Kucuradi’nin söylemiyle ‘etik ilişki, etik değerleri olan iki insan arasinda yaşanır.’ Tek tarafli bu sorumluluk yükünü almak, bir yerden sonra insani yorgun hissettiriyor. Bir bakmisim, ailemin ebeveyni, hayatima giren insanlarin ebeveyni durumuna geçmişim. 30 yasindayim. 7-8 aydir çoğu şeyi anlamlandirma ve kendimi iyileştirme dönemindeyim. İyi öğrenimli ailelerin, iyi ogrenimli çocuklari olabildiğimiz bir ulke olma umuduyla, Efes’ten sevgilerimle.
Bu bakışın faydalı olduğundan şüpheliyim. Gençliğimde bir ara böyleydim. Bir defasında karşımdaki bir esnaf beni kandırmaya çalışıyordu, yanlış hatırlamıyorsam uygunsuz sattığı şeyin iadesini almıyordu. Adama içimden kızamıyordum bile. Sadece etkili olması için sesimi zoraki yükselterek bağırıyordum. O zaman da etkili olmuyordu. Sonra bu kadar fazla empatinin veya tarafsız bakışın doğru olmadığı görüşüne vardım.
‘Olayları kişisel algılamamak’ bu benim hayatımda kendime sürekli hatırlattığım bir konu. Hikaye her ne kadar bir çocuk üzerinden ilerlese de aslında genel itibariyle varılması gereken sonuç bu “kişisel algılamamak” Yargısız gözlem konusu ise üzerine uzun zamandır düşündüğüm bir konu Gözlem yapmayı seven insanların maksadı karşılaştıkları durumlardaki kahramanları yargılamak değil, onlar üzerinden bir kanaate varıp, onların deneyiminden yararlanıp, olaya dışardan bakabiliyorken kendi yollarına ışık tutmak, yolu anlamaya çalışmak gibi olmalı kanaatimce. Üzerine ne çok düşünülmesi gereken bir konu… İfade etme tarzınız çok güzel, lütfen devam edin 🤍
Bir konu,bir kişi ,bir olay ,bir yer hakkında bilgi sahibi olmadan onu.ne olduğu ne olmadığı hskında asılsız,anlamsız,yersşz,tutarsız,gerçekle bagdaşmayan ,,itamlara denir.. Arz ederim .Sayın hocam .
Gönül hanım toplumsal sorunlarımızın çözümüne verdiğiniz katkıdan ötürü sizi kutluyorum, zira çocuklukta yaşadığımız benzeri anları hayatımız boyunca unutamıyoruz 😢lütfen devam. Bebeğinize ve ailenize sağlıklı, şanslı bir ömür, size başarılar diliyorum. İzmir'den Tünay dede.😊❤🎉
Sağlık sıhhat ve huzurla büyüsün bebeğiniz. Benim de yaşadığım çocukluk üzüntülerini hafifletmem ancak bu yöntemle mümkün oluyor. Ancak olur olmadık normalleştirmeler yaşamam o kadar sonsuz sayıda ki. Bu algı biçimimi dönüştürmek öyle detaylı ve incelikli ki. Bir ömür sürer gibi hissediyorum
aaa ne güzel bir konu, ne güzel bir anne. Allah yavrularınızla eşinizle mutluluklar versin. Konular ilgi çekici. destek için takibe alıyorum. Emeğinize sağlık
Çocuğun ne yaşadığını ve ne hissettiğini kendi deneyimlerinizile aktariyorsunuz.Beyin algılarken zannettigimizden daha farklı çalışıyor. Daha önce dünyanın benim etrafımda döndüğünü düşünüyordum. Hergün öğrendiğim farklı bilgilerle algim değişiyor.Bu nedenle olanı olduğu gibi göremeyiz. Herkesin algılaması farklı olduğu için, yorum ve yargı yüzünden olanı kendimize göre tekrardan yazarız.
