Lisedeyken sevgilimle mesajlaşıyorduk birbirimizi çok seviyorduk tabi bi de utangaçlık vardı ve birbirimizin daha ilk sevgilileriyiz biraz müzik dinlediğimi söyledim ne dinliyorsun dedi bu şarkınin adını söyledim bu şarkıyı sahiplendik bir sene sonra ayrıldık ayrildiktan bir hafta sonra pinhani geldi ama ben gitmedim o gitti daha sonraki sene de geldi ben bu sefer gidicem diyip gittim konsere belki onu da görürüm diye konser esnasında göremedik birbirimizi çıkışında arkadaşlarıyla gördüm sonra göz göze geldik gülümsedi bana ve karşıdan ağzını oynatarak sessizce "yitirmeden" dedi. O anda ben de gülümsedim ve sarıldık bu şarkı bizi birleştiren bir mucizeydi hâlâ birlikteyiz teşekkürler pinhani daha nice aşklara vesile olman dileği ile 💙💙
Aşk acısıymış yok parasızlıkmış hepsi boş. Allah annenize ve babanıza uzun ömür versin. Bazı şeyler gerçekten kaybedilmediği zaman anlaşılmıyor. Yanımızdaki insanın değerini bilin.
Kesinlikle, size katılıyorum.Annesizlik bambaşka,çok zor. Allah’a şükür annem bana ,hem ana hemde baba oldu,bu yaşıma kadar ve hala da öyle.Şunu anladım ki annem olmadan yapamam bu hayatta.Babasızlık nedir çok iyi bilirim.Daha doğrusu babam yaşarken,babasızlığın ne olduğunu bilirim.Yaşarken ölüyormuş bazı insanlar hayatta...🥀 Ana başa taç imiş, Her derde ilaç imiş...
Bu şarkıyı dinlerken düşünmeniz gereken kişi sevgiliniz/sevdiğiniz deği. Anneniz, babanız, aileniz. Onları kaybettiğinizde anlarsınız bu şarkının ne ifade ettiğini. Annenizin cenazesinde anlarsınız ona ne kadar az sarıldığınızı. En çok o zaman pişman olursunuz. Ağlasanız da geri gelmez.
Aslında insan en çok kime değer verdiğini hissediyorsa onu düşünmeli. Annesi babası çocukken terkedip gidenden de annesini düşünmesini bekleyemezsin bu şarkıda. Kimi bu şarkıya layık görüyorsan onu düşünmelisin, bence...
Birader keske yazmasaydin be. Yeminle gogusume okuz oturdu bugun hiç aramadim annemi. Gecenin 5 inde takildi simdi kafama. Hay aq birader aile onemli gerisi hikaye emin olun.
9 yıl olmuş şarkı çıkalı.Bu bizim şarkımız, lise arkadaşım şimdi ise hayat arkadaşım oldu. Yıllar sonra evlendik. " Yitirmeden" bizim için. Çok şey ifade eder. Davetiyemiz alyaslarimizin içinde bile yazar. Ve hala buralardayızz.. Yitirmeden..
Yemişim aşk acısını.4 gündür babamı yoğun bakım kapısı önünde bekliyorum.Her gün gördüğüm adamı,görüş gelsin de 2 dakika görebileyim diye heyecanlanıyorum.Beyin sapı kanamasıymış bu illetin adı.%96 ölüm oranı olan boktan bir hastalık.Doktorlar,herkes olumsuz konuşuyor.Hazırlayın kendinizi diyorlar.19 yaşında babasız kalmak istemiyorum,üniversite sınavını kazanmak ve sınavdan bir sonraki gün olan doğum gününü kutlamak istiyorum.Babam beni bırakmaz.Dayanacak ve çıkacak ordan umudum tam
başın sağolsun mekanı cennet olsun. bende 20 yıllık dostumu kaybetmenin eşiğindeyim aşkından vazgeçemiyo intihar ediceğini söylüyo kalkışmadığı birşey değil ne yapacağımı bilemiyorum ne dediysem dinlemedi.
Bende bir Ali yitirdim.. :) Deprem olana kadar çok acı geliyordu. Deprem olunca o acı hafifledi, yerini sizin acılarınız doldurdu. Allah latif davransın Ali'm 26.05.2022
Kim ne derse desin, aynanın karşısına geç ve gülümse. Sivilcene, kilona ve en önemlisi kendine küsme.. Çık, dolaş, sev, ağla. Her türlü duyguyu tat. Açık sözlü ol ama asla kırma. Sev ama abartma. En çok kendine değer ver, başkalarını değil kendini sahiplen. Kendini odana kapatma,kilitleme çünkü hayat dışarıda. Annenden veya babandan nefret etme, bil ki sana en çok onlar değer veriyor. Onlara kızmak yerine onları mutlu etmeye çalış. Unutma ki onlar da bir gün gidecek. Sevdiğin insanlara sevdiğini hissettir, onlara onları ne kadar sevdiğini söyle. Yarın belki çok geç olabilir. Geçmişe takılıp kalma. Hep geleceğe bak. Hayaller kur. Hayallerinden kimse için asla vazgeçme. Kimseyi küçümseme ve gözünde kimseyi büyütme. Yeni insanlarla tanış mesela, onların hikayelerini dinle. Kendine güven, kimse senden üstün değil. Evet, belki berbat bir hayatın var veya kendini çok yalnız hissediyorsun,seni kimse anlamıyor olabilir. Ama unutma ki senin gibi milyonlarca insan var dışarıda. Seni değersiz hissettiren insanlara gül geç. Seni tanımıyorlar, sen kusurlarınla mükemmelsin. Senden bir tane daha yok bu dünyada. Şimdi kaldır o başını ve gülümse. Gülümsemek herkese yakışır çünkü, en çokta sana...
