Aliester Crowley; felsefesinden kurmuş olduğu Thelema dinine, yazdıklarından büyü ve ritüellerine kadar pek çok alanda destekçiden çok düşman toplamayı becerebilen sayılı insanlardan biridir. Çağdaşlarının bir kısmı sanki bir peygambermişçesine peşinden koşsa da kamu için tehlikeli ve zararlı olduğu yetkililer tarafından defalarca yinelendi. Bazılarına göre Hıristiyanlığın sonunu getirecek yegane kişiydi, kimilerince Deccal'ın ta kendisi. Bunların ne kadarının gerçek olduğu fazlasıyla tartışmalı olsa da Crowley özellikle kendinden sonra gelen çağda alt kültürü derinden etkilemeyi başardı. Müzisyenler, edebiyatçılar, hippiler, gezginler ve hipsterlar Crowley'nin felsefesinin tümünü içselleştirmese de o meşhur manifestosunun peşinden gitti: "İraden neyse onu kıl olmalı Yasa'nın tümü."
Yasa Kitabı'nın temelini oluşturan bu sözler Crowley tarafından 1904 yılında kaleme alındı. Ama Crowley'nin söylediğine göre bu kelimeler kendisine ait değildi. Eşi Rose ile birlikte gittiği Kahire'de Aiwass adındaki kutsal bir varlık tarafından dikte ettirilmişti kendisine. Yasa Kitabı sayesinde bir kutsal kitabı da vardı artık Crowley'nin. Bu kitap sayesinde bir yol gösterici olmuştu aynı zamanda da bir şarlatan.
Crowley kitabı kendi yazdığını ömrünün sonuna kadar reddetti. Aiwass'ın, şahin başlı Mısır tanrısı Horus'un bir temsilcisi olduğunu, ona göründüğünü ve ona bazı vaatlerde bulunduğunu iddia etti. Aiwass'ın niyeti, kitapta "kölelik dini" olarak nitelendirilen Hıristiyan öğretisini kaldırmak, on emir yerine tek bir emiri esas kılmaktı: "İraden neyse onu kıl."
10 ноя 2023