Flu TV'den sonra RU-vid videolarından zevk alamaz oldum! Evde musluk damlatıyor, RU-vid'da tamirat videosu izlerken "ses patlıyor" diye kapatiyorum, musluk damlatmaya devam ediyor! Eskiden film izlerken senaryo, oyunculuk, kostüm bana yeterdi. Artik sizin yüzünüzden her türlü detaya dikkat ediyorum, "bak böyle kolayına kacmislar" diyerek filmlerden zevk alamaz oldum! Hepimizi kendin gibi huylu yaptın Ilker Canikligil! insallah uzun metraj çekersin ve hafızanı kaybedersin, kendi filminini senin filmin oldugunu bilmeden eleştirirsin!
Hocam 20 dakika boyunca “ulan yeşilde çekmişler herhalde de, yansımaları nasıl yapmışlar🤔” diye düşündüm, işin özü sonrasında ortaya çıktı. Muazzam bir teknoloji ile muazzam bir çekim olmuş.
Kanaldaki herkes şüphesiz çok değerli, saygıdeğer ve sevilesi insanlar. Ama olur da bir gün onlarla yollarınız ayrılsa bile İlker Hocam , Nazım abiyle çok rahat götürürsünüz kanalı . Bu video da bunun ispatı bence . Saygılar, sevgiler...
Dünyada hızlı ve öfkeli serisine talep bitmediği sürece dışarıda çekim için talep bitmeyecektir İlker hocam. Tabi geri kalan her şey için mastercard...
Aslında aynı sistem olacak. Arabanın dışı olmayacak. Üstten, sağdan soldan istediğin gibi aydınlatacaksın. Arabanın dışını sonradan yapıp çekimin ortasına oturtacaksın. Hatta çekim esnasında sonradan arabanın dışını oturtacağın yeri, ekranda boş bırakacaksın. Oradan da ışık gelsin... Benim aklıma öyle bir şey geldi. Ağzınıza sağlık 👍
Kabul edilir seviyede güzel bir araba çekimi. Güzel bir ders. Eyy FluTV niye yaptın eğitmenliğini. Yoksa akademilerde, kapalı kapılar arkasında , bir azınlığa verilecekti bu zanaat. Halka indirdin, faş ettin sırları.
Lütfen kamera arkası, kurgu, ekipman ve stüdyo hakkında da bilgi verin. Böyle çekimlerin kamera arkadalarında sürekli devasa ekipmanlar gördüğümden gözüm korkardı ama sizin çekimler gayet kaliteli ve yeterli olmuş.. Gerçekten merak ettim hangi ekipmanlarla çektiğinizi..
Yaa çok eğlenceliydi. İlker hoca yanında Nazım'la tadından yenmiyor 😍 kuş palazı oldum. Yalnız stüdyo ve araba hakikaten harika görünüyordu, herkese tebrikler 👏🏼👏🏼👏🏼
Arabada geçen uzun metraj deyince Tom Hardy'nin oynadığı 2013 yapımı 'Locke' filmi geldi aklıma. Bütün film arabada geçmesine rağmen konusu insanı içine çekmekte başarılıydı. Hatırladığım kadarıyla araç içi ve dışı çekimleri de gayet başarılıydı.
@@fluya yönetmen videoları iki yüz bin küsür izlenmiş hep yeterli deil mi bu türkiye siyasetiyle o insanlarla cebelleşmeyin değmez film konuşun film konuşalım💕
18:48'e Superman geliyor galiba camın hizasına hocam :D Çok iyi yine mükemmelsiniz. 18:23'te Nazım abinin hareketine bittim :DD Bu arada oyun sektöründen birisi olarak, Unreal Engine'i gösteriyor olmanız muazzam iyi bir şey, teşekkürler katkınız için :)
Reklamı tam 18.20 ye koyan arkadaşa selam olsun videonun en güzel atmosferini mahvetmiş. Zamanlama mantıklı gibi görünebilir de benim keyfimin içine ettikten sonra bir önemi kalmıyor.
Film ve yemek benziyor birbirine. Mutfak ve stüdyodaki tansiyon, organizasyon, yönetim, sunumdaki seremoniler... yapımdaki benzerlikler bir yana ürün ve tüketici ilişkisi daha çok benzer. Film ve yemek; yapması zahmetli ama tüketmesi neredeyse en kolay ve keyifli. Yemek yiyip film izlemekten daha basit ne var ki? İkisini de sana "yıldızlarıyla" "yedirmeye" çalışıyorlar orası da ayrı bir konu, İlker hoca ilizyon konusunu sürekli açıp kandırma kısmına yapım zorluğu ile odaklanırken aklıma geldi. Bir de bunun üstüne oturduğu yerden 2 dakikada yediği üzerine konuşma kısmı var oraya hiç girmiyorum. Neyse ben acıktım bir sonraki gastronomi programı ne zaman geliyor hocam? Ya da 'M7 ile yemekteyiz" yeni programı falan?
Nazım: "çocuk 18 yaşında. seksenleri görmedi bile" yeni nesilde hiç yaşamamış oldukları bir geçmişe doğru duyulan bir özlem görüyorum. "türkiye 1938'e kadar çok iyiydi sonra bozdu" falan diyecekler neredeyse. yeni nesil bana her ne kadar çok gerzek gelse de onları son derece mazur görüyorum çünkü çok sıradışı bir dönemde doğdular. büyük ihtimalle türkiye için "son nesil" olacak bu Z kuşağı. her ne kadar laf etsek de belli bir noktaya kadar akılları çalışıyor, okuyup ediyorlar. Z'den sonra gelecek kuşaklar bu sistemde büyürse (ki daha da beter bir sisteme doğru gidiyoruz MEB hizbullah'a bağlanacak neredeyse) üstüne konuşmaya bile değmeyecekler. şöyle bir avantajı var: türkiye'deki ortalama zeka bi 20-30 yıl sonra iyice çökeceği için ben hiçbir şey yapmadan ilber ortaylı muamelesi göreceğim. iki kitap okuyan insan bugün bile aydın sayılıyor zaten. kendi işimde de amerika'ya gitsem ancak stajyer olarak çalışabilmemi sağlayacak bir bilgiye sahipken burada alim gibi takılıyorum.