Prof. Dr. Ahmet Ercan, Celal Şengör'ün İstanbul depremi öngörüsünü yorumladı ve ekledi.. 

Ayrıntılı bir şekilde anlatan bir hoca görmedim herkezin anlayacagi şekilde anlatmışsınız hocam yureginize saglik

Ahmet Ercan teşekkürler ne kadar güzel bir anlatım bilginiz daim olsun

Övgün Ercan Hocamızı her yerde ilgiyle dinliyoruz ailecek, sürekli takip ediyoruz sözlerini. Saygılarımızı sunuyorum.

Ercan hocaya çok güveniyorum çünkü verileri anlatıyor

hocam deprem gerçeğini gözler önüne seriyorsunuz. bu ülkede sizi dinleyecek yöneticiler seçemiyoruz

Sayın Ercan ve Sayın Üşümezsoy'un deprem hakkındaki söyledikleri her zaman çıktı, sizden başka güvendiğim uzman yok açıkçası.

Çok iyi bir bilim insanı.

Teşekkürler Ahmet Ercan...

👏👏👏💙🧿💙❤️🌹❤️ Allah razı olsun sizden gerçekleri bilip paylaşan iki hocamız dan birisiniz Şener üşümez soy ve övgün Ahmet Ercan hocam teşekkürler sizler hocalar yetiştirin lütfen❤ ❤❤❤❤️👏👏👏💙🧿💙

Bu 2-3 ay önce cekilmiş bir program bunu bugün koydugunuzda insanları yanıltmıs oluyorsunuz