benim için çok fazla anlam ifade eden bir şarkı özelliklede şu kısmı Sarıl her fırsatında o insana Arkasından ağlayan olma Geri getirmez çok ağlasanda.
Dün Neslican vefat etti ve bu şarkıyı dinleyince hüngür hüngür ağlamaya başladım... Artık her dinlediğimde aklıma Nesli gelecek.. Mekanın Cennet Olsun Nesli’m
Eskiden arkadaşlarım seni seviyorum dediği zaman mizacımdan dolayı ben sevmiyorum derdim.Şimdi ilk önce ben diyorum ' Seni seviyorum'...Anneannemi gördüğüm zaman başının üstünü öpüyorum. Annem yemek yaparken yanağına öpücük kondurup sevdiğim müzikleri açıyorum.Abimle ve ablamla daha çok uğraşıyorum,babama o fark etmeden daha sevgiyle bakıyorum ve yeğenimle daha çok dans ediyorum.Yitirmeden...
Would you have time to sit and think? You don't understand before you lose them Your loved ones are at the end of the road. Hug that person at every chance, Instead of crying after they're gone. Won't bring them back no matter how much you cry. Maybe they're standing by you, Your mom and dad, as much as they can, Even your (older) brother's 47. Life is like a black box It opens for everyone when the day comes But if you ask, it's always too late. Don't think our good days are over Maybe we'll never have any better. But everyday is beautiful still, It's obvious it's hard to stay close Always easiest to stay far. But the hardest is to be alone Maybe your first lover's sleeping Next to you, on your left side Every memory is hung on your wall Life is like a black box It opens for everyone when the day comes But if you ask, it's always too late. Maybe your first lover's sleeping Next to you, on your left side Every memory is hung on your wall Life is like a black box It opens for everyone when the day comes But if you ask, it's always too late.
beş yıl önce, sabahın beşinde bursa - istanbul otobusunde dinlemistim ilk defa. istanbul'a ilk yolum düştüğünde, üniversite kaydı için gittiğimde. "durur belki hep baş ucunda annen baban kendi çapında" cok az dinledim o gunden sonra, su an yine istanbulda sabahın 9unda ofiste dinliyorum. annem babam hala bas ucumda/kendi çapında. o zaman da geç kaldigima inandigim seyler vardi ; simdi de var. yitirmeden anlamaz insan.... sevdiklerim o istanbul - bursa yolunun sonunda...
Bursa'da yaşıyordum ve ben de okumak için İstanbul'a geldim.O kadar zorlanıyorum ki ailenin yanında olmaması insanı hep eksik hissettiriyor.Arkadaş edinmeye çalışıyorsun o da olmuyor.Yapayalnız bilmediğin bir şehirde tek başına kalıyorsun
bugün depremin 8. günü içimden hiçbir şey yapmak gelmiyor. Yemek yemekten, su içmekten, şarkı dinlemekten bile utanıyorum. İçim kan ağlıyor. Eski yurdumdaki oda arkadaşım enkazın altında kaldı ve hayatını kaybetti, çok geç kaldılar çok. Can ciğer değildik ama hayatımın bir döneminde arkadaşımdı. Hiç unutmam Hatay’dan baklava getirmişti bize. Şimdi Hatay’dan eser kalmadı. Ufak tartışmalarımız, birbirimizi eleştirdiğimiz yönlerimiz olurdu. Keşke hiç olmasaydı. Keşke güzel yönlerimiz hakkında konuşsaydık, keşke hiç tartışmasaydık, keşke yitirmeden düşünebilseydim bunları. Çok üzgünüm, bu içimdeki üzüntü ve öfke hiçbir zaman dinmeyecek.
Durup düşünmeye zamanın olur mu ? Yitirmeden anlamaz insan Sevdiklerin yolun sonunda Sarıl her fırsatında o insana Arkasından ağlayan olma Geri getirmez çok ağlasan da Durur, durur belki baş ucunda Annen baban kendi çapında Abin bile 47 yaşında Ömür, ömür sanki bir kara kutuymuş Gün gelince herkesin açılmış, Ama sorarsan hep geç kalınmış Güzel günlerimizin bittiğini sanma Belki bir daha böylesi olmaz Ama her bi gün güzel aslında Yakın durmanın zor olduğu ortada Uzak olmak her zaman en kolay, Ama en zoru yalnız olunca Uyur, uyur belki hep yanında İlk sevgilin kendi solunda Her hatıra asılı duvarında Ömür, ömür sanki bir kara kutuymuş Gün gelince herkesin açılmış Ama sorarsan hep geç kalınmış
Hayata olan boktan bakış açımı tamamı ile değiştirdi. Bazı şarkılar hayatımızdan 4 dakika çalıyor ama bu mucize hayatımıza 4 dakika katıyor. Ömrümün sonuna dek dinleyeceğim sizi. Yitirmeden anlamaz insan.
