Sovyetler Birliği Nasıl Dağıldı? | 32.Gün Arşivi 

Birand'ın 90'larda yaptıgı haberciliğe bak, bır de suan geldiğimiz duruma...

yemin ediyorum nat geo'dan daha güzel anlatıyorsun rahmetlik mehmet ali birand mekanın cennet olsun

"Önce karnımızı doyurması gerekirken, o demokrasiyle uğraştı." Tarih inanılmaz bir kitap, türk halkı olarak her satırını dikkatli okumalıyız.

Sovyet ler birliğinde yaşamış bir Özbeğe hangisi daha iyiydi diye sormuştum. Bana, eskiden paramız vardı ama satın alabilecek birşey yoktu simdi herşey var ama satın alacak paramız yok. Şimdi kararını sen kendin ver demisti.

- DAĞILIN LAN!.. Mihail Gorbaçov

Güzel belgesel olmuş. Mehmet Ali Birand. Güzel insan mekanın cennet olsun.

Rahmetli Mehmet Ali Birand şahane bir anlatıcıymış gerçekten. Şu ankiler onun binde biri bile olamaz. Dinledikçe dinleyesim, izledikçe izleyesim geliyor.

Sovyetlerin yıkılırken başına gelenler yavaş yavaş bizim başımıza geliyor fark ettiyseniz

Özledik güzel insan... Çocukluğumuz seni izleyerek geçti.

Sizin gibi haberci zor gelecek sayın Birand , ruhu şâd olsun

birand ın demirkırat ve diğer türkiye belgeselleri gerçekten çok güzel. keşke tüm gençler izlese görebilse

4:49 günümüz türkiyesi :')

Allah rahmet eylesin inşallah gerçek ve doğru bir haberciydi tarafsız şimdikiler gibi dönek değil

cnn bbc kalitesinde belgeseller çekiyormuşuz geçmişte

Mehmet Ali Birand... Küçükken senin için haberleri izlerdim... Efsaneler ölmez ışıklar içinde uyu🖤

