Emeğinize sağlık sayın noterim, birlik bu düzenlemeler yapılırken maalesef yeterince ses çıkaramadı. Sizler gibi diğer noterler de bu tarz videolar çekip sorunlarını dile getirmeli. Aksi halde kimse bu kadar sorumluluk gerektiren bir işi yapmak istemez.
Efendim merhabalar kız arkadaşım 17 yaşında ve hukuk okuyor adaleti sevgiyi saygıyı çok seven birisi savcı olmak istiyor ve bende onunla birlikte bazen ders calisiyorum bize bir sehler ogretin efendim savci olabilmek için en temel kurallar nedir ne yaparak olabilir Saygılar
Bir kitap önermek mümkün değil, çok kitap okumalarını öneririm. Hukukçunun sermeyesi hukuk ise onu en etkili kullanacağı enstrüman dil’dir. Türkçenizi, okuma, yazma ve sözlü ifade yeteneğini güçlendiren hukukçu fark yaratır.
Sayın Hakim , çoğu tanıdıklarım Hakim-Savcı sözlü mülakat sınavından torpil olmadan kazanmanın çok düşük ihtimal olduğunu söylüyorlar , siz bu konu hakkında ne düşünüyorsunuz? Sizce törpil olmadan kazanılabilir mi?
Tuğrul hocam son videonuz bu olduğu için buraya yazıyorum kusura bakmayın.Hakim savcı güvenlik soruşturmasında kişinin ailesinden ağabeyi uyuşturucu kullanımından mahkum olmuşsa savcılığına engel olur mu?Daha da ilerisi satıcı olma durumunda engel olur mu?Teşekkür ederim şimdiden savcılık isteyen bir hukuk öğrencisi olarak.
Ailede bir kişi için bu durum geçerli ise size engel olmaz. Ailede birden fazla kişi bu suçlarla muhatap olmuş ve satıcılık da işin içine girmişse sizi de etkiler.
Sayın hakimim hukuk'un onu kapali diyorlar sizce de oyle mi aklima cok takılıyor bu sene yks sinavina girdim ve hukuk geliyor yazmai r da istiyorum ama herkes hukuk bos diyor sizce de oyle mi?😊
Hukukun önü kapalı demek yanlış olur, ama çok sayıda mezun nedeniyle rekabet çok artacak. Avukatlık mesleği yönünden işin daha zorlaştığını söyleyebiliriz. Ama işe başka bir açıdan bakmak gerekirse; hukukçu olmak değerli bir şey. İlla hukuk mesleği yapmasa dahi bu hukukçu bakışının fark yaratacağını düşünüyorum. Hukukçuluğu sadece fakülteyi bitirir bitirmez iş bulmak olarak düşünmemek gerekir.
Tebrik ederim. Ne güzel. Bir aşamayı daha geride bıraktın. Sınavlara hazırlık mevzuuna dair tavsiye veremeyeceğim. O konuda akademiler ver, onların kanalları var oralardan takip edebilirsiniz.
Tuğrul Bey merhabalar sizi ilk videolarınızdan itibaren çok severek takip ediyorum. Büyük bir boşluğu dolduruyorsunuz anlattıklarınızla. Ben geçen sene İstanbul hukuktan mezun oldum. Ailemde hatta geniş ailemde,sülalemde hiç hukukçu yok. Bu biraz beni belirsizliğe düşürdü. Kararsız kaldığım çok noktalar oldu. Biraz kişisel bir soru sormak istiyorum, biliyorum çok yönlendirme yapmak istemiyorsunuz ama emekli hakim olarak fikirlerinizi merak ediyorum. Hakim olarak küçük yerlere atanmak, yıllarca belirli sınırlar içinde davranmak arkadaşlıklar kurmak, bu hayata ayak uydurabilecek bir eş seçimi yapmak gözümde çok karamsar bir tablo canlanıyor. 24 yaşında bu kararı vermektense meslek değiştirmeyi düşünmeye başladım. İyi bir üniversitede bilgisayar mühendisliği okumak istiyorum veya Almanya’da hukuk tamamlayarak orada bir şeyler yapmayı düşünüyorum. Kısaca sormak istediğim şu birisinin gençliğini zamanını hakimliğe harcama git başka dünyaları tanı hayatını yaşa tavsiyesine ihtiyacım var. Siz ne düşünürsünüz?
