Peppina - Mademoiselle Noir (Türkçe Çeviri) 

Mademosielle Noir etrafındaki insanlar tarafından yanlış anlaşılan ve trajik bir kaderle karşılanan bir kadının çok üzücü bir hikayesidir. Mademosielle Noir kalbi kırık bir kadındı. Tek yaptığı kendini birazda olsa ifade etmeye çalışmaktı. Kendisi ruhu gibi siyaha bürünmüştü. Saçları uzun ve siyahtı. Teni soluktu ve hasta görünüyordu. İçten içe yardım istiyordu. İnsanlar onun bu halini anlamak istemediler. Aynı dili konuşmadıkları için gerçekte ne söylediğini anlayamadılar. Görüntüsünden ötürü söylediği şeyleri şeytani olan şeylerle bağdaştırdılar. Ona iblis dediler ve onu tıpkı cadıları yaktıkları gibi yaktılar. Kadın ise ölüm onun için gelirken bile onu kurtaracak bir prensin gelmesini bekledi. Son bir umut ile son sözlerini söyledi ama insanlar asla anlamadı. Sonunda ise yandı ve öldü. Rapunzel'in hikayesi bu dönemdeydi. Rapunzel'i sadece bir peri masalı olarak görüp güzel olduğunu düşündüler ama sonra gerçek Rapunzel ile karşılaştıklarında onu bir canavar olarak gördüler. Peri masalında bunun masum ve tatlı olduğunu düşünmüşlerdi. İnsanlar farklı olan şeyleri sevmez ve yok etmek isterler. Sarı saçları olan çekici bir Rapunzel yerine kalbi kırılmış ve siyaha bürünmüş bir Rapunzel gördüklerinde yaptıkları gibi.

Neden bilmiyorum bu şarkıyı her dinlediğimde aklıma nereden duyduğumu hatırlayamadığım şu söz geliyor: "Ahlakın güzellik standartları vardır. Bir böceği öldürürseniz bir kahraman, bir kelebeği öldürürseniz bir katil ilan edilirsiniz. "

Matmazel siyah aynı hisleri paylaşıyoruz.......

_Saçları yanarken hala prensini bekliyor_

Tek suçu digerlerinden farklı olmaktı ve hasta olmaktı..insanlık işte sevmez ve kabul etmez farklı ve güzel şeyleri korkarlar ve kaçarlar ya da onları yok etmek için ellerinden geleni yapar..tıpkı bizim gibi ruhu çiçekten insanları ezer geçerler.m.

Bazıları Mademosielle Noir'in, Rapunzel olduğunu düşünür. Kimileriyse tam tersi olup Rapunzel sevilirken Mademosielle Noir'in sevilmediğini söyler. Bana göre Mademosielle Noir biziz, hem Rapunzel'iz hem de sevilmeyiz. Herkes sarı uzun saçlı pembe elbiseli olmasa da Rapunzel'dir ve herkes birileri tarafından sevilmeyi beklerken yanar. Bizler Mademosielle Noir'iz ve bizler Rapunzel'iz. Bizler aslında güzel insanlarız ama sevilmeyi bekledik Mademosielle Noir gibi. Bizler aslında karanlık ve hasta insanlarız ama güzel geldik bazılarına, Rapunzel gibi. Bizler Rapunzel'iz ve bizler Mademosielle Noir'iz. Biz hangi yanımızı ortaya çıkarırsak o'yuz. Herkes biraz Rapunzel ve herkes biraz Mademosielle Noir. Mademosielle Noir'leri de Rapunzel'leri de güzel sevin çünkü herkes bunu hak eder....

Şarkıya aşık olan bir ben miyim?

Şarkının melodisi bu kadar heyecan vericiyken sözleri nasıl bu kadar zifiri karanlık oluyor?

