Ulan her diyalog özenle seçilmiş kelimelerden oluşuyor. Adamlar sıradan, günlük konuşmalar yapmıyorlar, her cümle racon her cümle bir ders. Türk televizyon tarihinin net en iyisi. Ezelmiş Çukurmuş şu sahneyle bile kıyaslanamaz.
Müzikler yerinde çalıyor, oyuncular çok rahat çok profesyonel, konu mükemmel, kadro efsane, replikler seçilmiş muhteşem göndermeli replikler, sahneler yıllar sonra izlenen ve izlenile bilen sahneler. Böyle bir dizinin gelmesi zor ama imkansız değil.
şevko'nun gücü, kurulan sehemin yöneticisi olması. sehem ise konseyin, konseyin sehem kurucusu tombalacı, tombalacı konseyin üyesi, konsey ise iktidar indiren iktidar çıkaran kurum! Şevko öldü çünkü yerine daha önceden Çakır Geçeceğine dair anlaşıldı ve Çakır tombalacının yüzüğünü öptü. Ruslar, İzinsiz İş Yürüttüğü Ve Adam Yetiştirip MİT'nin Finansını kullandığı için hain ilan edilen Aslan Bey Tarafından Gücsüzleştirildi, Daha Sonra Ruslar Konseyin üyesi olan ve Uyuşturucu İşleri İle ilgilenen Hüsrev Ağa İle anlaştı. Ancak Rusların Gücü Sandığın kadar hafife alınmadı çünkü tilki andre o zaman polattan kaçabilen tek kişiydi
Erol Akdeniz 6 kere izledim kardeşim merak etme ama şöyle bir şey var bu dizi Türkiye tarihini çok analttı hikayesi kendine hastı ama Ezel Kristo kontunun hikayesini yarı yarı çalarak dizi yaptı evet cok başarılıydı hala izlerim ama kv başka
Dizinin en prof sahnelerinden . Diyaloglar efsane , oyunculuk efsane , müziğin diyalogları ölçüp tartmasi efsane daha ne diyim kacirdigim bişey varsa yazın .
@Mustafa İN bazen kafadaki şimşek kazıklandıkça çakar. Pala kullanıldığını anladıktan sonra söylüyor bu lafları polata. Ama dediğiniz gibi zeka ve öngörü o kazığı yememektir.
Türkiye Geleneğinde Mafyanın savcı öldürmesi yoktur ama kalleş aşşagilik DHKP-C gibi PKK gibi örgütler öldürür maalesef Mehmet Selim Kirazın ruhu şad olsun Allah rahmet eylesin mekanı cennet olsun inşallah
@@raskolnikovvaljean1244 Ne alakasi var yukardaki yorumumda ben mafya iyi bir şey demedim övmedim mafyayı bu yorumdan nasıl bunu çıkardınız merak ediyorum
bu bölümün çekildiği sıralar liseye gidiyorum. bu sahne mıh gibi aklımda. müdür sorguya çekmek için beni çağırdı. rahat tavırlarla içeriye girdim. masanın önündeki koltuklardan birine oturdum. müsaade aldın mı oturmak için dedi. oturabilir miyim dedim. pişkin bir gülümseme yaptı ve otur dedi. sonrasında kül tablasına baktığımda açılmış şeker paketi gördüm. anlaşılan benden önce biri ötmüş. sonra ilk soruyu sordu ismin çok farklı kim koymuş. babam dedim. çünkü babasının adı. baban yaşasaydı ne olmanı isterdi dedi. okul müdürü dedim. bir nevi duygularıyla aklını karıştırmak istedim. sonra sen ne olmak istersin dedi. çete lideri dedim. neden peki dedi. siz niye okul müdürü olduysanız dedim ve devam ettim düzen. neden diğer okullarda çete lideri olmak istemiyorsun da bizim okulda olmak istiyorsun dedi. orada üzen oldum burada düzen kurdum dedim. düzen kurmayı hakandan mı öğrendin dedi. hakan teyzemin oğludur. aynı okulda okuyoruz. hakanın da öğrendiği yerden dayımdan dedim. süleyman emmi dedi. sonra aynanın arkasından sesler geldi. anlaşılan diğer öğretmenler de oradan sorguyu takip ediyordu. aynanın arkasında kim var dedim. çok mu merak ediyorsun dedi. aynanın arkasındakiler kadar değil dedim. dosyanın bu okuldaki kısmına kadar okudum. eski okulunda kalsaymışsın çok da iş yapmayacakmışsın. ama bu okulda çok iş yapmışsın dedi. ne iş yapmışım dedim. koca uğuru çetesiyle birlikte yok etmişsin. daha ne yapacaksın dedi. dosyayı birlikte oluşturacaksak bitirdiklerimi ben seçmek isterim dedim. başka dedi. önümdeki şeker kavanozuna bakıp. şeker yemek isterim dedim. amacım izin verip vermeyeceğini test etmekti. yiyemezsin dedi ben de cebimdeki sakızı ağzıma attım. onu ağzından çıkar seninle üslubumu değiştirmek istemiyorum dedi. amacım biraz sinirlendirip