Тёмный
No video :(

Turkish Inventor Who Died While Flying with His Own Invention - İsmail bin Hammâd el-Cevherî 

İDİKUT
Подписаться 62 тыс.
Просмотров 8 тыс.
50% 1

İsmail bin Hammâd el-Cevherî was a Turkish-Islamic Scholar who lived in the 10th and 11th centuries. He had a desire to fly in the sky. İsmail Cevherî tied the wooden wings he made himself to his two arms and climbed on top of a mosque in Nishapur to test his flight. He said to the people gathered there: "O people, no one has ever made the invention I made. It is before your eyes now." "I will fly. The most important thing to do in the world is to fly to the skies. That's what I will do." saying, he jumped over the mosque. But after flying for a while, he fell to the ground and died.
Source:
1.Prof. Dr. Habil Arslan, Terzioğlu (28 February 2009). "Manuscripts of Flying Experiments and Techniques in Turkish-Islamic Culture from the IXth Century to the End of the XVIIIth Century"
2.Piero Boitani - Winged Words: Flight in Poetry and History
#invention #inventor #history

Опубликовано:

 

22 авг 2024

Поделиться:

Ссылка:

Скачать:

Готовим ссылку...

Добавить в:

Мой плейлист
Посмотреть позже
Комментарии : 12   
@samet.1647
@samet.1647 11 месяцев назад
Adam ömrünün sonuna dek uçmuş.
@ocak1550
@ocak1550 10 месяцев назад
☹️☹️☹️🤦🏻‍♂️🤦🏻‍♂️🤦🏻‍♂️
@eminuysal3658
@eminuysal3658 11 месяцев назад
El cevheri en güzel Arapça sözlüklerden birini yazmıştır
@vaqifəhmədzadə
@vaqifəhmədzadə 11 месяцев назад
Allah rahmet eylesin
@benteksizhepiniz2325
@benteksizhepiniz2325 11 месяцев назад
Rahmetli Uçmayı severdi 😎
@muhammetabasyank1009
@muhammetabasyank1009 11 месяцев назад
Hezarfen Ahmed Çelebi:🗿
@IbrahimTalhaAtes
@IbrahimTalhaAtes 11 месяцев назад
Yalanmış o
@yunusveoyunlar15
@yunusveoyunlar15 11 месяцев назад
Kimileri Hezarfen Ahmet Çelebi den söz etmişti bilmiyom olmayabilirde
@brownbear7243
@brownbear7243 11 месяцев назад
O Hazerfandan önceydi. Ve Hazerfan böyle olmadı
@tiyatroyenidunya4113
@tiyatroyenidunya4113 11 месяцев назад
Türk demesen arap sanardim. Öyle türk ismi mi olur
@jupiterizm
@jupiterizm 11 месяцев назад
İşte çocuklara kurandan veya sahabelerden isim verince daha hızlı cennete gireceğine inanan bir zihniyet (Kuran'da geçen Yahudi isimlerinide veriyorlar)
@hanmvelioglu5520
@hanmvelioglu5520 11 месяцев назад
biz müslüman Türküz önce kuran da olar ve sahabeleri ismini verdiğiniz çünkü biz müslümanız islam evrensel Bir Din kuran evrensel kitap. Yeni doğan çocuğa kısa bir süre içinde güzel bir isim koymak anne ve babaların en önemli görevlerindendir. Çocuğa konulan isim hem bu dünyada hem de ahirette geçerlidir. Rasulullah (sav) sadece çocukların değil, büyük insanların ismiyle dahi ilgilenmiştir. Kötü bulduğu bazı isimleri değiştirme yoluna gitmiştir. Yine konulması gereken güzel isimler hakkında bilgiler vermiş, zaman zaman bizzat kendileri çocuklara isimler vermiştir. Rasulullah (sav) güzel isim koymanın önemini şöyle açıklıyor: “Sizler kıyamet günü isimlerinizle ve babalarınızın isimleriyle çağrılacaksınız. Öyleyse isimlerinizi güzel yapın.” (Ebu Davud, Edeb 69) Bu çağırma işlemini Allah'ın görevlendirdiği bir melek Allah'ın izniyle yapacaktır. Hiç kimse kıyamet günü Allah (c.c.)’