Teke Tek Özel - 17 Kasım 2019 (Osmanlı'da sanayileşme var mıydı?) 

bizimle beraber halaçoğlu hocada yeni yeni şeyler öğrendi programda :) ne güzel

burada yusuf hoca'nın bir anlık hatasıyla güya dalga geçenler canlı yayına çıkmaları durumunda adlarını bile heyecandan hatırlamayacaklardır. o kadar eminim ki..

"Abdülhamid döneminde Trablusgarp Savaşı'nda donanma neden Haliç'te yatıyor" diyen bir Tarih Profesörü Abdülhamid 1909da devrilmiş, Trablus savaşı 1911de oluyor. Bu adam resmi tarih tezlerini üreten Türk Tarih Kurumu'nun başkanlığını yapmış

Yurt dışından/yurt içinden olsun programlarınızı kaçırmamaya çalışıyorum. Fakat her cümlenin hatta her kelimenin başında hııı çekmeniz dinleme zevkimizi oldukça gölgeliyor. Bu alışkanlğınızdan vazgeçmeniz acaba mümkün olamazmı ? Maksadım sizi kırmak değil tabii...

Harika bir program oldu. Soluksuz seyrettim ve çok faydalandım. Fatih Bey'in aynı konuklarla hep böyle faydalı programlar yapmasını dileriz.

Bu ve ilki (12 Kasım) tartışmalarda sanayi konusunda hiçbir görüş ayrılığı yoktu. Sadece taraflar farklı perspektiflerden bakıyorlar. Hakan Erdem "hiç sanayi yoktu" diyenlere cevap veriyor. Sanayinin varlığını; nerede, neyin, ne kadar üretildiğini ortaya koyarak açıklıyor. Bu bir övgü ya da Osmanlı'nın politik bir savunusu değil. Var olan bir gerçek var ve bunu nötr bir tavırla ortaya koyuyor. Yalnız Erdem'e verilen cevaplar kafaları karıştırıyor. Sanayi vardı demek başka, ne üretiyordu, ihracat yapıyor muydu, kendine yetiyor muydu, Dünya ölçeğinde Osmanlı sanayisinin durumu neydi demek başka. Bunlar ayrı ayrı tartışma konusu olacak şeyler. Fakat Erdem sanki bunları da iddia etmiş gibi kendisine cevap veriliyor. Özellikle Yusuf Halaçoğlu sürekli konuyu değiştiriyor. Erdem'in bahsetmediği konuları sanki o iddia etmiş gibi cevap veriyor. Aslında herkes biraz karşıdaki ile değil, başkasına konuşuyor gibi. Her kesimde bağnaz kişiler var, bular tarihi olguları illa ki bir tarafı övmek, diğerini yermek adına kullanıyorlar. Özellikle de Halaçoğlu bazı çevrelere kafayı takmış sürekli onlara cevap veriyor. Bunu yaparken de konunun dışına çıkıyor. Belki halkı ama yeri burası değil. Konu basit. Sanayi var mı yok mu? Cevap, elbette var. Ama yeterli miydi, değil miydi? Bu başka. Sanayinin yeterli olmaması sanayinin var olduğu gerçeğini ortadan kaldırmıyor.

Hocam son zamanlarin en saglam programi oldu kimse saçmaladi 10 numara oldu 👍

bu programda mithat paşa'nın hatırlanıp övülmesi hoşuma gitti..

Sanayileşmeyi özel sektöre açmamak ve sanayiyi destekleyecek diğer sistemleri benimsememek büyük bir hataydı. İngiltere anonim şirketlerle, bankalarla, borsayla gelişti.

Sayın fatıh bey bızdekı uçak fabrikasını kim kapatmış bu konuyuda işlersenız sevinırım

sanayii yetri kadar iyi olsaydi batarmiydi

bu prog. ve konuklar da iyi; ben isterim ki devleti yönetenler buralardan ders çıkarıp iş yapsınlar. maalesef olmuyor....