rahat sorgu yapmasına engel olmaktı. başarılı da oldum. sakız çiğneyen çete lideri olmaz okulda seni bitiririm dedi ve ağzımdaki sakızı elime aldım ve odadan çıkarken ayakkabısının altısına yapışsın diye aşağıdan arkama attım.söz bir daha çiğnemeyeceğim diyip sakızı paketin içine katmış gibi paketini cebime kattım ve pişkin bir gülümseme yaptım. sonra insan idealleri için zevklerinden vazgeçebilmeli dedim. söz aramızda kalacak dedi. amacı kendine güven duymamı sağlamaktı. yemedim tabii. sorguda bir öğle arası metruk bir binanın ikinci katından tesadüfen düşüp bacağı kırılan uğurun bitirilmesi bölümüne geçti. çok merak ediyorum uğurun çetesi çok güçlüydü. her sınıfta bir adamı ve okul etrafında da bir sürü adam. onu bitirmeyi nasıl başardın. sonra pişkin bir tavırla yapanı ben de takdir ettim dedim. diyelim ki sen bitirmedin bitirseydin nasıl bitirirdin dedi. öncelikle nöbetçi öğrencinin hakanın olduğu günü beklerdim. sonrasında o uğurun sınıfına gider onu müdürün çağırdığını söylerdi. haritalık odasının önünden geçerken ağzını tıkayıp içeri alır bu arada hakan da yangın alarmına basardı. ben de o arada panik halinden yararlanıp uğurdan almak istediklerimi alır onu aşağıya atardım. sonra diğer öğrencilerle birlikte birşey olmamış gibi aşağıya inerdim. güzel bir plan bu hakanı aşan bir iş dedi ve devam etti.. bildiğimiz hakan vurur, vurdurur, istediğini alır en sonunda da disiplinle okuldan uzaklaştırılırdı. iyi dedim hakanın bir dosyası azaldı. sonra hakanla sen beni bitirmek için plan yapsanız buraya girip beni bitirip nasıl çıkarsınız dedi. 1 dedim. hakan asla müdür bitirmez. çünkü onun geleneğinde müdür bitirmek yoktur. 2 diyelim ki istedi. sizin odanıza sorguya çekilmek için girer. sizin işinizi burada bitirir. sonra da aslanlar gibi disiplin cezasını çekerdi. gelelim banaaa. ben birini bitirecek olsam meslek ayrımı yapmam. bu geleneğe yabancıyım. ama mesleği ne olursa olsun kimseyi yakalanacağım yerde bitirmem. okulda benim yüzümü unutacağınız zamanı sabırla beklerim dedim. ve sorguya onu da dahil etmek için en savunmasız durumunuz yani en mutlu gününüzü seçerim dedim.neyse ki tufaya da düşecekti. sizi bitiririm bırakacağım imza sadece dostlarım tarafından anlaşılır diyerek sonlandırdım. aman maaş aldığım gün olmasın dedi. maaş aldığınız günün en mutlu gün olduğunuzu sanmam diyerek boşanmış karısına ödeyeceği nafakayı hatırlattım. sonra yine pişkin bir gülümseme yaparak çıkabilirsin dedi.
- Polat Alemdar, ismin çok farklı. Kim koydu? - Annem. *- Dakika bir, gol bir. Baban, baban.* - Genç yaşta olmüş annen. - Malesef - Annen yaşadaydı seni ne olarak görmek isterdi? - Diplomat *- 2:0.* - Peki sen ne olmak isterdin? - Mafya babası. *- Ne yapmaya çalışıyorsun lan sen?* - Neden peki? - Siz niye savcı olduysanız, adalet. - Neden Almanyada Mafya babası olmak istemiyorsun da, burda istiyorsun? - Orda katil oldum, burda adil oldum. - Adil olmayı Çakırdan mı öyrendin? - Çakırın da öyrendiyi yerden, Dayımdan. - Duran Emmi? - Aaaha - Aynanın arkasında kimler var? - Çok mu merak ediyorsun? - Aynanın arkasındakiler kadar değil. - Çok rahat. - Çok profosyonel - Dosyanın Türkiyeye kadarki durumu çok yalan. Almanyada kalsaymısın Türkiyyedeki kadar ünlü olmayacakmışsın, amma Türkiyyeye gelince kısacık zamanda çok iş yapmışsın. - Ne iş yapmışım? - Koca Şevkoyu ordusuyla birlikte mezara yollamışsın. Daha ne yapacaksın? - Dosyayı birlikte oluşturacaksak cinayetleri ben seçmek isterim. - Başka? - Siqara içmek isterim. - İçemezsin. - Onu ağzından çıkar. Seninle üslubumu değiştirmek istemem. Çünkü bu düzeyden hoşlandım. Sakız çiyneyen Mafya babası olmaz. Alemde seni bitiririm. - Söz bir daha çiynemiycem. İnsan idealleri için zevklerinden vazgeçe bilmeli. - Söz. Aramızda kalıcak. Çok merak ediyorum. Şevko çok iyi korunuyordu. Kapısının önünde bir adamı bekliyordu. Kolidorda da bir sürü adam. Onu öldürmeyi nasıl başara bildiniz? - Yapanı ben de takdir etdim. *- Teşekkür ederim.