Yeni bir başlangıç içerisindeyiz ve bana beraber dinleyelim diye gönderdi Tospikim. “Kusura bakma sevgilim heybemde sana benzeyecek kadar güzel birşey yok “ bu kısmı dinlerken bana yazacağını hissettim mesaja girdiğimde tam olarak bunu yazmıştı. Şimdi oda bu yorumu begenecek ve bizden bi hatıra bırakcaz buraya. Yıllar sonra bu güzel anı yine çok güzel zamanlarda hatırlamak dileğiyle ..
2006da bu şiirin tüm sözlerini üşenmeden sms attigım kadınla evlendim ve 12 yıl travmatik bir evlilik yaşatıp bırakıp gitti. Ve giderken bütün insanlara olan güvenimi de aldı gitti. Kahpelik bu kadar mı yakışacaktı sana... yazık oldu tüm duygusal yatırımıma ve biricik kızıma... ve ''benim sayemde kadınları tanımış oldun'' diye bir mesaj attı. Sizce haklı mı?
Bu sözü 14 sene önce pratiğe dökmüştüm. Arkadaşlar; manyakmısın oğlum biz karıyı nasıl boşarız diye düşünüyoruz sen evlenecek misin dediler. Dinlemedim evlendim 1 kızım oldu hamdolsun🤲🏽
Dünyanın en güzel benzetmelerini yapıp "Kusura bakma sevgilim heybemde sana benzeyecek kadar güzel bir şey yok." demesi, benzetmelerle tarif edemeyeğim kadar güzellikte bir mütevazılık.
Hayat seni oyle bir yere getirmistir ki nereye geldiginin sen bile farkina varmadan hayat oyle bir harcamistir ki geriye bom bos bir cebe donmussundur...
Şiir gibi Kadınlar vardı; doğru yere düşseler, hayatı Cennet eyleyecek...! Ve Şair Adamlar vardı; doğru Kadına denk gelseler, onları mücevher gibi işleyecek...! Şiir gibi Kadınlar şuursuz adamlara yâr olup çürüdü gitti...! Şair Adamlar Şiirsiz Kadınların elinde mum gibi eriyip bitti...✍
@@Evianosasuna niçin alakasız yerlerde inançsızlığını belirtme ihtiyacı duyuyorsun? inanmayabilirsin, ama şiir ile ne ilgisi var ki inanmadığını belirtiyorsun?
her şey yapılabilir bir beyaz kağıtla uçak örneğin uçurtma mesela altına konulabilir bir ayağı ötekinden kısa olduğu için sallanan bir masanın veya şiir yazılabilir süresi ötekilerden kısa bir ömür üzerine. bir beyaz kağıda her şey yazılabilir senin dışında güzelliğine benzetme bulmak zor sen iyisi mi sana benzemeye çalışan her şeyden bir gülden bir ilk bir sonbahardan sor belki tabiattadır çaresi senin bir çiçeğe bu kadar benzemenin ve benim bilinci nasırlı bir bahçıvan çaresizliğim anlarım bitkiden filan ama anlatamam toprağın güneşle konuşmasını sana çok benzeyen bir çiçek yoluyla sen bana ışık ver yeter bende filiz çok köklerim içimde gizlidir gelen giden açan soran bere budak yok bir şiir istersin “içinde benzetmeler olan” kusura bakma sevgilim heybemde sana benzeyecek kadar güzel bir şey yok uzun bir yoldan gelen tedariksiz katıksız bir yolcuyum yaralı yarasız sevdalardan geçtim koynumda bir beyaz kağıt boşluğu her şeyi anlattım olan olmayan acıtan sancıtan bilsem ki sana varmak içindi bütün mola sancıları bütün stabilize arkadaşlıklar daha hızlı koşardım severadım gelirdim gözlerinin mercan maviliğine sana bakmak suya bakmaktır sana bakmak bir mucizeyi anlamaktır sana sola bakmadan yürüdüğüm yollar tanıktır aşk sorgusunda şahanem yalnız kelepçeler sanıktır ne yazsam olmuyor çünkü bilenler hatırlar hem yapılmış hem yapma çiçek satanlar bahçıvanlar değil tüccarlardır sen öyle göz sen öyle toprak ve güneş ortaklığı sen teninde cennet kayganlığı iken sana şiir yazmak ahmaklıktır bir tek söz kalır dişlerimin arasından ben sana gülüm derim gülün ömrü uzamaya başlar verdiğim bütün sözler sende kalsın isterim ben sana gülüm derim gül sana benzediği için ölümsüz yazdığım bütün şiirler sana başlayan bir kitap için önsöz sana bakmak bir beyaz kağıda bakmaktır her şey olmaya hazır sana bakmak suya bakmaktır gördüğün suretten utanmak sana bakmak bütün rastlantıları reddedip bir mucizeyi anlamaktır sana bakmak Allah’a inanmaktır