ın hoşlanmayacağı isimle O’nun karşısına çıkmak istemez. Öyleyse kötü olan isimlerin çocuklara verilmemesi gerekir. Rasulullah (sav)’ın isim konusundaki hassasiyetini daha iyi anlamak için şu hadis-i şerifi de görmek lazım. Yahya bin Said (r.a.) anlatıyor: Hz. Peygamber (sav) bol sütlü bir deve hakkında: “Bunu kim sağacak?” diye sordu. Bir adam ayağa kalkmıştı ki, Rasulullah (sav) adama: “İsmin ne?” diye sordu. Adam: “Mürre (acı)” diyince ona “Otur!..” dedi. Hz. Peygamber (sav) tekrar: “Bunu kim sağacak?” diye sordu. Bir başkası ayağa kalktı, ben sağacağım diyecekti. Hz. Peygamber (sav) ona da: “İsmin ne?” diye sordu. Adam: “Harb” diyince, ona da: “Otur!..” dedi. Rasulullah (sav): "Bu deveyi bize kim sağacak?” diye sormaya devam etti. Bir adam daha kalktı. Ona da ismini sordu. O da “Ya’iş” (yaşıyor) cevabını alınca ona, “Sen sağ” dedi. (Muvatta, İsti’zan 24) Allahü Azimüsşan’ın has isimleri olan Allah ve Rahman isimleri, kullara isim olarak verilmez. Sadece Abdullah ve Abdurrahman şeklinde verilir. Ancak sıfatları isim olarak verilebilir. Mesela; Kerim, Halim, Kadir, gibi kelimeleri insanlara isim olarak vermek caizdir. Ancak bu isimlerin başına bir (Abd) kelimesi ilave ederek söylemek ise pek güzel bir dikkattir. Zira (Abd) kelimesini ilave ederek söylediğiniz takdirde Kerim’i Abdülkerim olarak söylersiniz. Bu takdirde Kerim’in kulu demiş olacağınızdan mana pek güzel bir şekil alır. Nitekim Aziz isminin başına da bir (Abd) kelimesi ilave ederek, söylediğinizde azizin kulu manasına Abdülaziz demiş olursunuz. Mecburi olmasa da güzel bir hassasiyet olur. İslam alimlerinin bildirdiğine göre, Zat-ı Akdesin Allah lafza-i celal gibi Rahman isimi de başkaları için kullanılmayan ism-i hastır. (Taberi, 1/130) Yine Taberi’nin belirttiğine, göre, Rabbimiz; insanlara “Allah, Rahman, Halık” gibi isimlerle isimlendirmelerini yasaklamıştır. Buna mukabil, “rahim, semi, basir, kerim” gibi isimlerle isimlenmelerine cevaz vermiştir. (Taberi, 1/132) Buna göre, genel ilke olarak denilebilir ki, Allah’a mahsus bir vasfı ifade den isim ve sıfatlarla isimlenmek caiz değildir. Örneğin: “Halık, Samed, Bâki, Ebedî, Ezelî, Sermedi, Rezzak, Mütekebbir, Evvel, Âhir, Zahir, Batın, Allamu’l-ğuyub” gibi isim ve sıfatları kullanmak doğru değildir. Rasulullah (sav)’ın açıklamalarına göre en güzel isim olarak adlandırılanlardan bazıları şunlardır: Erkek ismi olarak, Abdullah, Abdurrahman, Muhammed, peygamberlerin isimleri, Hasan, Hüseyin ve diğer İslam büyüklerinin isimleri tavsiye edilen isimlerdir. Kız isimleri olarak da, Aişe (Ayşe), Fatıma, Zeyneb, Hatice, Cemile, Zehra… gibi isimler güzeldir. Mahşerde her çocuk, konan ismiyle çağrılacaktır. Şayet çocuğun ismi kötü manaya gelen gayri müslim ismi ise, mahşer halkı önünde isminden dolayı utanan çocuk, "Allah beni doğuştan Müslüman olarak dünyaya gönderdi, sen neden bana kötü manaya gelen ismi koydun?" diye isim koyandan davacı olacaktır. İsmin manasının böylesine ehemmiyetinden dolayıdır ki, Peygamber'imiz (sav) kötü manaya gelen yabancı isimleri iyi manaya gelen Müslüman isimleriyle değiştirme örnekleri vermiştir. Mesela (Uzza putun kulu) manasına gelen (Abdu'l-uzza)'yı, Allah'ın kulu manasına gelen (Abdullah) ile