Mademosielle Noir etrafındaki insanlar tarafından yanlış anlaşılan ve trajik bir kaderle karşılanan bir kadının çok üzücü bir hikayesidir. Mademosielle Noir kalbi kırık bir kadındı. Tek yaptığı kendini birazda olsa ifade etmeye çalışmaktı. Kendisi ruhu gibi siyaha bürünmüştü. Saçları uzun ve siyahtı. Teni soluktu ve hasta görünüyordu. İçten içe yardım istiyordu. İnsanlar onun bu halini anlamak istemediler. Aynı dili konuşmadıkları için gerçekte ne söylediğini anlayamadılar. Görüntüsünden ötürü söylediği şeyleri şeytani olan şeylerle bağdaştırdılar. Ona iblis dediler ve onu tıpkı cadıları yaktıkları gibi yaktılar. Kadın ise ölüm onun için gelirken bile onu kurtaracak bir prensin gelmesini bekledi. Son bir umut ile son sözlerini söyledi ama insanlar asla anlamadı. Sonunda ise yandı ve öldü. Rapunzel'in hikayesi bu dönemdeydi. Rapunzel'i sadece bir peri masalı olarak görüp güzel olduğunu düşündüler ama sonra gerçek Rapunzel ile karşılaştıklarında onu bir canavar olarak gördüler. Peri masalında bunun masum ve tatlı olduğunu düşünmüşlerdi. İnsanlar farklı olan şeyleri sevmez ve yok etmek isterler. Sarı saçları olan çekici bir Rapunzel yerine kalbi kırılmış ve siyaha bürünmüş bir Rapunzel gördüklerinde yaptıkları gibi...

"O yalnız bir ruhtu, tıpkı bir zamanlar okudukları kitaplar gibi saçları yanarken hâlâ prensini bekliyordu."

['"Gülümsemiyorum, ne kahkaha atıyorum, ne de yaşıyorum'" diyişi beni benden alıyor...]

Sadece tatlı ve seksi kızlar insan onların gözünde. Ne düşündükleri, neyi sevip sevmedikleri ya da kişilikleri okadarda umurlarında değil. Dıştan güzelsen tamamdır aksi takdirde seni takmazlar. Her nekadar içten mükemmel olsan bile... -sen mükemmelsin♡-

böyle şarkıları dinlerken sanki farklı bir boyutta, farklı bir zamanda yaşıyormuşum gibi hissediyorum ve bunu çok seviyorum 💙

Farklı insanlar her zaman toplumdan dışlanır ve zorbalık görür. Mademoiselle Noir'i o kadar iyi anlıyorum ki. "Gülümsemiyorum, ne kahkaha atıyorum, ne de yaşıyorum..."

Güzelliğe bakış açısı ile ilgili en sevdiğim alıntılardan birisi “Ey güzellik, sen nelere kadirsin! Ruhsal yetersizlikler, kusurlar güzel bir kadında iticilik yaratmak şöyle dursun, ona ayrı bir çekicilik kazandırıyor. Ayıp diye nitelenen şey güzel bir kadında sevimli duruyor. Kadından güzelliği alın, kendisine sevgi değilse de saygı duyulmasını sağlayabilmek için kadının erkekten yirmi kat daha fazla akıllı olması gerekir.“ Nikolay Vasilyeviç Gogol

diriririrdididid çok aklıma takıldı ya

Ve bu yüzden ben prens felan beklemekten vazgeçtim...

Tek anlamadığım konu neden herkes bu şarkıyı farklı çeviriyor

Bu şarkıyı dinleye dinleye youtubede tek bu şarkı çıkıyor karşıma-

A-arka planın bana Howls Castle'ı anımsatması.. Bu arada video çok güzel

Kimse sormaz ki sen nesin insanların en berbat özelliği bilmedikleri şeyden korkar ve yok ederler oysa ki rapunzelin ondan tek farkı görünüşüydü. Oysa ki onun da hayalleri umutları vardı. Umursamadı kimse... Sormadı ne istersin diye...

Mademoiselle Noir 🤝ben

Bu şarkıyı çok seviyorum. Çünkü toplum denen kavramın ne kadar zarar verebilecek, silinmeyecek yaralar bırakabilecek bir sey olduğunu gösteriyor... Toplumun güzellik kalıplarına uymayan kadın veya erkekler (cinsiyet farketmiyor. Ama ülkemizde kadinlarda bunun baskın oldugunu kabul etmemiz lazım) o kalıplara uymalari için toplum tarafindan baskı görüyor. Kabul etmeyen insanlar toplumdan dışlanıyor, zarar görüyor. Ve bu o kadar üzücü ki... Daha da üzücü olanı kalıplar o kadar dar ki. Zayıf ya da kaslı, sarışın ya da renkli gözlü... Toplum için kaliplara uyan güzeldir ve baş tacı edilir. Uymayanlar dışlanır ya fiziksel ya psikolojik zorbalığa uğrar. Saçlarım siyah degil ama zamanında cok canımi yaktılar farkli oldugum için, oradan biliyorum