Her şey yapılabilir bir beyaz kağıtla Uçak örneğin uçurtma mesela Altına konabilir bir ayağı ötekilerden kısa olduğu için Sallanan bir masanın Veya şiir yazılabilir süresi ötekilerden kısa Bir ömür üzerine Bir beyaz kağıda herşey yazılabilir Senin dışında Güzelliğine benzetme bulmak zor Sen iyisi mi sana benzemeye çalışan herşeyden Bir gülden, bir ilk bir sonbahardan sor Belki tabiattadır çaresi senin bir çiçeğe bu kadar benzemenin Ve benim bilinci nasırlı bahçıvan çaresizliğim Anlarım bitkiden filan ama anlatamam Toprağın güneşle kavuşmasını Sana çok benzeyen bir çiçek yoluyla Sen bana ışık ver yeter bende filiz çok Köklerin içimde gizlidir, Gelen, giden arayan, soran dere budak yok Bir şiir istersin içinde benzetmeler olan Kusura bakma sevgilim Heybemde sana benzeyecek kadar güzel birşey yok... yok! Uzun bir yoldan gelen, tedariksiz katıksız bir yolcuyum Yaralı yarasız sevdalardan geçtim Koynumda bir beyaz kağıt boşluğu Her şeyi anlattım olan olmayan, acıtan sancıtan Bilsem ki sana varmak içindi bütün mola sancıları, Daha hızlı koşardım, sever adım gelirdim gözlerinin mercan maviliğine Sana bakmak suya bakmaktı Sana bakmak, bir mucizeyi anlamaktı Sana sola bakmadan yürüdüğüm yollar tanıktır Aşk sorgusunda şahanem, yalnız kelepçeler sanıktır Ne yazsam olmuyor çünkü bilenler hatırlar Hem yapılmış hem yapma çiçek satanlar bahçıvanlar değil tüccarlar Sen öyle göz, sen öyle toprak ve güneş ortaklığı Sen içimde cennet kayganlığı iken, Sana şiir yazmak ahmaklıktı... Bir tek söz kalır dişlerimin arasında Ben sana gülüm derim gülün ömrü uzamaya başlar Verdiğim bütün sözler sende kalsın isterim Ben sana gülüm derim gül sana benzediği için ölümsüz, Yazdığım bütün şiirler sana başlayan bir kitap için ön söz Sana bakmak bir beyaz kağıda bakmaktır Her şey olmaya hazır Sana bakmak, suya bakmaktır Gördüğün suretten utanmak Sana bakmak, Bütün rastlantıları reddedip bir mucizeyi anlamaktır Sana bakmak, Allah'a inanmaktır
@@fatmadogan1955 haklısın yani insan buyuk konusmamali ama ne biliyim sütten ağzı yanan yoğudu üfleyerek yermis benimde o mesele sanirim. kabalik etmek istemedim yoksa hic bir kadina...
Yorumları okudum o kadar güzel şeyler yazmışsınız ki.. Şiirde toplanmamız güzel oldu be kalbi güzel yüreğinde kötülük olmayan güzel insanlar iyi ki varsınız:)
Bir kış günü, Gecenin bir yarısı, Çıkmaz bir sokakta buluşmuştuk seninle. O gün, o şehre, Gözlerimizin birbirine dokunduğu ilk gece. Gökten melekler iniyordu üzerimize. Sen üşüyordun, Kızarmıştı burnun ve ellerin. Benimse alev alev yanıyordu avuç içlerim. Sen bilmiyordun, 9,5 şiddetinde bir deprem etkisi yaratıyordu gözlerin. Enkaza dönüyordu karşında bedenim. O gün, o gece, Karlar yağarken üzerimize, Söylenecek birçok şeye ihanet etti, Susmaya yemin etti, dilim. Sanırsın karşında öksüz yetimim. Adını söylesem ölecek gibiyim. Sığdıramıyordum, İçimden taşıyordu sana olan sevgim. Gözlerine bakmaya utanıyordu, nedense gözlerim. Gecenin sessizliğinde kaybolup gitti, söylenmemiş nice sözlerim. Bir tarafta ayaz, Bir tarafta yakan sen. Anlamıyorum, nereye gitti şen şakrak ben? O gün, o gece, Hiç olmadığım kadar cesaretsizdim karşına geçince. Utanmam, heyecanlanmam