değiştirmiştir. Ateş parçası manasına gelen (cemre)'yi de güzel kız manasına gelen (cemile) ile Harp ismini de Hasan'la düzeltmiştir. Demek ki, Müslüman isminden maksat, mananın kötü olmamasıdır. Bununla beraber bazen isimlerde mana açık da olmayabiliyor. (Aleyna) gibi. Son zamanlarda çok rastladığımız bu (Aleyna)'nın ne manaya geldiğini pek bilemiyoruz. Çünkü, Kur'an'da geçen (aleyna) isim değildir. Sadece yer aldığı cümlenin içinde (üzerimize) manasına gelmektedir: - (Vema aleyna) bizim üzerimize, (illel'belağ) tebliğden başka bir görev yoktur, manasına gelebilen (bizim üzerimize)'yi, cümle içindeki yerinden çekip birine isim olarak verdiğinizde, ne manaya geldiğini anlamak zorlaşmaktadır. Belki de Yasin'deki bu (aleyna)'yı isim olarak seçenler, (bu çocuk bizim üzerimize Allah'ın bir ihsanıdır) demek istemekteler. Bir de kızlarımıza verilen Kezban ismi vardır ki, zannederim yanlış anlaşılan isimlerden biri de budur. Kezban'ı hep yalancı manasına anlayanlar, Kur'an'daki (tükezziban) ile karıştırmışlardır. Çoğu kimseler Farsçadaki (ev hanımı) manasına gelen (Kedban)'dan alınma Kezban'ı, Arapçadaki 'yalanlayan' manasına gelen tükezziban'dan alınma sanarak bu isimden hep ürkmüşlerdir Bununla baraber iyi bir anlamı olmasına rağmen yanlış anlaşılacak isimler koymamaya dikkat etmenin faydalı olacağını düşünüyoruz. Bu nedenle kız çocukları için, Büşra, Beyza, Selma, Esma, Ahsen, Rabia, Saliha, Salime, Adile... gibi kolay seslendirilen, yanlış yazma ve yanlış söyleme ihtimali olmayan tek isimler tercih edilebilir. Çocuğun isminin güzel olması bir fazilet olsa da ahirette özel muameleye tabi tutulacağı söylenemez. Çünkü ahirette insanın göreceği muamele onun ameline göre olacaktır. Sözün özü: Ebeveynler yavrularına karşı ilk görevlerini yerine getirirken, gayri müslim kimliğini çağrıştıran yabancı isim koymaktan kaçınmalı ki, mahşerde koydukları isimlerle çağrılan çocuklarının şikayetine muhatap olmasınlar. Bu konuda elbette bizim gibi düşünmeyenler de olabilir: "Tercih size aittir, kim neye layıksa onu bulur." demekten başka sözümüz olamaz onlara da. Müddessir Sûresi'ndeki ayetin ikazı hepimiz için geçerlidir: "Herkes kendi tercihinin sorumlusudur!.." (Müdessir, 74/38) Farsça veya diğer dillerde manaları güzel olan isimleri koymak caizdir. İslam'a uygun olmayan isimleri Allah Resulü (asm) değiştirmiştir. Bu, sünnettir. Ancak, Peygamber Efendimiz (asm) yeni Müslüman olanların eski adlarını değiştirmelerini, Müslüman olan Arap olmayan insanların da Arapça adlar almalarını emretmemiş, ancak verilecek adların manalarının güzel olmasını emir buyurmuşlardır. Bazı adları, manaları kötü olduğu için, bazı çok güzel manaları olan adları da kullanırken olumsuz kullanıldığında kötü manaya geleceği veya sahibi üzerinde kötü tesir bırakacağı için değiştirmişlerdir.
Далее
Mucit Hasan Kum'un Arı Kanat Uçak Çalışması
1:53
Italians vs @BayashiTV_  SO CLOSE
00:30
Просмотров 4,4 млн
Her Şeyi Satın Alan KATAR Nasıl Bir Ülke ?
10:45
Ege Yerlisi "Siyah Türkler"
3:03
Просмотров 1 млн
BABUR - Mughal Emperor || Battle of Panipat 1526
22:06
Просмотров 927 тыс.
1001 İcat ve Sırlar Kütüphanesi (Türkçe Dublaj)
13:17
Tesla Hakkında Yanlış Bilinen 5 Gerçek
11:44
Просмотров 60 тыс.