Bence sinemanın en ilginç yönlerinden biri de son yüzyılda sinema sayesinde farklı toplumların beden dillerinin ve jestlerinin kayda geçirilmesi oldu. Tarihte öyle ya da böyle her toplumun edebiyatı, mutfağı, siyasi, toplumsal ve askeri tarihi bir şekilde tespit edilip az ya da çok kayıt altına alınabiliyor. Fakat beden dili ve jestler tarih içinde en çok kaybolan şey. Yüzyıllar içinde, konuşulan diller gibi eminim beden dilinin de bir evrimi vardır; toplumdan topluma çok değişebiliyor ve daha izole coğrafyalardan çıkan Bollywood ve eski Japon filmleri sanırım bize bu yüzden bu kadar uzak ve tuhaf görünüyor. Bence bu "jest kaydı" önemsiz bir başarı değil. 700 yıl önceki bir Anadolu Türkü karşımıza gelse belki dilini yine anlarız ama beden dili ve el kol hareketleri bizi ona korkutucu derecede yabancılaştıracak kadar farklı olabilir hiç bilemiyoruz.
Altıncı bölüm Bedii Ustanın evlatları, Kara Kitap. Bu bölümde Orhan Pamuk bahsettiğiniz değişimin hüznüne çok güzel değinmiş. (Kitabı okumasınız da anlaşılabilir bu bölüm)
@@volkany bence diğer içeriklerle bir tutulmamalı bu içerik. bir şeyler öğrenmek için izliyoruz biz ve illa önemli bir şey anlatılmasına dahi gerek yok. hozam çıkıp herhangi bir tarihi olayı bile anlatsa 15 20 dakika yeterli bizim için.
Sinemanın tarihi demişken The Story of Film: An Odyssey izinli, toplamda 15 saatlik belgesel dizisini tavsiye ederim. Sinemanın icadından bu yana tüm gelişmeleri ve akımları sadece Hollywood'a bağlı kalmadan tüm dünya sinemasını inceliyor. Türk sinemasından da bir kaç film görmek mümkün. Şiddetle tavsiye ederim.
ben de izlerken bi bakayım dedim ne belgeseller varmış diye onu buldum. arayıp torrentini bulamayan varsa rarbg de 15 bölümün 15 i de var az seederı var ama ben 2mb/s de indiriyorum
@@yasinsahin8328 belgeseli torrentten, altyazasını da tr altyazı sitelerinden indirdim. Belki direkt altyazılı izlenebilecek siteler vardır ama araştırmadım doğrusu.
bahsedilen filmler ve diziler: La Sortie de l'usine Lumière à Lyon the birth of a nation the clansman intolerance (1916) the magnificent ambersons touch of evil (1958) the ballad of buster scruggs what did jack do? the man from earth Potemkin Zırhlısı Korkunç İvan kurtlar vadisi işler güçler ezel das cabinet des dr. caligari Nosferatu, Bir Dehşet Senfonisi metropolis decasia greatest events of ww2 in colour lifeboat(1944) spartacus (1960) tangerine unsane psycho the birds
Sinemadan daha çok görüntünün felsefesi söyleyişisi olmuş. Muazzam da olmuş. Bir yönetmen ve bir tarihçi alanların bağlamını ancak bu kadar güzel aktarabilir. Teşekkürler vallahi.
İlk programdan bu yana hocanın anlattıklarını anlamak gittikçe güçleşiyor, fark edilir şekilde karışık dağınık bir anlatıma büründü konuşması. İyi ki varsınız ve izlemeye devam tabii, o ayrı.
22:30 'da değinilen konuyla alakalı, yanılmıyorsam Aristoteles'nin Poetika adlı kitabında şöyle bir cümle geçiyordu: "Sanatçı, olağanüstü gerçek olaylardansa sıradan olan kurguyu yeğler, zira ikincisi daha inandırıcıdır."
22:55 Müthiş yorum. Bir roman ya da senaryo yazdığınızda her şeyi mantıksal bir bütünlüğe oturtmak zorundasınız. Hiçbir şey saçma ve gereksiz olmamalı, arada sırıtmamalı, izleyicinin soru işaretleri cevaplanmalı, kahramanımız hikayesinin sonunda bir şeyi başarmış ya da öğrenmiş olmalı vs. Bu bizim anlamsız hayatı sanat aracılığıyla anlamlandırma yöntemimiz aslında.
