Önce gıcık olursun sonra haklı galiba lan dersin sonra eğlenceli gelmeye başlar sonra sevmeye başlar sonra saygı duymaya sonra da fanatiği olmaya başlıyosun bu gözlüklü adam büyülü! @@linkinlistener
Canikli bir tarz bence. Sanat, kültür, eğitim, entelektüel bilinç, komik, neşeli ve mütevazi… Bu ülkenin Canikli gibi çok yönlü insan profiline ihtiyacı var.
Sinemayla seyirci olmak dışında hiç bir ilgim olmamasına rağmen, bütün Olmaz Öyle Saçma Şey videolarından sonra bu röportajı da izledim ya, sanırım yeni celebrity crush'ım İlker Canikligil.
(53:59) Hikâye ve (1:03:00) Para kısımları en çarpıcı kısımlar oldu benim için. "Para nedir?" ve "Öykü nedir? İnsan kendini nasıl ifade etmelidir?" gibi en temel soruların bu şekilde 'bedavaya' anlatılması da aslında toplumun/bizlerin biryerlerden başlayabilmesi için bir gereksinim sanki :) Bu misyonu üstlendiği için Flu TV de sizler de çok çok değerlisiniz.
İlker Bey'in bu çok başarılı ,samimi ropörtajını uzun olduğu için gerçekten dinleyebilen kaç kişiyiz bilemiyorum ama ben beğendim ...gerçekten bir tarihçi olarak diyebilirim ki biz Türkler göçebe olmamız ashabıyla bir şeyler üretmekten çok "taşıyıcı" kültür tipi olmuşuz ve bu geleneği de sürdürüyoruz...bu bir aşağılama ,küçümseme ,hor görme değil elbet...tabi böyle deyince hayata at gözlüğüyle bakma yaradılışındaki tipolojiler mööhh bizde şunu biz de bunu seni .... diyebilirler...Bu söylediğim bilimsel bir tesbittir ve patenti bana ait değil:))))velhasılıkelam İker Bey den kendi kanalında Flaps da onun mu bilmiyorum ama bir adet böyle Serdar Kuzuloğlu röportajı da gelse diyorum...ve son olarak ne kadar ve nasıl anlatırsan anlat anlatabildiklerin karşıdakilerin anlayabildiği kadardır durumunu aşağıdaki yorumlardaki kendince eleştirme meraklılarından anlıyorum:))) sen şöölesin senn böööğlesin bidi bidi bidi:/
Görüntü kurgusunda kamera açılarının birbirine uyumsuzluğundan kaynaklanan bir tuhaflık var. Hafif profilden gösteren yakın çekim kamera açısı nasıl konumlandırılmışsa akışta sanki diğer açıyla çok alakasız bir görüntüymüş gibi durduğu için sanki bu iki basit kamera açısı birbirine bağlanamamış gibi duruyor. 🤔🤔
Anlattığınız konuyu açıklarken kendi üzerinizden verdiğiniz her örneğin sonunda “bunu sadece örnek olarak söylüyorum, İlker Canikligil önemli değil burada” benzeri bir cümle kurma ihtiyacı duymanız, insanların her an linç etmeye hazır tavrına dair mecburen aldığınız , almak zorunda bırakıldığınız bir gard aslında. Bu mecbur hissetme halini farklı kişilerle yapılan röportajlarda da görüyorum ve içimi acıtıyor bu durum. Oysa kişinin kendi üzerinden örnek vermesi kendisini önemsemesinden dolayı değildir çoğu zaman, konuyu dağıtmanın önüne geçme, izleyeni konunun bağlamında tutma gayretidir. Bunun yanında daha sonrasında yani röportaj sonunda örnek verilen kişi ile gereksiz polemiklerden uzak durma gayretidir. Aksi tutum sergileyen zaten anında fark edilir, onun başka bir kişi üzerinden örnek vermesi, anlattığı konuyu izleyen üzerinde daha açıklayıcı hale getirmekten ziyade, bu örnek üzerinden sansasyon yaratma, gündemde kalma çabasıdır. Fakat insanlar artık öyle patlamaya hazır bomba gibi ruh haline sahipler ki, ayrımları önemsemeden hemen lince girişiyor ve bu cidden fazlasıyla üzücü bir hal almaya başladı. Sadece ünlü isimlere karşı da işlemiyor aslında bu linç, sokakta, arkadaş içinde, okulda, çalışma hayatında kısaca yaşamın her anında sıklıkla maruz kalıyoruz hepimiz. Konuşan kişinin sözlerin bir yerinde bir sözcük, cümle yakala ve oradan saldır... Umarım toplum olarak ağır bedeller ödemeden aklımızı başımıza devşirmeyi başarırız bir an evvel.
Güzel calisma. Izlemeye devam ederken, ara verip bu notu belirtmek istedim. Göçmenlik sorununun ana nedeninden, özünden bahsederken aklımdan geçti; göçmen sorunu zorlu ülke sınırları olduğu için var. Yoksa insan mecbur hissetmese niye göçsün.
İlker Bey, şu an flu tv serileri ile, daha sonraki bölümlerde farklı sahnelerde karşılaşacak karakterleri tanıtıyor sanırım bize. Kurgucu beyefendi ile yanyana oturuyor, ama tarihçi ve felsefeci beylerle, bazen yardımcı yönetmenler yardımı ile karşılıklı interaksiyon içinde oluyor, oyuncu-yönetmen ilişkisinde. Belki de bir yönetmenin gerçekle tam olması gereken mesafe.