SSCB'nin son lideri mikhail gorbaçov'un, SSCB'nin dağıldığını ilan ettiği 25 Aralık 1991 günkü konuşması: Değerli vatandaşlar, BDT(Bağımsız Devletler Topluluğu)'nin oluşumu ile ilgili durum nedeniyle, SSCB devlet başkanı olarak faaliyetlerimi sonlandırıyorum, Bu kararı ilke olarak veririm, Bu kararı temel nedenlerden dolayı alıyorum. Ben her zaman halkların bağımsızlığı ve cumhuriyetlerin egemenliğinden yanaydım, fakat aynı zamanda sendika devletinin korunması için ülke bütünlüğünden yanaydım, Olaylar farklı bir yol izlemeye başladı. Bu ülkenin parçalanması ve devletin ayrılması gibi bir senaryo. Alma-Ata görüşmesi ve orada alınan kararlardan sonra, bu konudaki konumum değişmedi. Ayrıca, benzer ölçekte kararların halkın iradesi temelinde alınması gerektiğine inanıyorum. Yine de elimden geldiği kadar her şeyi yapacağım, böylece orada imzalanan anlaşmalar, toplumda gerçek bir anlaşmaya yol açacak, krizden ve reform sürecinden çıkmayı kolaylaştıracak. Son kez SSCB başkanı olarak sizlerin önünde konuşurken 1985'ten bu yana geçtiğimiz yol hakkındaki değerlendirmemi ifade etmenin gerekli olduğunu düşünüyorum. Ayrıca, bu konu ile ilgili birçok çelişkili, yüzeysel önyargı vardır. Kader öylesine emretti ki, devletin başına geldiğimde, ülkede yanlış giden bir şeyler vardı. Bir çok şeyimiz var; örneğin toprak, petrol ve doğalgaz, diğer doğal kaynaklar ve daha ülkenin elinde olan bir çok şey var, ancak gelişmiş ülkelerden daha kötü yaşıyoruz, gittikçe geride kalıyoruz. Sebep zaten görülebiliyordu, komuta bürokratik bir sistemin kavrayışında toplum boğuluyordu. İdeolojiye hizmet etmeye mahkum ve silahlanma yarışının korkunç yükünü taşımak mümkün olanın sınırında. Kısmi reform için tüm girişimler ve bunlar çok sayıda idi, ardı ardına başarısız oldu. Ülke perspektifini kaybediyordu. Böyle yaşamak imkansızdı. Her şeyi kökten değiştirmek gerekiyordu. Bu yüzden Genel sekreterlik görevini sadece birkaç yıl''hüküm sürmek'' için kullanmadığımdan hiç pişman olmadım. Bunun sorumsuz ve ahlaksız olduğunu düşündüm. Böyle bir ölçekte ve bizimki gibi bir toplumda reformlara başlamanın zor ve hatta riskli bir iş olduğunu anlıyordum. Ancak bugün bile 1985 baharında başlayan demokratik reformların tarihsel doğruluğuna ikna oldum. Ülkenin yenilenme süreci ve dünya toplumundaki temel değişiklikler beklenenden çok daha karmaşık hale geldi. Ancak yapılanlar doğru değerlendirilmelidir. Toplum özgürlük kazandı, siyasi ve manevi olarak özgürleşti. Ve bu henüz özgürlüğü kullanmayı öğrenmediğimiz için tam olarak idrak edemediğimiz en önemli kazandığımız şeylerden biridir. Bununla birlikte tarihsel öneme sahip çalışmalar yapıldı. Ülkeyi uzun zamandır aydınlanma fırsatından mahrum eden totaliter sistem ortadan kaldırıldı. Demokratik değişime giden yolda bir atılım yapıldı. Özgür seçimler, basın özgürlüğü, dini özgürlükler, temsili güç organları ve çok partili sistem gerçek oldu. İnsan hakları en yüksek prensip olarak kabul edildi. Çok yapılı bir ekonomiye doğru bir hareket başladı ve tüm mülkiyet biçimlerinin eşit hakları teyit edildi. Toprak reformunun bir parçası olarak köylülük canlanmaya başladı, tarım ortaya çıktı, kırsal sakinlere ve vatandaşlara milyonlarca hektarlık arazi verildi. Üreticinin ekonomik özgürlüğü yasallaştırıldı ve girişimcilik, şirketleşme