Türk Dizilerinde İş Yok 

Bana Kore dizileri Türk dizilerine göre daha yakın hissettiriyor. Daha kolay empati yapabiliyorum. Kore dizilerinde öğrenciler sınavlara çalışıyorlar, sabahtan akşama kadar okuldalar, üniversite sınavları bizimkine benziyor, ailelerin kendi aralarındaki muhabbetleri aynı bizim gibi. Türk dizilerinde herkes zengin, herkes bir entrika peşinde farklı diziler birbirine benziyor. Keşke Türk dizileri de böyle olsa da her izlediğim dizi alt yazılı olmasa.

Selena'da bile herkes işindeydi ( Şoför, Öğretmen, Bahçıvan, Müdüre, Hizmetçi, Kantinci vb Hatta bir bölümde Burak'ın Selena'nın işsiz görünmesinden şüphelenmesi işlenmişti ) Çocukların izlediği dizide olan şimdi sözde yetişkinlere hazırlanan dizilerde yok nedense

Bu aralar yalı çapkını gözüme çok batıyor. Kız okumak için kendini paraladi sonuç evde oturup aşık olayım demeye başladı. Yıllardır bu işsizlik olayı gözüme batıyordu zaten. Bence başka şeyler de var goze batabilecek. Gerçeklikten tamamen uzak bizim diziler. Evler, arabalar, kıyafetler, makyajlar, altı boş karakterler vb gerçekten anlamsız.

Bence Türk ve Kore dizilerindeki en büyük farklardan biri de Kore dizilerinin senaryosunun önceden yazılmış olması. O yüzden daha akıcı ve kitap gibi bir anlatım var. Hikayenin genelinde tutarlılık var. Türk dizilerinin senaryoları belli bir yerden sonra haftalık olarak yazıldığı ve bölümler çok uzun olduğu için işin ucu kaçıyor. Bana göre Türk dizileri sadece yayında olmak için yayındaymış gibi. Bir hikaye anlatmak için uğraşmıyorlar gibi geliyor. Tabi bu her dizi için geçerli değildir, uzun zamandır Türk dizisi izlemiyorum 😂

Ben geçen gün Demet Özdemir var diye açıp bir Adım Farah'a baktım, annemde yanımdaydı, ilk sahneydi sanırım karakter temizlikçi ve bir yeri temizlemeye başladı, annem gülerek bu dizi karakterleri temizlik yapabiliyor muydu ya dedi, oturduk şöyle bir bayram temizliği yapan yakın sürecte bir karakter aradık yok yok yok.Sıradan insanlık işlerinden o kadar kopuk ku dizi karakterleri birinin bir yerleri silmesi bize çok absürt geldi

Gittikçe boşaltılan bir hayat yaşıyoruz. Eğitim sisteminin basitleşmesi özellikle tetikliyor. Kaldı ki baştaki insanların emeksizlik üzerine kurduğu bir hayat var. Biz ülkecek açlık konuşuyoruz büyük küçük ve tvlerde ve başka programlarda dediğiniz gibi vasıfsızlık övgüsü mevcut. Ciğerlerine işlenmiş gibi gerçekten. Şu manifest mevzusu da bunun etkisi bence kimse kılını kıpırdatmıyor ama yok aldım verdim dalgasında. Bu emek vermeden hedefe ulaşma isteği sadece tv karakterlerini değil toplumun büyük kısmını ele geçirmiş gibi

En son The Glory dizisini bitirdim ve orada zengin züppe karakterleri bile çalışırken izledik, hatta bu karakterlerin yozlaşmış olduklarını mesleklerini yapış biçimlerine bakarak anlayabiliyorduk. Ben de karakterleri gündelik hayatlarında ve işlerinde izlemeyi sevdim.

sen iş diyince çok tuhaf ama aklıma ilk avrupa yakası geldi. ana mekanlarından biri ana karakterin iş yeri olması, arada kullanılan işte “fatoşcum şu röportajı bana verir misin” gibi diyalogları görmek beni eğlendiriyordu, vasıfsız volkan bile gidip dükkanın başında duruyordu yani o bile aslında çalışıyorduskglslgl sanırım politikalar, siyasi iklim bir ülkenin çehresini, duruşunu her şeye bakış açısını çok etkiliyor. yeni dizileri izlerken bu yüzden geriliyorum maalesef. Mesela Bir istanbul masalı dizisinde şöförün kızı olan fakir karakter galatasaray üniversitesinde işletme okuyup öğretim görevlisi olmuştu, her zaman holdingdeki çalışma ortamını görüyorduk, okulu görüyorduk, aklıma gelenler bunlar sanırım, ama dediklerinde çok haklısın, sanırım ülkede politik bir değişim olunca, bu diziler de değişir zamanl gibime geliyor.

Dizilerde çalışan insan övgüsü görebilmek için senaristlerin de çalışması lazım, oturup meslek sahibi insanı yazmak için o meslekten en azından bir iki kişiyi dinlemeliler ve öyküye bunu incelikle işlemeliler. Mesela "Evlilik hakkında her şey ve Yargı " dizileri hesapta hukuk temalıydı ama bir hukukçu olarak "h" harfi bile geçmiyor iki dizide de. Dosyası günlük sayı olarak 15'ten gelen ve haftada en az 2 defa duruşmaya çıkma zorunluluğu olan savcılar bakıyorum dizilerde sokaklarda dolaşıyorlar. Meslek gerçeğiyle örtüşmeyen ütopik bir karakter çiziliyor.

