Tıp 1:Hayat ne güzel ben doktorum Tıp 2:Hayat idare eder ama bu birler ne kadar mal Tıp 3:Ne vardı da tıp yazdım ayrıca birler ve ikiler gerizekalı Tıp 4:Ben şimdi doktor mu oluyorum ne bu sözlüler ayrıca ilk üç sınıf boşşş Tıp 5:Az kaldı intörn oldum mu tamamdır bitti bu iş Tıp 6:Allahım al canımı Tıp fakültesinde 6 senenin özeti..
Hocam bir de kışın pencere önüne kısa kolluyla oturup -2de pencereyi ısrarla kapatmayan bmi’i yüksek insanlar vardır. Kütüphane kızçeleri montla çalışırız bu çocuk yüzünden.
Yazın da klimayı camı açtırmayan sürekli üşüyen bir kız var hep.. uyarınca da tiz sesiyle karşılık verir, masa başında asfiksi geçirmeyi tercih edersin..
Fosforlu kalemi gosterdiginiz yerde tiz bi çığlık attim! Resmen hayatımın kararttı tak cıkar, masaya şakkk koy, sandelyeyi yere sürt.. resmen felaket. Çook tesekkur ederim belki aydınlatıcı olur. Ben kavga ettim malesef artik. Bu sorunlar bende var histerik birsey sanıyordum demek sizlere de oluyormuş valla rahatladim.. iyi ki varsınız hocam
Benim de üniversitede hayatımın çok büyük kısmı kütüphanede geçti.Çünkü kütüphane kışları sıcak yazları serindi. Ders çalışmak için ideal sıcaklıktaydı hep. Bizim üniversitenin kütüphanesinde görevli öğrenciler vardı. Üniversite, dönem ortalamaları yüksek olan ve para kazanmak isteyen öğrencilere iş imkanı veriyordu. Onların ders programlarını baz alarak kütüphanede belli saatlerde çalıştırıyordu. Bu öğrencilerin görevi kitap raflarını düzenlemek ve ortada bırakılan kitapları yerine koymak ayrıca oraya gelenlerin istedikleri kitapları bulmalarına yardımcı olmaktı. Bu görevliler yüzünden kütüphanede ders çalışırken mola veremezdik. Mola için 10 dk yerimizden ayrıldığımızda masaya bıraktığımız tüm eşyaları alıp unutulan eşyaların koyulduğu dolaba kaldırıyorlardı. Yani masa boşalıyor ve başkasına veriliyordu. Kurallara aykırı davrandığın her an dibinde bitip uyarıyorlardı. Ders çalışmak dışında başka hiçbir şansın kalmıyordu.
bence kütüphaneye giderken insanlar aşırı sessiz bi ortam beklememeli ya.. en az 100/200 kişilik bi salona girip orda saatlerce oturuyosun insan tabi ki de bi şekilde ses çıkarır kalem sesi bilgisayar sesi zart zurt bunlar çok normal şeyler? bu kadar minimal seslerden bile rahatsız oluyorsan evde çalış kimseyi de taciz etme sen kalemi şöyle tutuyosun da sen şöyle oturuyosun falan.
Bu tipler beni sinir hastası ettiler. Özellikle de fısiltiyla konuşup, baktığın zaman arsızca devam edenler. Uyarmaya gerek var mı? Acaba normal zekada birini
Hocam 12.sınıf olmama rağmen anlatıklarınıza göre yaklaşık 2 yıldır tus öğrencileri gibiyim. TUS öğrencisi olduğumda ne halde olacağımı tahmin bile edemiyorum.
Hocam bunların çoğuna laf geçiremezsiniz en iyisi eczaneden yumuşak bir kulak tıkacı alıp kafa rahat bir şekilde çalışmak . Bu tipler insanı sinir hastası eder.
Abi sen bir de merkezi kütüphaneyi görsen. Tıpçılar dışında sessiz çalışmayı bilen yok. Yüz kez uyardığım halde sesli okuyan mı desen arkadaşıyla konuşan mı telefonla konuşan...
Tıp 1 2 vs 3 o kadar da kolay değil bence okdr da abartmaya gerek yok farma ya da biyokimya embriyoloji çok mu kolay ayrıca komiteler stajlara göre daha çok not yükü içeriyor yorumlar da yazanlara söylüyorum
Hemostaz çalışırken pes edip Atilla hoca bir gün derli toplu anlatır mı acaba diye geldim videoyu da 2. kez izlemiş oldum Dahiliye stajında başka bi kızın oturması için çantasını bırakıp giden başka insanlarla kavga etmiştim stres atmak için onu da hatırladım... hocam lütfen bu arada hemostazı anlatabilirseniz çok büyük iyilik etmiş olursunuz...
@@AtillaUslu Hayır en küçük sesten dikkatiniz dağılıyor kütüphanede ondan dedim. Ben yağmur sesi açarak çalışıyorum öneririm. 4-5-6. sınıflar hakkında daha fazla video çekebilir misiniz 4 e geçicem tecrübelerinizden yararlanalım. Saygılar sevgiler.
Hocam merhaba, videonuza teknik bir eleştiride bulunacağım. Sesi biraz daha açabilirseniz güzel olur, bilgisayardan son ses açınca ancak duyabildim (ehe, duyma problemim yok). İyi çalışmalar diliyorum :)
Söyledikleriniz içinde katılmadığım tek nokta var. İsteyen istediği kalemi kullanarak çalışır. Rahatsız oluyorsanız orayı ya SİZ terkedersiniz ya da çalışana bir şey söylemeden işinize bakarsınız. İyi ki benim gibi birine denk gelmemişsiniz zira eğer o kalem olmaz falan deseydiniz size bir dahakine kulak tıkacı getirirdim :D En ufak sesten rahatsız oluyorsanız evinizde çalışın.
Rainbow insanların zamanını çalmak, çalışmasına engel olmak ve bencilce davranıp masaya yayılmak esas korkunç olan... çöpten çıkarır alırsın kitabını kimse yakmıyor, üstüne bir şey dökmüyor. ama bir daha saygısızlık yapmamayı öğrenirsin. Amaç budur, yapanın da eline sağlıktır. Kimse kural tanımasın o zaman, ceza da almasın kimse, çünkü cezalar korkunc:))
Rainbow bu arada kütüphanelerde yazar, masasına 40 dkdan uzun süre gelmeyenlerin eşyaları kaldırılacaktır ve sorumluluk kabul edilmez şeklinde:) İns gelirseniz öğrenirsiniz ama dilerim güzellikle olur
Bu psikolojide biri çöpün başında beklemeyip çöpe attığı eşyaların güvenliğini umursamaz bence onun adına konuşmayın. Bu arada bende hukuk öğrencisiyim kütüphaneye senden çok geldiğime de eminim. Sırf eşya bırakıyorlar diye şikayet etmek dururken bir başkasının eşyasını almak artı kendine hak görüp çöpe atmak bence psikiyatrilik bir olay. Bir kere izinsiz dokunmamak gerekir başkasının eşyasına biz böyle öğrendik hukukda da böyle. Hırsızlık gibi bir şey. Böyle bir olayı savunuyorsunuz size de Allah akıl fikir versin..