keşke bu yazdıklarını benim yorumumu dikkatlice okuduktan sonra yapsaydın karşınızdakinin ne dediğini anlamadan yandaş tarihçilerin İngiltere ve Atatürk'ü bir tutmak için uydurduğu kaynağı olmayan tarihî kopyala yapıştır yapmazdın 😉 Atatürk ile İngiltere'yi birleştirecek bahane arayana kadar Sultan'ın nereye kaçtığını önce söyleyin 😂 ben duraksama döneminden bahsettim bu oranı söylerken sizin dediğiniz dönem ile alakası yok...
Adam uzman kılılığında zamanda yolculuk yaptığına inanıyorum dediği an videoyu kapattım. Kanal böyle tipleri nasıl tutuyor sorgulanması gereken asıl konu o.
zikirli ışınlanma teknolojisi varmış yelkene hiç ihtiyaç yok iki zikire amerikada iki zikire hindistanda 😂 kalyonlar dönerek çember çizerek ateş ederler hem çoklu hedefleri vururlar hemde daha az isabet alırlar kaldiki o zamanlarin denizciliginde efsaneler deniz canavarlari hayalet gemiler isinlanan gemiler vs vs vesvese dolu bir dönem
Kardeşim ne yiyip ne icyonuz siz 😂😂 Çıkmış ciddi ciddi anlatıyor birde. Belgeler var diye hani nerde belge bi tane vesika göstermedin 😂 Yazılan her kitap belge değildir.