Taşrada hakim-savcılık yapmak istemiyorsan istediğin yerde avukatlık yapabilirsin. Hukuk benim alanım değil, sevemedim diyorsanız içinizden gelen sesi dinleyin. Sizin için doğru gelen başkasına yanlış gelebilir. Herkes için doğru bir olmaz.
@@tugrulyilmazofficial hocam kafayi yiyecem Ben ailemle sabahtan beri tartisiyoruz Ben savci olmak istiyorum ama herhangi bir torpil yok savci olabilme sansim kac bi de 2027 mezun olacagim Yani bi sikinti cikmazsa 1 sene sonra Yani 2028 secimleri var malum secim doneminde alim fazla oluyor benim guvendigim sadece bu var 😞 ne yapacam bilmiyorum ...
@@Ayse26632 elenenler kabahati biraz da kendisinde aramalı. Hakim-savcılık sadece bilgi mesleği değil aynı zamanda temsil mesleğidir. Bu mesleği temsil edemeyecek kişileri hakim-savcı yapmak da bir sorumluluk doğurur. Muhakeme ve dili kullanma becerisi olmayanı hakim-savcı yapmak bir sorumluluk yaratır. Şahsında ya da ailesinde hakim-savcılık mesleğine yakışmayacak hal bulunanları hakim-savcı yapmak kamu adına bu görevi kötüye kullanmak demektir. 25 yılı hakimlik yaparak geçirmiş bir insana bu üslubu kullananın hakim-savcı yapılmaması bence doğru alınmış bir karar olacaktır. Saygı ve nezaketi bilmeyeni savcı-hakim yapmak diğer adaylara haksızlık olacaktır.
@@adogu8198 cevabım @Ayse26632 ye idi. Silmiş olabilir ama verdiği cevapta benim “çok komik olduğumu” söylemişti. Cevapları üzerinize alınmayın lütfen. Biraz kişiselletirmişim zira. Arkadaş da silmiş yorumunu…
Merhaba tuğrul abi sorum olacaktı. Dokuz eylül,Anadolu,Gazi üniversitelerinin hukuk bölümleri arasında kalsaydın hangisini seçerdin? hangisi diğerlerinden iyidir?
Merhaba Tuğrul Hocam bir şehirde doktora veya yüksek lisans yapan hakim eğitim durumundan dolayı o şehirde kalabilir mi? Yani atamasının o şehire yapılmasını isteyebilir mi?
Mezun olup açılan sınavı kazananlar hakim-savcı olarak atanır. Kazanamayan ya da avukatlığı tercih edenler ise ya kendi ofislerini açar ya da bir ofiste maaş karşılığında çalışabilir. Bir hukukçunun işisiz kalması söz konusu değildir. Kaymakamlık sınavlarına, müfettişlik denetçilik sınavlarına da girebilir.
Sayın hakimim, hukuk fakültesinden 1 hafta önce mezun olmuş birisi olarak size bu kadar geç rastladığım için çok üzgünüm. Benim bir sorum olacak size, anne babasının adli sicil kaydı olan kişilerin (adli pr cezası ve kısa süreli hapis gibi) hakim savcı olamayacakları çok söyleniyor. Suçların şahsiliği gereği anne bbanın suçu çocuğu etkilememeli diye düşünüyorum. Böyle bir durum var mı cba? Hakim savcı olma şansları yok mu
Merhaba hayırlı olsun mezuniyetiniz. Aramıza hoşgeldiniz. Adi suçlardan yani terör ya da yüz kızartıcı olmayan ve münferit suçlar nedeniyle alınmış mahkumiyetler sizin hakim-savcı olmanıza engel olmaz. Ama öteki suçlardan mahkumiyet varsa, sürekli suç işleme eğilimi varsa veya kötü şöhret sahibi aile mensubu iseniz olumsuz etkiler.