hoşuna gitti bence. Umut verdin, bitti dediğim yerde. Parmak uçlarından öteye gidemedim. Anlamıştım kısa zaman içinde, Kırmadan dökmeden gitmek istedin sessizce. Dönmeyeceğini bile bile, Belki bir gün dönerim, dedin isteksizce. Yoksa acımış mıydın, paramparça olmuş kalbime? Dokunulmamış, yaşanmamış hayallerime? Giderken uzun uzunarkandan baktım Başka bir hayata yelken açıyordun, Kararlıydı adımların. “Biz” olamadan, yitip gitti tüm umutlarım. Sevdim, yandım. İlk adımı ben attım. Haklıydın bu yüzden bir sıfır yenik başladım. Çok sevenleri paspasa benzetmiştin bir şiirinde, Bende onlardan olmuştum, Kanıtlamıştın bunu gidişinle. Aynı şehirde, aynı çevrede, Yabancıya dönüşmüştük ikimiz de. Bazen karşılaşırdık, Yanından geçerdim, mutlu bir yüz ifadesi içinde. Fark etmezdin beni, belki de görmezden gelirdin. Anladım ki, ben sende bir hiçtim. Renkli dünyanda bir sığıntıdan ibarettim. Unutmak senin için bir nefeslik zamandı. Kalbinin kapısı, bana hep duvardı. Bu yüzden; Hiçbir şey olmamış gibi hayatına kolayca devam ettin. Senin aksine; Ben bitiyordum, soluyordum günden güne. Garip bir çelişki hakimdi bedenimde; Gözlerim ağlarken dudaklarım gülüyordu. Çıldırmış gibiydim, deliriyordum bence. Güçsüzdüm, çaresizdim hasretinin gölgesinde. Her gün bitecek, diyordum. Ama bitmiyordu… Zaman benden yana çalışmıyordu, Alıp gitmiyordu seni. Ne öldürüyordu ne de yaşatıyordu beni. Şimdi kaç yıl geçmiş görmeyeli seni? Neredesin, nasıl bir hayat yaşıyorsun bilmeyeli? Unuttum, diyemem seni. Alıştım yokluğuna. Senden uzak bir şehirde, Yaşıyorum ne varsa kaderimde. Ara ara sızlıyor kabuk bağlamış yaram. Karlar yağdığında… Çalan hüzünlü şarkılarda… Adını duyduğum her anda… Anılar hücum ediyordu sol yanıma. Belki hatırlamazsın adımı. Sana olan uçsuz bucaksız, karşılıksız aşkımı. Bir ah olarak sakladığım gizli yanımı. Kızgın, öfkeli ya da pişman değilim. Yaşanması gerekti ve yaşanmış en güzel şeydi. Boş ver, diyorum sevilmemiş kalbime. Anılardan sıyrılıyorum, Geri dönüyorum ait olduğum zamana, Devam ediyorum kaldığım yerden hayatıma. İçimde çok şey olmuş olsa da Hiçbir şey olmamış gibi kahkahalar atmaya… Bu durum sonsuzluktu, yokluktu. Kayboluyorum! Senli zamanlarda, yok oluyorum. Ama anlatamıyorum… Bu çılgınlık, biliyorum! Bazı şeylere engel olamıyorum. Elimde değil. Güzel olan her şeyde, Senden bir parça arıyorum. Seninle anlam buluyor, Hayatımdaki tüm anlamsız şeyler. Seni bulamayacağımı biliyorum. Bulsam da ne değiştirirdi ki hayatında, hayatımda? Bir yabancı gibi çekip gideceksin sonunda. Hiç bilmeyeceksin; Bende “biz” olduğumuzu, Hayatımda hasret olduğunu, Seninle ilgili bendeki tüm şeyleri, Hiç bilmeyeceksin. Seni aramak… Aptallık, biliyorum! Ama inan elimde değil. Seni aramak… Ve her şeyde seni bulmak.. Hüznü taşıyan kaldırım taşlarında… Sana ağıtlar yakmak.. Kısır bir döngüde hayalinle yaşamak..
@@bayramaliataseven6643 Evrim teorisi derki hersey raslantılar sonucu bir araya geldi ve oluştu.kesinlikle bir yaratıcı olmadan. Yılmaz abide diyorki sana baktığım zaman o kadar güzelsin ki .bu güzellik raslantisal olarak ortaya çıkmış olamaz ancak bir yaratıcı olması lazım böyle bir güzelliği ortaya çıkartacak.o zaman evrime artık inanmıyorum.sana bakmak Allaha inanmaktır....
Bir sevgiliye yazılabilecek en güzel şiir... Öteki şairlere bir şey bırakmamış. Hele final; "Sana bakmak bütün rastlantıları reddedip bir mucizeyi anlamaktır. Sana bakmak; Allaha inanmaktır" Nokta.