ve özelleştirme güçlenmeye başladı. Ekonomiyi pazara çevirirken bunu insan uğruna yapıldığını hatırlamak önemlidir. Bu zor zamanda, sosyal koruma için özellikle yaşlılar ve çocuklar için herşey yapılmalıdır. Biz yeni dünyada yaşıyoruz. Soğuk Savaş bitti, silahlanma yarışı ve ekonomimizi, kamu bilincini ve ahlakımızı bozan ülkenin çılgın militarizasyonu durduruldu. Dünya savaşı tehdidi ortadan kalktı. Bir kez daha, geçiş döneminde nükleer silahlar üzerinde güvenilir kontrol sağlamak için her şeyin yapıldığını vurgulamak istiyorum. Kendimizi dünyaya açtık, başkalarının işlerine müdahale etmeyi ya da ülke dışında asker kullanmayı reddettik. Ve bize güven, dayanışma ve saygı ile cevap verdiler. Modern medeniyetin barışçıl, demokratik bir temelde yeniden inşası için ana güvenilir güçlerden biri olduk. Halklar, uluslar kendi kaderlerini ve yollarını seçme konusunda gerçek bir özgürlük elde ettiler. Çok uluslu bir devletin demokratik reform arayışı bizi yeni Müttefik Antlaşması'nı sonuçlandırma eşiğine getirdi. Tüm bu değişiklikler, eski, gerici parti-devlet yapılarının ve ekonomik aygıtların güçlerinin artan direnişi ve alışkanlıklarımız, ideolojik önyargılar, eşitlikçi ve bağımlı psikoloji ile büyük bir gerginlik gerektirdi. Hoşgörüsüzlüğümüz, düşük siyasi kültür düzeyimiz, değişim korkumuzla karşılaştılar. Bu yüzden çok zaman kaybettik. Eski sistem, yeni sistemi kazanmayı başarmadan çöktü. Ve toplum krizi daha da keskinleşti. Mevcut zor durumdan memnuniyetsizliği, her düzeydeki yönetimlerin bana kişisel olarak çalışmalarıma karşı keskin eleştirisini biliyorum. Fakat bir kez daha, böylesine büyük bir ülkede ve böyle bir mirasla kardinal değişikliklerin zorluk ve ayaklanmalar olmadan, acısız bir şekilde gerçekleşemeyeceğini vurgulamak isterim. Ağustos darbesi genel krizi sınıra getirdi. Bu krizde, en yıkıcı olanı devletliğin çöküşüdür. Ve bugün büyük bir ülke vatandaşlığımızın halkımız tarafından kaybedilmesinden endişe duyuyorum, sonuçları herkes için çok ciddi olabilir. Son yıllardaki demokratik kazanımları sürdürmek, benim için hayati önem taşıyor. Tüm tarihimiz, trajik deneyimlerimiz tarafından rahatsız ediliyorlar. Bunlar hiçbir koşulda veya bahane altında terk edilmemelidir. Aksi takdirde, en iyisi için tüm umutlar gömülecektir. Bütün bunlar hakkında dürüstçe ve açıkça konuşuyorum. Bu benim ahlaki görevim. Bugün ülkenin yenileme politikasını destekleyen ve demokratik reformların uygulanmasına katılan tüm vatandaşlara şükranlarımı sunmak istiyorum. Devlet adamlarına, siyasi ve kamusal figürlere, yurtdışındaki milyonlarca insana, niyetlerimizi anlayan ve onları destekleyenlere ve bizimle içtenlikle işbirliği yapanlara minnettarım. Koltuğumu kaygı ile bırakıyorum. Ama aynı zamanda umutla, size inançla, bilgeliğinize güvenerek ve dürüstlüğünüze inanarak bırakıyorum. Biz büyük bir medeniyetin varisiyiz. Şimdi yeni ve modern ve onurlu bir hayatın yeniden doğması, herkese ve her vatandaşa bağlı. Bu yıllarda adil ve iyi bir iş için benimle birlikte duranlara içtenlikle teşekkür etmek istiyorum. Elbette bazı hatalar önlenebilirdi ve çok daha iyi olabilirdi. Fakat eminim er ya da geç, ortak çabalarımız, meyve verecek, halklarımız müreffeh ve demokratik bir toplumda yaşayacak. Hepinize her şeyin, her zaman en iyisini diliyorum.

