Yılbaşı!
1 Ocak tarihi, 1582 yılında Avrupa’nın Katolik ülkelerinde miladi yılın başı olarak kabul edilmiştir. Protestan ülkelerde ise bu tarihin yeni yılın başlangıcı olarak kabulü yaklaşık 2 yüzyıl sonra olmuştur. Bununla birlikte karıştırılan bir husus vardır arkadaşlar: Avrupa’da Hz. İsa’nın doğum tarihi olarak kutlanan noel, 25 Aralık’tır. Fakat Hıristiyanların yoğun olduğu ülkelerde genellikle bu iki tarih arası birleştirilerek kutlanır. Zaman içerisinde sekülerizmin yoğun etkisiyle, artık Avrupa’da da Hz. İsa figürünün yerini Noel baba figürü almıştır.
Hıristiyanların kendi ülkelerinde Müslümanların dini gün ve bayramlarını aşk, şevk ve heyecanla kutlandığına siz hiç şahit oldunuz mu arkadaşlar? Hafızamı geriye dönük yoklayınca ben böyle bir olaya şahid olduğumu hatırlayamadım. Zannederim sizin için de durum farklı değildir. Yani bir Hristiyan’ı, çok istisnai durumlar hariç Müslümanların bayramları hiç ilgilendirmez! Acaba etrafımızda gördüğümüz, Müslüman kardeşlerimizin Hıristiyanları kıskandırırcasına, onlara adeta nazire yaparcasına yılbaşını kutlama konusundaki birbirleriyle yarışlarını nasıl yorumlamalıyız? Çok naif bir millet olduğumuzdan dolayı empati duygumuzun aşırı gelişmiş olması mıdır acaba bunu sebebi? Veya noel baba figürü ile çam ağacı süslemeyi evrensel değerler olarak görmemiz midir yılbaşı kutlamamızın gerçek sebebi? İyi de bizim onlara gösterdiğimiz bu hoşgörü ve toleransın, onları taklit etme aşkının çok çok azını Hıristiyan dünyasında niçin bize karşı görmüyoruz? Acaba, sizce de bir durup düşünmemiz gerekmiyor mu?
Mesela; bizim için en güzel örnek olan ve Rabbimizin bize yol gösterici kıldığı Sevgili Peygamberimizin “Kim bir kavme benzemeye çalışırsa, o da onlardandır.” (Ebû Dâvûd, Libâs, 4/4031) sözünü nasıl okumamız gerekiyor?
Yine akla gelen diğer bir örnek olarak; tırnaklarını kestiği sırada yanına gelen bir Yahudi çocuğun, “babam da tırnaklarını böyle kesiyor” demesi üzerine Hz. Peygamberin (sav) tırnaklarını kesişini değiştirmesini nasıl anlamalıyız?
Örnekleri çoğaltabiliriz, konunun önemine binaen bir misal daha vermek istiyorum: Hz. Ömer (ra) elinde bir Tevrat parçasıyla Peygamber efendimizin huzuruna çıkıp ondan bazı kısımlar okumaya başlayınca Hz. Peygamber hiddet ederek şöyle buyurur: “Muhammed’e hayat veren Allah’a yemin ederim ki, size Musa görünecek olsa ve beni bırakıp ona uyacak olsanız, hak yoldan sapmış olursunuz. O yaşıyor olsa bana uyardı.” (Dârimî, Sünen, 449) Bu hadiseyi nasıl anlamlandırmak lazım sevgili arkadaşlar?
Eğer biz Müslümansak; din olarak İslamı ve peygamber olarak da Resul-i Ekrem Efendimizi kabul ediyorsak, yılbaşı kutlaması vesaire gibi bir arayışa veya uygulamaya hiçbir şekilde bir yönelişimiz ve ihtiyacımızın olmaması lazımdır diye düşünüyorum. Zira her yönüyle kemalde olan bir din, bizim tüm arzu ve ihtiyaçlarımıza nasıl olur cevap veremez de farklı kutlama arayışlarına bizi mecbur eder!
Bir insanın dinine, davasına ve kendisine, öncelikli olarak kendisinin saygısı olmalıdır ki başkaları da saygı duysun.
Yılbaşı kutlamayı heyecanla bekleyen bir Müslüman, kendi dininin hükümlerini aslında ayaklar altına almıyor mu? Dışarıda farklı kutlamalar peşinde koşarken esasında kendi dinini fiili olarak eksiklikle itham etmiş olmuyor mu? Böylesi bir durumda yani emirlerini yerine getirmediği veya getiremediği bir dine kendi üzerine farz olan başkalarını davet etme görevini o kimse nasıl yerine getirebilecektir?
Biz Müslümanız ve Rabbimize imanımız var; öyleyse bize yakışan ona olan kulluğumuzda samimim olmaktır.
Konuyu ciğerlerimizi yakan Gazze’deki katliamı örnek vererek bitirmek istiyorum: Bir avuç Siyonist Yahudi, 2 milyar Müslümanın gözü önünde on binlerce mazlumu katletmeye hem de dört tarafı İslam Devletleriyle kuşatılmış olduğu halde nasıl cüret edebiliyor, arkadaşlar, lütfen cevaplar mısınız? Acaba senin benim yılbaşı kutluyor olmamızdan ötürü olabilir mi?
Lütfen ne alakası var demeyin!
Gazetecilerin İsrail Devlet başkanına “Kur’an-ı Kerim sizin devletinizin yıkılacağını haber veriyor” diye hatırlattıklarında; alay edercesine verdiği şu cevabı azıcık tefekkür edersek sanırım sorduğum sorunun cevabını da bulmuş olacağız: “Kuran’ın bahsettiği Müslümanlar gelsin, düşünürüz!”
Videoyu beğenip, kanalımıza abone olarak videolarımızı takip edebilirsiniz.
© Hayrat Vakfı
🏠 www.hayratvakfi...
📺 www.hayrat.tv
🔊 www.hayratmp3.com
🌍 Sosyal Medya hesaplarımız:
/ hayratvakfi
/ hayratvakfi
/ hayratvakfi
26 сен 2024