Yokluğunda (Leyla The Band) 

Şarkının öyle bir kalitesi var ki 9 yıl sonra bile yorum atsam o kemik tayfa burdadır.

hayatımdan asla çıkaramadığım parçalardan biri.. hala dinleyenler var mıdır bilmem

2024'te hala dinleyen varsa hayalleri gerçekleşmemiştir.

Bildirim gelse de tekrar dinlesem ...

Bu diziyi rahmetli kardeşim izlerdi hep.Ben de arasıra bakardim,hosuma da giderdi.Bir gün kardeşime izleyecegim butun bölümlerini baştan dedim.1 seneye kalmadan kardesim vefat etti.Sonra dizinin oykusunu ogrendim.Köturum bir cocugun zihninden gecen hayallerini canlandiriyomus bu dizi.Benim kardesimin de eli ayagi tutmazdi..Vefat edince hic bir bölumünü izleyemedim tabii onun YOKLUĞUNDA .6 sene oldu.Biraz daha zaman gecsin iyi hissedersem kendimi izlerim.

Bitti arkadaşlar, Allah razı olsun.

Onun uykularını çocuğunun ağlama sesi bölerken, benim uykularımı o bölüyor.

“Üzülmeni istemiyorum fakat,yaşadığın ilk sıkıntıda aklına gelirsem,ona haksızlık ettim demeni çok istiyorum”

Sadece şu anda dinleyenlerin sayısını merak ediyorum.

_"Rüyanızda görecek kadar sevmeyin hiç kimseyi, o zaman uyusanızda geçmez.."_ `Özdemir Asaf.

Ah be savcım hiç bir şey eskisi gibi olmuyor

Hiç eskimeyen bir anda insanın diline dolanan bir şarkı ..

Bugün 4 Temmuz. Bundan 11 yıl önceki patlayan bir bombadan kaybettiğim çocukluk aşkım, ve çocukluk arkadaşım. Bir yorum okudum altta okuması eğlenceli ama yazması değilmiş diye. O yüzden buraya satır satır işleyesim geldi. Bu şarkıyı defalarca dinledim ama her bir 4 Temmuz'da farklılaşır bu şarkı benim için. Asker kızıyım. Yıllar önce biz doğuda yaşarken babamdan dolayı, sevdiğim çocuğun bir gün "kestirme"den gidelim diye söylediği ve bizim saptığımız bir yola terör mayın saklamış. Bir süre sonra da saklanılan mayına bastı. İşte o mayın aldı benden çocukluğumu. Çokta uzatmayacağım bu hikayeyi. Çünkü her seferinde biraz daha üzülüyorum. Bir yıl içerisinde tek nefret ettiğim tarih 4 Temmuz. O gün orada o bombayla sadece o ölmedi, çocukluğumu da koydum onunla beraber toprağın altına. Şimdi yine 4 Temmuz ve yine "yokluğunda"...

Biraz yürürsem geçer dediğim o his, beni sokak ortasında ağlattı.

sene 2024 burada olan kaç kişiyiz ?

Üstünden çok uzun yıllar geçmesine rağmen dönüp dolaşıp yine buraya geliyorsak ve yorumların yanında 20 dk önce gibi şeyler yazıyorsa bu sadece bir şarkı değil olağanüstü başarılı bir başyapıttır.

Yokluğunda...

öyle bir his ki: O seni öldürmüş ama mezarına çiçek bıraksa affedecek gibisin.

bazen müzik zevkimin alnından öpesim geliyor

Bu şarkı üzerinden 10 yıl geçmesi zamanın acımasızlığını ortaya koymuyor mu? 😢

*“Ölüm değilse bizi ayıran yazık olmuş..“* Oğuz Atay

8 yıl sonra bile dinleyen var mı?