Arkadaki dijital çalışma bana howl ve Sophie 'yi anımsatıyor Sophie çirkin olduğunu düşünen genç bir kız bir cadı onu yaşlılıkla lanetliyor Howl ise aynı bu resimdeki gibi istediği zaman dönüşüm geçiriyor kendisi büyücü savaşı durdurmak için savaşıyor howl ve sophie bunlara rağmen aşık oluyor Miyazaki filmidir kendisi mutlaka izlemenizi öneririm müzikleri hikayesiyle bence tam bir başyapıt (Howl's Moving Castle)

Şarkının tercümesini boşverip, yorumdaki insanlarla güzel bir yerde toplanıp şarkı eşliğinde dans etmek istiyorum :")

Merhaha beni duyan, gören, okuyan ve varlığımı hisseden herkes. Bugün size bir hikâye anlatmak istiyorum. Ben Mine, Yeşil Küpeli Kız. Bir gün bir şarkı dinledim. İsmi "Mademoiselle Noir"dı. Türkçe anlamı ise, Madam Siyah. Şarkı bir kadının hikâyesini anlatıyordu. Bu kadın Rapunzel masalının yazılıp anlatıldığı dönemde yaşamış, saçları Rapunzel gibi upuzun bir kadınmış. Fakat bu kadın sarı saçlı, rengârenk elbiseler giyen Rapunzel gibi değilmiş; başkalarının deyişiyle "onun gibi güzel" değilmiş işte. Rapunzel'den farklı olarak upuzun saçları ve kaşları simsiyahmış, kıyafetleni hep siyah seçermiş, teni solukmuş, hep mutsuzmuş. Yaşadığı kasabada yaşayanlarla aynı dili konuşmazmış; o yüzden ne derse desin anlaşılmazmış. Bir gün kadını gören bir kasabalı simsiyah kıyafetle ve simsiyah saçlarından dolayı kadından korkmuş. Bütün kasabaya kadından bahsetmiş, kadının yaşayan bir ölü olabileceğini ya da "şeytan" olabileceğini söylemişler. Yüzyıllar önce şeytanın insanlar arasında dolaştığına fazlasıyla inanılan bir dönemde herkesten farklı olduğu için Madam Siyah'ı şeytan olarak kabul etmiş ve bir araya gelip onu alevlerin arasında yakarak yaşamına son vermişler. Halbuki Rapunzel evrenin varoluşu boyunca en sevilen masal karakterlerinden biridir. Upuzun sarı saçları, güzel gülümsemesi, pembe yanakları ve pembe elbiseleriyle herkese tatlı görünmüş bir masal karakteridir. Madam Siyah ise Rapunzel'in karanlık hali gibiymiş resmen; bu yüzden herkesin korktuğu bir figür halina gelmiş. Dünya böyle bir yer. İnsanlar farklı olanı sevmez, kabullenmez, aralarına almak istemez. İnsanlar kimin güzel, kimin çirkin olduğuna karar verebileceklerini sanır. İnsanlar kimin normal, kimin anormal; kimin düzgün, kimin garip olduğuna; kimin akıllı, kimin aptal olduğuna karsr verebileceklerini sanır. İnsanlar her şeyi bildiklerini sanır ve hep konuşurlar. Bazen onlar konuşmasalar bile bakışları konuşur. Bazen bakışları da susar yazdıkları konuşur. Bazen her şey susar, herkes gider, yapayalnız kalırsın ve seni yapayalnız bir başına bıraktıkları karanlık bile onların konuşma şeklidir aslında. Sana yapayalnız kalman gerektiğini söylemek için seni bir başına bırakıp giderler. İnsanlar farklı okan şeyleri sevmez ve onları dışlamak, dünyadan silmek isterler. Rapunzel sarı saçlarıyla, tatlı elbiseleriyle onlara güzel gelirken üzgün ve siyahlara bürünmüş bir başka kadın onlara korkunç gelebilir. Onlara farklı, anormal, garip ya da korkunç gelen birinin yok olmasını bile dileyebilirler. Sevgi ise bu dünyayı kurtarabilecek tek duygu; sevgiyi kategorilere ayıramazsınız. Dünyayı sevmek her şeyi sevmektir, dünyayı sevmek kendini sevmektir. ~No. 26~

