İnsan bunları seyredince neden hüzünlenir? Çocukluğun özlemi mi,yaşlanmanın gerçeği mi,sevdiklerinle yaşadığın güzel günlerin geri gelmeyeceği mi, bilmiyorum. Ben 35 Sertab 50 yaşında artık. Ama kıymetli arşivler bunlar,paylaşana teşekkürler.
ben 44'üm ve dün gibi hatırlıyorum bu elemeleri Sertab'ın bu şarkısını siz daha çok gençsiniz onemli olan beyin olarak yaşlanmamaktır o yilları neden özlüyoruz çünkü özlediğimiz kalite,nezihlik ve bunun gibi pekçok şey sanki o yıllarda dahamı fazlaydı dünyada.
Sertab'ı çok seviyorduk. Gerçi burada henüz tanımıyoruz kendisini, birkaç yıl sonrasında tanıyacağız sanıyorum. Dolayısıyla, sanatçımıza güvendiğimiz için Erovizyon'da Ingilizce oryantalist bir şarkıyla bizi temsil etmesi bile eleştiri mevzu olmadı. Bilakis destekledik. Eleştirisini erteledik. Yine katılsa, yine destekleriz. Başarıyı eleştirmek görece daha kolay olmalıydı. Başarı tektir, meydandadır çünkü. Ama biz başarının muhafazakarlığına kapılıyoruz. Başarılarımız, dokunulmazdır; o başarıda eleştiri mevzu bulan varsa, o olsa olsa düşmandır, kafası koparılmalıdır, noktasına çok hızlı ulaşıveriyoruz. Hız, bilinçtir. Derhal o bilinçte buluşuveriyoruz. Başarının eleştirisi, daha büyük başarılara açılma şansını yaratır oysa. Biz bu şansı yaratmada ya isabetsiz ifadelerle eleştiri üreterek ya da başarısızlık kontrastı arayışlarıyla başarı pekiştirmesi derdine düşerek çekingen ve tutuk kalıyoruz sanırım.
Almanya için erovizyon şarkısı yazayım, diye şarkı yazmadım. Berlin'de Mohren Caddesi'ndeki Einstein Kafe'de çalışırken çıktı biri. Diğeri de Berlin Belediye Başkanlığı Kırmızı Ev'in karşı kıyısındaki Nordsee'de yazıldı. Baştan değerlendirebileceğimi düşünmedim bile hatta! Performans sanatçısı da olmadığım için. Türkiye'deki Erovizyon Temsili çok eğitimli seçkin senfonik yetkinliği olan sanat insanları tarafından yapılıyordu. Almanya'dakileriyse üzerinde yorum yapamayacak kadar az tanıyordum. Ikisinden birinin gelişim bandına yerleşecek birşeyler istesem de çıkaramazdım. Eh, erovizyona katılmak için önüme mutfak masasını çekip, kendime devlet kuracak halim de olmadığına göre; Almanya'da yaşlanan nüfusa karşılık, Berlin'in gençleşen ruhunu sokaktaki sıradan yaşam içinde anlatan bir şarkının ya da zamanede tatil anlayışının Avrupalı'ya, Avrupa'yı anlatacağından ve kendine güldüreceğinden yola çıkıyorum. Ama, öyle bunu planlayarak falan yazmışlığım da yok yani! 😍
Bu elemelerdeki en iyi şarkı İlhan İrem & Ultraviyole grubunun Komedi isimli çalışmasıydı. Gözlerinin Hapsindeyim yerine bu şarkı ile katılınsaydı Insieme'yi geçip birinci olamazdık ama 17. de olmazdık muhtemelen.
Bu güzel şarkı nasıl Türkiye finalinde 6. olabilmiş anlamış değilim. Bizimkiler şarkıdan, müzikten, sesten anlamıyormuş belli ki. O sene Kayahan 1. olmuş tamam güzel şarkı ama bu şarkının hakkı da bu değil. İlhan İrem'in Komedi adlı şarkısı 5. ve Rüya Ersavcı'nın Hep O Şarkıları Söyle şarkısı 2. olmuş. Bunları dinledim ve kesinlikle rezaletlerdi.
İlhan İrem'in şarkısı konusunda size katılmıyorum.Sertab'ın şarkısı güzel ama pek bir pırıltı taşımayan düz bir parça.Eurovision'a katılsa yine sondan 5. filan olurdu kesin.
sertabin sesi mükemmel ve şarkıyı da eksiksiz okumuş doğru. ama bu yarışmada sadece sesler değil eserler yarışıyor. şarkı kötü değil elbette ama akılda kalmıyor. basit düz bir şarkı, insanı sarmiyor. burda da sesi harika ama eurovision malesef sadece sese bakmiyor seçilen eserin daha iyi olması gerekir ve şovdan tut kostüm kameranin cekim acisi dans kareografisi şu bu derken çok detay var. ve sertabin 1.ligi gogusledigi 2003 e kadar da bu şov kısmına sanatçı değil trt karar veriyordu.
Neden zamaninda trt böyle güzel sarkilar varken kayahan mfö gibi tipleri hatta daha beterlerini yolluyordu bilmiyorum. Bi ara rimirimiley diye igrenc bi parca bile yollamisti