İlker : ... defterin kenarına çizip yaparsın, öğrenciliğimin çoğu onunla geçti. Emrah : Geldiği noktada bize zaten bunu ispatlıyor. İkisinin arasındaki mizah anlayışı yüzü güldürüyor, dostluğunuz daim olsun. :)
Büyük bir hevesle seçmeli aldığım “Tarih ve Sinema” dersinin, ”Bu derste sinema yok tarih var.” deyip darbe tarihini işlemeye başlayan hocasına selam olsun.
Demiryolu ya da sinemanın ilk kullanıcılarında yarattıkları travmatik etkiyi anlatınca hocamız, sonunda anladım bugünlerde niye sopa yediğimi izleyicilerden her 360 derece kamera kullandığım zaman!😂 🙈 Ben de gelip muhabbete katılmak istiyorum ama Fludaşlarım bile bana heretik/aykırı muamelesi yapıyorlar!😝 Bu program için de teşekkür ederim🙏🖖
sitcom mu izliyorum tarih mi öğreniyorum sinemaya mı meraklıyım bilemedim. Mükemmel. Elinize sağlık. bu kadar olur bu iş anca. RU-vid siz varsınız diye güzel : D
Bu haftaki konu bir sinemasever olarak bizi çok mutlu etti. Bill Morison dan bahsetmişken, bu sene Akbank sessiz sinema günlerine Lobster Filmin kurucusu Serge Bromberg katıldı. Kendisi profesyonel laboratuvarında sinemanın kayıp eserlerini bulup restore edilmesini ve festivallerde gösterimini sağlıyor... Müthiş bir iş... Sevgiler, selamlar.
aphex twin referansı geldi valla bravo. rammstein-stripped şarkısını coverladığı klibindeki görüntüler reifenstahl'ın berlin olimpiyatları için çektiği görüntüler, arkadaşıma izlettim, bi numarası yokmuş dedi. 2020 yılında izleyince e ne var bunda diyosun, kadın yanına alman mühendisleri almış şaryo yaptırmış, ben burdan çekicem burdan yaklaşıcam diye tarihte ilk, boom kullanımı vs. izletiyosun e bi numarası yokmuş diyolar eyyorlamam bu kadar
21:10 da Japonlar ne bu kadar yüksek sesle konuşuyorlar sorusuna cevaben; yüksek sesle konuşulan filmler genelde tarihsel ya da bir dönemi anlatan filmlere mürekkep olmanın yanında Mifune'nin abartılı oyunculuğudur. Özellikle Kurosawa'nın dönem filmleri noh ve kabuki tiyatrosundan esinlenildiği için ifadeler abartılı olarak ortaya çıkar. Örneğin Kobayashi'nin samuray filmlerinde bahsedilen yüksek sesle konuşma olayı fazla yoktur. Misal Seppuku (1962) filminde karakterler samuray olmasına rağmen nazenin bir şekilde konuşurlar.Tatsuya Nakadai'nin davudi sesini bir kenara koyalım. Drama filmlerinde o bahsedilen yüksek sesle konuşma olayı yine fazla duyulmaz. Ne Ozu ne de Mizoguchi belki de Naruse filmlerinde de bu türden yüksek sesle konuşma olmaz. Verilen duygusal tepkiler bazen abartılıdır demek daha doğru olur.
kusagami yagami ama Japonların bir bağırma olayı var. En kalite AVM, restoranlar, orada burada sürekli bağırıyorlar. Elektronik mağazasında falan tezgahtarlar, durup dururken.. hele telefon satıcıları.. Geçen hafta gördüm Malezya’da, AVM yemek alanı, sadece Japon restoranından paso bağırıp müşteri çağırıyorlar.
@@ersoybalci irrashaimaseeee derler, bu biraz müşteri odaklı olmalarından. Tepkiler de Batililara göre abartılı gelebilir, bu da kültürel daha çok. Ozu filmlerini çok severim, önceki yorumdaki gibi, teatral yani daha düşüktür.
