#uzaybelgeseli #asteroitbelgeseli #vesta #ceres #pasovideouzay #türkçebelgesel #asteroitkuşağı
Buzdan gezegenler,elmas yağmurları, tüm yüzeyi altın dolu gezegenler, dev okyanuslar, devasa yanardağları bulunan gezegenler örneğin corot 7 gibi, asit yağmurları, milyonlarca yıldır süren önüne gelin herşeyi kasıp kavuran yıkıp geçen dev fırtınalar, yüzeyinde yaşamı olumsuz kılan gazlardan dolayı zehirli gezegenler kısaca tam bir gizem. Birde hep merak ettiğimiz neden gök cisimlerinin çoğu dairesel neden kare değil yada üçgen değil hiç düşündünüz mü bunun sebebi gök cisminin şeklini belirleyen en önemli etken kütle çekimidir. Yoğunluğu ne kadar yüksek olursa olsun, gök cismi yeterince büyükse şekli kütle çekimi etkisi nedeniyle zaman içinde küreselleşir. Bu koskaca kainat gezegenler,yıldızlar, gökadalar ve hala çözülemeyen karanlık madde ile enerji yapıları dahil olmak üzere uzay ve zaman muhtevasıdır. Bizcede uzay bütün merak edilen gizemlerin anahtarıdır. Sonsuzluğun içinde bir ilüzyon gibi duran gezegenler evrene meydan okur. Ama bu gezegenlerin hiç biri ilüzyon değil belkide herbirinde yaşamın anahtarları aranabilir. Bir gezegeni keşfetmek için bile bir uzay aracının derin uzayda milyonlarca km yapması gerekir. Ama bu süreç sonunda belkide evrenin geçmişine rahatlıkla gidilebilir. Evrenin tarihini dünyadan takip etmek oldukça zordur.suyun buzun ve volkanik püskürmelerin etkisiyle ortaya yaşam dolu gezegenler çıkabilir. Gördüklerimiz şuanın dünyasından ve o bile süreki değişiyor.geçmişimize ulaşabilmek için zamamnın yok etmediği noktaları bulmak lazım. Güneş sistemimizxin tarihi sır olsada bunu araştıracağımız yer belliydi tabiki astereoid kuşağı... burasu uçan kayalardan minyatür gezegenlerden oluşan dev bir yapı.kısaca güneş yörüngesindeki dev bir çöplük diyebiliriz. Astereoid bölgeleri bir geçiş sistemidir. Güneş sistemlerin iç ve dış kuşakları arasında kalır. Astereoidler küçük kozmik tozların bir araya gelmesiyle oluşmaya başlamıştır. Ve sounda güneş sistemimizdeki gezegenleri oluşturmuştur. Anlıyoruz korku ve gizem dolu her gezegenin temel taşı hatta dünyamızın bile. Astereoidlere kısaca uzayda uçan minik dağlar diyebilirz... tabi bunların bazıları devasa büyüklüktedir. Bunlardan birine vesta diğerine ise ceresi örnek verebiliriz. Ceres, Güneş'e en yakın cüce gezegen ve Mars ile Jüpiter arasında yer alan ana asteroit kuşağındaki en büyük cisimdir. 1 Ocak 1801 tarihinde İtalyan astronom Giuseppe Piazzi tarafından Palermo'da keşfedilmiştir. Piazzi, gördüğü cismin önce bulutsuluk içermeyen, yıldıza benzeyen bir kuyruklu yıldız olduğunu düşünmüş, ancak kısa sürede yaklaşık dört yıllık bir peryodu olan bir "gezegen" olduğunu fark etmiştir. Asteroitler arasında ilk keşfedilen olduğu için 1 numara ile adlandırılmıştır. Aynı zamanda 50 yıl boyunca da 8. gezegen olarak sınıflandırılmıştır. 950 km çapında olan Ceres, Asteroit Kuşağı'nın açık ara en büyük cismidir ve kuşağın toplam kütlesinin %32'sine sahiptir. Gözlemler sonucunda şeklinin düşük yerçekimine sahip diğer asteroidler gibi düzensiz değil de küresel olduğu ortaya konmuştur. Ceres asteroidinin yüzeyinin su buzu ve karbonat, kil gibi çeşitli hidratlı minerallerden oluştuğu tahmin edilmektedir. Ceres, taş - kaya bir çekirdek ve buzdan oluşan bir manto yüzeyi ile farklılaşmış olarak görünmektedir. Yüzeyinin altında sıvı sudan oluşan bir okyanus olma ihtimali bulunmaktadır.Yüzey sıcaklığı yaklaşık -38 °Cdir. Son zamanlarda yapılan araştırmalar ile Ceres'in yüzeyinin altında tuzlu su bulunan bir okyanus gezegeni olduğunu açıklanmıştır. Ceres, asteroit kuşağında bulunduğu için herhangi bir gezegenle çok güçlü bir etkileşim içinde değil ve bu yüzden iç enerji oluşturmuyor. Bu durumda sıvı halde su bulunması için jeolojik aktivite gereklidir. Ceres’te en parlak alanları içeren 92 kilometre genişliğindeki Occator Krateri’ne bakan bilim insanları, buz ve su bakımından Ceres’in zengin olduğunu farkettiler. NASA Jet Laboratuvarı görev direktörü Marc Rayman; “Dawn, olağanüstü dünya dışı keşif gezisine başladığında umduğumuzdan çok daha fazlasını başardı” dedi ve ekledi… “Uzun ve üretken görevinin sonunda elde edilen bu heyecan verici yeni keşifler, bu olağanüstü gezegenler arası kaşif için harika bir hediye oldu. Bir diğer dev ise vesta... Vesta Asteroit Kuşağı'nın ikinci büyük gök cismidir. Ortalama çapı yaklaşık 530 km ve tahminî kütlesi Asteroit Kuşağı'nın toplam kütlesinin yaklaşık 9%'udur. Vesta en parlak asteroittir ve Güneş'ten en uzak olduğu nokta Ceres'in Güneş'e en yakın olan uzaklığından çok az fazladır. Vesta Alman gökbilimci Heinrich Wilhelm Olbers tarafından 29 Mart 1807'de keşfedilmiştir. Vesta, 2012 yılında NASA'nın Dawn uzay aracı tarafından ziyaret edilmiştir. Vesta, Güneş çevresindeki bir tam dönüşünü 3.6 yılda bir tamamlamaktadır.
29 окт 2024