Erkek arkadaşım depresyona girdi, benimle bile iletişim kurmak istemedi, onu çok seviyorum. Hep içimde bir iyimserlik hali var ve bu şarkının hissettirdiği duygular. O kadar anlamlı ki sözleri her dinlediğimde farklı yorumluyorum Bu kadar kısacık ömrümüzde Sevgiden daha çok ihtiyacımız olan bir şey var mı?? Sevgisizlik inan çok zor, fiziksel acıya eşdeğer bazen yoğunluğu
En anlamlı şarkılardan. İnsanın ne kadar değersiz ve sıradan olduğunu ortaya koyuyor bence. Bu ego yersiz. "Seni seviyorum." dememenin havalı olduğunu düşündn insanlara karşı aslında. Sarılın, doyasıya "seni seviyorum" deyin; ölmezsiniz.
Sene 2012 o zamanlar lisedeyiz. En yakın arkadaşımla birbirimizi seviyoruz fakat ikimiz de karşı taraf ters teper de arkadaşlığımızı da kaybederiz diye cesaret edip açılamıyor. Fakat ikimiz de biliyoruz, her hareketimizle de karşı tarafa belli ediyoruz zaten. Bir 15 Mayıs günü doğmuştu. Doğum günü yaklaşınca ona bir slayt hazırlamıştım, birlikte çekindiğimiz fotoğraflardan oluşan... CD'ye yazdırıp vermiştim. O zamanlar power pointler CD'ler vardı tabi :) Arka fonda ise bu şarkı... Yitirmeden... Sonra? Önce sevgili olduk, sonra nişanlı... Hepsinden öte birbirimize yoldaş olduk. Her şey olduk. Birbirimizin en yakın arkadaşıydık. 7 yıllık birliktelikten sonra birbirimizi "yitirdik". Ben hem sevgilimi hem de en yakın arkadaşımı yitirmiş oldum. Aradan yıllar geçti hayatlarımıza başkaları girdi. Sevgililerimiz oldu ama benim hala en yakın arkadaşım yitik ve biliyorum ki asla yeri dolmayacak. Bu şarkıyı her dinlediğimde bir yandan çok mutlu olurken bir yandan da bir o kadar üzülüyorum. İçimi koca bir boşluk kaplıyor, gitgide büyüyen... Belki yıllar sonra bir gün denk gelir bu yoruma, olur ya? Bil ki sen hep benim en yakın arkadaşım olacaksın son nefesime dek, sana konuşmaya devam edeceğim. Sen hep iyi ol, mutlu ol! Yitirmeden anlamaz insan...
Bu şarkıları dinleyenler ile sanki aramızda bir bağ var öyle hissediyorum, dilerim ki hiç kaybolmaz .Bir gün biriyle denk gelirsek ve ilk defa kendimi değerli hissedersem yine burada olacağım.. 4 Aralık 2020
2011 yılında ümitsiz bir hastalık sonucu kaybettiğimiz kuzumuz Kübracım için yazılan bir şarkı belkide ,kendiside çok severdi bu şarkıyı özellikle bu klibi . Aynı zamanda işitme engelli olduğundan sanırım . Her dinlediğim zaman onunla yaşadığımız 17 kısa yılın acı ve tatlı anıları gözlerimizden dökülür özellikle de bu dörtlük “yitirmeden anlamaz insan Sevdiklerini yolun sonunda Sarıl her fırsatında o insana Arkasından ağlayan olma Geri getirmez ağlasanda “
Klipteki minik detayı kimse farketmedi sanırım. Klipte sevgilin kendi solunda(1.58 sn) kısmındaki gözlüklü, kıvırcık saçlı kadın, solist Sinan Kaynakçı’nın kız arkadaşı. (Şimdi evliler sanırım) Hatta Sinan beyden sonra geliyor. Öyle güzel bir jest ki başa sarıp sarıp izliyorum...:)
Bu şarkı lisedeyken çıkmıştı okula gider gelirken otobüste dinlerdim.. Şimdi üzerinden çokça zaman geçti o zaman sevgili olduğum kişiyle evliyim 2de oğlum var. Kahvemi yapıp bu şarkıyı açtım ve kendi kendime "mutluyum çocuklarım eşim sağlıklı annem babam hayatta ve sağlıklı güzel günler yaşıyoruz gülümsüyoruz Allah'ıma bin şükür" Allah hepimize güzel ömürler nasip etsin sevdiklerimizle. Kalbi güzel olan insanlara selam olsun 🖐️
