Evvelden bade-i aşk ile mestiz Yerimiz meyhâne, mescit gerekmez Saki-i kevserden kandık elestiz Kuran-ı nâtık var sâmit gerekmez Cennet irfan imiş remzini bildik Bâ-i bismillah‘tan dersimiz aldık Cemâl-i dilberi aşikâr gördük Cennetteki huri, gılman gerekmez Gelmişiz cananın âsitânına Sıtkıyla sarıldık dost dâmanına Canla baş koymuşuz aşk meydanına Hayvan kesmek gibi kurban gerekmez Bize lâzım değil müftü fetvası Ehl-i aşk olanın var âşinası Ademi hor görüp olmayız âsi Secdeden ar eden şeytan gerekmez Biliriz abdesti, savmı, salâtı Kelime-i şahadet, haccı, zekâtı Taklit ile olmaz hak farz’iyatı Riya ile olan iman gerekmez Biliriz mevlayı vicdanımızda Allah aşikârdır seyranımızda Kuş dili okunur irfanımızda Arabi, Farisi lisan gerekmez Yürekte gizlidir bizim derdimiz Taklide bağlanmaz hiçbir ferdimiz Nefsimiz iledir daim harbimiz Cahil-ü nâdanla kavga gerekmez İBRETÎ nâdanla etme ülfeti Dost kapısın bekle, eyle hizmeti Anlamak istersen ilm-i hikmeti Aşktan başka din ve iman gerekmez Yorum: Feyzullah Çınar Kuran-ı natık: Düşünen, konuşan kur’an. İnsan-ı Kâmil. Sâmit: konuşmayan, cansız… ilerlemeyen. Remz: remiz, işaret, sembol Bâ-i Bismillah: Besmelenin ‘b’si (ب), Nokta. B’nin altındaki noktanın sırrı “ب” : ”Tevrat, İncil ve Zebur’da ne varsa Kur’an’da var.
TOLGA SAĞ. Beni şaşırttı. Babasını gölgede bırakmış. Gerçek erenlerin izinden giden bir sanatçı olmuş. Taktir ettim. BU SES YÜREKTEN GELDİĞİ İÇİN. DİNLEMESİ ÇOK GÜZEL ezgiler sunuyor bize. VARAOL Tolga sağ.
Alevi müslümanların deyiş okurken nefes söylerken bağlama çalarkenki derinlik ve çoşkusu birçok insanın kıldığı "namazda" yoktur.Bunu bir" Sunni Müslüman" olarak söylüyorum.Boyut değiştirir gibi tenden sıyrılan bir ruhla ibadet ediyorlar.Böyle hissediyorum dinlerken de insana öyle hissetiriyorlar.
Detay ama biz müslüman değiliz. Araplarla alakamız yoktur. Geldiğimiz yer; evimiz, dostumuz, canımız dağlardır. Dinle değil felsefeyle uğraşıyoruz. Sözleri dinle anlarsın.
Özü temiz olanlar,güzel ses duyunca,güzel söz işitince,guzel olan herseyde Allah a yönelirler.Atalarimiz demiş ya güzele bakmak sevap diye.Bu deyiş de hakikat ehli olmayanlarin belki de şirk olarak göreceği ama aslında,anlayanlar için nice sırlar içeren bir nefes.
@@_Sokarbank_ peki hangi dinden aleviler ya da bir dinleri yok mu ? Ali bizim şahımız Kabe kiblegahimiz/Miraçtaki Muhammed padişahımız diye cem evlerinde niçin meşk ediyorlar?😉
" Yürekte gizlidir bizim derdimiz Taklide bağlanmaz hiç bir ferdimiz Nefsimiz iledir daim harbimiz Cahil ü nadan la kavga gerekmez..." Ne güzel bir anlatım ama anlayana anlamak isteyene... Emekleriniz varolsun...