Sayın İlker Canikligil'in cıvıklaşmadan önce "İlker Canikligil" olduğu zamanlar... İlker Canikligil için prime-era, işte bu zamanlardı. Artık böyle bilgilendirici, düşündürücü, ciddiye alan ama gerektiğinde dalgasını da geçen, olgulara bilimsel yaklaşan bir adamdı. Yazık etti.
Merhaba .Her sorudan sonra gelen "yükselten müziğin "mantığını anlayamadım açıkçası.Zira anladığım kadarıyla cevabın bittiğini izleyiciye aksettirmeye çalışıyorsunuz ama,bunu yapabilmek için konuşmacının her konuşmasını özel bir mesajla bitirmesi lazım ki sizin müziğiniz vurucu olsun...Adam sakin sakin anlatırken birden arkadan şampiyonlar ligi müziği gibi bir parça başlıyor,noluyoruz derken meğer cevap bitiyormuş diyoruz,adamın ses tonuyla bu seçim oturmuyor yani.Ikinci eleştirim,sorularınızın sadece ekran yazısı olarak çıkması üzerine...Düşünün ki az buz değil 90 dakikayı aşkın bir ropörtaj var,film gibi...Sizi izleyen kitlenin çoğunluğu tel.den izliyor ve doğal olarak sürekli bölünüyor telefon ve başkaları tarafından.Keza yemek yaparken dinledim sizi,bir kısmını toplu taşımada,bir kısmını yürürken.Yani bir seslendirici soruları da "okusaydı",en azından benim gibi insanlar da "haaa,şundan bahsediyordu "diyebilir...Kişisel eleştirilerim bu şekilde,bunların dışında soru içerikleriniz güzeldi,İlker bey düşünce perspektifini ortaya çıkarmak konusunda olabildiğince yararlıydı.Başarılar dilerim.
Baya baya quantum teoremi gibi sanat teorisi yapmış.Hiç bir şey demiorum lakin söylediklerimin içinde çok şey var ama bende tam anladim diyemem fakat kesinlikle bişeyler var velakin şu an bilemioruz ez cümle bazı şeyleri bilioyoruz, bazılarini bilemioruz.
Sinema cidden çok yavaş hayattan yaklaşık iki saatini vermek akıl kârı değil yarım saatte anlatılacak mevzu uzuyor uzuyor .. İlker bey çok haklı dönüşmeli
Hocam eleştirmenlerle ilgili söylediğine bir de şu açıdan bak. Toplumun davranış biçimi de önemli rol oynar. Bence bizde herkes okur yorumları ancak kendi fikri vardır ve kafasına göre takılır. 😂
Parayla ilişkililendirilen toplumumuzun “parayı ayıp bir şey olarak görmesi” üzerinden, yapılan yorumunuzda bazı dikkat çekici eksik hususlar var. Bizler yani toplum olarak parayı ayıp saymamızın temelinde sizin bahsetmeyi unuttuğunuz yada hatırlayamadığınız “görgü kuralları” diğer bir değişle insani unsurları ortaya çıkarmamız, erdem, fazilet, gibi kavramların öncelikli olarak ortaya çıkmasını sağlamaktır. Falan filan denilerek bu iş benim eve Kuzguncuk’a kadar gider . İyi Bayramlar :))))
Parca Parca yayinladiktan sonra, Tüm Bölümü bir seferde yüklemek icinizi sislatmistir heralde. Hic yüklemeseydiniz. Balon Club olma yolunda emin adimlar
1.5 hizla dinledim.konusanin kim oldugunu bilmesem izlemezdim.para konusu o kadar uzadi ki sıkıldım.iki cumle yeterdi.para.onemli.bunu kabul edemedik.nokta.ya birikim var açığa çıkmiýo ya da konusmada zorlaniliyo.olsun.saygilar.yalin beye sorulan soru rahatligi yoktu.bunlar elestiri.belki yaniliyorum
Filmlerin yavaşlığını eleştiriyor İlker Bey. Eyvallah ama böylesine bir hız dünyasında sinema sanatı neden bu global sürat politikasına ayak uydursun ki? Sinema kendisinin başta bahsettiği gibi kendiliği olan bir şeyse neden bu global köye gelin olsun? Sinemayı salt eğlence aracı gibi göstermeye çalışması da üzücü. Herkesin hızdan keyif aldığını mı düşünüyor?
4 года назад
filmin yavaşlığını eleştirmiyor, sadece çağın getirisinden bahsediyor ki gerçekten haklı. hızlı tüketmek üzerine gelişen çevremiz karşısında sinema çok yavaş kalıyor. kimsenin 3 saat verip bir Godfather izlemediğini çevrende gözlemlersen, sen de hoca ile aynı gözlemi yapabilirsin. Y kuşağına git ve Godfather'i izletmeye ikna et, kolay gelsin :)
Para kazanma gayesi olmadan yapılan sanatsal işler sanırım çok burnu büyük ve kopuk olurdu. toplumun beğenisini bir nebze ileri götüren geliştiren ve aynı zamanda para da kazandıran şeye sanat demek biraz daha doğru geliyor. Ancak alanınız sinema olduğu için çocuk hikayelerinin çekilmesi sizin yorumunuzu bu şekilde etkiliyor sanırım. Size şiddetle Star Trek New Generation ve Voyager serisini incelemenizi tavsiye ederim.