Bir kaç müfettiş ile görüşeyim ancak ondan sonra çekebilirim. Benim bildiğim sadece bizi denetlerken gördüklerim ve duyduklarım şle sınırlı. Diğer yanlarını işin içinden insanlarla görüşerek netleştirmek lazım.
Hocam maraşlı dizisinde adli senaryolar baya bulunuyor bir istihbaratçı birisinin ailesine sızıyor vs. sonrasında o aileyi öldürmek ile suçlanarak hapise giriyor yargılamayı ve 20.bölümlerde bulunan savcının yani kısacası dizi incelemesi yapar mısın saygılar hocam
Dizi incelemesi yaptık. Yargı dizisinin 15-20 bölümünü değerlendirdik. Çok zahmetli bir iş dizi incelemesi. Çok zaman alıyor. Belki ilerleyen zamanlarda olabilir.
@@tugrulyilmazofficial hocam maraşlı dizisi bana diğer uçuk kaçık dizilerden daha tempolu olan bir dizi gibi geldi bölümleride kısa ama değerlendirirseniz çok iyi olur teşekkürler cevapladığınız için
Sayin hakimim hayirli gunler dilerim , size bir sorum olacakti. Hakimlik mesleğini icra ederken üsttekilerin korkusu veya baskısı nedeni ile adil olmayan bir karar vermeye zorlandınız mı ve eger böyle bir durum varsa bu hakimlerin cogunun basina gelen genel bir durum mu ? Ben inançlı biri olarak Allah ın razı gelmeyeceği bir hukum verip ahiretimi tehlikeye atmamak için bu soruyu size yonelttim .Cevaplarsiniz sevinirim .
Meslek hayatımda hiç böylesi bir baskı gelmedi. Usul böyle değildir. “Şu dosyayı dikkatli inceleyelim bir mağduriyet iddiası var” şeklinde gelir talep. Hakim dosya gereği neyse onu yapar. Ha sonuçları olur o başka.
Merhaba Tuğrul Bey. Öncelikle bilgilendirici videolarınız için teşekkür ederim. Savcı olmak isteyen kişinin geçmişinde ruhsal sorunlar yaşamış olması, ilaç kullanmış olması iyileşmesine rağmen mülakatta vs sorun yaratır mı?
Sayın Hakimim; internette şöyle bir yazı buldum, ne azimle çalışmaya başlamışken canım kararmadı değil. Yorumlamanızı istirham ederim. Hakimlik mulakati torpil usulüne dair bilgilendirme 24 Aralık 2017 Adli Yargı Hakimlik ve Savcılık yazılı sınavına girecek arkadaşlara bir kaç önerim var. Sabahlara kadar ders çalışıp boşuna uykusuz kalmayın. Emeğinizin karşılığını hiçbir zaman alamayacağınızı iyi bilin. Günde 12-14 saat çalışıp her konuyu en iyi şekilde öğrenmek için emek sarf etmeyin. Sosyal hayatınızı bu hedef için bitirmeyin. Aynı evde yaşadığınız ailenizin yüzünü gün içinde hiç göremeyecek kadar derse yüklenmeyin. Bayramlarda dahi ara vermeden odanıza kapanıp ders çalışmayın. 100 soruluk sınavda 90-100 arası doğru yapıp derece ile yazılıyı kazanırsam mülakatta "Bu çocuk derece yapmış hak etmiş, kazansın" diyeceklerini sanacak kadar APTAL olmayın. Elinizde avucunuzda kalan iki kuruş para ile ailenizi de maddi anlamda zor duruma sokarak gidip en iyi soru bankalarını, konu anlatım kitaplarını, deneme sınavlarını almayın, boşuna masraf yapmayın. Bu yöntem tarafımca 3 kez denenmiş ve sonu hep hüsran olmuştur. Nasıl olduğu önemli değil Hakim-Savcı olayım yeter bana mı diyorsunuz ? O zaman şunları yapmanız kesinlikle şansınızı artırır: 1. Yazılı sınav için kendinizi heba etmeyin. Çıkmış soruları çözün ve kanun okuyun. Ucundan kıyısından mülakata kalacak puanı alsanız yeter. Mümkünse 80 üzeri puan almamak için elinizden geleni yapın. 