Mademoiselle Noir türkçe anlamıyla Madam Siyah. Bu şarkı bir kadının hikayesini anlatıyor. Bu kadın Rapunzel masalının yazılıp anlatıldığı dönemde yaşamış, saçları Rapunzel gibi upuzun bir kadınmış. Fakat bu kadın sarı saçlı, rengarenk elbiseler giyen Rapunzel gibi değilmiş ; başkalarının deyişiyle "onun gibi güzel" değilmiş işte. Rapunzel'den farklı olarak upuzun saçları ve kaşları simsiyahmış, kıyafetlerini hep siyah seçermiş, teni solukmuş, hep mutsuzmuş. Yaşadığı kasabada yaşayanlarla aynı dili konuşmazmış; o yüzden ne derse desin anlaşılmazmış. Bir gün kadını gören bir kasabalı simsiyah kıyafetleri ve simsiyah saçlarından dolayı kadından korkmuş. Bütün kasabaya kadından bahsetmiş, kadının yaşayan bir ölü olabileceğini ya da "şeytan" olabileceğini söylemişler. Yüzyıllar önce şeytanın insanların arasında dolaşıldığına fazlasıyla inanılan bir dönemde herkesten farklı olduğu için Madam Siyah'ı şeytan olarak kabul etmiş ve bir araya gelip onu alevlerin arasında yakarak yaşamına son vermişler. Halbuki Rapunzel evrenin varoluşu boyunca en sevilen masal karakterlerinden biridir. Upuzun sarı saçları, güzel gülümsemesi, pembe yanakları ve pembe elbiseleriyle herkese tatlı görünmüş bir masal karakteridir. Madam Siyah ise Rapunzel'in karanlık hali gibiymiş resmen; bu yüzden herkesin korktuğu bir figür haline gelmiş. Dünya böyle bir yer. İnsanlar farklı olanı sevmez, kabullenmez, aralarına almak istemez. İnsanlar kimin güzel, kimin çirkin olduğuna karar verebileceklerini sanır. İnsanlar farklı olan şeyleri sevmez ve onları dışlamak, dünyadan silmek isterler. Rapunzel sarı saçlarıyla, tatlı elbiseleriyle onlara güzel gelirken üzgün ve siyahlara bürünmüş bir başka kadın onlara korkunç gelebilir. B.A.A

Spofity da olmaması çok acı.

Ağlamıyorum sadece gözüme sinek tükürdü 🥺

Moi je m'appelle mademoiselle noir Et comme vous pouvez le voir Je ne souris, ni ris, ni vis." Et c'est tout ce qu'elle a dit.

Allah razı olsun 1 aydır arıyordum

tamda rapunzel filminin zamamında olan birşey insanlar sarı saçlı çekici birini görseydiler orda belkide melek olarak adlandırırlardı ama siyah saçlı teninin rengi solmuş birini gördüklerinde ise onu iblis olarak adlandırırlar...

neden spotify’a yüklenmez ki.. olağanüstü bi şey bu şarkı 🥺❤️

Edit:bıktım atmayın like lan

OMG Bu şarkı ne zmn çıktı çok iyii wow yani diyecek birsey bulamıyorum gerçekten

Ay şarkı çok etkileyici.Farkli ve dikkat çekilmesi gereken bir konu alınmış.Cinsel içerikli şarkılardan gına geldik artık (yapsınlar beni ilgilendirmez ama birazda bu tarz şarkılarin sayısı artsa?)

