Saha Türklerinin, geçmiş yüzyıllarda çeşitli araştırmacılar tarafından derlenmiş masallarını içeren bir kitaptan iki masal örneği okudum. Ayının kaçırdığı kadın ile bir Şaman’ın hikâyeleri. Okuduğum kitap: www.kitapyurdu...
Saadettin Gömeç: Tarihten Günümüze Saha Türkleri dergiler.ankara.edu.tr/dergiler/18/27/166.pdf Fedotoviç, Saha Yeri ve Saha Türkleri dergiler.ankara.edu.tr/dergiler/18/22/99.pdf
Ben, Batı Toros yörüklerindenim. Nenelerimin demesine göre biz 14 göbektir Antalya'nın Korkuteli ilçesinin köylerindeyiz(e-devletten baktığımda 1836 yılına kadar dayanan kayıtlar vardı). Aslen Avdan'lı olmamıza rağmen çevre köylerle de(Kargalık,İmecik,Datköy,İmrahor vb.) akrabalık ilişkilerimiz var. Bizim oralarda mağaralar eskiden buzdolabı gibi kullanıldığından, yabanıl hayvanlar yiyeceklerin kokusunu alıp, mağaralara dalabiliyorlar ya da direkt kullandıkları mağara bir ayı ini olabiliyormuş. Ayı tarafından kaçırılan kızların,kadınların tekeler,keçiler vb. küçükbaşlar tarafından kurtarılmasına dair hikayeler mevcut. En aklımda kalanı da şu: "Teke Garı(Teke Karı)" diye bahsedilen bir kadın; dağın tepesine, tekeleri otlatmaya götürür. Tekeleri otlatırken karnı acıkır ve "Çoban Mağarası" denilen, çobanların hayvanları otlatırken aç kalmamak üzere yiyecek stoğu yaptığı mağaraya gider. Mağarada bir ayı vardır ve ayı Teke Karı'ya sorar: "Bu yiyecekler senin mi?" Teke Karı cevap verir: "Evet benim, açım". Ayı, yiyecekleri ancak eşi olması durumunda vereceğini söyler ve Teke Karı bunu kabul eder. Gece olup, yatak vakti geldiğinde ise tekeler sahibelerini ararlar. Sahibelerini ayının koynunda gören teke sürüsü, sahibelerini korumak için süsme,tepme gibi bir takım eylemlerle ayıyı öldürürler. Teke Karı ise tekelere teşekkür etmek amacıyla onları serbest bırakır. (bu yüzden başı boş bir teke bulunduğunda [tabi bulunabilirse] bu Teke Karı keçisi denir)
İkinci hikâyedeki Ayıı kız ile Abası kız muhtemelen (eşleri olmanın yanı sıra aynı zamanda) Şamanın emegetleri (yardımcı ruhları). "Ayıı" "iyi/ışıklı" demek. Abası/abaath ise Al türünden kötücül bir ruh cinsi. Yani anlayacağınız bu şamanın biri ak diğeri kara iki emeget'i varmış (ki bir şaman'ın ne akdar fazla emegeti olursa o kadar güçlüdür, Pokémon gibi *gotta catch'em all* yani) ikisiyle de karı koca hayatı yaşıyormuş (ki çok sık olan bir olaydır, bazen cocukları da olur bu ruhlardan). Emegetleri birbirini çekememiş biri diğerini ldürmeye kalkmış (ki kıskançlık yaptıkları da bilinir). *Ayrıca Bakınız / Vatslav Leopold Seroshevsky'nin Saka Yakutlar kitabı*
Babanemden dinledim, kırlareli doğumlu anne-babası Makedonya doyran doğumlu. Kedi yavrusu doğuran genç bir kız ile ilgili hikaye anlatmıştı bir keresinde. Bu hikayeyi dinlerken direkt onu hatırladım 😅 Teşekkürler çok keyifliydi 🍀
Videolarınızda sizin gibi harika şirin anaç bir insana bile kötü yorum yapanlar görüyorum, sinirlenmemek elde değil gerçekten. İyi ki varsınız efenim severek izliyor/dinliyoruz
Ben Hatay'ın Hassa ilçesinden geliyorum babamın soyu Suriye Türkmenlerinden annemin soyu Artuklu beyliğinden geliyor bende buna benzer bi kaç hikayeyi anannemden dinlemiştim :)
Sivas Yıldızeli Topulyurt Köyündenim, e-devlet kayıtlarında da 1880lere kadar ailem hep bu köydeymiş fakat köyümüzün tam tarihi hakkında kayıtlarda bilgi yok. Ayıların kız kaçırması hakkında hikayelerle geçti benim çocukluğumda