Putin demir yumruk gibi geldi diyolar Mehmet Ali Birand çok zamansız gitti umarım gittiği yerde rahattır.Efsaneler ölmez.

4:50-5:52 bizdeki sokak tartışmalarından hiç farkı yok.

Ben onu bunu bilmem gelmiş geçmiş en iyi türk muhabiri Mehmed Ali Brand! Mekanın cennet olsun, ey güzel İnsan! Türkmenistandan selamlar!

Çok güzel bir video olmuş teşekkür ederim.

Habercilere ders olarak anlatilicak bi video.. Tek kelimeyle harikaydın Birand..🇹🇷🇹🇷👌

"Bu yüzden özelleştirmeden korkuyorsunuz. 'Sahibi gelir, bizi çalıştırır.'".

Duayen haberci, küçüklüğümüz hep senin haberlerini izlemekle geçti, ruhun şad, mekanın cennet olsun.

Mehmet Ali Birand, habercilik nedir? ve nasıl yapılır sorularının komple bir insan bedenine bürünmüş cevabı gibi adeta keşke dönemlerde canlı takip etmiş olsaydık kendisini ya da keşke hala yaşıyor olsaydı insanların objektifliği unuttuğu şu habercilik piyasasında yol gösterici olabilirdi.

Bunun altina sherh yazmaq istedim cun ki, on iller sonra cox gozel tarixi fakt olacaq bu. Ehtiyac duyulan bir proqram olub deyerli birand Allah sene de rehmet etsin

Çocukluğumda çok seviyordum Mehmet Ali Birand’ı çok erken veda etti😢

Kardeşler Ben Sovyetler döneminde babam dedem annem hepimiz Sovyetler döneminde yasamisik. Sovyetler döneminde qaz elektrike para odemedik benzin 015 ruble bir litiri. Yani 15 kuruş. 6 rubleye tüm bak doluyordu. Ekmek 10 kuruş 25 kuruş . Et bir kilosu 2-3 ruble. Bir rubleye lokantada sorpa sonra et kızartma ve salata ve meyve suyu ala bilirdin. Okullar universeler bedava. Askerden gelenler işsiz kalamazdı kahvanekerde işsiz genç oturmamazdi bunu gören arazı polisi anında neden işsiz olduğunu sorardı iş yok dedikdə anında o kişini isə koyuyuordu. Fabrikalarda patron Yok şəxsi hiç bir şey Yok kücuk sexlerden başlar ta kocaman fabrikada hepsi devlete məxsus idi. İşçi fabrika müdüründen fazla maaş alırdı. Bərabərlikde yaşardı hepimiz. Fabrika mudurude işçide aynı evlerde yaşayırdı. Gənclər askerden sonra evleniyor fabrikada işler beş yıldan sonra devlet bu işçiye ev veriyordu. 2 çocuk olursa 3 odalı. Üç cokuk olursa 4 odalı 5 olursa 5 odalı ev veriyordu devlet. Sağlık hastaneler bedava. Araba almak için sıraya dururdun 5 yılda islerdin maaşından devlet alardı aya 25 ruble eğer araba almak isterdinse. Bankalardan para almak 2 % her bir mahalle de JEK degilen bir kurum vardı bu kurum kimin evi tamir olunursa bedava tamir edilirdi. İş saati 8 sat haftada beş gün. Maaş 250-- 400 civarında. Dəyişirdi.is maaşı işin ağır kolayliginda dəyişirdi. Yılda bir kere Sovyet ülkelerine fabrika işçilerine bir aylik gezintiye çıkarırdı. Avrupa Sovyet ülkelerine bile Almanya'ya da. Dolar fiyatı ,60 kuruş. Restoranlar bile hepsi devlete maxsus. kimse devletten mal alip başkasına Baha satırda 10 yıl hapis. rüşvet yok. Kardeşler Sovyetlerden anladığım 10% çok güzellikleri üzür dilerim anlatamadım. Benim için en önemli beraberlikdi çünkü adı bir işçinin köylünün evladı da fabrika müdirinin evladida aynı okulda aynı universeler de okurdu aynı şeyi giyinecec aynı şeyi yiyecekler . Burdur Sovyetler

Kaliteli bir kanal. ❤

1:53 2'side huzur içerisinde Ruhları Şah Olsunlar.

Kendime acıyorum benden küçüklere acıyorum yirmi yılda nasıl bu kadar değiştik medeniyet kokan belgeseller..

Qarbacovun nesline nehlet Allah onun gorunda atesin bol elesin yandirdi bizim sinemizi o lemet olsun ona

Allah rahmet eylesin inşallah mekanın cennet olur sende iyi bir insandin işini hakkını veriyordun rahmetlem

07:30 o şarkı kendine iyi bak beni düşünme su akar yatağını bulur değil mi yaaa

Dayıların kavgası Türkiye’nin şu anki mevcut durumu gibi resmen

Mehmet Ali birand işinin profesörü ydü kesinlikle allah rahmet eylesin mekanı cennet olsun