A man came across this old tower one day It was straight like from a book he once read He lifted his head up and saw this young lady And here's what the lady said "Moi je m'appelle mademoiselle Noir Et comme vous pouvez le voir Je ne souris, ni ris, ni vis Et c'est tout ce qu'elle a dit" The man was so scared, he could only run away He ran to the town and then said "I just saw a lady with the longest dark hair And I think she's a living dead!" The people, so scared, took their guns and their swords They ran to the tower and then They saw the pale lady and felt a great fear When they heard how she said it again "Moi je m'appelle mademoiselle Noir Et comme vous pouvez le voir Je ne souris, ni ris, ni vis Et c'est tout ce qu'elle a dit" The people, they knew what this all was about She was clearly a demon from hell They decided to set her long hair on fire In the end it would burn her as well But the lady was no demon, she was a lonely soul Just like in that book they once read Still waiting for her prince while her hair was on fire The one last time she said "Moi je m'appelle mademoiselle Noir Et comme vous pouvez le voir Je ne souris, ni ris, ni vis Et c'est tout ce qu'elle a dit"

İnsanlar farklı buldukları şeyleri sevmezler

Bu şarkıyı her dinlediğimde aklıma gelenleri anlatayım: Geçen sene kış ayları işte dershaneye gitmeden önce açmışım bu şarkıyı hem hazırlarınıyırum hemde şarkıya eşlik ediyorum böyle içimi ısıtıyor şarkı sonra en sevdiğim kıyafeti giyip yola çıkıyorum hava buz gibi ama ben sürekli içimden bu şarkıyı mırıldanıyorum ve güzel,hoş melodisi içimi bir tuhaf yapıyor hislerimi tam geçiremiyorum ama o kadar güzel ki şimdi birde derahane bitti birdaha oraya böyle gidemeyeceğim arkadaşlarımı göremeyeceğim falan ondan bu şarkı benim için özel her dinlediğimde tarif edemeyeceğim duygular yaşıyorum 🍀

"Ne gülüyorum ne kahkaha atıyorum ne de yaşıyorum..." Insanlar neden buladar aptal. Siyah saçlı ve açık tenlı bukadar bu onu yakmaya yeter bir sebep değil.

Tıpkı kitaplardaki gibi;insanı ayakta tutan sadece umut.Ah matmazel siyah:(

Arka planın çevirinin ve şarkının mükemmelliği😊😋💜

Rapunzelinde saçı uzun ama o daha çekici olduğu için onu masal kahramanı yapmışlar #dünya her zaman adaletsiz

Madam siyah sevilmeyi bekledi okadar çok beklediki birdaha sevilmeyeceğni anladi sonra dedi ki göruldugu gibi gülümseyemiyorum kahkaha atamiyorum YAŞİYAMİYORUM o aslinda sevilmeyi bekleyen bir yalnız bir ruhtu

Matmatel Siyah aynıyız merak etme tek başına, yalnız ve prensini bekleyen sen değilsin sadece seni çok iyi anlıyorum 🥺

Matmazel siyah seni kimse kurtaramaz kendinden başka

arkadaki çizim ban yürüyen şatoyu hatırlattı ve bu şarkı kalbimin en en en derinine işliyor sanki sanki hep sakladığım şeyleri tekrar ortaya çıkarıyor en azından bu şarkıdaki kadın içini saklamıyor gülmek zorunda değil ne kadar güzel

En sevdiğim şarkı..Beni ifade ediyor bir kısımda

Gülümsemiyor ne kahkaha atıyorum,mede yaşıyorum tıpkı rüyalarımdaki gibi.....

Ya bu şarkıyı sende keşfettim ve chaaatt şarkı çok iyi değil mi

Sarı saçlı bskımlı güzel bir kıza prenses Siyah saçlı bakımsız aşkını bekleyen matmazele iblis diyorlar İnsanlar...

bu şarkııyı 30 kere dinledim ve hala kusmadım :3

Son kez dedi ki: "Benim adım Matmazel Siyah ve gördüğün gibi gülümsemiyorum, ne kahkaha atıyorum, nede yaşıyorum" Ve tüm söylediği buydu.. 🖤

Bir kadının yaşadığı hayattan kurtulmak için beyaz atlı prens, bir kurtarıcı beklemesi onursuzluktur. Dostoyevski

Dislike atan 39 kişi telefonu ters tutuyor sanırım

Bu şarkıyı ilk dinlediğimde okula gidiyordum. Dinlerken bir merdivenden hızlı adımlarla inip, sonra yere ulaştığımda hafif adımlarla ilerlediğimi ve bir pelerin giydiğimi, rüzgarın da esip o pelerinin ucunu savurduğunu hayal etmiştim.