Abdal: Gezgin derviş. Aşk: İlahi aşk, kulun Allah’a olan sevgisi. Aşık: Allah aşkıyla yanan, seven. Ayan-ı Sabite: Allah’ın yansıması. Çile: Nefsi köreltmek için yapılan terbiye, çekilen çile. Dergâh: Kapı, eşik, kapı yeri, makam, tekke. Derviş: Bir tarikata girmiş, onun kurallarına uygun yaşayan kimse. Fenafillah: Allah’ta yok olmak, ölmeden önce ölmek, tasavvuftaki son aşama. Halife: Tarikat kurucusunun ya da şeyhin kendisine vekil tayin ettiği, yetki verdiği kişi. İnsan-ı Kamil: Fenafillah’a ulaşmış kişi, olgun insan, kamil insan. Kâbe: Vuslat makamı, aşığın gönlü. Kadeh (Far: Câm): Allah aşkıyla yanan kişinin kalbi. Mâşuk: Sevgili. Tasavvufa göre hakiki sevgili Allah’tır. Mâsivâ: Allah dışındaki diğer varlıklar. Meyhane: Allah aşkının sunulduğu yer, tekke. Meclis: Allah’ı anmak için yapılan toplantılar Mutasavvıf: Tasavvuf ehli olan, herhangi bir tasavvuf yolunda mertebe katetmiş kişidir. Mürşid: Doğru yolu gösteren, ilahi aşkı anlatan, tarikat şeyhi. Mürid: Tarikat şeyhine bağlanarak ondan tasavvufun yollarını öğrenen, onun doğrultusunda ilerleyen kimse. Nefis: Can, benlik. Tasavvufa göre kulun kötü huyları ve çirkin vasıfları, dünyevi istek ve arzuları. Pîr: Farsça, ihtiyar, yaşlı kimse. Tasavvuf önderlerine ve tarikat kurucularına da pîr denir. Post: Şeyhlik makamı. Sarhoş: Allah aşkıyla kendinden geçen, derviş. Sâki: Mürşid, Allah aşkını sunan, yol gösteren. Şarap: Anlamların özü, ilahi aşk. Şem (mum): İlahi nur. Şeyh: Tarikat kurucusu, tarikatta en yüksek mertebeye ermiş kişi veya tarikat kollarından birinin başında bulunan kimse, postnişin Tarikat: Allah’a varma yolunda benzer biçimde düşünenlerin oluşturduğu topluluk, yol. Tecelli: Görünme, belirme. Tasavvufta Allah’ın yaratılmış her şeyde görünmesi anlamında kullanılır. Tekke: Tasavvuf ehli kişilerin, tarikat mensuplarının barındıkları, eğitim gördükleri yer. Vücud-u Mutlak: Tek varlık. Vahdeti Vücud: Birlik. Kainat var edilmeden önce tek ve mutlak güzellik vardır. İnsan Allah’ın bir parçasıdır. Ondan ayrılmıştır ve tekrar ona dönecektir. Buna vahdet-i vücud yani varlığın birliği denir.
Ama degerli kardesim kuranda kurban ayetleri var ornegin hac suresi 28inci ayet ;simdi biz hasa kurana karsi cikarsak muhalif olursak kurana inanan islamin kapisi HzALI efendimize de ters duseriz oyle degilmi ,turku sozunde gecen hayvan kesmeye gerek yok eger cumlesinde humanizm ilkesini barindiriyosa kurani kerim bunu bize sunuyor derlerya gunes balcikla sivanmaz Hakikat tekdir ..ama hakaret coktur hakki batildan ayirmaliyiz islami yanlis anlatanlardan din tuccarlarimdan uzak olmaliyoz bize kuran hakikatleri yeter zaten
@@ciwanacar4678 kardeşim burda anlatılmak istenen biz nefsimizi kurban etmişiz Allah'a aşk ile bagliligi açıkliyor canı baş vermişiz aşk meydanına diyor,derinliği derin anlaşılması anlamak istediğin gibi bir eser sen bakış açın nasılsa öyle anlarsın,bana göre olağanüstü bir eser
Tasavvuf Terimleri •Vücudu Mutlak : Tek varlık •Vahdeti Vücud : Birlik •Tecelli: Allah ile bir olmak, Allah’ın varlığının göstergesi •Ayan-ı Sabite: Allah'ın yansıması •Fenafillah: Tasavvuftaki son aşama, Allah’ta yok olma •İnsan-ı Kamil: Fenafillah'a ulaşmış kişi, olgun insan, kamil insan •Maşuk: Sevgili •Aşık: Allah aşkıyla yanan,seven •Şarap: Anlamların özü •Meyhane: Allah aşkının sunulduğu yer •Meclis: Allah’ı anmak için yapılan toplantılar •Sarhoş: Allah aşkıyla kendinden gecen derviş •Saki: Mürşid, Allah aşkını sunan, yol gösteren •Tekke: Tasavvuf ehli kişilerin, tarikat mensuplarının barındıkları, eğitim gördükleri yer, kuruluş. •Pir: Tarikat kurucusu. •Şeyh: 1) Tarikatta en yüksek dereceye ermiş kişi. 2) Tarikat kollarından birinin başında bulunan kimse. •Tarikat: Allah’a varma yolunda benzer biçimde düşünenlerin oluşturduğu topluluk, yol. •Derviş: Bir tarikata girmiş, onun kurallarına uygun yaşayan kimse. •Abdal: Gezgin derviş. •Halife: Tarikat kurucusunun ya da şeyhin kendisine vekil tayin ettiği, yetki verdiği kişi.