11 sene sonra hala dinleniyorsa bir şarkı fazla söze gerek yok

Gece saat 2, ve ben burada bu şarkıyı umutsuzca dinlenirken ne yazık ki yine seni düşünüyorum. Muhtemelen bu yorumu hiçbir zaman görmeyeceksin, hatta bu şarkıya uğramayacaksın bile. Çünkü sen dert nedir bilmezsin, üzülecek, pişmanlık duyacak bir ruhun yok senin. Canın göğsünde sıkışıp da göz yaşını akıttığında, ölümün gözüne bir lotus gibi saf ve güzel gözüktüğünü bilmezsin sen. Neredeyse bir yıl geçmiş seni son görüşümün üzerinden. Bana yabancı sesini en son aylar önce duymuşum. Bu şarkıları içimde bir burukluk ve ağzımda acı bir tatla dinliyorum, sen bunu bilmiyorsun ve hiç bilmeyeceksin. Sen, senin gibilerle, tıpkı senin gibi sınanacaksın. Senin de gardını indirdiğin o insan sana ihaneti tattıracak. Çünkü Tanrı adildir, hayat bu ya, sen de yaşattığını yaşamadan ölmeyeceksin. Ve olur da bir gün kararın değişir ve eski limanına yanaşmak istersen, eski beni bende artık bulamayacaksın. Kırdığın kadar kırılacak, ağlattığın kadar ağlayacak, yaşattığın kadar yaşayacaksın. Umutsuzluk senin de uykularını kaçıracak, uykuyu uyanıklığa değişeceksin. Zaman seni de yıpratacak, fırtınada bir dal gibi eğilecek ve bir gül gibi solacaksın.

Ünlülerin sanatçı değil, sanatçıların ünlü olduğu zamanlar...

“50 yıl sonra burası ölü insanların günlükleri olacak... “

“Kimseye kendinizi anlatmak için uğraşmayın herkes sizi işine geldiği gibi görür”.

Az evvel bir anda ağzıma sadece " şimdi vazgeçersen geriye döneceksin" cümlesi dolandı ve dedim ki bu şarkı neydi? Şimdi youtube'a yazdım ve anladım ki beynimin tozlu raflarında kalmış zaman zaman ağladığım zaman zaman dalıp gittiğim bir şahesermiş. Teşekkürler beynim. 16/03/2024 - 18.10

4 Ağustos Salı, Kendime Not: Şarkıları insanlara adayarak, şarkıları mahvetme (:

7 yıl önce çıkan bir şarkının yorumlarında "5 dk önce" yazısını hâlâ görebiliyorsanız bu şarkının kalitesini gösterir :)

Aramıza şehirler, belki ülkeler belkide dünyalar girecek ama hiç karşılaşmayacağız. Kader ağlarını örmeyecek bizim için. Sonra birimiz ölücek, diğerimiz bunu hiç bilmeyecek.

sene 2024 olmuş bende hala burdayım işte...

“Yalnızlığı da çok seversek, bir gün o da çekip gider mi ?” - Oğuz Atay

"Yiyordu, içiyordu, uyuyordu, uyanıyordu; ama yaşamıyordu." Tolstoy

ilk kez bu şarkıda dans etmiştik tam 11 yıl önce….Şimdi mi hala dinliyor dans ediyor iki evladımızla birlikte hayatın tadını çıkarıyoruz ❤

‘’Terket o derdini benden almadığın ‘’

"İnsan yaşamı boyunca bir kişiyi sever. Önceki ve sonrakiler birer arayış, kaçış ya da aldanıştır." -goethe

“Kaybedince, daha çok seveceksin..” dediği yerdeyim.

10 yıl sonra tekrar buradayız.😢

~Umarım geceler boyu ağlattığınız insanlara bir gün hasret kalırsınız~

Şaka maka 7 yıl geçmiş, ama hala birkaç gün öncesine ait tutmuş yorumlar var Bazı insanların hala saçma sapan müzikler dinlemek yerine burda olduğunu bilmek güzel his...

"Aklımdan çıkmıyorsun. Aklım çıkıyor. Sen çıkmıyorsun.." - Oğuz Atay

gel bari bu şarkının altında buluşalım diyicemde sen ne anlarsın böyle şarkılardan...

Bir insanin oyunculuğu , yönetmenliği ve sesi bu kadar mi iyi olur.