Bir şarkın olsun. Senin olsun. Hayatına her giren insana “bu benim şarkım bak” diye dinlet. Bir gün o kişinin hayatından çıktığında bir radyoda denk gelirse, seni hatırlasın. Tek bir parfümün olsun. Özdeşleşmek iyidir. Dünya bu illa ki bir tek sen kullanmayacaksın. Öyle bir sana ait olsun ki, bir yabancıda bile duysa “acaba burda mi” diye kokuyu duyanın gözü seni arasın. Bir tane en yakın arkadaşın olsun. Sadece kötü günde değil, iyi günde de aradığın ilk kişi olsun. Birlikte düşün, birlikte kalkın. Birbirinizi toparlayın. Yaralarınızı sarın. Herkes gittiğinde “şanssızlığınıza” biraz gülün, biraz ağlayın. Bir tane çok büyük aşkın olsun. Rakıya bahane olsun. Bir dönem çok sevmiş ol, bi dönem nefret etmiş. Her şey küllendikten sonra tebessümle hatırla. Biraz da bi yanin acıyarak. “O olsaydı nasıl olurdu acaba hayatım?” diye sorgulayarak. Artık bir şey hissetmesen de “başına bir şey gelse yine de ilk ben koşarım” diyecek kadar. Unutma, masallar mutlu sonla, efsaneler kavuşamamakla biter. Bir evlat edin. Bir kedi olur, bir köpek de. Ama olsun. Kapılarını aç. Senden olmayan ama senin ilgine bakımına muhtaç bir kalbin atışlarını ellerinde hisset. Bir canlının hayatını değiştirmek acayip bir şey. Birinin kahramanı olmak istersen bundan büyük fırsat olamaz. Sevmek çok güzel. Hele bir de her koşulda sevilmek. Bol bol kitap oku biri seni derinden etkileyene kadar oku. Onu bulduğunda kimseyle paylaşma. O hikaye senin. Beğenmediğin sayfayı yırt sevdiğin yerleri yıldızlarla donat. Başucunda dursun. Belki bir gün biri gizlice o sayfaları keşfeder. Seni daha iyi tanıma imkanı olur. Salaş bir restaurant edin. Patronundan garsonuna kadar tanı. Kafan mı bozuk, mekan dolu mu, sana yer açacakları kadar müdavimi ol. Bir masan olsun hep oturduğun. Bir başına gitsen bile başına bir şey gelmeyeceğini bil. Bir gün belki kapanır ya da yıkılır. Ama sen önünden her geçtiğinde “burda eskiden hep bi yerim vardı” dersin. Bir hobin olsun. Kaçmak için. Hiçbir şey düşünmediğin. Dünyadan uzaklaşabildiğin. Onunla övün. En iyi yaptığın şey olsun. Insanlar şaşırsın. Senin icin çocuk oyuncağı olsun. Bir şey iste. İmkansız olsun. Peşinden koş. Yorul. Defalarca vazgeç. Defalarca dene. Susmanın çaresizliğini de yaşa bağırmanın da. Uykuların kaçsın. Düşündükçe saç diplerin bile uyuşsun. Her ne ise bu istediğin, aşk da olur iş de. Bağrına taş bas gerekirse. Yeter ki gece yatağına yattığında “ben elimden geleni yaptım” de. Bazen kazanamamış olsan da, yapabileceklerinin ya da bir şeyi delice istemenin limitini görmek de zaferdir. Vakit ayırdığın bir ailen olsun. Yarın kaybettiğinde keşke daha çok zaman ayırsaydım demeyeceğin. Pişmanlık kötüdür. Bir daha geri getirmeye gücünün yetmedikleri içinse, işkence. Kıymetini bil. Yarın ne olacağı belli değil. Kalp krizi dediğin bir kaç saniye. Kalp kırma. Sınırların olsun aşılamayacak. Duvarların olsun yıkılamayacak. Herkes bilsin. Ona göre davransın. Bir alanın olsun metre karesi dert değil. Kapısını kapattığında gerçek sen olabildiğin. Dört duvardan birininin dibine çöküp ağlayabildiğin. Güçsüzlüğünü yaşayabildiğin. Sonra daha güçlü kalkabildiğin. Kaldığın yerden devam edebildiğin. İnsan en Çok kendini özlüyor çünkü. Bir sevdiğin olsun tabi. Belki hayallerindeki gibi olmaz koşullar ama bir şeyleri birlikte var etmenin tadı bi başka. Para amaç değil araç olsun mutluluğuna. Olmadığı zaman da elindekini cömertçe paylaşabil. En çok onla gül. Saatlerce muhabbet edebil. Birbirinize ulaşamadığınızda, “başka biriyle mi acaba” diye değil “başına bir şey mi geldi” diye endişelen. İlişkini başkalarıyla kıyaslama. Biri sevdiğini çok söyler, biri daha çok gösterir. Sen de biri eksikse bu seni daha az seviyor demek değildir.Telefon karıştırmakla ömür geçmez. Bir insan bir şey yapmak isterse yapar. Kalbin temizse, sen araştırmadan da karşına çıkar korkma. Sonuna kadar güven. Bir gün kırılırsa kalp yenisini inşa eder. VE Kalbini temiz tut. Çevreni de. Unutma yaptığın her iyilik bir gün sana geri döner. Meriç Keskin