Rahmetle minnetle anıyoruz seni güzel insan M ALİ BİRAND

kurduğum sovyetlerde gözümün önünde gitti :'(

Sevgili Türkiye Türkü kardeslerim. Ben 25 yasli Azerbaycan Türküyüm. Dogumum tahmini olarak Sovyetlerin dagilma sürecine denk geliyor, yani ben Sovyetleri yasamadim, görmedim ve bilmedim. Ama ailemdeki her kes babam, annem, dedelerim, ninelerim diger yasli akrabalarim hepsi bir agizdan Sovyetleri övdüler ve simdi hayatda olanlar hala övüyorlar. Bilirim sizlere Sovyetleri ve Sosializmi tam aksine anlatmislar ki buda normal. Çünki Türkiye NATO üyesi bor ülke ve o zamanlar ABD yönlü politikalar yürütülüyordu. Ama inanin bana kardeslerim Sovyetler size anlatilan gibi degildi. Her sey çok ucuzuna, hatda bedavaydi bile denile bilinir. Fabrika müdürü ile siradan bir isçi neredeyse ayni maasi alip, ayni hayati yasiyorlardi. Her kes esitdi. Tahsil çok yüksek asamadaydi. Universiteyi bitiren gencler issiz kalmiyor, evlenecek çiftler bir kaç yil sonra ev ile bile tamin olunuyordu. Aldiginiz maasi ay sonuna gibi bitiremiyordunuz. Istediginiz zaman istediginiz yeri gezmek lüksünüz de bütceniz de vardi. Hiç kimse bir birinin dinine, irkina, milli kimliyine laf edemezdi. Kim nasil, nerede istiyorsa orada yasardi. Yani anliyicaginiz her kes ve her sey esitdi. Sovyetlerin hatali oldugu dönemler oldu evet ama bu olaylar 85den sonra oldu yani Garbacov hakimiyyeti yillarinda ki o da zaten komunist degildi. Kapitalistin önde gideniydi. Onun devri zaten Komunist sayilmamali, yani size anlatilan Sovyetler aslinda 85-90 yillari arasindaki Garbacov devridir. Azerbaycanin toprak sorunlari bile onun devrinde basladi. Evet eskiden beri bizim ermenilerle sorunumuz var ama 85li yillara kadar hic bir sorun olmadan ermeniler Azerbaycanda , Azerbaycanlilar Ermenistanda yasarlardi. Ozbek-Kirgiz sorunu, Turkmen-Kazak sorunu, Ukrayna-Belarusya sorunu hepsi Garbacov doneminde basladi. Bu adam Sovyetleri yikmak icin basa getirildi zaten. Bakin cogu kisi Azerbaycanlilari Sovyetleri övdügü için kinar ama sunu anlayin ki, Azerbaycanin bile Sovyetler Birliyi döneminde kendi bayragi, gerbi, milli marsi, bakani, baskani, baskenti, toprak bütünlüyü ve s hepsi vardi. Çünki adi üstünde Sovyetler Birliyi, yani onlar direk bizi iskal edip toprak bütünlüyümüze el koymadilar, Sadece dönemin baskani ve Azerbaycanin kurucusu Memmed Emin Resulzadeyi kurdugu ülkeyi lagv edip , Resulzadenin ülkeye girisini yasak edip, Komunist Azerbaycanlilari basa getirtdiler. Ve o komunist Azerbaycanli baskanlarin ve diger 13 devletin baskanlari kendi istekleri ile Sovyetlere katilimi onayladilar. Tabi ordata bir Rus baskisi var ona lafim yok ama en azindan birlik adi altinda ülkenin toprak bütünlüyü bozulmamistir. Ingilizler gibi isgal etmemistir, amerikalilar gibi ülkenin altini üstüne getirmemistir. Milli servetlerimiz olan petrol ve gaz'larimizdan yararlanmislar evet ama bu da normal. Bizde kömür yoktu bizden petrol alip bize kömür veriyorlardi. Bakü o zamanlar Sovyetlerin Parisi hesap ediliyordu. En büyük yatirim yapilan 3 sehirden biriydi. En çok fabrika açilan 4 ülkeden biri Azerbaycandi. Yani demek istedigim bir taraftan bir seyler aliniyordusa , diger taraftan baska bir seyler veriliyordu.

burada sscb'nin nasıl dağıldığı anlatılmıyor. dağılması sonrası moskova'dan enstantaneler var sadece. içerik güzel rahmetli birand harika ama başlık yanıltıcı ve yanlış.