*Özet:* *Önümüzdeki 30 yılda %75 olasılıkla İstanbul depremi olacak lafına karşıyım *2045 yılları civarında bir deprem olmazsa 2075 ve 2150 yıllarına kadar erteleyebilir *Her an deprem olacak bilimsel bir yaklaşım değildir, yorumdur; ben onu anlatmaya çalışıyorum. *İstanbul'da bir deprem olacak, bu kaçınılmaz *Sonuçlar:* *Depremin kaçınılmaz olacağı öngörülüyor *Şengör'e göre önümüzdeki 30 yılda %75 olasılıkla olacak, Ercan'a göre erteleme yapmazsa 2045'te olabilir. *Şengör'e göre %25 olasılıkla önümüzdeki 30 yılda olmayacak, Ercan'a göre erteleme yaparsa 2150 yılına kadar bekleyebiliriz. *Yapay Zeka Destekli Yorum:* Şengör ve Ercan'ın söylemlerinin ortak ve en önemli çıktısı, İstanbul'da bir depremin kaçınılmaz olduğu ve bu depremin gerçekleşme olasılığının yüksek olduğudur. İkisi de depremin olacağını belirtirken, zamanlama konusunda farklı senaryolar öne sürmektedirler. Önemli olan nokta, İstanbul'un deprem riskinin ciddi bir konu olduğu ve bu riskin yönetilmesi gerektiğidir. *Riskin neden yönetilmesi gerek, ne demek istiyorsun, ne anlamı var?* Deprem riskinin yönetilmesi, depremin olası etkilerini minimize etmek ve toplumun hazırlıklı olmasını sağlamak anlamına gelir. İstanbul gibi deprem riski yüksek bölgelerde, doğru planlama ve hazırlık yapılmadığı takdirde, depremlerin yıkıcı etkileri artabilir. Bu nedenle, riskin yönetilmesi önemlidir çünkü: Can ve mal kaybı önlenir: İyi bir risk yönetimi sayesinde, depremlerin neden olabileceği can ve mal kaybı minimize edilebilir. Altyapıya zarar azaltılır: Önceden alınacak tedbirlerle, altyapıya gelebilecek zararlar azaltılabilir, toplumun normal yaşamına hızla dönmesi sağlanabilir. Ekonomik etkiler azaltılır: Riskin iyi yönetilmesi, deprem sonrası ekonomik etkilerin azaltılmasına yardımcı olabilir, toplumun ekonomik olarak daha hızlı toparlanmasına imkan sağlar. Toplumun hazırlıklı olması sağlanır: Risk yönetimi, toplumu depreme karşı hazırlıklı hale getirir, panik ve kargaşanın önüne geçebilir. Bu nedenlerle, deprem riskinin yönetilmesi, toplumun ve altyapının depreme karşı daha dayanıklı hale getirilmesini sağlayarak, depremin olası zararlarını minimize etmeyi amaçlar. *Bu nasıl mümkün olacak?* Deprem riskinin yönetilmesi için bir dizi önlem alınabilir. Bunlar arasında şunlar yer alabilir: Yapı Standartlarının Güçlendirilmesi: Binaların depreme dayanıklı olması için güçlendirme standartlarının iyileştirilmesi ve uygulanması önemlidir. Risk Analizi ve Planlama: Deprem riskinin belirlenmesi ve bu risklere uygun planların yapılması gereklidir. Bu, binaların yerleşim yerlerinin belirlenmesi, acil durum planlarının oluşturulması gibi adımları içerir. Eğitim ve Farkındalık: Toplumun deprem riski konusunda bilinçlendirilmesi ve eğitilmesi önemlidir. Bu sayede, deprem anında nasıl davranılması gerektiği konusunda bilgi sahibi olunabilir. Altyapının Güçlendirilmesi: Su, elektrik, ulaşım gibi altyapı sistemlerinin depreme dayanıklı hale getirilmesi gerekir. Bu, deprem sonrası toparlanma sürecini hızlandırabilir. Yerel Yönetimlerin Rolü: Yerel yönetimlerin, deprem riskini yönetmek için etkili politikalar geliştirmesi ve uygulaması önemlidir. Bu, binaların denetlenmesi, riskli alanların belirlenmesi gibi adımları içerebilir. Kamu-Özel İşbirliği: Kamu ve özel sektör arasında işbirliği sağlanarak, deprem riskinin yönetilmesi ve alınacak tedbirlerin finanse edilmesi mümkün olabilir. Bu önlemler, deprem riskinin etkilerini minimize etmek için atılacak adımlardır. Ancak, deprem riskinin tamamen ortadan kaldırılması mümkün olmasa da, alınacak önlemlerle riskin azaltılması ve toplumun depreme karşı daha hazırlıklı hale gelmesi sağlanabilir. *Bunu En Kolay ve Organize Bir Şekilde Kim Yapabilir* Deprem riskinin en kolay ve organize bir şekilde yönetilmesi için genellikle yerel yönetimler ve devlet kurumları sorumludur. Bununla birlikte, sivil toplum kuruluşları (STK'lar), yerel halkı bilinçlendirmek ve eğitmek için önemli bir rol oynayabilir. Ayrıca, medya ve diğer iletişim araçları da toplumu deprem riski konusunda bilgilendirmek için etkili bir yol olabilir. En etkili yaklaşım, yerel yönetimlerin liderliğinde, devlet kurumlarıyla ve sivil toplum kuruluşlarıyla işbirliği içinde çalışmaktır. Bu işbirliği sayesinde, deprem riski yönetimi için etkili stratejiler geliştirilebilir ve toplum geniş çapta bilgilendirilebilir. Ayrıca, deprem riskini azaltmak için alınması gereken önlemler konusunda daha organize ve koordineli bir şekilde hareket edilebilir.

Ercan hoca cok iyi bir bilim adamidir

Musluk analojisi ile bir sunum yaptı Ercan hocamız. Velev ki su başka yerlere akıyor diyelim, aktığı yerlerde kırılma olmazsa, veya o borular tıkanırsa, yine ana boruya su yönelir. Neticede, ana fay hattında büyük bir kırılma bekleniyor. Orası da Adalar önündeki fay hattıdır. İstanbul'u çok büyük bir deprem gelecek, hazırlıklı olmamız lazım.