Ey dolgun ayışığı, nice geceyarıları, Seni yazı masamda karşıladım, Bir zamanlar, hüzünlü arkadaşım, Kitapların, kağıtların arasında doğuverirdin; Kederime keşke bu gece son kez tanık olsan!

Ben asla beni bir prensin kurtarmasını beklemezdim kendi başıma kurtulurdum

Normalde abone olmazdım ama hikayeyi anlatışın beni etkiledi.Çok güzel olmuş ellerine sağlık

Aslında Matmazel siyah'ın prensi ölümdü...

insanlar kendilerinden farklı olanları sevmezler onları kendileri gibi görmezler her zaman o farklı kişilerin o biribirinin aynısı insanlardan çok daha mükemmel olduğunu düşünürüm

*Gülümsemiyorum, ne kahkaha atıyorum, ne de yaşıyorum..*

Kendini kurtarack bı prens bekliyeceğine kendi kendini kurtarsaydı şimdiye kül olmazdı bu hem noir için hemde tüm kadınlar için geçerli

10 dislike Matmazel siyah anti böyle güçlü bir kadına nasıl anti olabilirsiniz ki

Bu köylülerin yaptığinı içi intikamla dolmuş Tanjiro bile iblislere yapmıyor (demon slayer)

Bundan çok güzel fim olur (varsa sölermisiniz en azından benzer) ve bütün filmlerin mutlu bitmediğiyle ilgili

matmazel 🖤 - Ben küçükken rapunzelin siyah saçlarını daha çok severdim kısa saçlı daha güçlü olduğunu düşünürdüm haklıymışım 💫☁️

İlk çıktığı zamanlar tanımıştım (senin attığın) hep kötü zamanlarımda keşfedime çıkıyor bende dinleyince dertlerim dinlerken siliniyor...

Rapunzel haline dönüşmediğinden sonu kötü olan bir kadının hikayesi...

İnsanlar farklılıkları sevmez insanlar hep kendilerine benzeyeni sever farklı olanı dışlar ve bundan zevk alır :(

Bu şarkının benim için bugün anlam kazanacağını bilemezdim. Ben hayatı ve insanları sevdikçe onlar benim onları sevmemem gerektiğini öğrettiler. Sonunda anladım bu hayatın renkleri gerçek değilmiş ve ben daha fazla hata yapmamak için kendi köşeme çekilmeye başlıyorum. Çok fazla konuşan ben artık susuyorum bunu söyleyeceğime inanamazdım ama ben de içime atıcam artık çünkü hayat savaşmaya değecek kadar güzel ve masum değilmiş

gulumsemiorum ne kahkaha atıyorum ne yaşıyorum

En çok canımı yakan kısım şu oldu: Saçları yanarken o halâ prensini bekliyordu.

O kadar guzel ve anlamli bir hikayesi var ki dinledikce asik oluyorsun

Videodaki resimden aklıma Hades ve Persophane geldi...

Bir şiir yazmıştım sana uzun bir yolculukta... Bu yolculuk seni benden ebediyen ayırıyordu sanki fakat senden kalan bir hatıra ömrüm boyu mutlu edecekti beni tenimi alev alev yakan dudağımdaki dudak izlerin ebediyen benimle yaşayacaktı...🕊

Hikayesinden o kadar etkilendim ki... Bir süre başa sarmaktan usanmayacağım gibi duruyor...

Mademoiselle Noir ise bir nevi karanlık halidir Rapunzel'in, uzun siyah saçları ve soluk teni ile kendi kalesinde yaşar. Onu anlamak için biraz olsun uğraşmayan insanların gözünde cehennemden gelen bir iblistir. Rapunzel'i bağrına basan insanlar, masalın ete kemiğe bürünmüş halini kabullenemezler.

ve gördüğün gibi; gülümsemiyorum, ne kahkaha atıyorum, ne de yaşıyorum

Italyanca yada Ingilizce populer yada degil farketmez sarki onere bilirmisiniz?

1 dislike matmazel beyaz

Bu şarkıyı dinleyince prenseslere prensler hatta hayata bakış açım çok değişti...