* - Diyelim ki sen öldürmedin. İsteseydin nasıl öldürürdün? - Dediğiniz şartlarda mekanı görmeden zor amma imkansız diyil. Benimle birlikte 1 adam daha lazım. Ben sedyenin üstünde olurdum. Çarşaf altında. Adamım hasta bakıcı kıyafetinde. Kapının önüne geldiğimde adamı öldürür, sedyenin üstüne yatırırdım. Adamım yüzünü örtüp götürürken ben içeri girmiş, silahı Şevkonun kafasına dayamış, sormak istediyimi sormuş, söylemek istediyimi söylemiş olurdum ve Şevkoyu dikkatleri başka yöne çekmek için camdan aşağı atardım. *- 2:1.* - Güzel pilan. Bu Çakırı aşan bir iş. Bildiyimiz Çakır gider, vurur, vurulur, şovunu yapar, aslanlar gibi içerde yatardı. - İyi. Çakırın bir dosyası azaldı. - Son soru. Çakırla sen beni öldürmek için pilan yapsanız, buraya gelip, beni öldürüp nasıl çıkardınız? - Bir. Çakır bir savcıyı asla öldürmek istemez. Çünkü Türkiye geleneyinde savcı öldürməke yokdur. İki. Diyelimki istedi, buraya size ifadə vermeye gelmiş gibi girer, önceden buraya sokmayı basardığı silahla sıkar, silahı masaya bırakır, təslim olur, aslanlar gibi ceza evinde yatar. Gelelim bana. Ben birini öldürücek olsam meslek ayrımı yapmam. Bu geleneye yabancıyım. Amma mesleyi ne olursa olsun, kimseyi yakalanacağım yerde öldürmem. Benim ismimi unutacağınız zamanı sabırla beklerim. En savunmasız durumunuzu, yani en mutlu gününüzü seçerim. Sizi öldürürüm. Bırakacağım imza sadece dostlarım tarafından anlaşılır. - Aman evlilik yıldönümüm olmasın? Karıma hayatda bunu açıklayamam. *- 2:2.* - Evlilik yıldönümünüzün en mutlu gününüz olduğunu zannetmem. *- 3:2. Aldık. Maç biter.*
Yok hacı o adam polat servetin çocuğunu götürüp mahkeme salonuna yanlışlıkla girer gibi yapıp servete tehdit etmek için gösterdikten sonra polatın yanına gelip dik dik bakan eleman, savcının adamı
2:06 Polat cihazı yerleştiremeyince sakızla yapıştırması gerekti. Ama durduk yere çıkarıp sakız çiğneyemezdi. Savcının sigara içmesine izin vermeyeceğini bildiği için sakız çiğnemesine zemin hazırlamış oldu.
Polat'ın psikolojik taktiği müthiş.. Aslan Bey'in duyunca kızdığı o cevaplar aslında doğru cevaplar. Polat önce doğruları söyleyerek kendini rahatlatıyor. Vampir köylü oyunu oynayanlarınız bilir, doğruları söyler ve savunurken daha rahat davranırız. Vardır psikolojide bu. Yalan illaki bir yerden belli eder kendini. Savcıyı rahat rahat tamamen manüple ettikten sonra etkileyici bir finalle noktayı koyuyor. Sahnenin devamında savcının hakimle konuşmasında Polat'ın nasıl soğukkanlı olduğunu belirtiyor, etkilenmiş..
O radar seviyorum ki 5 yaşında bazen izlerdim aklımda kalmış 1. Bölümden başladım bazı sahneleri gördügümü hatırlıyorum du an 215. Bölümdeyim 2 ay once başladım çooooooooooooooooooooook seviyorum anlatamıyacagım kadar
EFSANE böyle bir dizi asla gelmez gelmedi devleti milleti mafyayı derin devletti Aşkı dostluğu kardeşliği böyle güzel anlatan bir dizi bir yapım daha yok Anlayın artık!
savcı güzel oynamışta asıl dikkat edilmesi gereken şey seyfo dayı ve memati konuşurken böyle şeylerden hiç hoşlanmayan bitsin de gideyim modunda cevap verdiler savcıya savcıda iyice üstlerine gidince deliye döndüler ama burada polat'la savcı devlet görevlisi olduğundan karşı karşıya gelince savcı ne soracağını bildiği ve polat'ta ne cevap vereceğini bildiğinden iki devlet görevlisi baya bir rahatlıkla konuştular.
2 года назад
Savcı Seyfo dayı ve Memati'nin zaaflarını bildiği için oralardan damarına bastı ve duygu manipülasyonu yaptı. Polat da psikolojik taktikleri bildiği için tersini yaptı, mafya olmak istiyorum diyerek 😁
öyle kaliteli ki "çok rahat çok profesyonel" kısmı için açtım video bitene kadar soluksuz izledim, bitince de neden bitti ya diye çemkirdim. Üstelik ben ilk 97 bölümü daha yeni geçen sene izlemiştim.