Adam enteresan bir model. "İstanbul'da her an deprem olacak diye bir şey yok." diyor. Bu ülkede edilecek laf mı? Umarım geç olur, hatta hiç olmaz ama iyice rehavete kapılalım da bol bol ölelim mi? Hadi yarın olursa? Kendisi de olmaz demiyor ama kurduğu cümleye bak. Derdi tasası diğer hocalara laf çakmak.

Bilgilendirici. Hocanın dediği doğru. Fay kırığının olduğu yer Kahramanmaraşı batı'ya doğru üç metre kaydırdı. Kahramanmaraş'ta fay kırığı Doğu'dan batı'ya doğru gitti. Kahramanmaraş Gaziantep yolunun içinden geçti. Düz giden yol batı'ya üç metre yer değiştirdi.

Ya arkadaş ne güzel anlatıyordu kesmeseydiniz...

Son 6*Şubat Depremlerinin "makro yorumu" Arabistan Plakasının HAMLE YAPMASI İse: BUNUN Anadolu'ya yansıyan "fiziki etkisi" bilinen faylar sistemi mekanizmasının da HIZLANMASI DEĞİL MİDİR HOCAM..?

TAKDİR-İ SİYASİ

Şunu hikaye anlatır gibi değil de görsel olarak izah etseniz çok daha verimli olur.

Bizim oturduğumuz bina 35 yıllık herhangi bir çatlak yok depreme dayanır mı

Herşeyı AllahbilirAma herkes kendiniAhlakını ve düşünmeli Allahkorusun

Nasıl yani? Kartal'da oturuyorum, adalar önü ve arkası kırıldı mı yani??? 99 depreminde mi oldu bunlar? Biz niye sadece p dalgalarını hissettik o zaman?

Saçmalamış hadi dediği sürelerde olsun gene deprem olacak illa olacak mesele ne zaman olması mı mesele tedbir ne güzel işte dediği gibi vakit varsa gerekli önemler alınabilir hemen başlanmalı

Neden 30yıl içinde olacak dediler çünkü, 1766da olmuş en sonuncusu,bir önceki de 1509 da 257 sene arayla. Aslında 250yıl arayla deniyor kabaca son deprem tarihine eklenince 2016 senesine denk geliyor işte o 30sene dedikleri 15 yıl ileri geri sapması var 2016 yılı öncesi 15 sene içinde ya da 2016da da olmadığında 15yıl sonrası içinde bilmem anlatabildim mi? toplam 30yıl içinde.

Jeoloji Müh. mezunu bir arkadaşım astronomiye sardığını ama nereden başlamak gerektiğini çıkaramadığını söylemişti taa yıllar önce. Ben de Astronomy Today (Chaisson, McMillan) diye bir kitap var ama bildiğim ettiğim bir alan değil demiştim. Kitabevlerinde satılıyordu. Arkadaşım o yıllarda müteahhit firmalara, belediyeye yeni binalar için zemin etüdü raporu hazırladığını anlatmıştı. Bunun doğru bir iş olmadığını, ben ne bilirim ama yapıyorum işte, diyerek kaygıyla belirtmişti. Laf arasında hesaplama ve ölçümlerdeki sapmaya şaşkınlıkla tanık olduğunu anlatmıştı. Ben hiç anlamam ama konuşmadan geçti öyle. Önerdiğim kitaptan dolayı biraz gönül koyduydu herhalde. Ona üzülmüştüm bayağı. Yine kaç yıl önce kim bilir, Özdil'in ülkede nükleer reaktör bulunmasına karşı çıktığını anladığım K. Çekmece'yle ilgili bir köşe yazısına denk geldim. O zaman makalenin biraz eksik biraz yanlış bilgiler içerdiğini düşündüğümden, haksız olduğunu savunarak kendisine e-postayla ulaştım. Nükleer reaktörlerle ilgili bir şeyler döktürdüm berenağrı. Nükleer reaktör konusunun üstüne - çünkü ikisi ayrışan mevzular - neden ülkecek nükleer enerjiye gerek duyduğumuzu ancak Nükleer Enerji ve ilgili Fizik dallarındaki akademisyenlerden ve uygulamacılardan öğrenebileceğimizi anlatmaya kalktım dilim döndüğünce. Öncesinde K. Çekmece'den bir arkadaşıma yazıyı gösterip onun düşüncesini sordum. Sonra e-postamı yazdım. O zaman yolladığım e-postada nükleer reaktörlerden değil, başta kıyılarla birlikte tarım arazilerindeki açgözlü betonarmeleşmeden korktuğumu vurguladım katı katı. O şekilde yazdım. Bir ay mı ne ara sonra koyun-keçi dışkısı üzerine bir köşe yazısını okudum Özdil'in. Üstüme alınmamıştım ama yazıyı beğenmiştim :)))