karabükte yaşıyorum, zaten doğası gereği içinde bolca ayı bulunduran bir yer olduğundan bu tarz hikayeler anneannem babaannem tarafından büyüklerime çoğu zaman anlatılırmış. babam da bana kendisine dedesinin anlattığı bir hikaye anlatmıştı. hikayeye göre büyük dedem karabüğe göçtükten az bir süre sonra yenicede bir arkadaş edinmiş. bu herif ekme biçme işleriyle uğraşırmış yiyeceğini falan kendi çıkarıyor kısacası. bir gün yine işiyle uğraşırken bir ayı çekip kolundan sürüklemiş bu adamı götürmüş in gibi bir yere. adam orda 2 gün kalmış fırsat bulunca kaçmış ama anlattığına göre ayı adamın yanından nadiren ayrılmış, sürekli yanında uyumuş vsvs.
Dövmeleriniz ve anlamları ile ilgili de bir video bekliyoruz sizden. Kadın savaşçının omzunda olan dövmenizin manası gibi, diğer dövmelerinizin anlamları da oldukça merak ediliyor :) teşekkürler 🙏
Konya Kadınhanı yöresinde özellikle bu ayı masalları çok anlatılırdı. Anneannem köyde toplandığımızda sürekli masal anlatırdı aklımda ayı masalları çok fazla yer edinmiş ama dediğiniz gibi inanarak anlatırlardı gerçekten yaşanmış gibi. Tam ayrıntısıyla aklımda kalmadığı için tekrar sorup detaylıca yazacağım buraya.
Ceren hanım yeni tanıdım sizi. Bu ne güzel bir içerik böyle. Yani hem içerik çok güzel hem de kaynak paylaşmanız çok mutlu etti beni. Tarihçi olmak böyle bir şey demek ki. Emeğinize sağlık. Heyecanla takip ettim kanalınızı. Çok teşekkürler.
Yeni kesfettigim, kaliteli kanallardan. Mükemmel icerikler icin tesekkur ederim. Umarim 1 milyon aboneye ulasirsiniz en kisa zamanda. Her zaman mutlu olun. Iyi gunler
Bunca senelerdir okurum (kimine göre çok-kimine göre az olabilir) öğrendiğim bir şey var ki; evrenin sırları hiçbir zaman tek ve sadece bir kitapta yazılı olmadığı. Kitaplar ve sayfaları, filmler ve replikleri, şarkılar ve sözleri, şiirler ve mısraları, tualler ve resimleri ormansa, ormandaki ekmek kırıntıları da verdiği ip uçlarıdır. Yalnız bu ekmek kırıntıları rastgele serpiştirilmiş olduğundan hangisinin bayat hangisinin taze olduğunu hangisinin yenilebilir, hangisinin küflenmiş olduğunun ayırdına varacak olan okuyucudur. ve yenildiğinde sindirilen her kırıntı düşünce yapımız besleyecek ve ne olacağımız konusunda önemli bir rol oynayacaktır... M:R
Bartın Amasra " ayı adı : honrali kadının ismi belli değil, ayıdan iki oğlu olmuş birinin adı vayvut birininki aliosman. hatta bir ağıtta var bu baba ayı öldükten sonra kadın tarafından söylenmiş.. honrali honrali , elleri ayaklari tonrali , yağı yağa katardın da balı bala katardın, honrali honrali elleri ayakları tonrali, vayvudun anası aliosmanın babası, honrali honrali , elleri ayaklari tonrali" vayvudun anası derken neyi kastediyordu bilmiyorum ama hikayenin başı çok benziyor ancak kaçma meselesi yok honrali eşini, annesini görmesi için gönderiyor ama köy halkı meseleyi öğrenince ayıyı avlıyor kadın daha sonra bu ağıdı yakıyor, sonrasında çocuklarını alıyor mu yoksa çocukları öldürülüyor mu bilmiyorum. Bu masal bana yaklaşık 40 yıl önce anneannem tarafından anlatıldı dolayısıyla bazı ayrıntıları unuttum, sanırım hatırlamamın başlıca sebebi küçükken bana komik gelen bu ağıt oldu tüm ayrıntıları hatırlamamak beni üzse de bu paylaşım geçmişi anımsattığı için keyif aldım. İkinci hikayenin de benzeri var adı ise kırk katırla kırk satır sanırım şaman yerine de derviş vardı ama o hikayeyi hiç hatırlamıyorum. Çok değerli anılarımı canlandırdığınız için ayrıca teşekkür ederim.
