Anlatım tarzı güzel, öğretme tarzı, örnekler de güzel fakat simülasyon biraz dikkat dağıtıcı. Sınıf ortamında hissetmeye ya da kenarda sürekli kafası sallanan öğretmene gerek yok. Tam ekran olursa yeteri kadar odaklayıcı olur.
Selamlar herkese ben de ingilizce öğretmeniyim Özer kiraz alanında kendisini çok geliştirmiş bir kişidir saygı duyulacak güzel bir iş yapıyor ama şunu söylemeden geçemiyeceğim bu konu ingilizcenin en gereksiz denilebilecek konularından konuşma dilinde pek fazla kullanılmaz yani düşünün türkçede hangimiz böyle bir cümle kurar Elma yiyor olacağını söyledi onun için çok fazla kasmamak lazım geniş zamanının bir derece pastını bilmek yeterli diye düşünüyorum
Hayır aksine günlük hayatımızda oldukça fazla konuşuyoruz sadece kural olarak bunu fark etmeden yapıyoruz . Mesela annem elma yememi söyledi . Öğretmenim Ayşe hasta ve okuldan izin kağıdı almanız gerektiğini söyledi . Babam arabaya sürerken kemerini tak dedi . Takmamı söyledi gb. Öğreniyorsak ders için öğrenmeyelim bu tür konuları gelecek hayatımızda konuşabilmek için öğrenelim
@@sovadetts7484 dostum Hayir. günlük hayatimizda dolaylama pek yapmayız. Babam kemeri tak dedi. deriz. babam takmam gerektigini söyledi hem yorucu hem gereksiz efor
Yarın ( cuma ) ingilizce sınavım var eskiden ingilizcem çok kötüydü şimdi düzeldi biraz ( çoğunlukla bu kanal sayesinde ) ama yine de aşırı iyi değil bakalım kaç alacağım 80 - 85 üstü inş sınavdan sonra ve puanlar açıklandıktan sonra yorumu düzenleyeceğim ( beğenenlere tşk ) ( sınavdan 92 aldım )
Aslında İngilizce'yi anlayabiliyorum ve az buçuk olsa da kendimi ifade edebiliyorum.Ama işin içine böyle saçma sapan konular girince beynim yanıyor.Allah aşkına biz Tükçe'de ne kadar yemiş yada yapmış olabileceğini söyledi cümlesini kullanıyoruz ki İngilizler konuşsun.HEP BU SİZİN SAÇMA SAPAN DAYATMALARINIZ YÜZÜNDEN İNGİLİZCE'Yİ ANLAMIYORUZ,KONUŞAMIYORUZ VE HEP BİR ÖN YARGI.BİZLERİ BÖYLE SALAKLAŞTIRIYORSUNUZ.İÇİMDEKİ İNGİLİZCE AŞKINI GÜNDEN GÜNE ÖLDÜRMEYİ BAŞARDIĞINIZ İÇİN SONSUZ TEŞEKKÜRLER.SİZİ TEBRİK EDİYORUM MEB.👏🏻👏🏻👏🏻👏🏻
Çok güzel konu anlatımı teşekkürler hocam. Daha yeni geçtik şu konuyu hep sıkıntılı olmuştur tekrardan teşekkürler kocam yine bekliyoruz böyle konu anlatımlarını.
Hocam iyi anlatmışsınız kurstan sonra sizin videoları izleyip tekrar yapıyorum çok faydalı oluyor. ELS ile konu sırası aynı sayılır xD Elinize kolunuza sağlık. Thx
Üniversitede derstte bize bu konuyu anlatmadılar bile ama soru sormasını biliyorlar fakat anlatmaya gelince yok neyse ki sayenizde anladım hocam çok teşekkürler bana bu konuyu onlar değil siz öğrettiniz sağolun
afedersiniz ozer bey 14:30 da while ve when gibi baglaclarin oldugu cumlelerde one tense back kuralinin uygulanmadigini soylediniz. daylight egitim setinde 48 ders reported speech 28:50 de ise while dan sonra normal cumlede past cont. gelmesine ragmen cumleyi reported speechte while+past perfect cont. seklinde kullandi. hangisinin dogru oldugunu belirtirseniz cok sevinirm. kafam karistida. tesekkurler.
hocam telaffuza takılmayın demiştiniz. onu artık bıraktım ama kelimelerin okunuşlarıyla ilgili videoda yaparmısınız. bazen okuduğum kelimenin okunuşu daha baska çıkıyo o ayrımları yapamıyorum. alfebeyi okullarda öğrettilerde ne neyle gelince nasıl çıkar ses vs karmaşa oluyor. markaları okumak mesela okuyorum gercekte okunuşu başka çıkıyor.
