Ve Tanrı Orta Doğu'yu Yarattı serisinin yeni bölümünde konumuz Göbeklitepe! Neden önemli, gerçekten insanlık tarihi yeniden mi yazılacak? Bu soruları ve daha fazlasını Prof. Dr. Necmi Karul'a soracağız.
Maalesef yayını canlı olarak izleyemedim. Allahtan kaydı var; çok ama çok güzel yayındı, eşine az rastlanır bir yayın olduğunu da eklemek gerekir. Necmi Hocaya çok teşekkürler, bilgisini bizlerle paylaştı sağolsun. Size de çok teşekkürler sevgili Hediye Levent, yayınlarınızla açtığınız pencereler az rastlanılır türden. Sağolun🌺🍀🌺
Yazinin olmadigi avci toplayici topluluklarda grup ici iliskileri anlayabilmek icin garip ama, belki de sosyal hayvanlarin grup ici iliskilerine bakmak bile yararli olabilir?
Sevgili Hediye Levent ben ne dr ne de prof'um, ama çok meraklı ve bir şeyi öğrenmek istiyorsa çok kaynağa başvurarak gerçeğin peşinden zevkle koşar adım okumayı seven biriyim. Yine bir Prof konuğunuz var ve bu arada şunu da belirtmem gerek görüntülü izlemiyorum yayını sadece dinliyorum yolculuk esnasında, siz göbeklitepe'nin kimler tarafından yapıldığına ilişkin bir bilgi var mı elimizde diye sorduğunuzda ilk kez yayını görüntülü izliyememenin '' üzüntüsünü'' yaşadım. Çünkü konuğunuz ona cevap vermedi, devamını dinlemeye gerek duymadım o yüzden. Muazzez İlmiye Çığ diye bir profesör vardı Sümerlerin türk olduğunu iddia ediyordu bundan daha absürt ne olabilir bilmiyorum gerçekten, bu teyzenin fikirlerini savunan ( inandıklarını zannetmiyorum çünkü onlar da gerçeği biliyor ve bilerek örtüyorlar) emekli askerlerden bir tanesi geçen ( geçen dediğim en fazla 2 hafta öncesi) bir yayında dedi ki '' efenim biz, türklerin M.Ö 7000 yılında bu topraklarda olduğunu savunmazsak bu TERÖR bitmez çünkü onlar diyorlar ki biz hep burdaydık siz sonradan gelip işgal ettiniz,'' Durum böyle . Tarih'e saygı insanlığın hafızasına saygıdır. Ben kendi okumalarımdan herkese göre uzun bana göre derya da damla bir alıntı bırakıyorum, belli ki siz de öğrenmeyi seven hevesli ve meraklısınz. Böyle bir konuyu bu küçük alıntı ile anlatmak mümkün değil elbet ama konuya olan ilginizi kışkırtması dileklerimle... " Evrim kuramının antrolojiye uygulanmasıyla ilkel primatların- insanların ilk maymunsu ataları -60 milyon önce oluştukları, 20 milyon yıl önce de iklimsel koşullar sonucunda Doğu Afrika'da ilkel araçlarla iki ayağı üstünde yürüyen türün gelişme gösterdiği kanıtlanmaktadır. Yaklaşık 3 milyon öncesinden Doğu Afrika, Kızıldeniz ve Akdeniz'in çöküntülerini takiben ciddi bir yayılmanın gerçekleştiği de kanıtlanmaktadır. 1 milyon yıla yakın bir süreden beri Doğu Akdeniz ve Toros-Zagros kavisinde - tarihçilerin deyişiyle ALTIN HİLAL - gittikçe artan bir yoğunlaşma gözlemlenmektedir. Bunda iklim, bitki ve hayvan türlerinin sunduğu ELVERİŞLİLİK temel rol oynamaktadır. Artan nüfus bu coğrafya üzerinden dünyanın dört tarafına yayılmaktadır. Günümüz Asya ve Avrupa insanının kökeninde bu olgu genetik olarak da kanıtlanmaktadır. ALTIN HİLAL, daha ağırlıklı olarak da DİCLE-FIRAT arası yani diğer tarihsel adıyla Mezopotamya, ilkel komünal toplumun oluşumunda da uzun ve başat bir ana kaynak rolüne sahiptir. Bütün tarihi kayıtlar, M.Ö 15.000- 11.000 yılları arasında tüm mezolitik dönemden ve ondan sonraki neolitik toplumdan Sümerlere kadar, M.