Durup düşünmeye zamanın olur mu? Yitirmeden anlamaz insan Sevdiklerin yolun sonunda Sarıl her fırsatında o insana, Arkasından ağlayan olma Geri getirmez çok ağlasan da Durur, durur belki başucunda Annen baban kendi çapında Abin bile kırk yedi yaşında Ömür, ömür sanki bi kara kutuymuş Günü gelince herkesin açılmış Ama sorarsan hep geç kalınmış Güzel günlerimizin bittiğini sanma Belki bir daha böylesi olmaz Ama her bi gün güzel aslında Yakın durmanın zor olduğu ortada Uzak olmak her zaman en kolay Ama en zoru yalnız olunca Uyur… Uyur belki hep yanında İlk sevgilin kendi solunda Her hatıra asılı duvarında Ömür… Ömür sanki bi kara kutuymuş Günü gelince herkesin açılmış Ama sorarsan hep geç kalınmış Uyur… Uyur belki hep yanında İlk sevgilin kendi solunda Her hatıra asılı duvarında Ömür… Ömür sanki bi kara kutuymuş Günü gelince herkesin açılmış Ama sorarsan hep geç kalınmış
bu sarkiyi geçen yıl üniversite sınavına giderken dinlemiştim, bir arkadasım atmisti. o zamanlar sevsem de anlamı bu kadar derin gelmemisti. simdi bir buçuk yıl sonra buradayım. geçen hafta bugün dedemi kaybettim. canimin bir parçasını toprağa, rabbime verdim. bugün dinlerken anlamak zorunda kaldım şarkının icinde bulunan hisleri. keske böyle anlamak zorunda kalmasaydım, henüz cok erkendi dedem. seni şimdiden çok özlüyorum ne bir kere kırdın ne bir kere olmaz dedin. umarım gittiğin yerde mutlusundur cunku tek dayanağım bu kaldı. ben/biz senden razıyız. rabbim de razı olsun. sevdiklerinize sarılın arkadaslar. kapıdan çıkarken son suyunu içtiğini, aslında son sözlerini duyduğunu bilmiyorsunuz. bir an geliyor o ölüm en yakininizdakini buluyor. seni cok seviyorum dedem. nurlar içinde uyu. 19.09.21💫
Ben de yumuşamiştim aynı şekilde ama sonra dedim ki ' oh be o canıma okusun hiç acımadan ama ben bı şarkıyla ona isinayim öyle mi ? Yok arkadaş! Öyle kolay olmamalı " dedim ve soguttum içimi .
Her doğum günümde rutinim oldu bu parça.. Gün boyu dinleyip sorgulamalarımı, sağlamalarımı yaptığım, doğrularımı yanlışlarımı değerlendirdiğim, durmam gereken yerde ben ne kadarım, ben neredeyim dediğim bir yılı daha atlatıyorum. Yaşım oldu 29 ve ben iyi ki doğdum. 😇🧚
Öyle bir tınısı var ki her dinlediğimde ağlayacak gibi oluyorum . Şarkıyı anlayamadığım zamanlara dönmek istiyorum .Şimdi ne oldu da anlamaya başladım diyorum sonra aklıma bir anda büyüdüğüm geliyor .Bu dünya üzerinden gelip geçiyoruz ve bu içimi yakıyor çocukluk bitiyor gençlik bitiyor sırada yaşlılık ve bir avuç toprağa dönüşüyorsun. Sorguluyorum ama cevap bulamıyorum ,içimde büyük bir hayal kırıklığı ... Sen büyüdün Pinhani büyüdü anne-baban yaşlandı ve sıra sana geliyor...
bir daha olmayacağımızı biliyorum. bunun ikimiz için de en iyisi olduğunu biliyorum. ama çok özlüyorum seni. hala bu şarkıyı dinlediğini görüyorum. hala beni sevdiiğini biliyorum. keşke böyle olmasaydı. keşke yitirmeseydik sahip olduğumuz her şeyi.
Kavuşmamıza son 5 saat. Umarım konserde bu şarkıyı söylersin. Kavuştukk. Yarım saat geç gidip en sevdiklerimi dinleyemesem de yitirmedeni canlı canlı dinledim. Bu nasıl bir mutluluktur.