Her dilde ağızdaki kaslar farklı kullanılır. Nasıl bir vücutcu kol kası için çalışıyorsa sizinde çalışmanız lazım. Tabiki farklı derken tamamen de farklı değil. Örneğin bazı kelimeleri kolay söyleriz bazılarını zor. Kolay söylüyorsak bu demekki ana dilimizde de ilgili kası aynı şekilde kullanıyoruz. Gelelim zor olanlara.Mesela authorized kelimesi .yada priority. Yada require.Bu durumlarda üşenmeden böle böle gerekirse 100 defa bağırarak sesini kaydet. Yani kas çalışması. Göreceksin zorlandığın kelimeyi kolayca doğru şekilde söyleyeceksin.
Hayır doğru olmaz. Normal bir cümle olarak kullansaydık evet olurdu ama biz burada aktarım yapıyoruz. Yapı olarak can'in geçmiş halini kullanıp 'could' deriz ancak çevirirken 'yiyebileceğini' olarak çevirmemiz lazım alıntı yapıyoruz sonuçta. Bu Türkçede'de böyledir. Örneğin Ayşe Ali'ye "Ben tek başıma gidebilirim" demiş olsun. Ali de bunu Ahmet'e aktarırken "Ayşe tek başına gidebildiğini söyledi" mi dese daha mantıklı olur yoksa "Ayşe tek başına gidebileceğini söyledi" mi dese mantıklı olur.
Hocam çok güzel olmuş çok teşekkürler. Hocam , Reported Speech’i konuşma dilinde kullanıyor muyuz ? Bir başka Amerikalı hocanın anlattığı videoda yanlış anlamadıysam Reported Speech’i yalnız yazılı dilde kullanıyoruz dedi . Cevaplarsanız çok çok sevinirim . Önceden teşekkürler, hocam :) .
Hi, As far as I know, in conditional sentences we cannot use will or would after if For example, if you’ll go to the part I will go too. This is incorrect It must be like this if you go to the party, I will go too. Now my question is in reported speech, again as far as I understood, we can use will or would after if Like, she asks me if I will go to the party or she asked me if I would go to the party Is that correct? Thanks in advance
Bu nasıl bi anlatım tarzı cidden odaklanalamıyorum.Sadece bir konu anlatsanız daha iyi olur aradığımızı bulalım şundan örnek bundan örnek yıldım resmen.
"koltukta uyurken güzel bir rüya gördüm" ve "bir rüya gördüğünü söyledin" cümlelerinde neden "i had a nice dream" ve "you had a dream" oldu? Görmek fiilinin geçmiş zamanını kullanıyoruz, o zaman neden "saw" fiili olmadı da "had" fiili oldu ?
Hocam vermiş olduğunuz son 5 örnek soruda “Bay Crow, makinanin bozuk olduğunu söylüyor “ geniş zaman olarak çevirmişsiniz bu adam hep makinanin bozuk olduğunu mu söylüyor çok saçma değil mi ? Bunun şimdiki zamanda çevrilmesi gerekmez mi -> “Mr. Crow is saying that the machine is broken “ daha doğru bence şu an söylüyor çünkü lütfen cevap verir misiniz (although i know that you will not answer to me) 🙏🏻
17:10 da ''the news said it would rain...'' olması gerekmez miydi ki çünkü haberlerde 'yağacak' şeklinde belirtmiştir yani ''will'' ile kullanmış olmalı
Sezer Aydemir haklısın güzel tespit lâkin biz Türk filmlerinde de Türkçeyi tam doğru kullanmıyoruz ama yanlış olan bir şeyi videoda göstermesi kısmında haklısın...
Merhaba Hocam. Benim sorum bu konuyla ilgili değil ancak diğer kaynaklardan araştırsam da net bir bilgi bulamadım. Örneğin, stop fiili hem durmak hem de durdurmak anlamındadır. Ancak laugh fiilini sadece gülmek anlamında kullanıyoruz. Güldürmek için Özne + make +sb + laugh dememiz gerekiyor. Stop gibi olan fiiller geçişli-geçişsiz fiil olarak değerlendiriliyor değil mi? Stop gibi 2 anlama gelen kaç tane fiil vardır? Bunların listesini paylaşmanız mümkün müdür? Teşekkürler.
this is not a difficult lesson...it is possible to learn... just I have to watch a few more times ...by the way who said that this is difficult...and finally I wanna say that probably I have made some mistakes...whatever....thank you so much
Hocam "By the way who said that this difficult" soru cümlesi olarak mı kullanılmış burda. Yani şu şekilde mi "Bu arada bunun farklı olduğunu kim söyledi?" şeklinde mi? Yoksa baştaki who relative clauses mi? Orayı tam anlayamadım hocam.
hocam normalde iyi anlatıyorsunuz ama bu video çok karışık olmuş.Bildiğim konuyu tekrar edeyim dedim çorba etmişsiniz yani demem o ki bu konuyu sıfırdan öğrenmeye gelen biri bu videodaki fazla ayrıntılar yüzünden konudan korkacaktır.Başlangıç videosu olarak daha basit anlatabilirdiniz naçizane fikrim..
3:19 da My mother said (that) she was going to cook turkey for dinner. Buradaki ‘that’ hangi amaçla kullanılıyor.Cümleye kattığı anlam nedir acaba? Bağlaç olarak kullanıldığını söylüyor ama anlamadım.