“Ar-namus” kavramları geleneksel kavramlardır ve topluma ve zamana göre değişen kuralları içerir. “El alem ne der?” sorusuyla yaşayan insan bu kurallara tabidir. Melamet hırkası ise “el alem ne der?” mertebesini aşmış, “Allah ne der? şuurundan bir an bile ayrılmadan yaşama” mertebesine ulaşmış kişiye giydirilen hırkadır. Ki tasavvufta yürünülen yolun (seyr-i süluk) nihai gayesidir. Dolayısıyla bir insan ar-namus şişesini taşa çalıp melamet hırkasını giymişse, toplumsal normlardan tam anlamıyla kurtulup doğrudan Allah’ın doğru ve yanlışlarına göre hayatını idame ettirme mertebesine ulaşmış demektir. Bu şarkı baştan sona Allah aşkı ile yanıp tutuşmuş bir aşığın hallerini anlatır. Erenler’e selam olsun, Huu 🌹
dogru degil. Tam 40 yilimi aldi asil mevzuyu anlamak. Yukarida ifade ettiginiz sey olayin disaridan gorunen tarafidir. Lafta toplumsal normlardan ayrilip, (Seyr-i sulukte) tamamen Allah ne der ile yasamak gibi gorunebilir disaridan. Gercekte olan bambaska. 'Allahin dogru ve yanlislarina gore hayatini idame ettirme' tamamen yanlis, cunku hayat diye birsey yok, idame de yok, ettirip ettirmeme de soz konusu bile degil. Sisemi tasa caldim, eee? toplumsal normlardan arindim, eee? kendimi dine, Allaha verdim, eee? erdim, eee? erenlere selam olsun, eee? Allah aski ile yanip tutusuyorum..!! siirler yazim, bir feng sui oldu, bir aydinlanma oldu... Hastir. bir fikir vermesi acisindan su kadarini soyleyeyim, O melamet hirkasi, atesten yapilmadir. Birak giymeyi, yanina bile yaklasamazsin. mevzu cok derin..ve hic gorundugu gibi degil..