80 üzeri kazanan insan yoğunluğu 80 altı kazananlardan daha azdır. Alımı yapan muhteremler iyi puan alan insanlara pek hoş bakmaz "Biz bunu alırsak yüksek puan aldım hak ettim kendi emeğimle kazandım gibi düşüncelere girer emirlerimize uymaz bize boyun eğmez. Biz iyisi mi zar zor kazanmış kişileri alalım hak etmeyerek kazandığını bilsin ve bize karşı duyduğu o mihnet duygusuyla istediğimizi yapsın" diye düşünür. 2. Aslında bunun için biraz geç kalmış olabilirsiniz. Şöyle ki Hükümetin desteklediği belli cemaat, tarikat ve cemiyetler vardır. Bakanlıklar bunlar arasında pay edilmiştir. Bilirsiniz. Üniversite zamanınızda bunlarla bağ kurup onların sadık bir elemanı olmanız gerekirdi. Ama yine de üzülmeyin hiçbir şey için geç değildir bir yerlerden aracılar vasıtasıyla bu yapılarla iletişime geçmeye çalışın. Şansınız varsa bu yapıların hakimlik mülakatları için yetkililere yolladığı "Toplu Listeye" girer ve mülakatı kazanmayı mülakata girmeden önce garantilersiniz. 3. Cemaat, tarikat veya cemiyet işleri bana uzak derseniz malum partiye kapak atmaya çalışın. Hangi parti olduğunu iyi biliyorsunuz. Sakın ha " İyi de hakimlik ve savcılık için siyasi parti ile ilişki olmamalı bu Hukuki bir kaidedir" diye düşünmeyin. Malum partinin teşkilat üyelerinin 60 puanlarla nasıl hakimlik mülakatından geçirildiğini, 90-95 alan insanların nasıl elendigini TBMM'de bağıra bağıra dile getirdiler bunu nasıl bilmezsiniz? 4. Bunları yapmam ama bürokraside sağlam dayılarım var diyorsanız hiç durmayın hemen kapısının önünde sabahlamaya başlayın. Ben 3. Mülakatıma Adalet Akademisinde girerken ortamdaki diğer adaylardan öğrenmiştin "Ön Mülakat" olayını. Siz şimdiden bilin ve dayınızdan ricacı olarak sizi bakanlık tetkik hakimlerince gizli kapaklı yapılan uzun kuyrukların oluştuğu ön mülakata sokmasını sağlayın. 5. Tüm bunları tabi ki mülakata girmeden çok çok önce yapmanız gerekiyor. Çünkü mülakatı geçecek kişiler daha mülakatlar yapılmadan önce belirlenmiş oluyor. Kendinizi mülakatta sorulan soruyu bilmek için heba etmeyin. Basit bir prosedürden başka bir şey değil bu. Bilmiyorum demekten çekinmeyin zaten 10 saniye cevap hakkınız var dayınız işinizi hallettiyse soruyu bilip bilmemeniz ZERRE kadar önemli değildir. İçinizi ferah tutun. 6. Mülakata girip çıktınız. Sonucu beklemeye başladınız. Aylar sürer açıklanması. Sanki gerçekten bir değerlendirme yapılıyormuş izlenimi vermek için uzatırlar süreyi ama asıl uzamasına sebep olan "Referans Savaşları"dır. Nedir mi referans savaşları ? Dayısı en sağlam olanın kazanacağı bir savaştır. Kazanacak kişilerin nihai listesi belirlenirken en sağlam dayısı olanları almak isterler. Bu yüzden size torpil olan kişinin sürekli bu sürece müdahale etmesi gerekebilir. Ve mülakatlar açıklanmadan önce torpiliniz sizi arayıp "Hayırlı olsun kesin şekilde öğrendim listedesin" demediyse kazanamadığınızı bilin. Kendinizi ona göre hazırlayın. Gerçi "hayırlı olsun" denilen bazı durumlarda tersi olabilir ama bu istisnadır. Mülakatın mülakattan önce kazanıldığını unutmayın. 