Benim dikkatimi çeken nokta da Türk dizilerinin popüler olduğu ülkeler genel olarak daha tembel oluyor. Söylediğim yanlış anlaşılsın istemem ama örnek olarak bir japon veya alman değil hiçbiri

Geçenlerde (kore dizisi) Reply 1988’i bitirdim ve orada ana karakterin babasının emekli olmasını ve emekli olmasını böyle duygusal bir şekilde karşılayan aile figürü vardı. Başta bir garipsedim çünkü bizim hiç alışık olmadığımız bir durum bu bırakın dizileri gündelik yaşamda bile ben karşılaşmadım. O sahne beni hafiften etkileyen bir sahne oldu gerçekten çalışmaya ve çalışmanın emeğine saygı duyan bir toplum

Öyle bir geçer zaman ki de Ali kaptan sefere bile gidiyordu yahu

Kore de şöyle bir algı var ki çok beğeniyorum çok çalışarak en iyi yerlere geldiklerine inanıyorlar tatbikidir adam kayırma olayı orda da var hakkında bir sürü dizi var izledim de hatta yıllardır takip ediyorum ve ünlüler de bu hissiyatı alıyorum sıkı çalışırlarsa eğer en iyi yerlere geleceklerine inanıyorlar ne olursa olsun çalışmak saygı duyulması gereken bir şey ancak burda herkes kolay yoldan para kazanma kafasında oldukları için artık en küçük bir şey de pes ediyorlar bu algının oluşmasını sağlayan en büyğk sebeplerden biri diziler sosyal medya tabiki Kore de de böyle algıda olan gençler insanlar olabilir ama burda olay çok farklı ben Kore dizisinde seri katil olup ayrıyeten çalışan insan bile gördüm bizede seri katil bir kulübede oturur rakısını içer televizyonda hakkında haber izler

Türk dizileri tam anlamıyla hint dizileri ve grinin elli tonu kıvamına geldi; ikisi arasında değil, hint dizileri ve grinin elli tonu karışımı bir ucube sektör oldu resmen. İçi boş ve mantık eriten zengin aile entrikalarıyla hint dizilerine, bol yatak odası sahneleri ama seks ima edip seks vermeme tarzıyla da grinin elli tonuna benziyor. Utanıyorum kültürümüzü dünyaya rezil rüsva gösteren bu yapımcı ve oyunculardan. Oyuncuların da sırf para için bu rezilliğe ve tam manasıyla kültür katline sessiz kalması beni derinden tilt ediyor. Yurt dışından izleyen kimselerin bu dizilere bakarak bizim hakkımızda ne düşündüklerini tahmin edemiyorum, yani ekrana deve koyup sabah akşam onu çekseler bile bana dünya gözünde daha az rezil oluruz gibi geliyor. Çünkü baktığın zaman gün içinde hiçbir iş yapmaksızın sadece yasak aşk veya iğrenç ensest ilişkileri peşinde koşturan, erkeklerin beyinsiz birer uçkur canavarı, kadınların ise sadece entrika için kendini yosma gibi ona buna sattığı sahnelerden ibaret rezillik eseri diziler bunlar. Kimse ahlakı övmüyor, kimse çalışmıyor ve sadece en ahlaksız, en fahişe zihniyetli olan kazanıyor. Biz de ekmek arası ekmek yerken böyle dizilerin çekildiği bir ülkede yaşıyoruz. Ben artık bu dizilerin bizim ekonomik ya da sosyal acılarımızla dalga geçmek için çekildiğini düşünmeye başladım.

Kore dizileri konusu çok karışık ya, bazen aşırı seviyorum bazen sinirimi bozuyor. Gereksiz bi şekilde kızları aşırı masum gösterme çabası olan çok fazla dizileri var. Normal insan gibi davranmak yerine ota bka utanıp duran, sürekli bi pembe yanak shopu, aşırı tribal tavırlar sürekli bi sakarlık yapmalar falan beni deli ediyo ama bu masum kız olayını dikte etmeyen, kız karakterleri de normal insan olan Kore dizileri candır.

Uzun zamandan beri Türk dizisi izlemiyordum. Senin belirttiğin sebepler de dahil olmak üzere pek çok nedeni var. Ta ki pazar günü show tv'de yayınlanan Güzel Günler dizisine kadar. Samimi bir aile ve arkadaşlık ortamı yansıtmalarıyla beraber vasıflı denebilecek karakterleri de içerisinde barındırıyor. Politik mesaja değinmek gerekirse de afişlerinde kadın karakterleri ön plana koymaları beni oldukça mutlu ediyor. Şahsen beni 2000'li yıllara döndürdü bu dizi. Televizyonda görmek istediğim bir dizi fakat maalesef izlenmeleri çok düşük.

Türk dizilerinde kimse çalışmıyor çünkü herkes şirket sahibi ya da ceo karısı fghadfhghjk

Ekranda gördüğüm son dizilerde herkes zengin, iş adamı bi toplantıya giriyor ama acil bir şey oluyor hooop toplantı iptal yada çoktan bitmiş. İzlediğim k-dramalardan birinde mimar var, adama bildiğin ne varsa yazmışlar, ders veriyor sanki. Gençlik dizisi olsun, yarı zamanlı işleri var, zengin olsalar bile hayatlarında bi aktivite ve hobi var. Elbette k-dramalarda da aynı şeyler oluyor ama ülkemizdeki dizilerin %90'ı mafyalı, zenginlerin derdi, kız vermişler, sürekli bi silahli çatışma, ergen desen ergen değil, okulun önünden geçmiyor. Yan karakter olsa bile klasik hizmetçinin bile hikayesi var, orada durmaktansa karakteri doldurulmuş. Çocukluğumdan hatırlıyorum artık işlerine giden, detay verilen ve cidden daha gerçekçi dizileri. Bizim televizyonlar artık tamamen reyting odaklı, nerede drama, saçmalık varsa onu yazıyorlar; zaten 'gerçek bi hikayeden uyarlanmıştır' yazdığınızda izleyen izleyene. Reyting elbette önemli ama k-dramalarda tutsun tutmasın adamlar yapıyor. Eski popüler dramalara bakın, neden popüler oldu anlıyorsunuz. Arada kötüler olsa dahi en azından bi yerden yakalıyorlar.