Her şey yapılabilir bir beyaz kağıtla Uçak örneğin uçurtma mesela Altına konabilir bir ayağı ötekilerden kısa olduğu için Sallanan bir masanın Veya şiir yazılabilir süresi ötekilerden kısa Bir ömür üzerine Bir beyaz kağıda herşey yazılabilir Senin dışında Güzelliğine benzetme bulmak zor Sen iyisi mi sana benzemeye çalışan herşeyden Bir gülden, bir ilk bir sonbahardan sor Belki tabiattadır çaresi senin bir çiçeğe bu kadar benzemenin Ve benim bilinci nasırlı bahçıvan çaresizliğim Anlarım bitkiden filan ama anlatamam Toprağın güneşle konuşmasını Sana çok benzeyen bir çiçek yoluyla Sen bana ışık ver yeter bende filiz çok Köklerin içimde gizlidir, Gelen, giden arayan, soran dere budak yok Bir şiir istersin içinde benzetmeler olan Kusura bakma sevgilim Heybemde sana benzeyecek kadar güzel birşey yok... yok! Uzun bir yoldan gelen, tedariksiz katıksız bir yolcuyum Yaralı yarasız sevdalardan geçtim Koynumda bir beyaz kağıt boşluğu Herşeyi anlattım olan olmayan, acıtan sancıtan Bilsem kisana varmak içindi bütün mola sancıları, Daha hızlı koşardım, severadım gelirdim gözlerinin mercan maviliğine Sana bakmak suya bakmaktı Sana bakmak, bir mucizeyi anlamaktı Sana sola bakmadan yürüdüğüm yollar tanıktır Aşk sorgusunda şahanem, yalnız kelepçeler sanıktır Ne yazsam olmuyor çünkü bilenler hatırlar Hem yapılmış hem yapma çiçek satanlar baçıvanlar değil tüccarlar Sen öyle gçz, sen öyle toprak ve güneş ortaklığı Sen içimde cennet kayganlığı iken, Sana şiir yazmak ahmaklıktı... Bir tek söz kalır dişlerimin arasında Ben sana gülüm derim gülün ömrü uzamaya başlar Verdiğim bütün sözler sende kalsın isterim Ben sana gülüm derim gül sana benzediği için ölümsüz, Yazdığım bütün şiirler sanabaşlayan bir kitap için önsöz Sana bakmak bir beyaz kağıda bakmaktır Herşey olmaya hazır Sana bakmak, suya bakmaktır Gördüğün suretten utanmak Sana bakmak, Bütün rastlantıları reddedip bir mucizeyi anlamaktır Sana bakmak, Allah'a inanmaktır
100 sene sonra bile aynı duygularla dinlenebilecek bir eser,o zaman kimsenin heybesinde bu kadar güzel şiir olamayacak.Değerini bilelim hem bu nadide eserin hem de yanımızdakinin:)
Abi bu nasıl bir insan evlatına yazılmış sevgi tarifidir ; geçmişte gelecekte yazılmış yada yazılacak bir insanı sevmek üzere yazılanları sorgulatacak , abi seviyeyi öyle bir yere koydun ki , artik sadece seni seviyorum yerine Yılmaz abinin baktığı yerden ; beyaz bir sayfadan Sana bakıyorum demek kaldı... (anlaya bilene...)
Hiç kimseye söylemiyorum bu şiiri. Kalbim acıyor, sancıyor... Bu ses nasıl kalbe işler. "Sana bakmak bütün rastlantıları reddedip bir mucizeye inanmaktır." 🍂
Her şey yapılamaz bir beyaz kağıtla İki yüzü var ne yazsam ağlar ağıtla.. Arkası boşluk ve önü karışık Mürekkep siyah kalem kırık Güzelliğin beş para etmez elde Sevdam nasırlı sökülmüyor bende Yollar uzun yollar ince gülüm Sensizlik işkence sensizlik ölüm Gülümün renklerine konar bir kelebek Renkten renge bürünür sonu ahenk Ve kelebeğin sonu ölümse Gülümü kokla, sev ve gülümse....
yılmaz abiyi dinlerken sanki AHMET KAYA yı dinliyor gibi oluyorum:-( burdan AHMET KAYA ya selam olsun mekanı cennet olsun... seni çok özledik be güzel insan....