10 yaşındaki kardeşimle bu şarkıyı açıp dans ediyoruz. Bu bizim şarkımız🌼

mademo sielle Türkiyede sevilirdi ne demişler esmersen güzelsindir.

insanlar kendilerinden farklı olanları hiç bir zaman sevmediler sevmeyeceklerde.

şarkının anlamı çok derin

Hiç beklenmedik anda rastladığım en güzel şarkı😍

Sarkinin cogu guzel diridiri diye soylenmeye baslayinca sarkinin tum havasini olduruyor.Buda sarkiya zarar veriyor akiciligini bozuyor.

13 Aralık 2021 02.22 BB 👋👋

Kafayı taktım bu şarkıya istemsizce...

Nedense kirkeyi anımsattı

Az önce matmazel siyah olduğumu öğrendim😑

Benden tavsiye: Prensinizi beklemeyin, onun yerine kraliçe olmak için çabalayın.

Kumral olmama rağmen siyah saçlı kızlara bazen o kadar imrenerek bakıyorum ki... Kendimden nefret ediyordum, sürekli kendimi yetersiz görüp, yapamadıklarıma odaklanıyordum. Bunun psikolojimi bozabilecek düzeye geldiğini farkettiğimde kendime "Yeter, ne zamana kadar böyle devam edeceksin" dedim ve yapabildiğim şeylere odaklanmaya çalıştım, bozuk gözlerime değil de güzel ellerime odaklanmaya çalıştım ve kendimi sevmek için çabaladım. Ellerim güzel dediysem de, doğma büyüme böyle değilim. Ellerimi yoluyordum, strese girdiğimde. Ellerim çok çirkin demek yerine bu alışkanlığımı bırakmaya çalıştım (1 koca yıl sürdü) Çok uzattım biliyorum, anlatmak istediğim noktaya geliyorum. Kendinizi sevin, yapamadıklarınıza değil, yapabildiğiniz şeylere yönelin. Kötü resim çiziyorsanız ve yapamadığınızda sinirleniyorsanız, müziği deneyin, yazmayı deneyin, yemek pişirmeyi deneyin, dil öğrenmeyi deneyin... Yapabileceğiniz çok şey var inanın bana, denemekten çekinmemeniz yeterli. Biraz sabredin, çok çabalayın ve en önemlisi bu çok sancılı süreçte lütfen, ama lütfen kendinize zarar vermeyin. Unutmayın, kendinize zarar verirken o anlık tatmin oluyor veya düşüncelerinizden uzaklaşıyorsunuz belki ama, bu dünyada sizin adınızla, sizin düşünce yapınızla, sizin vücudunuzda tekrar var olacak bir kişi daha yok, başaramayacağınızı düşündüğünüzde beni hatırlayın, belki kilometrelerce uzağınızda, belki de bir sokak ötenizde değerli olduğunuza inanan ve sizi seven bir kardeşiniz var (çok yüksek ihtimalle bu şarkının altında toplanan kişilerden yaşım küçük)

Sarı saçlı olursan prenses , siyah saçlı olursan ya iblis yada cadı olursun...

𝐌𝐚𝐭𝐦𝐚𝐳𝐞𝐥 𝐬𝐢𝐲𝐚𝐡❦︎

Bir insanın dış görünüşü bu kadar mı önemli olabiliyor? Biz acımasız insanlar dış görünüşlere bu kadar önem verirken neden ruhlarımızı görmezden geliyoruz...

Bana baktı evet o bana baktı Gözlerinden çıkan ışıltı bana özledi Aşk aşka doyamadim onun gecesinde Kalp atislarim hiç durmadan hızlandı Yanında Onun yanında olmak Acimi huznumu caresizligimi Yanlizligimi Unutturdu o gece herşeyi Yaşamı kendimi yok olan ailemi dünyayı Tek bişey bıraktı aklıma kendisini...kokusunu...

Türkçeye çevrildiğine bkamyin hikayede başka bir dilde konuşuyor bu yüzden kimse dediğini anlamiyor

Dinliyorum ve dinlerken de o kadar iyi anlıyorum ki. Gözlerim doluyor. Beni geçmişe götürüyor ama yine de değişmeyen bir şeyler var. İnsanların korkuları, kaygıları ve acımasızlığı. Korkarken öldürüyorlar güzellikleri.