Ö 11.000- 3.000 yıllarında kesintisiz yerleşik bir kültürün ve kabileler topluluğunun sürekli gelişme halinde olduğunu göstermekte ve kanıtlamaktadır. Köy-tarım devriminin esas olarak tarihte '' Verimli Hilal'' olarak da adlandırılan Toros-Zagros dağ sisteminin iç kavislerindeki eteklerinde jeobiyolojik yapı ve türlere bağlı olarak geliştiği tüm dilsel, etnisiteye ilişkin, antropolojik, arkeolojik ve jeolojik bilimsel çalışmalarla kanıtlanmaktadır. İnsanlığın evrensel tarihinde bu devrim aşaması ESAStır. Bu devrimin önemi çok yönlüdür. Birincisi, toplum uzun süreli klan tolumu aşamasından (birbirine benzeyen homojen küçük gruplar), heterojen ( farklı çokluklar) ' kabile sistemleri' aşamasına geçmiştir. Ortak dil kökenlerine dayanan, yarı-göçebe, yarı-yerleşim alanlarına konumlanan, aralarında hediyelik benzeri değiş-tokuşlar bulunan, ortak bir tapınak ve ölülerini gömme mekanları yaratan kabile sistemleri uzun süreli toplumsal biçimlenişlerdir. İNSANLIK TARİHİNİ AYDINLATMA BAĞLAMINDA BİR SÜPERNOVA OLARAK DEĞERLENDİRİLEN URFA YAKINLARINDAKİ GÖBEKLİTEPE arkeolojik kazılarında ortaya çıkan ve M.Ö 10.000 yıllarında inşa edildiği kabul edilen kabartmalı dikilitaş mabetler, tarım devriminden önceki kabile sistemlerinin şimdiye kadar sanıldığı gibi hiç de ilkel bir konumda olmadıklarını, oldukça gelişmiş toplumsal yapılanmalar olduklarını çok önemli bir tarihsel keşif olarak karşımıza çıkarmaktadır. Daireler halinde dizilmiş bu yontulmuş dikilitaşlar, mabetler büyük bir düşünce ve duygu dünyasının yaşandığını açıkça göstermektedir. URFA ( daha genişçesi yukarı mezopotamya) jeobiyolojisinin bu kabile sistemlerinin gelişimi için ideal bir konum arz ettiğini belirtmek gerek. Köy oluşumları şimdiye kadar tarım devrimine bağlı olarak değerlendirilmişti. Yarı-göçebe kabile sisteminden köy oluşumlarına geçildiği Urfa-Göbeklitepe tapınağının kanıtladığı diğer önemli bir toplumsal gerçekliktir. Yazıya hayli yaklaşılmış tapınak resimleri (Göbeklitepe) düşünce ve duygu düzeyinin gelişkinliğini kanıtlamaktadır. Sümer ve Mısır yazılarının doğuşunu adeta önceden haber veren bir sanat sözkonusudur.
Your last paragraph says it all! Yes, the pictures are very close to writing…as in a picture is worth a thousand words! The carvings at Göbeklitepe are maps in the physical shape of the highlands of the Levant from Egypt to Anatolia to Persia. To accomplish this, they had to have names for animals, people, lands, things. The amazing pillars are beautiful and accurate “cartoon maps” of the entire “cradle of civilization” and more. The famous stories of Genesis are also portrayed. It is stunning once you see it…just compare the pillars to any type of map of the same area as you can see on my videos. Note: map reading is not easy for most which is why many amusement parks and cities distribute cartoon maps to visitors. Once you orient the map to the high points around you. the map is easy to use. Please enjoy my discoveries. The Ancients of this period were not star gazers! Hunters, gatherers, and farmers are tired at night and the sky offers little practical help for them. Staring at stars came later when they could afford to support others to do it. Knowing where to hunt and gather and the borders of those regions keeps people fed and keeps the peace. Maps accomplish all of this as they create order and common thought. Language grows around common thought. Civilization was created with common thought and a common language. The story in Genesis is that the Ancients were building a city and tower and a common language and were feared they would “become too powerful” and needed to be scattered. They buried the pillars and scattered the people along the famous ancient trade routes. The people remembered their beloved home and stories. This is why the creation stories and others are similar all around Urfa. It only makes sense that on top of all of the other accomplishments and discoveries of the ancients of Urfa, mapping their land is another…especially when one knows how to map accurately with only two straight sticks. Easy for me and I could teach it in minutes. Cheers. 😎