Burayı seviyorum; şiiri, okuyanı, yorumları bile çünkü şiire gelen adam ya da kadın güzel gelmiştir, küfürsüz, edeple hata bazen hüzünle.... Bu yüzden burası şiirle kalalım 🍂
Her şey yapılabilir bir beyaz kağıtla Uçak örneğin uçurtma mesela Altına konabilir bir ayağı ötekilerden kısa olduğu için Sallanan bir masanın Veya şiir yazılabilir süresi ötekilerden kısa Bir ömür üzerine Bir beyaz kağıda herşey yazılabilir Senin dışında Güzelliğine benzetme bulmak zor Sen iyisi mi sana benzemeye çalışan herşeyden Bir gülden, bir ilk bir sonbahardan sor Belki tabiattadır çaresi senin bir çiçeğe bu kadar benzemenin Ve benim bilinci nasırlı bahçıvan çaresizliğim Anlarım bitkiden filan ama anlatamam Toprağın güneşle kavuşmasını Sana çok benzeyen bir çiçek yoluyla Sen bana ışık ver yeter bende filiz çok Köklerin içimde gizlidir, Gelen, giden arayan, soran dere budak yok Bir şiir istersin içinde benzetmeler olan Kusura bakma sevgilim Heybemde sana benzeyecek kadar güzel birşey yok... yok! Uzun bir yoldan gelen, tedariksiz katıksız bir yolcuyum Yaralı yarasız sevdalardan geçtim Koynumda bir beyaz kağıt boşluğu Herşeyi anlattım olan olmayan, acıtan sancıtan Bilsem kisana varmak içindi bütün mola sancıları, Daha hızlı koşardım, severadım gelirdim gözlerinin mercan maviliğine Sana bakmak suya bakmaktı Sana bakmak, bir mucizeyi anlamaktı Sana sola bakmadan yürüdüğüm yollar tanıktır Aşk sorgusunda şahanem, yalnız kelepçeler sanıktır Ne yazsam olmuyor çünkü bilenler hatırlar Hem yapılmış hem yapma çiçek satanlar baçıvanlar değil tüccarlar Sen öyle gçz, sen öyle toprak ve güneş ortaklığı Sen içimde cennet kayganlığı iken, Sana şiir yazmak ahmaklıktı... Bir tek söz kalır dişlerimin arasında Ben sana gülüm derim gülün ömrü uzamaya başlar Verdiğim bütün sözler sende kalsın isterim Ben sana gülüm derim gül sana benzediği için ölümsüz, Yazdığım bütün şiirler sanabaşlayan bir kitap için önsöz Sana bakmak bir beyaz kağıda bakmaktır Herşey olmaya hazır Sana bakmak, suya bakmaktır Gördüğün suretten utanmak Sana bakmak, Bütün rastlantıları reddedip bir mucizeyi anlamaktır Sana bakmak, Allah'a inanmaktır.
"Bilsem ki sana varmak içindi bütün mola sancıları bütün stabilize arkadaşlıklar daha hızlı koşardım severadım gelirdim gözlerinin Mercan maviligine" Onun gözlerine bakıp bu satırları okudum suratima öylece baktı ve "hiçbir şey anlamadim" dedi. Yaşadığım hayal kırıklığını siz anlayın.
Annemin bana gönderdiği dinlerken beni düşündüğünü söylediği bu şiiri annemi kaybettikten 27 gün sonra dinliyorum. Şimdi ben seni düşünüyorum annem, yattığın yer gül bahçesi olsun, seni çok özledim.
Gönlümün en güzel en özel parçası.Doğum günün kutlu olsun.Bu şiirde beni en çok etkileyen kısmı dinlerken beni hatırlamayı unutma sevgilim seni çok seviyorum...A Uzun bir yoldan gelen, tedariksiz katıksız bir yolcuyum Yaralı yarasız sevdalardan geçtim Koynumda bir beyaz kağıt boşluğu Herşeyi anlattım olan olmayan, acıtan sancıtan Bilsem kisana varmak içindi bütün mola sancıları, Daha hızlı koşardım, severadım gelirdim gözlerinin mercan maviliğine Sana bakmak suya bakmaktı Sana bakmak, bir mucizeyi anlamaktı...❤
Benim için gelmiş geçmiş en güzel şiir.. İnsanlar içinde ne yaşıyor be? Nasıl bir duyguyla, nasıl dile geliyor? Bu şiir illa birine yazılmış ve o kişi, cidden çok şanslı... Zaten yazılan, söylenen bütün güzel şiir ve şarkılarda ilk aklıma gelen yazılan kişidir? İnsanları bu duygulara koyacak kadar tarifsiz ve kötü olmayın lütfen.. 36 yaşındayım biride çıkıp bana bu şiiri hediye etmedi.. Ama ben bu şiirde değmeyenleri düşünüp yücelttiğim için bu şiirden özür diliyorum 🙏
