26:45'te belirtme ihtiyacı duyduğunuz noktayı çekinir gibi söylemişsiniz Tanıl hocam, oysa bu konuda çok haklısınız. Üstünde pek durulmaz ama, toplumca öyleyiz gerçekten... Modernite ve entelektüel derinliği hep olumlamaya meyilliyiz ama bu her zaman iyi midir? Bunu sürekli sorgulamalı ve üstünde durmalıyız! Çok mütevazisiniz her zaman, saygılarımı sunarım.
Harika bir program.Tanıl beyi, ayda bir kaç kez konuk etseniz sahane olurdu. Bizlerde sizleri dinlemek, seyretmek,ve özlediğimiz kaliteli programları seyrettirme keyfini yaşattığınız için sizlere sonsuz teşekkürler.
Böyle yayınları çok faydalı buluyorum. 2 saatte “Türkiye’de Milliyetçilik ve Muhafazakarlık” isimli bir kitabı okumuş kadar oluyorsunuz. Emeklerinize sağlık.
Tanıl Bey'i daha sık görmek isteriz. İlla ki günceli konuşmalı diye de bir şey yok. Onun çalıştığı Türk siyasi tarihi üstüne de güzel bir seri düşünülebilir. Bence güzel bir moderasyonla Tanıl Bey de bu seriyi zevkle gerçekleştirebilir. Teşekkürler, iyiy yayınlar
Tarkan-Tarhan; Kendi başına olan, kendi kararlarını kendi veren erkek , Terken Hatun da Türkan değil de sanırım Tarkan-Tarhan erkek tanımının kadınlar dünyasındaki izdüşümüdür. Tanım Hocam Terken Hatun için bu bağlamda bir değerlendirme yapabilir mi?
Suriyeliler meselesinde bence yanlış bir yerden tartışma yürütülüyor. türkiyede özellikle kentlilerin suriyelilere ilişkin tepkilerini ırkçılık değil olsa olsa yabancı düşmanlığı olarak niteleyebiliriz. bir etnik yapıyı diğerlerinden doğuştan gelen özellikleri ile üstün görmek olarak tanımlanan ırkçılık ile yerel ve uluslararası yanlış politikalar sonucunda oluşan bir insan akışına karşı ortaya çıkan tepkisel yaklaşımların aynı şeyler olmadığını düşünüyorum. yerel iktidarın yeni osmanlıcılık zırvaları ile emperyalist siyasal mühendislik çabalarının felakete sürüklediği bir ülkenin yurttaşlarının komşu ülkenin kültürel ve demografik yapısına zarar verebilecek şekilde kontrolsüzce göç ettirilmesi ister istemez bir tepki doğurur, -doğru tepki o zavallı insanlara karşı düşmanca tavır sergilemek değildir kuşkusuz.- bir yere kadarda meşrudur bence. ancak zengin batı ülkelerine bölgesel gelir adaletsizliği ve kapitalist üretim modelinin sebep olduğu iklim felaketi nedeniyle oluşan göç akınına o ülke yurttaşlarının ve iktidarlarının söz söyleme hakkı yoktur. sömürgecilik tarihlerinin ve onun sayesinde sahibi oldukları zenginliklerin diyetini ödüyorlar. ama bu ülkelerde bizdekinin aksine tepkiler düpedüz ırkçı. çünkü ırkçılık ideolojik olarak kanaatimce batıya ait bir kavram. sömürgecilik tarihinin yarattığı o kaba kibrin tecessüm etmiş hali. onca günahlarının yarattığı bu felaketin sorumluluğunu bile üstlenmeyen tependen bir bakışları var hala. bu nedenle türkiyede ki suriyeliler meselesini batı merkezli kavramsallaştırmalar ile anlamaya çalışmak doğru sonuçlar vermez bence.