En sevdiğim dizilerden bir tanesi seksenlerdi neden bu kadar olduğu çok belli mahallede herkesin bir işi vardı ve herkes işine tutkuyla bağlıydı ,kasap o kadar iyi et satıyordu ki ev hanımlarına yemek tarifi veriyordu,çaycı o kadar iyi çay yapıyordu ki herkes içine ne kattığını bulmaya çalışıyordu mesela en basidinden ev hanımı rukiye o kadar iyi ev hanımıydı ki yaptığı el işinden temizliğe ,yaptığı yemeğe bile büyük övgü vardı.

İşini tam yapıp yapmama olayını bırak,genellikle dizinin başında eve zorla tıkılmış ve buradan kurtulacağım,meslek sahibi olacağım ya da mesleğimi özgürce icra edeceğim diyen genç kadınlar dizinin ortasına doğru hatta bazen ortasına kalmadan insanlıktan nasibini almamış babaları (ama iyide biridir aslında genelde bu kaba baba karakteri,ara sıra bakın ne kadar iyi bir insan aslında demek için ufak nüanslar diziye yerleştirilmiştir) tarafından zorla evlendirilirler.İlk başta asi ve idealist görüntü çizen genç kadınsa bundan sonra idealistliğini "hayvan kocasını adam etme,iyi bir koca ve baba yapma" üzerine kurar.Üstüne üstlük resmen bu çok normal ve iyi bir şeymiş gibi dizilerde övülerek verilir.Sonda ise klasik evli mutlu çocuklu final yapılır.Üzgünüm ama yıllardır tam olarak yukarıda bahsettiğim konu ısıtılıp ısıtılıp Türk televizyonlarına servis ediliyor.Gerçekten bu tip dizi reklamını internette orda burda görmekten gına geldi.

kore dizileri hakkinda dedigin her seye katiliyorum… eskiden izleyenlerle cok dalga gecildigi icin bende de onyargi olusmustu ama buyudum ve bunlarin hepsinin sacma oldugunu kimsenin benim ne yapip yapmayacagimda soz hakki olmadigini ogrendim. hatta dun the glory’i bitirdim ve bir suredir kdrama izliyorum. gercekten kaliteli dizi yapiyorlar verdikleri mesaji da acikca verebiliyorlar; duzenli olmak, caliskan olmak vs. insanlarin kulturu bu bilmem ne diyenler de kulturu insanlar kendisi yaratir biz neden caliskan olmayi duzenli olmayi kendi kulturumuze katamiyoruz? cok mu zor ya da sadece onlara mi ozgu? artik gelisme gostermemiz gerekirken biz her gecen gun geriye gidiyoruz, cok uzucu.

Ben Kore tarihi dramalarını çok seviyorum. Eskilerden Jang geum, Efsane Prens, Zoraki Prens, Moon Lovers, Köle avcıları, Empress Ki gerçekten güzel diziler. Son günlerde Mr Queen izliyorum. Gerçekten harika ve orijinal bir senaryosu var. Aynı senaryoyu bize uyarlasak büyük bir linç yenir. Düşünsenize bir erkek karakterin geçmişe dönüp kadın olarak haremde yer almasını , sultan olmasını bizimkiler kaldıramaz. Adamlar tarihlerini absürt komedi unsurlarıyla anlatabiliyorlar. Bizim ülkede tarihi dizi diyince belgesel gibi olsun, dönemin olumsuz özellikleri bile olumlu anlatılsın isteniyor...

Bana şu dönemde işi diziye en güzel yedirebilen Kızılcık Şerbeti gibi geliyor. Hem Kıvılcımı okulda müdürlük yaparken görüyoruz hem Alev’i organizatörlük yaparken. Mükemmel örnekler mi, belki değil ama hiç yoktan iyidir en azından tüm gün gezmiyorlar ve iş molalarına çıktıklarından bahsediyorlar. Bir de ilerleyen bölümlerinde öyle olur mu bilmem ama Kraliçe dizisinde de ilk bölümde sanki biraz iş var gibi geldi.

Ben hiçbir zaman o kadar televizyon dizisi takip etmedim ama trtdeki dizileri arada denk geldiğimde izlerdim. Hepsinde çalışan karakter olmasını geç dizinin olayı karakterlerin işi olan diziler hatırlıyorum. 6 mantı vardı mesela mantıcı bir aileyi anlatan, böyle bitmesin vardı ana karakteri polis bir kadındı. Leyla ile Mecnunda bakkal taksici vardı. Zengin kız fakir oğlanda başrol bankacılık yapıyordu baya işe gidiyordu, zengin ailenin babası müteahhitlik yapıyordu, evin hizmetlilerin çalıştıklarını da bolca görüyorduk. Ve bunlar o kadar eski de değil bence en fazla 10 yıl öncesi diye tahmin ediyorum. Sen deyince düşündüm ve bu kadar örnek hatırladığıma göre cidden önemli bir yeri varmış eskiden dizilerde çalışmanın.

Eskilerden pek hatırlanmayan ama yeri tutulmaz Yalancı Yarim dizisinde Tarık'ın banka yönetmesini, şoförlüğünü, dil bilmesini, Çello çalmasını filan hep gösteriyorlardı. Daha sonra Naz'ın stajını bile göstermiştiler :) İlk izlediğimde çok şaşırıp, garipsemiştim. İş gösteren hatırladığım başka diziler: Menajerimi ara, Yargı(özellikle ilk 10 bölüm), Arka Sokaklar (Ofcourse), Öyle bir geçer zaman ki, Sihirli annem, Bizim Hikaye, Avrupa Yakası, Yalan Dünya

Nitelikli diziler için 90 lar ve 00 ler e de gitmeye gerek yok bundan 6 7 yıl öncesinde bile en azından bir iş peşinde koşan insanların olduğu diziler vardi. Dediğim yıllar 2016 ve öncesi. 🥺🥲

Yabancı damat demişken en sevdiğim diziydi yaa ordaki aile bağları çok güzel anlatılıyodu hala tekrar tekrar açar izlerim

Ay Dilara çok haklısın gerçekten, son zamanların en büyük sorunlarından biri olduğunu düşünüyorum. Hızlı, kolay ve çalışmadan kazanılan para isteği toplumdaki pek çok sorunun sebebi gerçekten 🥲

Avrupa Yakası ve Çocuklar Duymasın (ilk sezonları) diyorum yaaa bu konuda zaten en iyi örnekler olabiliyorlar çünkü bölümlerin büyük kısımları da ofiste geçiyordu. Herkes çalışıyordu. Kadını da erkeği de ofiste veya başka yerde çalışıyordu yaa....