Ah Birand... yaşadın bu hayatı be. Ama güzel yaşadın anlattın öğrettin. Iyi ki geçtin bu dünyadan

4:54'de telefonunu çıkart röportajı başlıyor

Bayrağın inmesi çok üzücü :(

ALLAH RAHMET EYLESİN MEHMET ALİ BİRAND....

Büyük gazeteciydi bu medyacıydı rahmet ve özlemle anıyoruz mehmet ali birand

5:25 laiklik eden giyeaaah irtica geliyeaa diyen dayının rus versiyonu hjshjshjshjsh

5. Dk daki dayıların tartışması bir yerden tanıdık geldi :D

7:30 da baslayan sarki ahmet kayanin Kendine İyi Bak Sarkisinin Melodisi Gibi Geldi😂

içim yandı izlerken. Ama özlediğim bir sesten dinlemiş olmak da bir o kadar mutlu etti

70 ylı aşkın bir süre kapitalizmin korkulu rüyası haline gelen bir birliğin sessiz sedasız kimsenin kılı bile kıpırdamadan yıkılması çok garip değil mi?

4:51 yaşlı adama bağırıp çığıran liberaliste amca genç olaymış cevabını verirmiş ama konuşacak güç gitmiş

Yarın görüşürüz Yoldaşlar. Son Görülme = 30 yıl önce

Üretim araçlarının kolektif mülkiyeti ve buna bağlı olarak merkezden planlamalı ekonomiler ile ilgili en büyük sorun, bu sistemin özel mülkiyetteki iflas sürecinden mahrum olmasıdır. İflas riski değerlendirmesi özel sektörün doğru ve yanlış yatırımları ayırt edebilmesini sağlayan en önemli göstergedir. İflas sistemi, batı sermayesinin yüzlerce yıllık bilgi birikimi ve uzmanlığıyla oluşmuş özel bir hukuki uzmanlık alanıdır. Kolektif ekonomide üretim yapan bir işletmenin yatırımcısı, hemen her zaman devlettir, ve böyle bir işletmenin ekonomik olarak iflası mümkün değildir, ancak ve ancak politik bir kararla kapatılması söz konusu olabilir. Politik kararlar ise işletmenin ekonomik faaliyetleriyle hiç ilgisi olmayan bir sürü başka faktöre bağlıdır. Dolayısıyla, politik karar verici uygun gördüğü sürece, işletme zarar ediyor bile olsa faaliyetlerine devam edecektir. Bu durum kolektifleştirmenin başlangıcında belirgin olmasa da zaman geçtikçe zarar eden bir çok işletmenin faaliyetinin zarara rağmen iflasla neticelenmemesi yüzünden, kaçınılmaz biçimde kaynakların başarısız ve verimsiz alanlara aktarılmaya devam etmesi sonucunu doğuracaktır. Sistem bir noktadan sonra, büyümek yerine küçülmeye başlar, en temel ürün ve hizmetlerin bile yeterli miktarda üretilip tüketicilere ulaştırılamadığı bir genel çöküş durumuyla sona erer. İşletmelerin iflas edememesi, yeterince beklenirse, sonunda bütün ekonominin ve devlet maliyesinin toplu iflasıyla sonuçlanır. Sovyet pratiğinde olan da buydu. İnsanlar marketlerde konserve bile bulamaz hale geldiler. SSCB işte böyle sona erdi.

keşke şu kalpaklar burada da bu kadar yaygın olsa

Doğum belgem uzərində SSCB (СССР) yazıyor

allah rahmet eylesin mehmet ali birand

vatanım benim ya ne de degisik tarihi var sadece acıdan ibaret

Seni özlüyoruz usta gazeteci yerin bir türlü dolmadi

7.28 Ismet Qayibov fexrimiz Allah rehmet etsin

adam ne güzel konuşmuş anlatmış ne güzel haberci mehmet ali birand

Mehmet Ali Birand Efsane insan

Şu an ki türkiye değil mi ekonomik acıdan her şey dolara göre satılıyor fiyatlar sürekli artıyor serbest piyasa diye fiyatlar almış başını gidiyor

8:49 burda çalan müziğin linki varmı ?