14 yaşındayım. Bugün tam 4 yıl oldu babamı kaybedeli. 4 yıl önce bugün, sabah 8 sularında son kez bakmışım babama, son kez görmüşüm yüzünü, son kez "baba" demişim ona... 3. Sınıftım. Okulda kermes vardı. Annem Okul Aile Birliği Başkanı'ydı. O da benimle okula gelmiş, kermes ile ilgilenmişti. Sabahçıydım ben. Dersler bitince okulda annemin yanında kaldım. Bir arkadaşım vardı, onun da annesi Okul Aile Birliğinde olduğu için okulda kalmıştı. Annelerimiz öğlenci kısınlara kek börek verirken, biz de bahçede doyasıya koşuyor, eğleniyorduk. Kantinden tost alıp oturuyorduk yere. Muhabbet edip annelerimizi bekliyorduk. Okul bitti, kermes bitti. Saat 17:00 gibiydi. Annemler öğretmenlerin sigara içtiği kısımda muhabbet ederek kahve içiyorlardı. Sonra bir telefon geldi, annem ağlayarak koşuyordu. Ben ne olduğunu anlamadım. Arkadaşımın annesinin evine gittik. Annem nerede diye sorduğumda babamla markete gittiklerini söylediler. Çocuktum, kandım. Yemek yedik, arkadaşımın odasında arkadaşımla oyun oynuyorduk derken kapı çaldı. Öğretmenlerim gelmiş. Ben şaşırdım tabi. Neden geldiklerini anlamadım. Kahve içmeye geldik dediler. Yine kandım, çocuktum. Oturduk salona beraber. Sonra bir öğretmen başladı söze: -"Ceylin, bugün baban yolda araba sürerken biraz fenalaşmış,kötü olmuş. Sonra babanı hastaneye götürmüşler. Doktorlar elinden geleni yapmış ama babanı kurtaramamış." Anlamadım. Dediğini anlamadım, duyamadım. Kulaklarım karıncalandı,ellerim titredi, gözlerim karardı. Allah'ım ben mi yanlış duydum, yoksa babam öldü mü diye geçirdim içimden. Bir bakmışım gözlerimden yaşlar dökülüyor hızlı hızlı. Kulaklarımdaki karıncalanma gitti, duymaya başladım. Meğer ben sesimi duyurmaya çalışan bir kuş gibi avaz avaz, hıçkırarak, bağırarak ağlıyormuşum. Bağırdım. Tüm insanlığa acımı gösterircesine bağırdım. Yüreğimde yanan ateşi duyurmak üzere bağırdım. Kalktım. Eve gitmek istediğimi söyledim. Evimiz biraz yokuştu. 3 4 tane dik bir yokuş vardı. Hava da soğuktu. Hafif yağmur yağıyordu. Arabaya binelim dediler. İstemedim. Üzerime montumu geçirmeden, ayakkabımı ters giymiş bir şekilde çıktım dışarı. Koluma girdi 2 öğretmen. Teselli etmeye çalışıyorlardı beni. Benim yüreğime ateş düşmüştü, balta sağlanmıştı. Nasıl teselli olabilirdim.. O 3 4 yokuşu normalde 20 25 dakikada çıkan ben, o gün sadece 8 dakikada çıkmıştım. Eve vardım. Her zaman kapalı olan bina kapısı, o gün sonuna kadar açıktı. En üst kattaydı evimiz. Her kat çıktığımda, kendimi cehenneme yaklaşıyormuş gibi hissettim. Bağışlar, haykırışlar.. Her seferinde çoğalarak katlanıyordu kulaklarımda. Evimizin kapısının önündeki merdiven sonuna kadar ayakkabı doluydu. Normalde insanların eşyalarına zarar vermemek için parmak ucumda çıkan ben, o gün tüm ayakkabıları ezerek çıktım. Baktım salona, canım anneciğim dizlerine vuruyor, ağlamaktan nefes alamıyor. Bir diğer yanında anneannem (onu da bu sene kaybettim), diğer yanında babaannem (onu da babamın ölümünden 4 ay sonra kaybettim) oturuyor. Orta sehpayı köşeye çekmişler, yaklaşık 20 kişi de yerde oturuyor. Hepsi bir yandan ağlıyor, hepsi bir yandan bağırıyor.. Bir akrabam odama götürdü beni. Yatırdı yatağıma, gece lambasını açtı. Burada uyumamı söyledi. Kapımı kapatıp çıktı. Ağlamıyordum ilk baştaki gibi. Düşünemiyordum çünkü, gerçek değil gibi geliyordu. Uyumaya çalıştım.. İnanır mısınız bilmem ama ben o uykumda babamı gördüm. Bembeyaz bir odada, beyaz giyinmişti. Yaklaştı bana, "Kızım" dedi. "Ben çok güzel bir yerdeyim. Sen beni merak etme. Bundan böyle hep gül, hep mutlu ol tamam mı? Annene iyi bak, onu sakın üzme. Seni seviyorum canım kızım." dedi bana. Ben de seni çok seviyorum canım babacığım... Bu yazdıklarım bir hikaye değildi. 9 yaşımda yaşamış ve unutamamış olduğum günlerden biriydi.. İnternete" Ömer Sandıkçı Aydın" yazınca babamın ölüm haberi çıkıyor. Gidin bakın o habere. Bir fotoğraf var, ailecek otelde çekindiğimiz bir fotoğraf. Ben oradaki kızım. Gülümseyen, ama kalbinde hala koca bir balta saplı, canı cayır cayır yanan bir kızım...