Bu şiiri bana armağan etmişti .. sonra deprem oldu .. ailemden birinin evi kalmadı ben yardımdan yardıma koşarken .. üstelik bu süreçte hastalığa yakalanmışken 😢bana gösteriş için yaptığımı söyledi yardımları .. ve ben o acıyla insanlarının muhtaçlarını dile bile getirmeden yol verdim .. beni anlamayanı ben hayatımda tutamam .. beğeninde arada gelip geçmişime yakayım 06.02.2023 17.02.2023 vazgeçmişlik 😢
Arkadaşlar vallahi ben o kişiyim bildiğiniz gibi değil şu an kendisinin hayatında biri var kendiside gayet mutlu aradan bir buçuk yıl geçti daha yeni arayıp sormuş
Arkadaşlar vallahi ben o kişiyim hiçte öyle yazıldığı gibi değil aslında şu an hayatında biri var kendiside gayet mutlu. Aradan bir buçuk yıl geçmiş daha yeni arayıp yazdı bana
Her şey yapılabilir bir beyaz kağıtla Uçak örneğin uçurtma mesela Altınakonabilir bir ayağı ötekilerden kısa olduğu için Sallanan bir masa Veya şiir yazılabilir süresi ötekilerden kısa Bir ömür üzerine Bir beyaz kağıda herşey yazılabilir Senin dışında Güzelliğine benzetme bulmak zor Sen iyisi mi sana benzemeye çalışan herşeyden Bir gülden, bir ilk bir sonbahardan sor Belki tabiattadır çaresi senin bir çiçeğe bu kadar benzemenin Ve benim bilinci nasırlı bahçıvan çaresizliğim Anlarım bitkiden filan ama anlatamam Toprağın güneşle kavuşmasını Sana çok benzeyen bir çiçek yoluyla Sen bana ışık ver yeter bende filiz çok Köklerin içimde gizlidir, Gelen, giden arayan, soran dere budak yok Bir şiir istersin içinde benzetmeler olan Kusura bakma sevgilim Heybemde sana benzeyecek kadar güzel birşey yok...yok! Uzun bir yoldan gelen, tedariksiz katıksız bir yolcuyum Yaralı yarasız sevdalardan geçtim Koynumda bir beyaz kağıt boşluğu Herşeyi anlattım olan olmayan, acıtan sancıtan Bilsem kisana varmak içindi bütün mola sancıları, Daha hızlı koşardım, severadım gelirdim gözlerinin mercan maviliğine Sana bakmak suya bakmaktı Sana bakmak, bir mucizeyi anlamaktı Sana sola bakmadan yürüdüğüm yollar tanıktır Aşk sorgusunda şahanem, yalnız kelepçeler sanıktır Ne yazsam olmuyor çünkü bilenler hatırlar Hem yapılmış hem yapma çiçek satanlar baçıvanlar değil tüccarlar Sen öyle gçz, sen öyle toprak ve güneş ortaklığı Sen içimde cennet kayganlığı iken, Sana şiir yazmak ahmaklıktı... Bir tek söz kalır dişlerimin arasında Ben sana gülüm derim gülün ömrü uzamaya başlar Verdiğim bütün sözler sende kalsın isterim Ben sana gülüm derim gül sana benzediği için ölümsüz, Yazdığım bütün şiirler sanabaşlayan bir kitap için önsöz Sana bakmak bir beyaz kağıda bakmaktır Herşey olmaya hazır Sana bakmak, suya bakmaktır Gördüğün suretten utanmak Sana bakmak, Bütün rastlantıları reddedip bir mucizeyi anlamaktır Sana bakmak, Allaha inanmaktır
Her şey yapılabilir bir beyaz kağıtla Uçak örneğin uçurtma mesela Altına konabilir bir ayağı ötekilerden kısa olduğu için Sallanan bir masanın Veya şiir yazılabilir süresi ötekilerden kısa Bir ömür üzerine Bir beyaz kağıda herşey yazılabilir Senin dışında Güzelliğine benzetme bulmak zor Sen iyisi mi sana benzemeye çalışan herşeyden Bir gülden, bir ilk bir sonbahardan sor Belki tabiattadır çaresi senin bir çiçeğe bu kadar benzemenin Ve benim bilinci nasırlı bahçıvan çaresizliğim Anlarım bitkiden filan ama anlatamam Toprağın güneşle kavuşmasını Sana çok benzeyen bir çiçek yoluyla Sen bana ışık ver yeter bende filiz çok Köklerin