6. Gerekli prosedüre uydunuz ve sonuç "BAŞARILI" oldu diyelim. Hemen bu sonucu gerçekten hak ettiginize kendinizi inandırmış olarak bulacaksınız. Bu durum sizi bile şaşırtabilir ama şaşırmayın. Elenen yüksek puanlı insanların haklı serzeniş ve isyanlarını gülerek karşılayacaksınız. Oyunu kuralına göre oynayıp kazanmış olmanın verdiği haklı gururu yaşayarak bu kişilere "Kazanamayınca hemen kazananlara çamur atmaya başladınız. Bakın kazanamamanız yerinde bir kararmış bunu ispatladınız" diyeceksiniz. Hatta sizin de çok iyi bildiğiniz gibi sadece bir prosedür olan adam başı 10 saniye süren ve kesinlikle yetkinliği ölçmeyen mülakat prosedürünün gerçek bir hak eden-etmeyen paratoneri olduğuna kendinizi inandıracaksınız. 7. Tüm bunları yaşadıktan sonra telefon numaranızı değiştireceksiniz. Üniversitede aynı sırada oturduğunuz insanlarla muhatap olmamak için her mecrada araya mesafe koyacaksınız. Ve tüm bunları sahip olduğunuzu düşündüğünüz "Hakimlik vakarı ve liyakati" adına yaptığınıza kendinizi dahi inandıracaksınız. 8. Kazandım çok şükür artık torpil dayı işleri bitti diye sevinmeyin. Her şey yeni baslıyor. 1.5 yıla yakın sürecek bir staja tabi olacaksınız bu sürenin sonunda mesleğe kabul edilebilmek için yine dayınızdan birilerinin "Olur" alması gerekecek. Mesleğe başladınız diyelim yine dayınızdan ricacı olacak ve Hakkari, Şırnak vb yerlere gitmemek isteyeceksiniz. Dayınız sağlamsa bir kez bile doğu yüzü görmeden 1. sınıfa ayrılacaksınız. SONUÇ: Kazananın mı yoksa kaybedenin mi gerçek kazanan olduğu belli olmayan bir süreçte kendinizi bulacaksınız. Üniversite yıllarında kurduğunuz "Hak, hukuk, adalet, hakkaniyet, liyakat" gibi ulvi kavramların hepsinin içinin boşaltılmış ve sadece birer siyasi enstrümana dönüştürülmüş olduğunu göreceksiniz. Bazılarınız üzülecek bu duruma bazılarınız ise "Ne yapalım hayatın gerçekleri bunlar biz de oyunu kuralına göre oynayacağız" diyecek. Bu anlattıklarım KESİNLİKLE kazanan tüm adaylar için geçerli kriterler değildir herkes bu şekilde kazanmıştır diyemem ama şurası kesin ki kazananların büyük bir çoğunluğluğu bu şekilde kazanmıştır. Bakanlık son mülakatın kazananlarını liste halinde yayınlamadı bile (teamüldür her mülakat sonucu liste yayınlanırdı) bu başlı başına ne denli torpillerin ve haksızlıkların döndüğüne delildir. Yazdıklarım hayal ürünü değildir defalarca derece yaparak elenmiş birinin tecrübeleridir. Uydurma en ufak bir bilgi yoktur hepsi bizatihi gerçeğin ta kendisidir. Konuyu nihayete bağlayacak olursak, cemaat tarikat, cemiyet vb yapıların "toplu listeleri" ile kazanmışsanız sonunuzun FETÖ gibi olacağı günleri kovalayacaksınız. Çünkü bileceksiniz ki toplu listesi ile kazandığınız bu yapılar gün gelir de iktidarın kuyruğuna basarsa grubunuz bir terör örgütü ilan edilecek ve siz de iltisaklı olmaktan