İki yıla olacak tahminim süre doldu

👏👍

Hocam hep diyorum 1509 1766 ikinci 2035 çünkü 245 257 269 olması lazım 2035 yılında tabiki Allah bilir sonsuz kudretiyle ama matematik ve fizik tahminlerini söyler kanalımda short videoda söylemiştim yine arkasındayım

Euro 20 diyor. Eski program bu, izlemiştim. Başlığa gündeme dair bi şeyler yazıp tekrar izlettiriyorlar. Ha bu hocamız da farklı bişi söylemiyor zaten ama olsun.

Deprem olacak mi olmayacak konuşarak kafa yorana kadar 20 yıldır çivi çakılmamış, önlem alınmamış bunu sorgulamak lazım, Türkiye bi deprem ülkesi ama ne yazık ki ülkenin toprakları ranta peşkeş çekildi , payımıza kala kala kader kaldı.

Hocam konuşurken uykum geldi' şarkı söylüyor sanki'olaya hakim'bilim işığında'öngörülerini'tane tane anlattınız'teşekkürler güzel insan

Naci görür yalan konuşuyor aslında deprem olmucak Naci görür insanları korkutuyor

Büyuk Depremler nede gece oluyor bilim olarak

Eski yayını yeni diye yutturuyorsunuz. ARŞİV diye belirtseniz daha etik olur.

İNŞALLAH BİR DAHA TÜRKİYE'de DEPREM OLMAZ. AMİN🤲

Anadolu Fay Hareketleri konusunda hem teorik hem pratik de Naci GORUR hocadan iyisi yoktur... Bunu Celal Hoca da Ilber Hoca da kabul ediyor.... NACI GORUR....

ahmet ercan hocamin yaklasimi cok guzel deprem akisi-akiskanlar mekanigi benzesimi yapilirsa deprem bilime ciddi katki yapabilir ayni zamanda heisenbergin belirsizlik prensibi makro olceklere uygulanirsa depremin kuvveti belli ise zamani belirlenemez

dolar 18.82 ymiş 😳

Bu adam Celal Şengör ü çekemiyor. Naci görür olacak diyor. Naci görür ü dinlerim ben

Tsunami konusunda hiç bilgi veren yok...

2025de olucak.

Bu papyonlu profesörümüz neden bunun 2045 olacağını sürekli söylüyor insanları rehavete sürükleyeceğini düşünmüyormu bide bütün profesörler biliyorda bir tek senmi haklısın naci görür hoca maraş depremini bilmişti acaba siz hangi depremi tahmin edebildiniz

15 agustos bekleyin

Canım biriniz 3 deyin birinin 3'e 0 koysun işte böyle kafayı bulun milletin bilim

TELE 1 GENEL MEKEZİNİ İSTANBULDAN TAŞI.HAYATTA KAL AKSİNİ YAPARSAN ÖLECEKSİN.

Yayınınız eski yayın yani arşiv. Böyle durumlarda başlığınıza ARŞİV ibaresini eklenmenizi öneririm.

Hocam hep diyorum 1509 1766 ikinci 2035 çünkü 245 257 269 olması lazım 2035 yılında tabiki Allah bilir sonsuz kudretiyle ama matematik ve fizik tahminlerini söyler kanalımda short videoda söylemiştim yine arkasındayım