içimde gizlidir, Gelen, giden arayan, soran dere budak yok Bir şiir istersin içinde benzetmeler olan Kusura bakma sevgilim Heybemde sana benzeyecek kadar güzel birşey yok... yok! Uzun bir yoldan gelen, tedariksiz katıksız bir yolcuyum Yaralı yarasız sevdalardan geçtim Koynumda bir beyaz kağıt boşluğu Herşeyi anlattım olan olmayan, acıtan sancıtan Bilsem kisana varmak içindi bütün mola sancıları, Daha hızlı koşardım, severadım gelirdim gözlerinin mercan maviliğine Sana bakmak suya bakmaktı Sana bakmak, bir mucizeyi anlamaktı Sana sola bakmadan yürüdüğüm yollar tanıktır Aşk sorgusunda şahanem, yalnız kelepçeler sanıktır Ne yazsam olmuyor çünkü bilenler hatırlar Hem yapılmış hem yapma çiçek satanlar baçıvanlar değil tüccarlar Sen öyle gçz, sen öyle toprak ve güneş ortaklığı Sen içimde cennet kayganlığı iken, Sana şiir yazmak ahmaklıktı... Bir tek söz kalır dişlerimin arasında Ben sana gülüm derim gülün ömrü uzamaya başlar Verdiğim bütün sözler sende kalsın isterim Ben sana gülüm derim gül sana benzediği için ölümsüz, Yazdığım bütün şiirler sanabaşlayan bir kitap için önsöz Sana bakmak bir beyaz kağıda bakmaktır Herşey olmaya hazır Sana bakmak, suya bakmaktır Gördüğün suretten utanmak Sana bakmak, Bütün rastlantıları reddedip bir mucizeyi anlamaktır Sana bakmak, Allah'a inanmaktır
Her şey yapılabilir bir beyaz kağıtla Uçak örneğin uçurtma mesela Altına konabilir bir ayağı ötekilerden kısa olduğu için Sallanan bir masanın Veya şiir yazılabilir süresi ötekilerden kısa Bir ömür üzerine Bir beyaz kağıda herşey yazılabilir Senin dışında Güzelliğine benzetme bulmak zor Sen iyisi mi sana benzemeye çalışan herşeyden Bir gülden, bir ilk bir sonbahardan sor Belki tabiattadır çaresi senin bir çiçeğe bu kadar benzemenin Ve benim bilinci nasırlı bahçıvan çaresizliğim Anlarım bitkiden filan ama anlatamam Toprağın güneşle kavuşmasını Sana çok benzeyen bir çiçek yoluyla Sen bana ışık ver yeter bende filiz çok Köklerin içimde gizlidir, Gelen, giden arayan, soran dere budak yok Bir şiir istersin içinde benzetmeler olan Kusura bakma sevgilim Heybemde sana benzeyecek kadar güzel birşey yok... yok! Uzun bir yoldan gelen, tedariksiz katıksız bir yolcuyum Yaralı yarasız sevdalardan geçtim Koynumda bir beyaz kağıt boşluğu Herşeyi anlattım olan olmayan, acıtan sancıtan Bilsem kisana varmak içindi bütün mola sancıları, Daha hızlı koşardım, severadım gelirdim gözlerinin mercan maviliğine Sana bakmak suya bakmaktı Sana bakmak, bir mucizeyi anlamaktı Sana sola bakmadan yürüdüğüm yollar tanıktır Aşk sorgusunda şahanem, yalnız kelepçeler sanıktır Ne yazsam olmuyor çünkü bilenler hatırlar Hem yapılmış hem yapma çiçek satanlar baçıvanlar değil tüccarlar Sen öyle gçz, sen öyle toprak ve güneş ortaklığı Sen içimde cennet kayganlığı iken, Sana şiir yazmak ahmaklıktı... Bir tek söz kalır dişlerimin arasında Ben sana gülüm derim gülün ömrü uzamaya başlar Verdiğim bütün sözler sende kalsın isterim Ben sana gülüm derim gül sana benzediği için ölümsüz, Yazdığım bütün şiirler sanabaşlayan bir kitap için önsöz Sana bakmak bir beyaz kağıda bakmaktır Herşey olmaya hazır Sana bakmak, suya bakmaktır Gördüğün suretten utanmak Sana bakmak, Bütün rastlantıları reddedip bir mucizeyi anlamaktır Sana bakmak, Allah'a inanmaktır
Taşıyamacak kadar ağırlaştı mı kalbiniz, nefesiniz onu düşünürken bile kesildi mi her attığınız adımda onu aradınız mı, her gözde her yüzde her bedende onu aramak... Bunları bir sevdayı kalbine yol çizmiş bilir.