Şimdi Kızılcık Şerbeti'nden çıktım da geldim:) Zavallım Doğa diş doktoru olmaya uğraşıyor, gerzek kocası da ev hanımı olsun diye kırk takla atıyor. Ha bir de Gelsin Hayat Bildiği gibi var. Cidden işyerinde gösteriyorlar; hemşire, polis, öğretmen... Ve bunlar üzerinden de muhabbet dönüyor. Ama dediğinde haklısın; eskiden işte vakit geçiren dizi karakterleri vardı, muhtemelen şimdi hazır yalıyı kiralamışken orada dönsün muhabbet, başka yere ne gerek var diyorlar.

Son dönemde youtubedan doksanların çatlak ve mühim dizilerinden Şaşıfelek Çıkmazı'na sarmış durumdayım.Aysel,İnci,Seda,Saadet bu dört manyak kadına bayılıyorum.Günümüz dandik dizilerini sallayın doksanlar dizilerini izlemeye çalışın.Şaşıfelek'ten çıkabilirsem,Yeditepe İstanbul'a geçicem. 💜

son dönemde türkiyede menajerimi ara dizisinde dediğin çalışan insan bunlar için emek veren insanlar vardı onun dışında çok da bunu gördüğüm bir dizi hatırlayamıyorum. Fantastik kore dizisinde bile insanlar çalışıyor bir şeyler için gerçekten şaşırtıcı bizde böyle olmaması.

Murat Soner de bugün video atmış. Kesinlikle onu izlemelisin gerçekten adam nokta atışı ve muhteşem eleştiriler yapıyor.

Türk dizilerinin hitap ettiği kitleye ya da satıldığı ülkelere bakarsak da bi çıkarımda bulunabiliriz bence. Hindistan-Orta Doğu - Güney Amerika hepsi ekonomik olarak ve eğitim seviyesi olarak düşük seviyedeki ülkeler. Hiç biri “ çalışkanlıkları “ ile bilinen ülkeler değiller bence herkes bunu kabul edebilir. Bu yüzden ben Türk dizilerinde böyle bi değişim beklemiyorum açıkçası. Biz neysek dizilerimizde o maalesef .

Kore dizilerinde en güzel özelliklerden bir tanesi de yan karakterlerin aşırı güzel yazılması. Yani resmen oturup karakter tasarlanmış. Kendi hikayeleri var. Mesela videosunu koyduğun doktor dizisi hospital playlistte asistanlardan stajyerlere kadar herkesin hikayesini anlatmış adamlar. Aynı zamanda bir diş hekimi olarak hayatım boyunca izlediğim en iyi tıp dizin olduğunu söyleyebilirim. Diziden hatırladığım ya da öğrendiğim bilgiler bile oldu. Sağlıkçı olmaktan bir kere daha mutlu oldum. Ama yok bizim ülkemizde bu tren kaçtı gitti uyarlamayı bile beceremiyorlar artık.

Tatlı hayatta İhsan'ın kuru temizleme dükkanları vardı mesela. İhsan'ın dünürü Yorgo bir yayınevinde editördü.

O yuzden yabanci diziler izliyorum en çok kore nerdese 2 yil falandir ,olduqca guzel mantikli,bir coxunu izlemişim,dizide hayatlari falan hoşuma gediyor, hemde kisa 1 saat falan,surukleyici

Gecmis olsun. Umarim en kisa zamanda iyilesirsiniz. Anlattiginiz konuyu ilk kez bu kadar dogrudan fark ettim ve gercekten cok haklisiniz. Kore dizilerini ben de seviyorum ve siz anlatirken dusundum gercekten izledigim her turden dizide is kaygisi, isini iyi yapma, is bulmaya calisma konulari cok guclu. Bizim guncel dizilerden de en buna yakin olan Guzel Gunler diye dusunuyorum. Onun da tekrara dustugu yerler var tabi ama karakterlerin is yapmasi, basarma istegi en belirgin o dizide varmis gibi su an dusununce.

Çok güzel bir konuya değinmişsiniz, Özellikle 2010'lu yılların başından itibaren internette çok daha fazla sosyal ve diğital içerik bulunması ve bunların her geçen gün çoğalması zengin ''her yönden'' olan insanların artık televizyon izlememesine neden oldu. Fakir 'her yönden'' kesim eskidende daha fazlaydı ama tamamen yalnız kaldı dolayısı ile televizyon içeriklerinin çoğu zaten fakir kesime uygun yapılıyor idi. 2010'lu yıllara girilmesi ile zengin kesimin tamamen internet tarafına kayması ile birlikte televizyonda artık sadece sizin bahsettiğiniz senaryosunda sadece isimlerin değiştiği birbirinin kopyası içerikler kaldı. Bu insanların büyük çogunluğuda dizilerde kendi hayatlarının bir yansımasını izlemek istemediklerinden onlara zenginlerin hayatlarını izletiyorlar ana karakter fakir bile olsa bir şekilde zenginleşiyor veya onlarla sürekli dirsek teması yapıyor ve olmazsa olmaz aşk üçgenleri, beşgenleri, envai çeşit çıkar ilişkileri. -Duyduğuma göre yeni müdür arıyormuşsunuz? +Evet, siz nerelerden mezunsunuz? -Eeee şey ben lise terkim +Pazartesi gel başla

Videoyu izlerken Türk dizilerini şöyle bir düşündüm ve gerçekten ne iş yaptıklarını bildiğim sadece 3 karakter geldi aklıma. Gönüldağı'ndaki mühendis kız, Kiralık Aşk'daki ayakkabı tasarımcısı Ömer ve Çocuklar Duymasın'daki mimar (Ya da inşaat mühendisi) Haluk.