Programı çok kısa bir süre izlemeye dayanabildim. Neymiş Osmanlı kapitalist olmak istemiyormuş da onun için sanayileşmemiş, neymiş olmayan üretim tesislerindeki insanlar işsiz kalmasın diye makineleşmeyi reddetmiş. Bunları duyunca neremle güleceğimi bilemedim. Sinirlendim ve kapattım televizyonu. Fatih bey teketek bilimi çöpe atıyorsunuz...

"SİSTEMİ OLMAYAN TOPLUMLAR SANAYİ TOPLUMU OLAMAZ." İSO BAŞKANI

1:37:00

Yuhhh Abdülhamit 1909 da devrildi, Trablusgarp savası 1911'de....

tabi ki yoktu insanlar daha okuma yazma yoktu

Son 70 yilinda borcla borc ödemis ekonomiyi yabancilara birakip yari sömürge olmus kapitulasyonlar vs..nasil sanayi olsunki olsa cökermiydi

1:31:50 Trablusgarp savaşının Abdülhamid devrinde olduğunu sanan Tarih profesörü.

Hakan erdem haklı. Fatih altaylının da programa katılayım derken saçmalamasını tasvip etmiyorum. Biri diyor yok diyebiliriz altaylı katılıyor diğeri diyor diyemeyiz altaylı ona da katılıyor sonra tekrar diğerine katılıyor. Ve en az 4 kere fikir değiştirdi 1:10:28 itibariyle.

Dr. hakan erdem tam anlamiyla bir bilim adami,....

27:40 iyi ki araya girdiniz

kisaca yoktu

adam topu gösteriyo allah aşkına o top veya silahlar bize hangi savaşı kazandırmış

Buz fabrikasi kimin,..?

sorduğun sorumu osmanlıda sanayi olsa çöker miydi

Bu sunucuyu sevmeyen tek benmiyim teke tek mi ?

olsa ne olur son 2 yuzyilinda onune gelenden tokat yemis osmanliniz

osmanlıdevletarşıvleribaşkabaşkaülkelerekacırılmışzatenortayacıkıyoronlarıaraştırınosmanlıyıgömmeninpenişenedusmusmılletherkezsunubilsinmedeniyetislamiettengelmedirbunubilmeyenmüslümanlığındansupheetsinosmanlıyıbastachpolmakuzerebircoksiyesetcimizinkarediyorbiinsanbukadargecmişindenkorkamazgecmişinibukadarsaklayamazbatıdaosmanlıyıgizliyorveunutturmayacalııyordemekkiosmanlıdonemindeiyiöttürmüsbatılıları

Hakan Bey, Cumhuriyet harp okullarını iki saniyede gömdü. tebrik ederim. bu akademisyenlerle hakikati öğrenir, hakkını teslim eden nesiller yetiştirirsiniz.

Hakan Erdem senin iki kitabini da okudum ancak okumaz olaydum sen onca okula bosa gitmissin once bir speach thraphy al

Vardı tabiiiikii. Fayton tamircisi Recep usta vardı. Eyüpte. 🤣🤣🤣🤣

ah ahhh şu tarihçilere bak.. ezberden konuşmalar...

Sanayi ne arar la Osmanlıda :)

Tarihçilere Sanayi sormak biraz aptalca geldi bana.

