Henuz 13 yasindayim okuldan sonralari bir freze atolyesinde calisiyorum pazartesi okul yok işler yogun tek kaldim atolyede cuma ogleden sonra ise basladim pazartesi sabahina kadar .dukkani kitledim.ayaklarim şisti yuruyup eve gidemedim. bildigimiz inşaatcilarin el arabasi vardi demir talaslarini tasimak icin kollarini yere dayayip teker korumaligina duvara dayamistim uzerine gazete ortup uyudum .bir ağlalama sesi duyyorum ama gozlerimi acamiyorum artik annemin sesiydi agliyordu .oglum ne bu halin yucelim zıkkım olsun boyle para kazanma vahh yavrum diyip ağliyordu gozlerimi actim sıcrayak tüylerim diken annem aglamaktan bana dokunamiyor bile . karsimda dizlerinin uzerine cok mustu. annemin aglamasini cok gormustum .ama yuzu kipkirmizi olmus gozleri adeda isyan ediyordu ben annemi hic boyle gormemistim. bende aglamaya basladim. Anam koltuguma girdi ev yurume 10 dk kadar di .2 abim askerdi birinin tezkeresine 30 gun digeride yeni gitti sayilirdi.gururluyum abimlere de evime de yardimci oldum.bu kapitalist duzen oldugu surece daha nice Mustafaların hikayesi yazılır. benim beyaz pantolonum yoktu. Ama bir bisikletim vardi. Ona da kavustum . Ustad oyle guzel yazmis ki kendimden bildim.
Eser, harika okuma ve müzik harika! Emeği geçen herkese yürekten teşekkürler! Anadolunun büyük edebiyatçısı; Yaşar Kemal’e saygı ile! Berxudar olun...!
Yaşar KEMAL (Allah rahmet eylesin) eserinde gerçekten yaşanmış bir öyküyü yazmış olmalı, Cumali gibi insanları gerçek hayatta çokça bulabilirsiniz. Seslendirme ve müzik olağanüstü idi emeği geçenlere teşekkürler. Bende başımdan geçen bir öykümü anlatabilir miyim. Yıl 1977 Usta inşaat işi almış, işe başladık "konuştum sana patron günlüğüne 100 tl. veriyor" dedi. Günler sonra iş bitti işveren ustaya hesabı kesiyor. İş veren amca "yanımıza gelsene delikanlı dedi" oysa usta "hesabı alırken uzak dur, patrona ayıp olur" demişti. Patron para sayarak "bu senin paran usta" dedi ve parayı ustaya verdi. Tekrar para saydı ve bana da "al delikanlı buda senin" dedi paraları verdi. Parayı saydım patrona "amca bana fazla para verdin benim yövmiyem 100 tl. idi" dedim. Patron " evlat sen yoktun biz ustayla konuştuk senin yövmiyen 150 tl. O senin hakkın fazla para vermedim güle güle harca" dedi. Ben ustaya baktım, ustanın yüzü yere düştü, bana bakamadı. Patron bir bana bir ustaya baktı, Patron olayı anladı fakat sakinliğini bozmadı. Usta tanıdık biriydi, bana değer verdiğini sanırdım,kendisini iyi bir insan olarak bilirdim. Bu olaydan sonra, insanların ne kadar şeref yoksunu olabileceğini anladım. Ve o şahsa küsmedim fakat, zorunlu olmadıkça asla konuşmadım ve selamlaşmadım. Dostlar herkim olursa olsun güvenmeyin derim. Ummadık taş baş yarıyor.
Güzel okumuş okuyan ,fakat sesli olarak dinlemek okumaya yakın olması için alt yapısında müzik kullanılmamalı olmadık yerde duygusallaştırabiliyo insanı
Yaşar Kemal, en büyük değerlerimizden... Sade ve çarpıcı gerçekler... İyi ki yazmış bu eserleri ve iyi ki sizler seslendirmişsiniz. Emeği geçen herkese teşekkürü borç bilirim.
Bu eser vurdu beni, yüreğimi parçaladı Emek sömürüsünün bu kadar sade bu kadar kısa, yalın ve çarpıcı bir şekilde anlatıldığı esere rastlamadım.Yaşar Kemal e hayran olmamak mümkün mü...büyük ustam nurlarda yat. Saygılarımla..
Bundan önce belki yirmi sesli kitap vidyosu geçtim, en akici okuma sizinki, tebrikler ve teşekkürler. Lütfen daha çok vidyo ekleyin. Hikaye de çok güzel. Ben de 16 yaşımda öğrenciyken, yeni ve guzel giysiler almak için organizasyon ajanslarinda calismis, palyaçoluk yapmıştım... 🤗
Yaşar Kemal'in emeğin önemini anlattığı bu güzel hikayeyi emek hırsızlığı yaparak kaynak belirtmeksizin indirip sayfanızda paylaşmışsınız.Tebrik eder size yakışanı yapmaya devam etmenizi temenni ederim.Video'nun orjinal linki budur.Utanmadan diğer videolarımı da indirip paylaşabilirsiniz...vimeo.com/41014162
Aklima bababamın babasi ölünce tugla ocaginda calismak zorunda oldugu btlki on yasinda bile olmadigini yüzünü nasıl yaktıginı anlatisı geldi . Sahi ya usta babamımı anlattı nereden akĺina gelip yazdı dedim dinlrrken