Gerçekten dikkatimi çeken 1 tane bile Türk dizisi yok televizyon izlemiyorum zaten artık. Sosyal medyada gördüğüm merak ettiğim yabancı dizileri izliyorum. Yıllardır Kore dizisi izliyorum Kore dizilerinde din baskısı falan olmadığı için çok yaratıcı konuları işliyorlar.

Çok güzel ve çok doğru bi konuya değinmişsiniz. Elinize sağlık.

Yargı'yı aşırı severek izliyorum.Diğer Türk dizilerinin dışında tutuyorum.Ancak onda bile zaman zaman yahu bu ne ara çalıştı iş bitti eve gidiyor hissine kapılıyorum izlerken.Aşırı güzel bir konuyu ele almışsınız bu arada birinin bu mevzuyu konuşması gerekiyordu artık!

Bi de şöyle bir durum var. Bu iş gösterme durumu için ekstra mekanlar gerekiyor. Ekstra mekanlar için de ekstra masraf gerekiyor ve bizim dizi sektörü artık masrafı kıyafete, makyaja yapıyor gibi geliyor. Sektör iyice cimrileşti. Reyting kaygısı arttıkça insanlar göze hitap edecek oyuncularla fazla bütçe harcamadan tutacak en azından 1-2 sezon para kazandıracak iş peşinde koşuyorlar ama kimsenin ana hikayeyi umursadığı yok. Bi de senaryo bizi çok heyecanlandırdı demezler mi cidden komedi... Benim de yeni dizilerden Gönül Dağı bu iş konusunda dikkatimi çeken dizilerden, dizideki karakterler düğüncüsü, ağıtcısı, hemşiresi, öğretmeni, dolmuş şoförü, ev hanımları bile iş başındalar. Hatta o kadar ki halk eğitim kursları filan açıp kadının okumasına, eğitimli olmasına filan bile değindiler bölümlerce. Biraz muhafazakar bir kesime hitap etmesine rağmen böyle detaylar hoşuma gidiyor. Gelsin Hayat Bildiği Gibi dizisinde de iş sahneleri diğer dizilere göre gayet iyi. Ama bu konuda Gönül Dağı bence örnek niteliğinde günümüz dizilerine.

Avrupa yakasında cumartesi bıle tum gün çalışır sadece pazar tatıl yaparlardı❤

Yozlaşma diyoruz buna kolaya kaçma, orta sınıf şu bu diye diye zaten zengin olmayacaksın niye okuyorsun niye emek veriyorsun kısa yoldan para kazanma yoluna düşen şark kurnazı halkımız var emeğin karşılığı olmayınca koyulmuyor senaryoya, okuyana saygı vardı okuyan değerliydi. İnsan ile ilgilenmek değerliydi mühendis doktor öğretmen bir milyonerden daha değerliydi. Yazık ülkemize yazık

Kore dizilerinin kalitesinin bir sebebi de maksimum 20 bölüm olmasi ve her bölümün 1 saat sürmesi . Hikayenin bir sonu var kısır döngü içinde reyting kaygısına sündürülmüyor

Çok haklısın hiç böyle düşünmemiştim. Şimdi düşününce tüm dizilerin olay örgüsü tesadüfler üzerine. Ben de kasıtlı olarak vasıflı karakterlerin tv den silindiğini düşünüyorum

Ağzına sağlık, maalesef tv'dan gerçek hayata evrildi bu durum. Kimsenin hayat gayesi, yaşam kaygısı yok hele ülkemiz bu haldeyken ya bizim Turk milleti olarak cok çalışıp bugunlerden cikmamiz lazım. Bu video icin emegine sağlık. ☘🤩

Yeni Abone oldum. Yani senin videolarını gördüm ve beğendim.Onun için sana abone oldum.Azerbaycanlıyım.Türk kardeşlerimize selam söylüyorum.💗😊

dilara yaklaşık bir yıldır aboneyim ama son bir haftadır bütün videolarını silip süpürdüm, birdenbire buranın müptelası oldum kaç gündür de yeni video bekliyordum bu kanalda. kısacası nur topu gibi sıkı bir takipçin var artık alxörpaözş

Eski diziler daha güzeldi 2000 yılında doğmuş biri olarak bunu söyleyebilirim

binbir gece masalında hatırlıyorum da toplantılar yapılıyordu, yemekhanede sahneler vardı. izlerken mimarlık şirketi, şantiye, sabah kahvesi vs olaylarını gayet görebiliyorduk.

Bir Kore dizisinde başrol erkek filmlere ses efekti yapıyordu. Diziyi hiç ama hiç beğenmemiştim ama bir dizide başrolün böyle farklı bir iş yapmasına çok saygı duymuştum. Filmler için rüzgar, adım, yemek yeme gibi sesleri stüdyo ortamında yaratıcı şekilde oluşturuyor olmasını izlemek güzeldi

"Oha oha"!!!! Bu tepki için üzgünüm ama ilk defa benim düşündüğüm bu iş ve meslek meselesini düşünüp konuşan birini görüyorum. Kdramalar gerçekten bu konuda harika. Bende öyle düşünüyorum, bende öyle düşünüyorum. Sadece bu cümleyi kurmak istiyorum. Benim gibi düşünen biri. Çok mutlu oldum ve duygulandım😢😢.

Geçmiş olsun, Türk dizilerinin sürekli benzer senaryo matematiğini görmekten sıkıldığım için Türk dizilerini izlemekten soğuttu beni ama söylediklerinize katılıyorum.