4:49 bizim dayıların tartışması gibi cebindeki telefonu çıkart desin diye bekledim

Oh İyiki dağıldı...

Allah rahmet eylesin hem biranda hemde sovyetlere

Allah rahmet eylesin mekanı cennet olsun

5:00'daki tartışma sanki bir yerlerden tanıdık geliyor 🤨

Bence başlık "SSCB dağıldıktan sonra ne olacak?" olmalı.

4:26 daki adama bi gaz maskesi verin Stalker Loners grubuna üye yapin Ateş başinda iyi iş yapar :D

Çok tanıdık geliyo o zamanın rusyasının görüntüleri

5:05 Aynı bizdeki sokak röportajları gibi :DD sakallı dayı çok doğru konuşmuş

07:53 tilki andrei değil mi bu :D

Ekonomi yönü şuan ki Türkiye değil mi

Çook iyi ya

9.12de ki şarkı ne abi çok güzelmiş

Beyler adam haklı dağılın. - Mihail Gorbaçov'un adamı

7:29 sarki lutfeeen

Allah rahmet eylesin Mehmet Ali Birand

7.29 daki şarkının ismini bilen varmi arkadaşlar

Altyazilar yanlis ama tamami olmasada 30 faizi yanlis

3:00den itibaren türkiyenin 5-10 yıl ilçinde geleceği hali resmen anlatmışlar

İlk başta çalan müziğin adı ne

Haberin güzelliğine bak be

kimse yıkılacağını düşünmemişti ama rahmetli Elçibey vaktinde sovyetler dağılacak demişti

7:30 daki rusça şarkının adını bilen var mı ?

Birand çok büyük bir gazeteci gerçekten

haberciliğimiz bir zamanlar ne güzelmiş

Sovet imperiyası yaxşı ki dağıldı.Çünki onlar bizə 20 yanvar qırğınını törətdilər.Neçə-neçə insanı qırdılar.Allah onlara paylarını verdi

56 sene çalışmış adamla 45 yaşındaki adam arasındaki farkı bir ben mi gördüm.? sovyet döneminde çalışmak isterdim.

Birand harbiden süper gazetecisin

Bu video ne zaman çekildi

11 eşit ülke arasında Rusya en eşiti olacak xd

04:48 yaşlı amca ile daha genç olan adamın tartıştıkları konu şu yaşlı amca döneminde insanlar sabah 8de mesaiye başlardı saat 10.00 da mola 10.30 işbaşı 12.00 öğle paydosu 13.30 işbaşı 15.00 mola 15.30 işbaşı 16.30 paydos genç adam ise sabah 8 akşam 6 öğle paydosu 1 saat şeklinde çalıştığı için yaşlı adama siz çalışmıyordunuz tembeldiniz diyor sovyetlerde banka memurlarıda çok az çalışırdı mesela bankaların çalışma saatleri sabah 10.00-12 öğleden sonra 13.30- 15.00

0:01 aga beeee 😟😟

Allah rahmet eylesin efsane adamdın mehmet ali brand

4:48 de çok iyi söylemiş genç olan +99999

olm çok ilginç ve komiğime gitti, biri siz bize tembelliği öğrettiniz çalışmamız lazım diyor diğeri sizi çalıştıracaklardı falan :ddd

4:15 de çaldığı şarkının adı ne

şu belgeselin girişi bile kkalite ne varsa eskilerde var

Konuşma tarzı ne kadar çok Can Dündar’ın konuşma tarzı’na benziyor. Can Dündar belki Sayın Birand’ı örnek alıyordur.