Stephan king her sinema uyarlamasında ilk sahnelerde görünür. Bu filmde de jack otele iş görüşmesine gittiğinde koltukta oturup pipo içiyor. Buda benden olsun
Stephen King ve Stanley Kubrick arasında senaryo üzerinde ki tartışma öyle boyutlarda ki bunun en çarpıcı örneğinden bahsedilmemiş videoda. Kitapta ailenin arabası kırmızı renkli bir VW beetle. Filmde ise ailenin arabası sarı renkli bir beetle. Ve açılış sahnesinde Jack otele iş görüşmesi için giderken kaza yaparak tırın altında kalmış kırmızı renkli bir VW beetle görürüz. Bu Kubrick'in King'e henüz filmin açılışında verdiği çok ağır bir mesaj.
Bunu söyle yorumladim. Stephen king eserlerinde dogaustu gucleri kullanmaktan asla cekinmez bunu fazlaca kullanir bu romandada kullanmis hemde fazlaca ki zaten king in ilk donem romanlarinda korkunun kaynagi dogaustu guclerdir. Ama kubrick gibi bi yonetmen filmine dogaustu gucleri katmasi filmini sığ bir korku filmi yapacagini bildigi için korkuyu insan zihninin karanliklarina kaydirmistir. Bu yuzden film romanin önüne geçmiştir. Ama bana gore film de kitap da kendi kulvarlarinda mukemmeller.
Dostum güzel bir inceleme yapmışsın ancak Steadicam kullanımı konusunda minik bir ekleme yapmak istiyorum ki önemli. Her ne kadar yönetmene atfen "kullandı" demiş olsan da orada ve diğer tüm yükseliş dönemlerinde Steadicam'i kullanan; onu hem icad edip akabinde patentini alan ve aynı zamanda hem bu filmde hem de diğer filmlerde de operatörlüğünü yapan Amerikalı görüntü yönetmeni Garrett Brown'dur. Zaten o sahnelerin kamera arkasında Sled, yaylı kollar ve yelek kombinasyonu üzerinde bizzat kendisinin kullanıp çekimi yaptığı görülmektedir. Bu konuda Ekşi Sözlük'teki entrynde de aynı ifadeler var fakat başlık Ekşi Şeyler'e de alındığı için yazmadım. Ancak bilinsin istedim. Bende bir steadicam operatörüyüm ve bu ekipman sinema tarihi ve kamera hareketleri konusında yaşattığı özgürlükler konusunda bir devrimdir. Paylaşım için teşekkürler.
Stanley ve stephen birbiriyle anlasamayan surekli diidisen hatta birbirine vazo firlatarak kavga edecek kadar birbirini sevmeyen ama kucuk bir yerde ortak ve mukemmel bir uyum saglayan iki kardes gibi bence🤭
Bu filme o kadından başkası gitmezdi kesinlikle, kadının yüzünü görünce daha içime kubrick filmi ürküntüsü geliyo. Adam kubrick tabi güney amerika kıtası antarktikadaymış gibi çekicem dese kıtayı tutun ucundan derler😂
@@PerdeArkası videolarınza baktım biraz önce tepenin gözlerini aradım malesef yoktu mümkünse eğer onuda yaparsanız çok sevinirim teşekkür ederim şimdiden...
Kubrick in bu romanı King den daha iyi seyirciğe anlattiğinin en onemli göstergelerinden biride Wendy karakteri..Kubrick in dediği gibi jack gibi bir bagimliyla king in tasfir ettigi guclu guzel bir wendy karakterinin birlikte olmasi gercekte saçma ve gerçemci degildir.Burda Kubrick umutsuz daha dusuk pozda bir wendy karakteri yaratarak daha dogru ve gercekci birsey yapmis.
Bu tür özel filmleri eleştirmek, (şahsım adına) hadimize düşmeyebilir. Lakin; Ben The Shining filminin oldum olası, bu kadar ününü hak etmediğini düşündüm hep. Filmin kamera arkasında çoğu Amerikan Fİlmleri'nde olduğu gibi, akıl almaz devasa emek ve yığınla harcanmış para var, evet. Ama olmayınca da olmuyor işte. Amerikan Fİlmleri' ne hakikaten saygı duyuyorum. Ayrıca da felaket bir Jack Nicholson hayranıyım. ''WOLF'' filmi favorim! Fakat her zaman sinemaya önce eleştirisel gözle bakarım, ondan sonra hakkını veririm. Bu yüzden, adamların her filminin kamera arkası-kamera önü bile onlarca film içinde film çıkacak kadar ilginç bilgi ve olaylarla doluyken, bizim Ahlat Ağacı' nı ve NBC yi eleştiriyoruz diye neredeyse vatan haini bile ilan ediliyoruz. Kimse bana şimdi, '' Kardeşim O' nun stili farklı, bunun stili daha farklı'' filan demesin. Bizimkilerin ana stili ucuzluk, bedavacılık kusura da bakmasınlar. (eski Yeşilçam Filmleri' ni tenzih ederim)