Terekeme-Karapapak Masalları'nda da "Kız Kaçıran Ayı Motifi" çok yaygındır. Kars, Ardahan ve çevre illerde anlatılır. Bu yöre, Oğuz-Kıpçak Türklerinin çokça karışıp kaynaştığı bir yöredir.
Ceren abla selamlar, sana bir soru sormak istiyordum. Ben Türkmen aleviyim ama ailem eski inançlara ait gelenekleri hala sürdürüyor. Nenem çok rüzgarlı havalar uzun süre kesilmeyince, rüzgara bir avuç un atmamı ve ilk doğan çocuk olduğum için benim yapmam gerektiğini söylüyor. Rüzgarın payını veriyormuşuz böylece, hiddeti dinsin diye. Daha önce buna benzer bir adetle karşılaştın mı?
Bu yorumu yazdığınız için çok teşekkür ederim. Eski inançlarımıza ait geleneklere eskiden beridir ilgi duyuyorum ve anlattığınız şeyi daha önce hiç duymamıştım. Bizde de birini nazara karşı okuturken, okuyanın dili-ağzı çok kasılır ya da okumakta zorluk çekerse, bunu okunulan kişinin üstünde çok fazla nazar olduğuna yorarlar. Böyle bir şey olursa okunan kişi, kendisini okuyana bir parça şeker ya da metal para verir. Sebebini hiç sormadım ama sanırım okuyan kişinin üstüne aldığı nazarı nötrlemek için iletken bir metale ihtiyaç var, bir nevi topraklama gibi yani. Kaybolan enerjiyi yeniden fullemek için de şeker veriliyor galiba.
Kadını bir ayı kaçırmış. Neden sonra köylü gidip kadını kurtarmış. Almış kadını köye getirmişler. Kadın bir ağlıyor, bir parçalıyor kendini... Demişler: "Kadın, biz seni ayının elinden kurtardık! Neden ağlarsın?" Kadın demiş: "Ayıydı, uyuydu ama kocam idi." :) Kocan kadar konuş :)
Çok yaramaz bir çocuktum. Köye gittiğimde anneannem beni yalnız başına dolaşma ayılar seni kaçırır diye korkuturdu. Tam olarak bu hikaye değil tabii. Bu arada Rize'liyim ve ailemin Rize'ye Gagavuzya'dan gelmiş olabileceği düşünülüyor.