Derlermiş ki; “insan sevdiği birini kaybettiğinde yüreğinde 40 mum yanarmış. Her geçen gün bir mum sönermiş. 40. gün ise tek bir mum kalırmış ve o mumum ateşi sonsuza dek yanarmış...” umarım yüreginizde yanan son mum canınızı cok acıtmaz🌿
Bu sözü hiç duymadım ama doğru olabilir. Ocak ayında babamı kaybettim çok zordu ama gün gün hafifledi acısı ve şimdi gerçekten bi sızı var içimde derinden gelen minik bir sızı tek mumluk gibi ve hiç dinmeyecek gibi ama rahatsız ediyor. Sevmedim bu hissi. Artık eskisi gibi değil hiçbir şey. Hani yağmurlu havalarda dışarda olmak istemezsin ama dışarda işin vardır. Hemen işini halledip eve gitmek istersin. Bi telaş içindedir insan. İşte sanki hep bı telaş, hep bi rahatsızlık duygusu. Babamdan sonra içimde ki his böyle bi şey
İşitme engelliyim bunlara rağmen hayata dair savaşmaya devam ediyorum. Hayat değil de insanlar öyle zalim ki. Anlamadığım tek şey şu ben de insan değil miyim? Neden bana o farklı gözlerle bakıyorsunuz ki benimde vicdanım var. Şu sıralar öyle acı çekiyorum ki ne yapmam gerektiğini bile bilmiyorum. Aileme bile anlatamıyorum üzülürler diye. Kardeşim dediğim insan ise başkasına çevrimiçi olacak kadar çevrimiçi. Bilmiyorum bu aralar kendimi yitirdiğimi hissediyorum. Çünkü dayanacak gücüm kalmadı. Cidden bazen herşeyi pes edesim geliyor. Pes etmemem gerektiğini biliyorum. Umarım birkaç ay sonra yine bu şarkıyı dinliyorsam eminim ki bunca günlere çok iyi sabredip buraya kadar gelebilmişimdir. Kendime bir not söylüyorum buradan : "Lütfen pes etme ve her daima dik tut! "
Özgenur hayatın nasıl hissettiklerin neler bilemesem de hayat çok uzun içinde güzellikler de var. Üzüntüler, acılar, sıkıntılar üst üste gelir önümüzü göremeyiz sanki önümüzde dağ gibidirler. Bazıları orda kalsa da inan bana zamanla hissettiklerin aynı kalmaz. Kötü günlerde kendimizi yalnız hissetsek de zannettiğimiz kadar yalnız değiliz . İnşAllah çok güzel günler gelir senin için :)
Lise 1deydim. 3 aydır konuştuğum bir kız vardı. Ama sevgilisi vardı. Kızla konuşmaya bayılıyordum onu yavaş yavaş sevmeye başıyordum ama sevgilisi olduğu için kendimi dizginlemem gerekiyordu. Pinhani konseri vardı ve ben gitmeyecektim. O kız gidecekti hem de sevgilisiyle ama bana keşke sen de gelseydin demişti. Sonra sevgilisinin gelmeyeceğini söyledi zaten araları bayadır kötüydü, bana zorla gel dedi, çok zorladı ve gitti bana konser bileti aldı. O zaman yakın arkadaş olduğumuz için bana ya buraya gelirsin ya da bir daha konuşmam dedi. Abi kalp işte dayanamadım ve konsere gittim. Onu gördüm ve Allahım dedim sanırım seviyorum ama olmazdı bana bu yakışmazdı. Neyse işte konsere girecekken ne mi oldu? Sevgilisi geldi. Sevgilisi geldiği için bu sefer o da bize katıldı. Ben bunu kabullenemedim ve ardından bu ikisi üst tarafa geçti ben yalnız kaldım. Yemin ediyorum hayatımda yediğim en büyük darbeydi. Sonra bu şarkı çalmaya başlamıştı ben gözlerimi yukarı,ona doğru çevirdim. Bir de ne göreyim kız bana bakıp ağlıyor, yanında sevgilisi olmasına rağmen. Sonra hemen kendini toplayıp tuvalete gitti. Bu konserden sonra ben mesafeli davranmaya çalıştım ama başaramadım çünkü hep benimle uğraşıyor, yanımda durmak istiyordu. Bundan 2 hafta sonra sevgiliisinden ayrıldı, ardından bana açıldı ve sevgili olduk.Bana dediği şey şuydu'' Ben sana bu şarkı çalarken aşık olduğumu anladım''dedi.Artık bizim şarkımızdı.Hayatımda ilk kez aşık olmuştum ve çok sevmiştim. 4 yıl birlikte olduk ve her güzel şey gibi bu da bitti,.1 buçuk yıl unutamadım. Taa ki sevgilisi olduğunu duyana kadar. O yüzden sevmeyin arkadaşlar boşverin. Not: Hala unutamamışım. EXTRA NOT: NİŞANLANMIŞ... Pekı ben? Yitirdim...
Sevmeyelim de, belkide gözlerin dolu dolu anlattığın o duyguları yaşamayalım mı demek istiyorsun. Bak kardeş, sevmekten vazgeçme; sevilmesende sevildikten sonra vazgeçilsende yaşadığımızı anlamamızı sağlayan şey sevgidir ve her insan bu dünyaya önce yaşamaya sonra da asıl yerine dönmeye(kara kutunun açılması) geldi
Corana sebebiyle 10 gündür evdeyim şarkının her kelimesi o kadar değerli ve anlamlı geliyor ki. Bu günlerde geçecek... Güzel günlerimizin bittiğini sanma Belki bir daha öylesi olmaz Ama her bi' gün güzel aslında Yakın durmanın zor olduğu ortada Uzak olmak her zaman en kolay Ama en zoru yalnız olunca
Ben bir memur çocuğu olduğum için çok şehir değiştirdim. Yanımda sadece ailem kaldı. Sevdiğim insanlara o kadar çok veda ettim ki koca bir mezarlık oldum çocuk yaşta. Ve kimse yaralarımı görmedi. Hep yalnız bıraktı beni ama ben onları bırakamadım. Ondan bu haldeyim.