Harika bir ekibsiniz , şu karanlık günlerde o kadar sıcak bir pırıltı oldunuzki m hakkınızı ödiyemem , hipotermiden tek kibrit çöpüyle yırtmış gibi hissediyorum , en ufak bir abartı yok bu söylediğimde ,hatta özetledim ... Var olun ...
Cut'lar ııı ları önlemek için dizayn edilmiş ya da en azından günümüzde kullanım amacı bu değil. İzleyicinin takip mekanizmasını canlı tutmak için kullanılan başarılı ve ispatlanmış bir teknik, anlattığın şey özellikle de tarih gibi genel kanının sıkıcı olduğu düşünülen bir konuysa kullanımı da gayet mantıklı. Iııı bilmem anlatabildim mi.
Az da olsa Edward Muybridg'den bahsetmenizi isterdim. Yine de muhteşem bir bölüm olmuş. Keyifle izleniyor ve hemen bitiyor. En üst kalitede içerikler için teşekkürler...
izlediğim en iyi bölümdü İlker hocamız konuya hakim oldu mu konsept çok daha eğlenceli olmuş gerçekten çok eğlendim sizi izlemek film izlemekten daha keyifli.İlker hocamız uzun metraj çekmesede çok daha güzel şeyler çekiyor kalıplar kırılmalı
5 месяцев назад
Geriye dönüp kaçırdığım bölümleri izlediğimde, ESG'nin geç de olsa kendini İlker'in elinden kurtardığına çok mutlu oluyorum.
!!!Teşekkür ve Özür!!! Hocam, söyleşinize dün 3.5 yaşındaki kızım (sizin deyişinizle gelecek okuru) Deniz ile ilk sıradan katılmıştık. İlk 15 dakika sabretse de o yaştaki bir kız için o sıcakta Esg dinlemek oldukça zordu. Sizin için de Deniz biraz zorlaştırdı söyleşiyi. Bir kez dikkatiniz dağılarak söyleyeceğinizi unutunca usulca tek ettik orayı. Sizi tam manasıyla dinlemek ve mümkünse bazı şeyleri tartışmak isterdim. Fakat kızımı oraya getirmek hata olmuş orda fark ettim (başka çarem yoktu inanın). Öncelikle söyleşideki rahatsızlık için özür dilerim ve sabrınız için teşekkür ederim. İmza sırasında ekibinizin çocuklu kişilere öncelik tanıması çok hoştu, teşekkür ederim. Deniz ile onun seviyesine inip karşılıklı dil çıkarmanız ve şakalaşmanız beni mutlu etti, keşke birileri o anları çekseydi belki sizin de karakteristik bir Einstein pozunuz olurdu 🙂. Denizin yaptığı tüm sabotajlar ve bunlara sebep olduğum için özür dilerim, ve anlayışınız, hoşgörünüz için teşekkür ederim. 9 yıllık bir inşaat mühendisine yıllar önce bıraktığı hayali tekrar gerçekleştirme inancı aşıladığınız (apar topar tarih 2. Sınıfa kayıt yeniledim) için ayrıca teşekkür ederim. Okuyanların izleyenlere eşit olacağı günlere...
Sessiz filmden sesli filme geçiş konusunda Singing in the Rain unutulmamalı. Aslında bu kadar hafif ve eğlencelik görülen bir müzikalde, o geçiş sancıları çok güzel anlatılmış.
4 года назад
Pop-up bilgiler dönmüş, İlker Bey yorumları dikkate alıyor. YAZIKLAR OLSUN. ISMARLAMA SANAT SANAT DEĞİLDİR.
Cok guzel ve eğitici bilgi verici ansiklopedik süper videoydu emeğini ze sağlık SAVAŞ TARİHİ HAKKINDA özellikle aletleri üzerine bi video olabilirmi ilgilide olabilir şimdide n teşekkür nler😊😊
15:26 İşler Güçler'i fark eden biri. Şükürler olsun rabbim bana bu günleri gösterdin ya. İşler Güçler (sonra kardeş payı) yeni bir şeydi ama herkes onları yoksaydı.