Kız gece çamışır asıyor ayı kızı görüyor ve kaçırıyor. ayı ile kız evleniyor ayı kızın evine dönmesine izin vermiyor. Aradan zamana geçiyor çocukları oluyor kız anneme gitmek istiyorum diyor. Ayı kaçarsın vs diyor fakat kız çocuklarımız var ihanet etmem gibi şeyler söylüyor sonra ayı ikna oluyor kızı evine götürüyor annesi ve babası ile karşılaşıyorlar sonra ayı helaya giriyor kız babasına diyor ki vur ayıyı babası diyorki çocuklarının babası üzülme sonra diyor kız vur diyor babası heladayken ayıyı vuruyor kız kurtuluyor fakat sonradan pişman olup üzülüyor bunu annem anlatırdı onda annesi anlatırmış istanbulluyuz
Haddim olmayarak, bir galatımeşhuru düzeltmek isterim. Yakut özel adını, bir değerli taş olan ve dilimize Arapçadan giren "yâkut" gibi telaffuz ediyoruz çoğumuz. Fakat özünde Türkiye Türkçesinde de yaşayan "yaka" sözcüğünden gelir ve "kısa a" söylenmesi gerekir.
Olur mu, estafur. Bunu hiç bilmiyordum, teşekkür ederim. Yalniz hiç kolay değil doğru şekilde telaffuz etmek, dil öyle bir alışmış ki. Umarım aklımda kalır.
9 ve 7 gibi mitolojik sayılarımıızın ısrarla kullanılmalı çok dikkatımı çekti. Ayı motifi zaten mitolojimize ait bir hayvan. Çocuğun hemen büyümesi de bana Oğuz Kağan destanını anlattı. Tamamen Mitolojik bir masal gibi geldi bana.
büyüklerimden hiç bu tarz hikayeler duymadım ama mushishi adlı animede şaman tarzında hikayeler gördüm belki ilginizi çeker en sevdiğim animelerden biridir her bölümde farklı hikayeler anlatılır
Hocam tam ben bu hikayeleri duydum demiştim. Siz de söylediniz sonra. Eskiden büyükler de küçüklere be böğrek ile atı rengi boz u anlatırlarmış. (Bamsı Beyrek) Sivas - Koyulhisar
Anadolu da türklerin yaptığı bilinen birçok tarihi yapı Selçuklu tarafından yaptırılmış merak ediyorum da Osmanlı döneminde Anadolu ya bu tarz yatırımlar yapılmış mı bu konuyu ele alsanız güzel olabilir.
Ağzınıza sağlık Ceren Hanım. Bana anlatılmış ayı hikayesi yok fakat Hasan Ali Toptaş'ın Gölgesizler adlı romanında(filmi de var) genç bir kızı kaçırıp tecavüz eden bir ayı anlatılıyor. Bana da ilginç gelmişti. Hasan Ali Bey'in de Denizlili olduğunu biliyorum. Yüksek ihtimal o da o yöreden duydu. Ben Kütahyalıyım ama bizim oralarda bu hikaye yok.
ya evet o filmi ben de izleyip bir türlü çözememiştim.oldukça irite edilerek anlatılmıştı. Ve bu hikayeleri dinlerken aklıma direk o film gelmişti. birisinin bunu benden daha da net fark edip yazmasına çok çok sevindim. ;) ceren hanım da film ve bağlantısıyla ilgili bir yorum yapsa süper olur...
Nerede anlatıldığını bilmiyorum lakin Hasan Ali Toptaş'ın Gölgesizler romanında köyde kaybolan kızı ayının kaçırdığı ortaya çıkıyordu hatta kitabında değil ama filminin sonunda da kadın ayıdan hamile kalmis ve dogum yapiyordu
Ablam Yakut Tuva Vb Sibirya da ki Bir çok Türk Ortodoks Hrıstiyan lakin Ruslar birli Soy Kırım yapıp sonra da Zorla Hrıstıyan yaptılar denilmekte doğrumu bu ?
Bizim tarihçiliğimizde Türk kabul edilirler fakat uluslar arası alanda İrani halk diyen de var Aryan Hint diyen de var. Yakında bu konuda bir kitap tanıtacağım.
ANASAYFA Kitap Çocuk ve Gençlik Okul Çağı 6-10 Yaş Çocuk Kitapları Stokta Yok Saha (Yakut) Büyü Masalları D&R'da kataloglanma şekli bu. 😃 Kitap satıyor bu adamlar güya...