Olgunlaşmamıs ebebeyinlerin yetiskin cocuklari videosunun devamını bekliyoruuzz

Ay video yüklemiş diloşumm ya favori youtube kanalımsın

O kadar güzel anlatmışsın ki çok hak veriyorum

Dediğin şeyi geçenlerde Aşk Yeniden izlerken fark etmiştim. Normalde Türk dizisi izlemem pek konusu bana hitap eden dizi bulamadığım için ama yine de Murat Soner'den ya da kliplerden ordan burdan bi fikrim oluyor. Aşk Yeniden'de iş sahnesi, şirketle ilgili finansal şeyler falan gördüğümde aşırı garipsemiştim ve diğer Türk dizilerinde olmadığını fark etmiştim.

güzel günler dizisi iyi bir örnek o dizide çalışıyorlar normal dertler var gerçek hayattan kopuk değiller pek henuz 13.bölümdeyim şu ana kadar mükemmel ilerliyor

Leyla İle Mecnun’daki işler: İskender: Taksici, ev hanımı, hamur ustası, yemek yapıp satıyor, dede bakıcısı Mecnun: işsiz güçsüz boş beleş herif. Dizideki karakterler mecnunun işe yaramazlığıyla sürekli taşşak geçiyorlar İsmail Abi: Ne iş olsa yapar, yol yemek sigorta verin yeter. İsmail Abi’nin şu ana kadar yaptığı işleri 1 saatlik bir vidoya sığdırdılar youtube’da Yavuz: Hırsız (pardon performans sanatçısı). Sonrasında pilav arabası oluyor. Kamil: Amatör futbolcu, amatör yedek, amatör kötü adam Metin Amca: Mühendis olarak başlıyor sonra kral oluyor. 1. Leyla: Üniversite öğrencisi ingiliz dili ve edebiyatı 2 Leylalar: Esmer olan: Motokurye Sarışın olan: Akademisyen, bilimkadını 3. Leyla: Organizasyon şirketi patronu Kubilay: Leyla’nın koruması ve sonrasında danışmanı oluyor. Aslında resmiyette danışmanı olmuyor ama her işe burnunu sokmayı sevdiği için danışman gibi davranmaya başlıyor Ömer Amca: Lastikçisi var Hidayet: Lastikçi Melül: Başta öğrenci sonra lastikçi çırağı Eylül: Lisede resim öğretmeni Erdal: Bakkal Şekerpare: Tiyatrocu Nurten: Ev hanımı, amatör kara büyücü Onun dışında mesleğiyle bilinen ikonik karakterler vad. Çiçekçi Teyze: Melül’ün annesi. Mezardan topladığı (çaldığı) çiçekleri satıyor Doktor: Karakterler bu hastanede başka doktor yok mu diye şikayet eder sürekli. Dizide tek hastane be tek doktor var. Adam tıbbın bütün alanlarına hakim lol Aaaaaarda: Kötü adam. Boş beleş baba parası yiyici Arda’nın babası: Kötü adam mesleğini söylersem nasıl bir kötü adam olduğu hakkında spoiler vermiş olurum. Favorim Kaan: İlkokul öğrencisi, bakkal çırağı, yatırımcı, girişmci para babası. Ayrı eve çıkıp ailesinin oturduğu daireyi satın alıyor ve onlardan kira alıyor (hahah). Mecnun’a sen genç adamsın diyip sürekli harçlık verir, mecnun buna uyuz olur ama parayı alır.

Sadece Anime izliyorum ve 45 dk üstü dizilere tahammülüm yok açıkçası sanırım uzun süre film izlememe nedenimde bu hiçbir şeye 3 saatimi ayırmak istemiyorum. İzlediğim animelerin plot senaryosu kurgusu o kadar muhteşem ki çoğu dizide ve filmde bunları bulamazsınız. Dw bir alman kanalı belgeseli belgesel de izlemeye başladım artık mesela pembe kuvarslar nasıl çıkarılıyor belgesel 42 dk ve şu saçma sapan türk dizilerinden daha iyi hiç değilse çevreniz hakkında bilgi ve kültür seviyeniz artıyor. Bir diğer şeyse amerikan sitcomları bigbang theory, friends falan 20 dk hem zaman olarak iyi hem de dilinizi geliştirirsiniz ve listening yaparsınız. Ben tarih çalışmayı seven biri olarak trt selçuklularla ilgili bir dizi çıkaracağı zaman baya heyecan yaptım ilk bölümde ne göreyim dizi 3 saat lannn bunu izleyeceğime alırım kitabı okurum daha çok şey öğrenirim dedim ve kapattım. Ve senin dediğin şeye gelecek olursak vasıf,iş yok ''Glee'' diye bir dizi var müzikal ve ordaki lise öğrencileri new yorkta iyi bir üni kazanabilmek için nasıl çabalıyorlar dizi 6 sezon ve 3.sezonda izlemeyi bırakıp ben de aşka gelip ders çalıştım. Dizi deyip karakter deyip geçmeyin beni düşündürmeyecek ve hayatımda bir etki yaratmayacak hiçbir şey izlemem !

Kore'nin, suc olaylarının ve şiddetin artışa geçmesinden dolayi toplumu düzeltmeye; dizilerden başladığını biliyor muydunuz? Dizilerinin toplum ahlaki üzerinde cok buyuk etkisi oldugunu düşündüklerinden erkekleri daha kibar saygılı cok seven kötülüğü özendirmeden kotu oldugunu vurgulayan dizilerin yapılmasının asil amacı kendi toplumlarını duzeltmekmis bunu ilk okuduğumda gercekten cok sasirmis ve cok hak vermiştim

çok güzel bir video olmuş 💖

uzun süredir yeni türk dizilerini oturup izlemiyordum ama Binnur Kaya'nın menemen dükkanı olan bir anneyi oynadığı (tabi başka çok iyi oyuncular da var ve tek çalışan o değil)güzel günler dizisini gördüm ve çok hoşuma gitti samimi aile dizilerinin yeni jenerasyon versiyonu gibi aynı zamanda insanı merak ettirmeyi de başarıyor en azından şimdilik iyi gibi umarım bozmazlar ya da zengin draması yok diye yayından kalkmaz