Osmanlı'nın sanayisi yoktu. (Avrupa'ya kıyasla) Bu kadar basit.Tarım toplumuydu. 19. Yüzyıl modernleşme çabaları da büyük bir sanayi atılı yaratmadı. Neden? 1- Merkezi yönetim ve bürokrasi gelişmemiş. İltizam sistemi tamamen işlevsizleşmiş. Yerel otoritelerden gönderilen vergilerin ne hesabı ne kitabı var. Tahsil edilen vergiler de İstanbul'a gelene kadar onun bunun cebini dolduruyor. Yani çuval delik. 2- Tarım toplumu diyoruz güya ama o bile adam değil. İlk toprak reformu bile ancak 1858 yılında yapılıyor. Pek de sonuçlarının alındığı söylenemez. 1840 ile 80 yıllarında arasında herhangi bir başat bir ürün yok tarımda. Köylü ve küçük zanaatkar fazla ürettiğini ancak başka gerekli malzemelerle değiştirmek için kullanıyor. Pazar ekonomisi neredeyse yok. Mesela 1913 yılında Osmanlı tebasında kişi başına düşen pamuk tüketimi 0.33 kilo. İngiltere 19 kilo. Almanya 7,3 kilo. En düşüğü Rusya 3,1 kilo. Video'da konuşmacılardan bir tanesi demir çelik üretiminden bahsetmiş. Tüketimine bakalım: 5,2 kilo demir Osmanlı'da. 445 kilo İngiltere. 539 kilo Almanya. En düşüğü 66 kilo Rusya. Demir Çelik sanayisi gelişmiş bir ülkede Allah aşkına kişi başına tüketim 5,2 kilo olabilir mi? 3- Yetenekli devlet kadroları yetiştirebileceğin yüksek okulların yok. Mekteb-i Sultaniye'nin kuruluş yılı ancak 1868 yılını bulabiliyor. Kadron olmadan nasıl güçlü bir sanayin olabilir? 3- Gene okullaşmanın düşük olmasının da etkisiyle aydın sınıfının entellektüel kapasitesi de yeterli değil. 1822 ve 42 yılları arasında basılan kitap sayısı 250 yi ancak buluyor. Oysa daha tam modernleşmesini tamamlayamamış Rusya'da bile Büyük Petro devrinden Ekim devrimine kadar basılan kitap sayısı 200 binden fazla. 5- Kırım Savaşından itibaren batıya borçlanmışsın ve Abdülhamit döneminde iflas edip Düyun-u Umumiye senin tüm hesap ve kitaplarını ele alıp senin vergilerine el koymuş. Öyle eğitimsiz bir devlet kadron var ki batılı finansçılar muhasebeyi ele aldıklarında Türk bürokratları ilk defa muhasebeciliği öğrenmeye başlıyorlar. 6- Ulaşım sistemin medeniyetin çok gerisinde kalmış. Yapılan tüm demiryolu yatırımları yabancı sermaye ile yapılmış. Bu iç ticareti de olumsuz etkiliyor. Demiryolları gelene kadar ticaret sahiller arasında küçük yelkenlilerle yapılıyor. İç bölgelerde ise hala deve kervanları kullanılıyor. Bu kadar geri kalmış bir ulaşım sistemi nasıl gelişmiş bir sanayi doğurabilir? 7- Sanayi gelişimine mani olan en önemli nedenlerden biri de iç gümrüklerdi. Yabancı tüccarlar için geçerli olmayan bu iç gümrük yasası yerli ürünlerde %12 ile %50 arası fiyat artışına neden oluyordu. Aslında konu o kadar uzun ki anlat anlat bitmez. Sonuç olarak Osmanlı sanayisini özetlersek İlber Ortaylı'dan gene alıntı yaparak yazıyorum; 1840 yılında Sliven'de devlet tarafından, Filibe'de de özel girişimli kurulan iplik fabrikaları. Bakırköy, İzmit, Hereke Bursa bölgesinde kurulan yünlü pamuklu dokuma fabrikaları, debbağhaneler, birkaç dökümhane, Bursa ipek ipliği ve dokuma fabrikaları gibi hafif sanayi kuruluşları Tanzimat döneminin başarılı girişimleri. Bunun dışında da devlet kontrolünde olan madencilik. Bu kadar.

Ben fatih altayliyi anlayamadim, kime hizmet ediyor,.. neye muhalefet ediyor,.. Cumhuriyet ne yapmis, ne bulmus, cumhuriyetin milli burjuvazisi kim,. yahudi sermayesinden baska sermayemi var,...

Bu arada psikoloğum, durumun iyi değil, ruhsal olarak şirazen kaymış. Hareket ve davranışların seni ele veriyor dostum, bana sorarsan psikoloğa git.

Yusuf Halaçoğlu boşmuş, üzüldüm :(

Bi Recep hepsine bedel