analize bayıldım. nihan kaya'nın "iyi aile yoktur" kitabı geldi aklıma siz anlatırken. ayrıca alice Miller'ın bütün kitapları geçti gözümün önünden. harikasınız . yakından takip ediyorum bugün itibariyle 😊
Annem beni ergenliğin ilk başlarında köyden kasabaya taşındığımızda sonradan anladığım bir kök sebeple yani fakirliğin yokluğun verdiği depresyondan döverdi. Ona kızgın değilim, kızgınsam da anlıyorum onun o zamanlar içinde bulunduğu çaresizliğin getirdiği ruh halini. Ben şimdi aşırı derecede korkak ve içe dönük bir yetişkinim. Acaba bununla ilgisi var mı? Yoksa dört çocuğun en küçüğü olduğum için mi? Abilerim ve ablam, çok çok sonradan anlamaya başladım, narsist ve başka türlü kişilik bozuklukları olan kardeşler. Ben kişi olarak en çok içsel anlamda geliştim sanırım. Sesimin çıkmadığı yerde iyi biri olduğum için öyle olduğuna kendimi inandırmanın bir yolunu buluyorum, kötü olsaydım bağırabilirmişim gibi. Annem de çocukken abilerinden çok dayak yermiş, hele de başka köyden olan ve sonradan şizofreni olduğu anlaşılan gençle olan nişan gecesi babama kaçma girişimi hüsranla sonuçlandığında. Öyle kalbi kırıktı ki hep anlatırdı bunu, abilerimden ve babamdan yediğim dayağın haddi hesabı yoktu derdi. Yılmamış ama, kaçmış. Ben babam gibi yufka yürekliliği ön plana çıkan biriyim, aşırı empatik ve doğrucu. Babam da bir Anadolu köyünde 1930’larda anne babası o küçükken ölünce abisiyle yalnız büyümüşler. Not: O şizofreni hastası sonradan annemin bir küçüğü olan teyzemin eşi olmuş. Annem aileden uzak gurbet diyarda dışlanarak ve yokluk çaresizlik içinde yaşamış, teyzem ise bir şizofreni hastası eş ile. Bütün bunlar benimle nasıl bağlantılı…?…
Yargısız gözlem için adalet duygusunu geliştirmek gerekir. Haklının hakkını teslim etmeyi bilmeyen insanlar, bunlar ebeveyn de olsalar, adalet duyguları kördürler. Hani bizde haksız da olsan dürüst ol mantığı gibi. Anlattığınız olayda anne, 7 yaşındaki çocuğuna, evladım daha dikkatli olsana da diyebilir, veya hiç karışmayabilirdi. Anlatınızda bunları da değerlendirseniz iyi olurdu.
Bu ülkede anneler çocuklarını dövüyorlar buna hakları yok. Sokakta çok denk geldim buna. Çocuğu kendi malı gibi görüyor. Oysa çocuk anne babaların malı değil onlara emanetler. O cocuğun bir insan olduğunu, bir psikoljisi olduğunu, her uyguladıkları sözel ya da fisiksel şiddetin ruhlarında nasıl yaralar açtığını umursamıyorlar.! Çünkü çocuğu insan olarak görmüyorlar.! Oysa o bir insan, bir birey yarının annesi, babası, teyzesi, dayısı, halası v.s.! Ondan sonra bu ülkede neden her yerde şiddet var deniyor.! Neden insana değer verme yok deniyor.! Çünkü her şey ailede başlıyor, çocuk ailede öğreniyor her şeyi.!
@@okyanus_yolcusu Kazalar da bir çeşit hatadır benim fikrimce lakin anlatmak istediğim fatura büyük çocuğa kesildikçe küçük çocuğun şahsiyeti de ona göre biçimleniyor.
Bunu insanların olmadığı doğal ortamda anlatmak yerine şehir içindeki bir parkta banka oturarak aktarmanızı öneririm hem uygulamalı olur. Bakalım yargısız gözlem işe yarıyor mu.