Japonya yapımı, Alice In Borderland ve Türkiye yapımı içinde Melisa Sözenciğiminde bulunduğu yeni Netflix dizisi, Biz kimden kaçıyorduk anne ‘yi izledim en son. Konuları ve olay örgüleri baya iyiydi, birkaç toy oyuncu hariç iki dizide akıyordu. Bakabilirsin aslında, içerikleri klişe değil en azından

1 hafta önce falan seni keşfettim ve mükemmel birisin sadece yazmak istedim modun sanki düşük gibi geldi umarım bir şey olmamıştır

Çok güzel bir video olmuş 👏🏻👏🏻👏🏻👏🏻👏🏻👏🏻

Eski diziler evet benim de kaçırmadan severek izlerken;daha sonra ki dizileri fragmanları izleyerek bitiriyorum. Benimde finale kadar izlediğim medcezir dizisi oldu evet zenginlik gani idi ama Yaman tabiki de diğer karakterlerin de çabalarını sevdim.

Dilara abla kitaplık turu tarzında kitaplarını tanıttığın veya önerilerde bulunduğun bir video çekebilir misin :) fikirlerin bizim için önemli seni kocaman seviyoruz

Muhteşem yüzyılda cariyelerin falan görevleri vardı bide devlet toplantıları falan gösteriliyodu

Doktorlar dizisi her ne kadar aşk üzerine kurulu bir dizi olmuş olsa da doktorluk çok güzel işlenmişti ve bir dönem çoğu öğrencinin tıp yazmasını sağlamıştı çünkü her ne kadar ilişkileri garip olsa da yaptıkları iş üzerinden yarışıp övünürlerdi. hem bir nebze doktorluk mesleği tanıtılmıştı hem de insanları özendirmişti. ama o diizden yaklaşık 1ü yıl sonra çıkan başka bir doktor temalı uyarlama dizide ise orjinaline hakaret eder gibi mesleki sahneler ya çok azdı ya da o kadar yanlış yazılmıştı ki gülerek izledik. gerçekten çok güzel bir konuya değişinmişsin. 🥰

Dilaraaaa şu sıralar izlediğin bir Türk dizisi var mı??? Önerilerine açığım

İzleyip begendigin kore dizileri hakkında da bir video çeker misinnn❤❤❤❤

Ya ben Kore dizisi izlemeye çalıştım ama katlanamadım. İlerki videolarda acaba düşünür müsün önermeyi

O kadar haklısın ki seni seviyorum Dilara♥️♥️♥️🌸

Türkiyedeki en büyük sosyolojik sıkıntılardan biri diziler gerçekten. tembelliğe gurursuzluğa övgü... gerçi son zamanlardaki dizilerden yargı bunu çok yapmıyo gibi ama ben o diziden de sıkıldım bıraktım malesef olayları sürekli terar ettiklerini düşünerek.

çok geçmiş olsun dilara

Merhabalar Dilara Hanım, aşağı yukarı benzer yaşlardayız. Çocuklar Duymasın'da da çalışılıyordu hatırlarsanız. Hatta Haluk'un işyeri de Meltem'in iş yeri de ortaya konurdu. Yine Pınar Altuğ'un Omuz Omuza isimli bir dizisi vardı Sex and the City-vari. O dizide hem hepsi çalışırdı, hem de Kanal D binasına toplantıların çetin ortamları gösterilirdi. Benim çocukluğumda güçlü yönetici kadın figürü görmem bundandır. Ya da Hayat Bilgisi dizisini düşünelim (kendim de öğretmenim), Afet Hoca ülkeyi gezdi idealist hoca olarak. Ders işledi, hatta o derste saldırıya uğradılar. Belki bizim nesil bundan da dizi izlemiyor.

Taaak burdayım

Bu iş konusunda ben de aynısını düşünüyorum şu anda yayında olup çalışan insan var mı diye sorarsa dizilere bir bakıyorum. Gelsin hayat bildiği gibi var orada gösteriyorlar çalıştıklarını ama ana karakter kadın zaten polis ve hikaye oradan ilerliyor ki hikayenin asıl güçlü karakter bir mafya olan erkek. Böyle sihirli değneği vamrış gibi her şeyi şak diye çözüyor falan ama bunun yanında yan karakterlerde çalışma hikayesi güzel gösteriliyor denebilir baş rol çocuklardan bir tanesinin babasının seyyar pilav tezgahı var ve çocuğunda babası olmadığında onu çalıştırdığını görüyoruz ya da anneler evde nikah şekeri yapıp satıyor ve ya pastanelere pasta yapıp satıyorlar bakınca az gösteriliyor ama ana karakterler mafya ve polis sonrasında önemli karakterlerde liseli öğrenciler olduğu için gözüme az gelmiyor. Bir de saçma bir şekilde kızılcık şerbetinde çalışma var. Kıvılcımı eğer evde görmüyorsak okulda odasında görüyoruz her zaman ve bir evrak vs imzalıyor. ailenin büyük oğlu ve anne şimdi vir restoran açıyor. Alev karakteri organizatör ve sık sık kendi dükanında ya da bir organizasyonla uğraşırken görüyoruz. Doğa o manyak kocasına rağmen okumaya çalışıyor ve işte staj falan yapmaya çalışıyor. Çimen sürekli lisede ders sırasında hiç görmedik ama yüksek ihtimalle hikayeye nasıl yedirecekler bilemediler o yüzden robotik klubüne katıldı çocuklar ve orada bir başarı elde ettiler. BU tür detayları görüyorum. Yeterli mi değil ama son zamanlarda işe gittiklerini gördüğüm karakterler bunlar.

Abla yine süper konusmussun

ben kore dizisi izlemeye çalıştım ama beceremedim çünkü konuşma ve mimik şekilleri aşırı bayıyor.