Severek izliyorum kanalinizi. Merak ettigim bir konu var. Emrah beyle, kral mustafa beyle oldugu gibi bir koltukta sohbet eder gibi videolar cekseniz ve hic montajla uğraşmasaniz videolariniz bu kadar izlenmez mi acaba? Tek bir cumlesinde dahi kac tane cut var. Resmen eziyet size
kamera büyük icat, ilk nerede gösterildi, ama artık sinema da değişti tabi youtube çıktı ve son. ben daha derin bir program bekliyordum. farklı sinema anlayışları, sinemanın toplumsal etkileri, stüdyolar, sinema endüstrisi, festivaller vesaire. konu heba olmuş
Lutfen msjimi Emrah Bey'e iletir misiniz😊Emrah Bey slm, Londra'da yasiyorum. Sizi Rise of Ottoman serisiyle farkettim ilk ve daha sonrasinda Flu tv sayesinde daha yakindan tanidim. Super, super supersiniz👍.. Gerek bilgi ve yorumlamalariniz, gerekse bunlari eglenceli sekilde ifade edis tarzinizla alkislar size gelsin diyorum:) velhasil , yolunuz buralara duserse sizinle de ailenizle de tanismaktan, agirlamaktan onur duyariz.. Londra'dan sevgiler ..
Size de bu tarz Mustafa Seven'in kamera arkasında olduğu videolarda şöyle gelmiyor mu: kamera arkasında bir masa ve bir kanepe var masada bilgisayar başında İlker hoca yayınla sorular ile uğraşıyor. Mustafa Seven ise kanepeye yayılmış elinde kutu bira altında havai şortu ile big lebowski şeklinde yayına arada bir katılıyor. Sanki Esg halısına işlemiş de yayından sonra masanın altındaki halıyı çaktırmadan alıp bowlinge gidecekmiş gibi rahat :)
Citizen Kane'in de sinema tarihinde öneminden hep söz edildiğine denk geldim ama o yılın Oscarlarında John Ford, How Green Was My Valley ile yönetmen ve en iyi film ödüllerini aldı. Orson Welles ise sadece senaryo aldı.. Citizen Kane'in önemi tam olarak neydi ve o yıllarda fark edilemedi mi?
Sinemanın ilk yıllarında çok filmin çekilmiş olmasını İstihbarat faaliyetlerine bağlıyorum. Kim bilir istihbarat servislerinin, devletlerin arşivlerinde ne filmler var. Belki de hiç bir zaman ortaya çıkmayacaklar.
İlker hocam merhaba... Zaten izlemiş olduğum programları düzenleme yapmanız üzere tekrardan izliyorum. İyiki de izliyorum. Ancak bu yeni düzenlemeler esg hocanın geri dönüşü olarak değerlendirilebilir mı acaba? Eğer öyle ise; hocalarım ilk bölüm vlad tepeş olsa ne güzel olur... Eğer öyle değilse; boşa kürek çekmek nedir, bir insan her şeye umut bağlar ama bazı şeylere neden umut bağlar, insanlar neden genellikle olanı kabullenmez vb. Örneklendirmelere beni gösterebilirsiniz.... Neyse izledim ne çok şey kaçırmışım esasen ve hiç eskimemiş... teşekkürler flu tv
'benim için futbol, sinemadan daha ilham verici tek şey. sabah uyanıyorsunuz ve sihir tamamen gerçekmiş. sahiden de drago’yu yere sermişsiniz. bu gerçekten olmuş.' Jürgen Klopp
Küçükken ansiklopedi okurken klasik iki film öğrenmiştim: Metropolis ve "Rüzgar gibi geçti". Birini duyunca anılar depreşti. Dakika 08:07 hoca genJler dedi. Bilerek mi yaptı diye düşündüm.
10:30 :D 18:50 TARİH KAÇ SENE Kİ? 20:15 gülmenin farklı olması 20:55 japonlar neden bağırıyor 21:20 tren-sinema-uçak darmaduman olmak 22:30 tanrı'nın kendini kanıtlamak gibi bir derdi yoktur 28:35 ben kitap yazmayı öğrenmedim güzel gözüküp öğrenemezsiniz
Ben sayın ESG hocamdan özür diliyorum 20 yıllık seri ben canlı izledim diye bitmiş olabilir hocam :( Bu bölüme diss olarak İlker hocam olmaz öyle saçma şey çekebilir 😂