Тёмный

Rahmet ve Bereket Vesilesi, Hayrın Başı Olan Davranış Nedir? | HAKKI, HAK OLARAK BİLİP DİNLEMELİDİR 

Faziletli Bilgiler
Подписаться 801
Просмотров 148
50% 1

HAKKI, HAK OLARAK BİLİP DİNLEMELİDİR
Resûlullah Efendimiz (s.a.v.) buyurdular ki: “Bizden bir söz, ilim işitip de onu (yazarak veya ezberleyerek) başkasına ulaştırıncaya kadar muhâfaza eden kimsenin, Allâhü Teâlâ, yüzünü ağartsın. Nice ilim nakleden vardır ki naklettiği kişi, kendisinden daha âlimdir. Ve nice ilim nakleden vardır ki onu (güzelce dinleyip düşünmediği için) kendisi anlamamıştır.”
Bu hadîs-i şeriften anlaşılacağı üzere her hayrın esası, güzelce dinlemektir. Nitekim Cenâb-ı Hak, Enfâl Sûresi’nin 21 ilâ 23. âyet-i celîlelerinde -meâlen-: “Ve (ey müminler) öyle kimseler gibi olmayınız ki onlar, ‘işittik’ derler ve hâlbuki onlar işitmezler. Çünkü yeryüzünde dolaşan canlıların, Allâhü Teâlâ indinde en kötüsü (hakkı) akıllarına sokmayan (ve hakkı duyup söylemeyen) sağırlar ve dilsizlerdir. Ve eğer Allâhü Teâlâ, onlarda bir hayır görseydi elbette onları işittirirdi.” buyurmuştur. Yani Hak’tan gelen hak ve hakikatleri güzelce dinleyip anlamanın ehemmiyetine işaret buyurulmuştur.
Kendisine şeytanın vesveseleri hâkim olmuş, kalbini, nefsin arzuları kaplamış olan kimse ise hakkı dinlemeye güç yetiremez.
Allah dostları ise Allâhü Teâlâ’nın kelâmını ve kullarına olan hitaplarını düşünürler, her bir âyet-i kerîmeyi zâhirî ve bâtınî manaları ile bir ilim denizi olarak görürler. Gafletten uyandırarak veya sâlih amellere davet ederek Cennet’e girmeye bir vesîle kabul ederler.
Ashâb-ı Kirâm (r. anhüm), hakkında -meâlen-: “O (Resûlullah) hevâsından konuşmaz. (Her ne konuşmuş ise) o, kendisine vahyolunan bir vahiydir.” (Necm Sûresi, âyet 3-4) buyurulan Resûlullah Efendimiz sallallâhü aleyhi ve sellem’in her sözünün, Allâhü Teâlâ’dan olduğunu bilip onu, can kulağıyla dinlerlerdi. Onlar için en mühim şeylerden birisi, bunları dikkatlice dinleyebilmekti. Onlar, güzelce dinlemeyi, rahmet ve bereketin inmesine vesile bilmişlerdir.
İmâm Muhammed Bâkır (rah.) buyurmuştur ki: “Kalbin ölmesi, nefsânî arzulara uymak sebebiyledir. Kalp, her ne zaman nefsin bir arzusundan kurtulursa yeni bir hayat bulur.”
Sehl bin Abdullah et-Tüsterî (rah.), “Kalp, saf ve berraktır. İşlenilen günahlar ona tesir eder. Azıcık bir günah, büyük tesire sebep olur. Yine kalp hiç durmadan çalışan bir işçi, nefis ise hiç uyumaksızın onun başında (onu kandırmayı) bekleyen nöbetçi gibidir. Şâyet kul, Allâhü Teâlâ’nın emirlerini güzelce dinleyip amel etmezse şeytan ve nefsi dinleyip onlara uymuş olur.”
Hakkı dinlemeye mâni olan her şey, nefis ve şeytandandır. Nitekim, “Şeytanlar, âdemoğlunun kalpleri etrafında dolaşmamış olsalardı, âdemoğulları elbette melekût âlemini seyrederlerdi.” denilmiştir.
GÜNLÜK KISA BİLGİLER OYNATMA LİSTEMİZ
• TAKVİM
00:00 Giriş

Опубликовано:

 

22 сен 2024

Поделиться:

Ссылка:

Скачать:

Готовим ссылку...

Добавить в:

Мой плейлист
Посмотреть позже
Комментарии : 3   
@Abdulkadir_Keles
@Abdulkadir_Keles Месяц назад
اللهم ارنا الحق حقا وارزقنا الاتباع اليه
@SEMRAKELES-df2wu
@SEMRAKELES-df2wu Месяц назад
İlim öğrenmek
@eminegulsumyldz7885
@eminegulsumyldz7885 Месяц назад
Şeytanlar, âdemoğlunun kalpleri etrafında dolaşmamış olsalardı, âdemoğulları elbette melekût âlemini seyrederlerdi.
Далее
What Does Sufism Do to Humans?
6:04
Просмотров 202 тыс.
Running With Bigger And Bigger Lunchlys
00:18
Просмотров 39 млн