laiklik inkilap devrimin yasakladığı her şey var burada anlamadığım bu aleviler için oluyorda sunniler yapınca neden laiklik var sen yapamassın deniyor bir türlü anlamam ha alevi ha sunni ikiside aynı inanca mensup
Bunu dinleyen insan Allah'ın emriyle hareket eder insanı kamil olur eminim içeriği mütiş dolu Tolga sağ cansın can sağolasın kardeşim benim başarıların daim olsun hazireti Hızır yoldasınız olsun 🙄😢😢😢😢❤️😷💚
@@tylerdurden5148 kardesim ibreti öyle bir aska gelmiski artik tüm hayati icinde allah ile birlikte bir yasam sürdürüyor aska geliyor kendi vücudunda buna da meyhane diyor yani allahi anmak icin bir mescite gerek kalmiyor zaaten kendi bedeni bir madet haline geliyor allahi 7/24 düsünüyor ve hakikatte yasiyor hayatini ona göre sürüyor
sözüne sağlık Aleviliğin sufizmin özü olduğunu anlayamayan sünnilere gelsin bu bir iki aleviler asıl sünnilerdir çünkü ben ilmin şehriyim ali o şehrin kapısıdır diyen peygambere Ali üzerinden bağlanan aşk erleridirler. Ayrıca Tolga Sağ da Alevidir.
He gidi yalan dünya ne firavunlar ne kırallar ne hucükümdarlar ne zalimler ne yigitler ne aşklar yaşandı dünya kozmosta toplu ine bir toz zehrenden daha cücük kurban oldugum yaratan zehrenin icide zehre onun icinde ne yaşanlar gelip geçmış
Abi gidin neye inanmak istiyorsanız inanın. Hakkın huzurunda herkes kendi hesabını kendisi verecek. Deyişde de söylendiği gibi Nefsimiz iledir daim harbimiz, cahülü nadanla kavga gerekmez.
Iste Aleviligi anlatan kisa ve öz bu deyişte gizli. Dinlerken insan baska bir boyuta gidiyor sanki. Ruhu ariniyor, tertemiz oluyorsun. Su gibi berrak. Ateş gibi candan yakici, hava gibi sonsuz, toprak gibi köklü ve derin.
Yusuf Durmaz bi sey olana kadar yok alevilere hakaret bilmem ne.isleri gucleri meyhane mescit cami bar karsilastirmasi.bidaha bi aleviden busey duyayim bunu dinleticem.benim kutsalim mescit ...ben senin cem evini turku yapip soyluyo muyum.he hicbisey gerekmez.biz de vijdan yok bi siz de var.yaziklar olsun!!!
O Demir eminim muthis zekaya sahip muthis egitimlisin!yuzeysel olan bisey yok.camiye gerek yok kurana gerek yok kurbana gerek yok...sizin kalbiniz temiz niyetiniz onemli ...zaten peygamberler in kalbi cok pisti o yuzden ibadetw gerek duyuyorlardi!!!
@@erhancengiz9560 sen nerenle dinlersen dinle biz biliriz mevlayı vicdanımızda Allah aşılardır seyranımızda Türk dili okuruz cemlerimizde Arab’ın dili gerekmez
Arabın dili alinin dilidir onu söyleyen nane yemiştir.A.RABÇA RABCA YANI ALLAH CA CAHILLESMEYIN KITAP LARIN ANASI KURAN DILLERIN ANASI ARABCADIR.BUTUN DILLERIN ASLIDIR ARABCA.
Tasavvuf bilip öyle yorumlamak lazım anlamak kolay değil. Kafadan atmasyon karalamalarla olmaz. Her aleviyim diyen anlamiyorken diğerlerinin anlamasını beklemek zor. Bilmeden yorum yapmayın arkadaşlar
Kuran-ı Natık; Hz.Ali'dir. Sıffin savaşında muaviye ordusu kuranı mızrakların ucuna takınca, o samittir-suskundur konuşamaz ama ben konuşan kuranım demiştir. Oraya atıf yapıyor İbreti baba.