Bir Hafız Kemal Ağabey vardı. İki gözü de âmâ idi. Menzil’e geldiğinde, o kadar kalabalığın içerisinde;
“Sultânım”
diyerek, Seydâ Hazretleri'ni [Seyyid Muhammed Râşid Hazretleri’ni] âdetâ koklaya koklaya bulurdu. Bir gün, Çay Ocağı’nda sohbet ederken; Hafız Kemal Ağabey ayağa kalkmış ve;
-Sofiler; bizim güzel bir âdetimiz vardı. Menzil’e gelirken, arabanın içerisinde râbıta yapardık. Fakat şimdi, Menzil’ e gelen otobüslerden râbıta kokusu alamıyorum.! Bu, beni çok üzüyor.!
demiş.
Hafız Kemal Ağabey, vefât etmeden bir gün önce hanımına;
-Yarın Menzil’e gideceğiz; ben vefât edeceğim.! Sultânım ne emrederse sen de onu yapacaksın.
demiş. Ertesi gün, âilesi ile birlikte Menzil’e gelmişler. Seydâ Hazretleri’ni ziyâretten sonra, Kâhta’da bir işleri çıkmış. Menzil çıkışında, taksi kazâ yapmış.!
Sâdece Hâfız Kemal Ağabey alnından hafifçe yaralanıp; orada rahmet-i Rahman’a vâsıl olmuş.!
Duyduk ki;
Cenâze Namazını, Seydâ Hazretleri kıldırmışlar. Definden bir müddet sonra, Seydâ Hazretleri, sofileri alıp; kabrin başından ayrılmışlar. Kabrin başında yalnız, Çoban Abdulgani’yi bırakmışlar.
Geriden seyreden sofiler anlattılar;
Çoban Abdulgani, mezara doğru eğilmiş; yarım saat kadar o şekilde kalmış. Sonra, kabrin üzerine düşmüş bayılmış.!
Sofiler demişlerdi ki;
Seydâ Hazretleri üç gün, dokunsan ağlayacak haldeydi; çok üzgündü.!
Şimdi Hafız Kemal Ağabey, Sâdât’ın yanında istirahat ediyor.
~Haluk Sezeroğlu~
~~*~~
~Efendimiz Muhammed’e salât ve selâm olsun. O'nun, Şan'lı Ashâbı'na selâm olsun. Kıyâmete kadar, O’nun Nûr’lu Yolu’ndan Gidenler’e selâm olsun.~
______________
Gavs Abdulhakim el Hüseynî Hazretleri derler ki;
"Kim demiş biz sevmeyi bilmiyoruz; özlemeyi bilmiyoruz.! Siz, hasret çekmeyi bize sorun.!"
15 окт 2024