Anı yaşa diyor bize; çünkü elimizde olan ne geçmiş ne gelecektir. Elimizde “şimdi” var, kıymet bilip bahçemizi yeşertmeliyiz. Ayrıca Klipteki işaret dili ne büyük bir incelik, özen, samimiyet. Bütününde değerli olan parçalardan biri.
Dedem vefat edeli bugün tam 16 gün oldu bu şarkıyı dinledikçe aklıma geliyor, rüyalarıma girip sarı kızım diye sarılıyor canım dedem seni o kadar çok özlüyorum ki. Sevdiklerinizin kıymetini çok iyi bilin arkadaşlar her fırsatınızda sarılın toprak aldığını geri vermiyor.
Herkesin öyle kolay kolay uğrayamayacagi bı yer burası. Güzel olmadığından değil . Herkesin keşfedemeyecegi kadar güzel bir hazine olduğu için ... Çok seviyorum . Sözlerini,hissettirdigi her duyguyu , verdiği anlamsız huzuru .. burdayım ve tek başınayim. İyi ki ...
eskiden anneme ya da anneanneme sarılmak istesemde çekinirdim ama bu şarkıdan sonra ne zaman çekinecek olsam “sarıl her fırsatında o insana” sözleri geliyor aklıma ve hemen düşünmeden sarılıyorum, yitirmeden sevdiklerimizin değerini anlamamız o kadar önemli ki💚 şarkının her sözü, müziği… her anlamda mükemmel bir şarkı🥲
bu şarkıyı her dinledğimde anneannem geliyo aklıma. Beni görmek istemişti sırf üşendim diye 1 hafta öyle gitmedim zaten görürüm diye.Sonra öldüğü haberini aldım zaten bi daha da ne saılabildim ne öpebildim. seni çok özledim anneannecim🙏🏽
Sevdiğim insanları kaybettiğimden beri eksik hissediyordum ve onları yitirmeden anlayamadım anlamlarını şimdi sen geldin hayatıma ve bu şarkıyı attın hep hayatımda ol hiç eksik olma
Şahsına ve ismine münhasır bir grup, sonradan en sevdiğim şarkısı olan bu şarkıyı 1 yıldır sürekli dinliyorum. Bir anlamı var, anlamı olmasının sebebinin bundan haberi yok. Her dinlediğimde sevdiğim kadını sol omuzuma kafanı yaslayıp uyuduğunu hayal ederek dinliyorum. Hayatıma girip hayatımın bir dönemi gerçekten güzel ve yaşanılır kıldığı için ona buradan isim vermeden teşekkür etmek istiyorum. Ve hayatıma bu şarkıyı kazandırdığı ve bir şarkıyı hayal kurarak dinlememi sağladığı için de.... Hep mutlu olması dileği ile
Anlarda mutlu olmaya çalıştığın sürece insansın, çevreni güzelleştirdiğin kadar insansın, en önemlisi de bu hayat senin hayatın ve anlardan ibaret, o anları hatırladığında kendini tekrardan mutlu etmek için yaşa!
Her hayatta yeniden doğduğum dönemde bu şarkıyı dinlemişimdir. Ve galiba 10 yıl sonra yine dinleyeceğim yeni yeni sınavlardan başaralı bir şekilde geçtikten sonra. ❤
Keşke bana hiç Seni seviyorum demeseydin be, keşke hiç sevdirmeseydin kendini bana. Seni sevmek hayatımda yaşadığım en güzel şeydi ve en acı şeyde o oldu. Lanet olsun bu acı bütün bedenimi ele geçirmiş adeta. O denli bir acı ki ne unutmak istiyorum ne de kafama takmak ortası yok, bariz olan tek şey acı.
İnsan, pişman olmamak için anın kıymetini bilmeli. Olmayacağını düşündüğümüz şeyler biz istesek de istemesek de gerçekleşecek. Yarın annemizin,babamızın, kardeşimizin ve diğer değer verdiklerimizin ölüm haberini alabiliriz. Olağanüstü bir durum olmadığı sürece er ya da geç çoğumuz anne babamızın ölüm haberini alacak. Yarın bir trafik kazasında kör kalabilir, uzuvlarımızı kaybedebilir, felç kalabiliriz. İşte bu yüzden insan anın kıymetini bilmeli. Sevdikleriyle küs kalmamalı, onlarla bol bol vakit geçirmeli. Şu an sahip olduklarımızı birkaç saat sonra kaybetmeyeceğimizin bir garantisi yok. Sabah kahvaltıda gördüğümüz aile üyelerimizi akşam göreceğimizin bir garantisi yok. Böyle düşündüğümüzde ailemizden işittiğimiz azarlar, girdiğimiz sınavlar bile bizim için çok kıymetli. Elimizde olanları kaybettiğimizde üzülmemizin bir anlamı yok, ancak elimizde olan imkanlar ve yanımızda olanlar ile anın tadını çıkarmak gerçekten önemli. Kardeşinizin cenazesinde onunla ne kadar az zaman geçirdiğinizin farkına varmak sizi üzer, bu yüzden saçma sapan şeyler yüzünden kavga etmek yerine birlikte güzel anılar biriktirin. Hayat üzülmek için çok kısa, sevdiklerinize sevginizi gösterin. Aşk için ağlamayın, kimseden nefret etmeyin. Hoşçakalın.