Size şurada bir konuya açıklık getirmek istiyorum . Ben veya biz fark etmez her k-drama izleyenlere "Hahaha sen k-drama'mı izliyosun seni küçük Sümey'ye hahahaha" gibi şeyler değil . Bizim "alay" konusu aldığımız kişiler (k-drama , k-pop) gibi kore işlerinin neredeyse hayatı haline getiren , en büyük hayali Kore'ye gitmek veya kendisini idol zanledip bunu kötüleyen insanları yani k-drama'yı eleştiren insanları "ONLARA LAF EDEMEZSİN SENİ BİTİRİRİZ" gibi laflar edenlere . Bende zamanında kore dizileri izledim sevdiğim veya sevmediğim oldu . Tabikii türk dizilerine kıyasla kore dizileri bir şaheser . Biz veya en azından ben bunu kabul ediyorum . Bizim sümeyye dediğimiz insanlar yukarıda bahsettiğim kişiler . Bir insanın tek hayali idoller ile evlenip çocuk yapmaksa veya koreye gidip yine idollerle tanışmaksa ve bundan başka her şeye kapalıysa bunun artık bir sorun olduğunu belirtiyoruz . Bu "korecan" denilen insanlar bizim sevdiğimiz dizilerede laf ediyor mesela . Şimdi bunu okuyan bazı kore sevdalı (aşağılamak için söylemiyorum) ben böyle değilimki derler ben zaten genelleme yapıyorum . Belkide her iki tarafında birbirine saygı duyması gerek . Bu şeyleri takıntı haline getirmemek gerek sonuçta dizileri takıntı haline getirenlerde var . Örneğin wednesday veya stranger things gibi . İnsanlarda var yani . Büyük ihtimal yaşlarının 14-13 yaşlarında başlayıp 19-20 yaşına kadar devam eden vir takıntı olduğunu söylemeye çalışıyorum . Eğer bana katılmadığınız bir yer varsa bu yorumun yorumlarında tartışalım . Yazım yalnışım varsa kusura bakmayın telefondan yazıyorum belki tuş basmamış olabilir .

Sakamısın sen her haline güzelsin zaten 💖

Aynen bende böyle düşünüyorum, çok çok haklısın

İkinci bahar- kebapçı Süper baba- kahvehane ve beyaz eşya dükkanı işletme Sıcak saatler- gazeteci (oldlar bilir 😉 dizide gerçekten bu meslek için uğraş veriyorlardı) Çiçek taksi - e işte adı gibi taksicilik Ruhsar- reklamcılık Koçum benim- öğrenci / öğretmen Gülbeyaz- gemi kaptanı Şahsi fikrim "Deliyürek" ile başlamış olabilir bu furya. Hani galerisi olan, mütevazı hayat yaşayan (gecekondu olacak çünkü halktan adamlar) ama çok iyi arabalara binip gerektiğinde delikanlı delikanlı yüklü miktarlarda parayla tekmik oynayan😅 paranın kaynağı mı? İşte galeri ...😂😂 Devamında ise bayrağı "Asmalı Konak" dizisi aldı. Bir şirketler, takım elbiseli ve çok paralı adamlar filan... Her şeyin ticaretini yapıp her sektörde bulunan fakat ne yaptıklarını tam çakamadığımız, sürekli telefonda emirler yağdıran "zengin" ve "özel" insanlar... sonraki yıllar işte konak, villa, yalı ve sonrası iyilik güzellik 😉

Şu anda hiç iş yapmadan mucizevi bir şekilde bir yerlerden para kazanan insanlar türedi. Bence bu diziler gerçeği yansıtıyor. Vasat çoğunluğu çok güzel yansıtıyor. Arkadaşlar biz orkları memleketinde yaşıyoruz sonra da bu diziler niye orklar için yapılmış diye söyleniyoruz.

Aynısını bende yeni düşünüyordum kıvanç' in dizisini duyunca nolur çalışan insanlar olsun ya dedim zenginli menginli bı dizi olmasın o tür dizilerin hiç bı izleme zevki yok ki. Herkes süper zengin türk dizilerinde yada aşırı fakir hiç çalışan orta sınıf insan yok biz kime empati kurup izliycez

Şaşirdigin şeyde şu ki,coxu turk dizileri kore dizilerden uyarlama,amma yenede turk işi😂

Entrika çevirmekten vakit kalmıyor ki? Biriyle telefonla konuşuyor hop çantayı alıp buluşmaya gidiyor.Lan dur bari öğle molasında git. Akşam aile toplanıyor.Bugün işler yoğundu. E gezdin bütün gün.

mr. queen dizisini öneririm. korelilerin yaptığı absürt tarih karşımı şu dizide bile saray mutfağı, meclis vs görebiliyoruz.

O gösterilen paralara normal bir insanın ulaşması 0.00000000000000000000000000000000..... o da belki. Öyle olmasa her yer elon, steve, mark kaynardı. Özellikle türk dizilerindeki bu aşırı zenginlik takıntısının bir avuntu çabası olduğunu düşünüyorum.

Eğer şirket enteikası dizisi illa izlenecek de son zamanlarda herkesin aşırı övdüğü ve ödüllere doyamayan succession dizisini izleyin. O dizide ne iş yaptığı belli olan (ve hikayede aşırı etkili olan) bir şirket ve bu şirketin sahibi ailenin entrikaları var. Kesinlikle tavsiye ederim mutlaka izleyin bu arada. Şirket entrikaları dolu dizilerden nefret eden bana bile sonuna kadar izletebilmiş bir dizidir. Bazıları the glory yazmış ama oraya kadar uzağa gitmeye gerek yok succession dibimizde elmas gibi parlıyor şu an. Son sezonu da birkaç gün sonra başlayacak.

birde şey var erkek başrolün ne iş yaptığını bilmediğimiz holdingi sayesinde kadın başrolün "kız çocuklarını okutuyoruz" gibi projeler yapması

ozlenmiss

Çok erken geldim, heyecanlandım. Sadece videonun başlığına bakarak bile ne kadar haklı olduğunu söyleyebilirim.

senin gibi ablalarımız varmıydı ya bu ülkede 😍

En son Kardeş Payı'nda ana karakterlerin çalıştığını görmüştüm.