dolayı ihraç edileceksiniz. Belki yurtdışına kaçacaksınız. Ya da iktidar değişecek ve yeni gelen siyasi irade sizin cemaat, tarikat, cemiyet veya siyasi partinize hoş bakmayacağı için belki ihraç edilmeyeceksiniz ama hep en kötü yerlere sürgün edileceksiniz. Dayı olarak kendine grupları değil de kişileri seçenler bu konuda biraz şanslı olacak anlayacağınız. Ve biz ülkece her geçen gün "Siyasal İslam" ın, kendilerini en has müslümanlar olarak tanıtan dincilerin bu haksızlıklarına tanıklık etmeye devam edeceğiz. Her geçen gün; Liyakatin, Hak ve Hukukun ayaklar altına alındığı, işlerin rica ve mihnetlerle yürütüldüğü, memuriyetlerin neredeyse hepsinde torpilin ve adam kayırmanın kol gezdiği bir ülkede yaşamaktan yorgun düşeceğiz. Bir HUKUK devleti olan TÜRKİYE CUMHURİYET'inin günden güne nasıl bir KABİLE DEVLETİ haline getirildiğini büyük bir ızdırapla seyredeceğiz. Ama unutmayacağız ki şimdi FETÖ'cülerin düştüğü duruma düşecekler ve "Ayarını bozukları adalet kantarı gün gelecek onları da tartacak". Haklarına girdikleri, ekmekleriyle oynadıkları, umutlarını yıktıkları, adil davranmayıp dışladıkları insanların vebâllari yakalarını iki cihanda da bırakmayacak. Tez zamanda ilahi adaletin tecelli edeceği o günleri görmek nasip olsun inşallah. İlgili link:forum.memurlar.net/konu/2297827/
Girişteki ifadeler kazanamamış bir adayın hezeyanları. 1-Saçmalamış! 2-Kısmi doğruluk var. 3-Kısmen doğru 4- “ön mülakat” diye bir şey yok. Herkes kendisinden yardım istediği kişiyi ziyaret eder ve maruzatını anlatır. 5- Saçmalamış! 6- Saçmalık! 7- Saçma! 8- İlk atamalar kura ile yapılır buna kimse karışmaz. Sonuç kısmı; kendini tekzip izahatları ile birlikte kendi hezeyanlarının kapanışını yapmış.
@@tugrulyilmazofficial Sınav sonuçları açıklandı ve Hukuk garanti şekilde geliyor bana. Bu yazıyı okuyunca bi an içim karardı ümitsizliğe düştüm ardından sizin yoruma cevabınızı görünce rahatladım ve aklıma bir söz gelince daha da rahatladım; Kedi uzanamadığı ciğere mundar dermiş...
Başlamak için hukuken yaş sınırı yok, ama atama bekleyenlerin çokluğu birikim 52-53 yaşından önce sıra gelmiyor. Bana 26 yılda sıra geldi 52 de başlayabildim. Üst yaş haddi ise 65 yaş.
Hakimle konuşma fırsatım oldu, kendisi memnun olmadigini savcılığı geçeceğini soyledi. Sebep olarak ise hakimlik mesleginin vicdanen yipratici oldugu, 30-35 yil yapilacak bir meslek olmadigini, savcının hakime nazaran daha serbest oldugunu soyledi.(Hakimin durusmalardan dolayı haftalık olarak plan yapamiyor her gün geliyoruz, savcı iddianameyi istedigi zaman acabilir dedi) Otopsi durumunu sordugumda da eskisi kadar sikintili olmadigini soyledi ne dusunuyorsunuz sayın hakimim?
Bakış açısına göre değişiyor aslında. Benim bir dönem arkadaşım yıllarca savcılık yaptıktan sonra hakimliğe geçti. Bana söylediği aynen şuydu: yıllarca kendimizi çok yıpratmışız” Hem hakimlik hem savcılık 15-20 yıldan sonra zorluyor insanı. Psikolojisi yıpratıcı oluyor. Söyledikleri yanlış değil. Bakış açısı değişikliği derim ben.