Bir soru; 4.10’da ‘parktaki çocuğu annesi haksız yere dövmüştü’ eyleminde, haklı yere dövse çocuk nasıl bir normalleşme içinde olacaktı? Burada Sokrat’ın ‘ya haklı yere mi idam etselerdi’ benzetmesi yapılabilir mi? Nasıl değerlendiriyorsunuz? Teşekkürler
Haklı yere dövme olmaz zannımca. Çünkü fiziksel olarak biri diğerinden çok daha güçsüz iki varlık ortada. Ayrıca tecrübe ve deneyim bakamından anne daha güçlü olacağı ićin çocuğun haksız olduğu durumda da dövmek yerine uygulanabilecek başka davranış değiştirme yöntemleri var.
Gönül hanım öncelikle çok teşekkür ederim paylaşımınız için. Fakat sesiniz çok az çıkıyor en son ayara getirsem de artamadı maalesef. Diğer arkadaşlarda böyle bir sorun var mı ? yoksa kale almayın lütfen.Anlattığınız konuyla alakalı bu yargısız gözlem dediğiniz sey, aslında empati yaparak bakma durumu mudur? Uyanışta bahsedilen gözlemci olma haliyle aynı şey midir?
Merhaba, Ses sorununu dile getiren başkaları da oldu, iki kere mikrofon aldım. Lakin ikisinde de sorun oldu, en kısa zamanda bu sorunu çözmek niyetindeyim. Yargısız gözlem ise bir olaya o olayla ilgili duygunuzu katmadan salt olduğu haliyle bakabilmek diyebiliriz. Daha ayrıntılı bilgi için Marshall Rosenberg şiddetsiz iletişim inceleyebilirsiniz.
Yeni çocuk doğurmuş biri olarak böyle bir olayla neden karşılaştığını düşündün mü ? Muhtemelen sana burada öğretilmek istenen bir şey var. Ayrıca yargısız gözlemde olanı olduğu gibi görmek den bahsettiniz olayla ilgili çocuğun annesinin neden bunu yaptığını yargıladınız çocuğun başına gelen bu durumla alakalı olarak ilerde annesiyle alakalı olarak ne düşüneceği ile alakalı yargıda bulundunuz ama gerçekte bu olay o insanların geleceklerinde nasıl bir etki yada sonuç doğurur gerçekte asla bilemezsiniz Burda asıl mesele sizin dünya ya bir çocuk getirmiş oluşunuz bir veya birden fazla çocugunuz da olabilir. Neticede etrafınızda ki insanların davranışlar üzerine verdiği tepkilerin yanlışlığı üzerine bir durum olduğunu gördünüz. Sizin de sorununuz kendinizde çözmeniz gereken mesele bu
Anne babayı idealize etmek bir çocuk için ,yapılmaması gerekilenler listesinde ilk 3 te olmalı. parktaki olay sonrasında çocuk ileride, Annem çaresiz di stresiyle baş edemedi ve böyle bir şey yaptı demekten ziyade, Ben çocuktum o ise yetişkin ve o bu süreci yönetemedi demeyi öğrenmeli.
Aslında ben de kısaca annenin süreci yönetemediğini ifade etmek istedim belki kelimelerin çokluğu algıyı başka yöne taşımış olabilir katkınız için teşekkür ederim 🙏
Merhaba. Bu yaptığın yargisiz gozlem degil Bilinçli Yargıdır. Önce olayi ve kisileri gozlemledin sonra bir yargida bulundun. Yani ikinci asamaya gectin. Yargısız GÖZLEM, sadece OLANInın VARlığını ANDA FARKETMEKTİR. Yani gözlem dedigimiz dusunce, yargı, analiz içermez. Sevgiler..
Merhaba! Sizi yeni sohbet formatımız olan, içerik üreticileri ile gerçekleştirdiğimiz "Öz Keşif" programımızda ağırlamak isteriz. Müsait olduğunuzda iletişim kurabilmemiz adına mail adresinizi bize iletebilir misiniz?