Her şey yapılabilir bir beyaz kağıtla Uçak örneğin uçurtma mesela Altına konabilir bir ayağı ötekilerden kısa olduğu için Sallanan bir masanın Veya şiir yazılabilir süresi ötekilerden kısa Bir ömür üzerine Bir beyaz kağıda her şey yazılabilir Senin dışında Güzelliğine benzetme bulmak zor Sen iyisi mi sana benzemeye çalışan her şeyden Bir gülden, bir ilk bir sonbahardan sor Belki tabiattadır çaresi senin bir çiçeğe bu kadar benzemenin Ve benim bilinci nasırlı bahçıvan çaresizliğim Anlarım bitkiden filan ama anlatamam Toprağın güneşle kavuşmasını Sana çok benzeyen bir çiçek yoluyla Sen bana ışık ver yeter bende filiz çok Köklerin içimde gizlidir, Gelen, giden arayan, soran dere budak yok Bir şiir istersin içinde benzetmeler olan Kusura bakma sevgilim Heybemde sana benzeyecek kadar güzel birşey yok... yok! Uzun bir yoldan gelen, tedariksiz katıksız bir yolcuyum Yaralı yarasız sevdalardan geçtim Koynumda bir beyaz kağıt boşluğu Her şeyi anlattım olan olmayan, acıtan sancıtan Bilsem ki sana varmak içindi bütün mola sancıları, Daha hızlı koşardım, severadım gelirdim gözlerinin mercan maviliğine Sana bakmak suya bakmaktı Sana bakmak, bir mucizeyi anlamaktı Sana sola bakmadan yürüdüğüm yollar tanıktır Aşk sorgusunda şahanem, yalnız kelepçeler sanıktır Ne yazsam olmuyor çünkü bilenler hatırlar Hem yapılmış hem yapma çiçek satanlar baçıvanlar değil tüccarlar Sen öyle gçz, sen öyle toprak ve güneş ortaklığı Sen içimde cennet kayganlığı iken, Sana şiir yazmak ahmaklıktı... Bir tek söz kalır dişlerimin arasında Ben sana gülüm derim gülün ömrü uzamaya başlar Verdiğim bütün sözler sende kalsın isterim Ben sana gülüm derim gül sana benzediği için ölümsüz, Yazdığım bütün şiirler sana başlayan bir kitap için önsöz Sana bakmak bir beyaz kağıda bakmaktır Her şey olmaya hazır Sana bakmak, suya bakmaktır Gördüğün suretten utanmak Sana bakmak, Bütün rastlantıları reddedip bir mucizeyi anlamaktır Sana bakmak, Allah'a inanmaktır
KİM TANIR BENİM GİBİ SENİ Kim bilir şimdi nerede kim bilir kiminlesin Ben İstanbul da bir başıma Sen hangi adını bilmediğim kenttesin Kim anlayacak seni benim kadar, kim tanıyacak Nereden bilecekler domatesin kabuğuna alerjini Nereden bilecekler neler sevdiğini Kim getirecek elleriyle çayını , şeker atmadan çay kaşığı koymadan Ateş gibi sıcak sevdiğini kim bilir çayını Mesela kim bilir çiçeklerle konuştuğunu Kim bilir bir gün su verip bir gün unuttuğunu Kim bilir ellerinle okşayıp kim bilir beni nasıl uyuttuğunu KİM TANIR BENİM GİBİ SENİ Kim anlar kim anlayabilir Bir sen bilirsin ne zaman hangi ayağına kramp gireceğini bir ben Bir sen bilirsin bir ben , Şevketi bostan yerken şalgam içileceğini Yanında siyah zeytin ve süs biber Birde pilav buğusunda ısıtılacağını ekmeğin kim bilir Ne çok şey paylaşmışız Tıpkı bir simidi tam ortasından bölüp aynı çaya batırır gibi Tıpkı nar soyarken bir avuç sen bir avuç ben paylaşır gibi Ne çok şey paylaşmışız Bir birimize can deriz mesela Çünkü biliriz ki biz birbirimizin canıyız Çünkü tanırız biz birbirimizi Çünkü biz birbirimizin öbür yanıyız Kim tanır şimdi seni Kim tanır şimdi beni Ne çok yarım kalmışız değil mi ? Hani her çarşamba pazara gidersin ya Her cuma hamama Ya komşular gelir sana ya sen gidersin onlara, her salıdan salıya Ne çok sevmişim seni Ne çok sevmişim seni Sen fil seversin ben karınca Sen gül seversin ben ortanca Mesela Sen kahkahayla gülersin Ben usulca Kim tanır benim gibi seni Ben inkar ederim sen taparsın tanrıya Ben karşı çıkarım sen boyun eğersin yazgıya Mesela ben sana inanırım sense aşka Kim tanır bizim gibi bizi Sende en az benim kadar tanırsın beni Bilirsin tırnaklarımı yediğimi Bilirsin sigarayı dibine kadar içtiğimi Sende benim kadar tanırsın beni Bilirsin bir Cüneyt Arkını bir seni sevdiğimi Birde Annemi Sende benim kadar tanırsın beni Şimdi kim can diyecek Kim sarılacak sana ? Kim tarayacak saçlarını ? Kim koynunda sabah edecek ? Kimin kokusunda uyanacak tenin ? Ve kim karşılarken günü kim veda edecek geceye Ters dönen terliğini kim düzeltecek uğursuzluk diye Kim yarım yamalak bildiği bir masalı anlatacak Her defasında sonunu farklı yazarak Kim sana dokunup kim sana sarılacak Ne az doymuşuz değil mi ? KİM TANIR BENİM GİBİ SENİ TARGAN TOLGA YUNGUL
Şimdi öylece bekliyorum. Belki bir ses verirsin, çıkıp gelirsin diye. Yokluğunun hasreti her gün her geçen dakika katlanarak artıyo. Sensizliğe nasıl alışırım nasıl alışılır,alışılabilr mi bilmiyorum. Ama her nerdeysen iyi ol, mutlu ol 1316