Pinhani tesekurler hersey icin ben gurbete calsiyorum babam isitme engelli bir birey allaha sukurler olsun oylesine bir babam var kendine gonderdigimde cok mutlu oldu bu bir sannat tir ❤❤
Bu şarkıyı senin sayende keşfetmiştim. Birlikte arabada dinliyorduk, bilirsin araba kullanmayı severim ama yan koltukta sen olunca tadı bambaşkaymış.Yitirmeden'i dinlemişken neden yittik ve bittik?Neyse, boşver.... Boğazımda düğümsün, Yutkunsam gideceksin, yutkunmasam ölürüm.... EOcorn....
Yıl 2021. Anneannemi 2019 da kaybettim. Bu şarkıyı o öldükten sonra dinlemeye başladım. Mezarının başında. Her dinlediğimde kalbime bir ağrı girer. Seni hep çok özlüyorum anneannem ❤
ne var bu şarkıda ? insanı alıp götüren ta ki çocukluğumun derin sokaklarına.Akşam ezanına kadar mahallede top oynadıktan sonra eve gelip en sevdiğin diziyi açıp annenin sana meyve soymasının verdiği mutluluk gibi bi şarkı
herkes saçma sapan şarkıların 100m olduğundan bahsetmiş iyiki öyle saçma şarkılar var ki bu şarkıların kıymetini anlıyoruz klibiyle sözleri ve müziği ile gerçek emek verilmiş eser olmuş ellerine sağlık
Durup düşünmeye zamanın olur mu? Yitirmeden anlamaz insan Sevdiklerin yolun sonunda Sarıl her fırsatında o insana Arkasından ağlayan olma Geri getirmez çok ağlasan da Durur, durur belki baş ucunda Annen baban kendi çapında Abin bile 47 yaşında Ömür, ömür sanki bir kara kutuymuş Gün gelince herkesin açılmış Ama sorarsan hep geç kalınmış Güzel günlerimizin bittiğini sanma Belki bir daha böylesi olmaz Ama her bi gün güzel aslında Yakın durmanın zor olduğu ortada Uzak olmak her zaman en kolay Ama en zoru yalnız olunca Uyur, uyur belki hep yanında İlk sevgilin kendi solunda Her hatıra asılı duvarında Ömür, ömür sanki bir kara kutuymuş Gün gelince herkesin açılmış Ama sorarsan hep geç kalınmış
Bu şarkı benim 17 yaşımdı. O yaşlarda hayat çok acımasız geliyordu asla büyümeyecek gibi hissediyor özgürlüğü tadamadan ölüp gitmekten korkuyordum. Ben büyüdüm aşık oldum ve aşık olduğum adamın memleketinde kazandım üniversiteyi. Üniversiteyi kazandığım yıl babamı kaybettim. Hayatın ne denli hızlı geçtiğini ve hayallerimi yaşamadan ölüp gitme korkusu tekrar nüksetdi zihnime. Ama pes etmedim. Uzak mesafeli ilişkimize rağmen pes etmeyip kavuştuk sevdiğim adamla 4 yıl oldu her an destek çıktık birbirimize. Okumaz dedikleri kız her dönem birinci oldu. Annem babamın yasına rağmen ayakta kaldı beni okutmak için. 2 yılım bitmek üzereyken sevdiğim adam çok iyi bir mevkide iş kazanarak istanbula gitti. Biz yine pes etmedik en iyi notlara sahip olup yatay geçişle yanına gitmenin hayalini kurdum her gece. İlk dönemi başarı ile bitirip son 3 ay kaldı sık dişini derken yeni dönemin ilk gecesi yine hayallere dalarak uzandım yatağa. Ve ilk kez ölüm geldi diyerek uyandım. Gece dörtte başladı deprem Hatay bir beşik oldu biz beşikte ölümü bekleyen aciz kullar. Hayatta kalmıştık ama tüm anılarımız tüm çabalarımız enkaz oldu. Sevdiklerimiz arkadaşlarımız hayaline ortak olduğum dostlar kaybettim. Ben yitirdim. Binlerce insan yitirdi. Şimdi yine uzağım sevdiğimden hala hayallerim var ve biliyorum ki ölüm öyle çabuk geliyor ki Yitirmeden başarmak gerek bazı şeyleri. Yarına bırakmadan çünkü yarın olmadan bitiyor hayat.
Şu an öyle bir eskilere gittim ki, içime bir hüzün çöktü, hayatta her şey sevgili değildir arkadaşlar. Hatırlanacak çok güzel anlar, çok güzel aile anıları, arkadaşlıklar, yaşanmışlıklar vardır. Her anımızın kıymetini bilmeliyiz aslında... Dile kolay 24 yıl olmuş şu bahtsız dünyaya geleli, vay be...