kimse bizim için dinlemez bu sarkilari... keske, sevdigimiz gibi sevilsek... Ne zaman baba ne zaman.

Öyle mükemmel bir şarkı ki 10 yıl geçmesine rağmen hala bu yorumu görenler olacaktır...

Bayılıyorum ne hissettiğimi bilmediğim halde dinlemeye.

Dün gece kanser olan öğrencim vefat etti.Şimdi biri paylaşmıştı linki tıkladım bu şarkıymış.Yokluğunda... Hepi topu 10 yıllık bir ömrü oldu.Yokluğu zor alışamayacam gibi.Nur içinde uyu oğlum

11 yıl sonra hâlâ dinleyen zevkli insanlar burada mı

Hala dinleyen varmı la benim gibi

Şarkıyı öyle içten söylemiş ki ilkokulda ki kaybettiğim silgiyi bile özledim

Ben bu şarkıyı sadece kanser'den kaybettiğim babam için dinliyorum...Aşk'mış sevgiliymiş hepsi gelip geçici arkadaşlar ailenizin kıymetini bilin.

Şarkının müzikal nağmeleri büyük bir acıyı yaşanmışlığın acısını içinde barındırıyor

Hâlâ dinleyen ben beğeninde sayımızı bilelim.

oturdum bir köşeye, hiçbir şeyi beceremeyişime ve hiçbir şeyin üstesinden gelemeyişime dinliyorum bu şarkıyı.

*_"Aşk acısı çekmediğim hâlde acıklı şarkılar dinleyip,kahrolmak mı en sevdiğim.."_*

Canan öldükten sonra Savcım.. ah be

01.05.2024 dinlerken benide davet edin😢

“Özür dilerim”. Bu kadar güzel bir şarkıyı senin için dinleyip mahvettiğim için.

"Kaybedince daha çok seveceksin" gerçekten üstüne uzun uzun düşünülmüş bir söz olmalı, ancak yaşayınca anladım anlamını.

"Sevginize layık olmayan insanları kazanmak için kendinize olan saygınızı kaybetmeyin".

Tıpkı güzel bir şarap gibi, en güzel anılarımız da zamanla derinleşir.

Cemal Süreyya'nın da dediği gibi; dinleyeni olmadığından değil anlayanı olmadığından sessizleşir insan..

“İnsanın sevdiğini kaybetmesi, dişini kaybetmesi gibidir. Acısını o an yaşar, yokluğunu ömür boyu.” - Neşet Ertaş

Hiçbir şey eskisi gibi değil ve hiçbir şey eskisi gibi olmayacak. Değişen her şey hayatımızdan bir şeyler götürdü. Eski günler, gelmeyecek…

12 Haziran 2024'ten selamlar... Finaller bitmiş, bütün arkadaşlarım memlekete dönmüş ve sonrası oluşan o boşluk hissi...

Türkiye şarkı konusunda 20 yıl geriye giderse 50 yıl ileri gitmiş olur.

Biliyorum birileri şu an bu şarkıyı dinliyor.

Ne hasta bekler sabahı Ne taze ölüyü mezar Ne de şeytan bir günahı Seni beklediğim kadar Geçti istemem gelmeni YOKLUĞUNDA buldum seni Bırak vehmimde gölgeni Gelme artık neye yarar? -Necip Fazıl

En son dinle demiştinya. Hala buradayım, dinliyorum... Sen neredesin?

sonumuz aynıymış hoşçakal sevgilim...

Öyle bir şarkı yazılmışki ali ataydan başaksı söyleyemiyor

Solistin sustuğu o anı unutmayın. Diyor ki, ben bile söyleyemiyorum artık! Dökülün abi, çalın! Duygularınızı bırakın gelsin. Çok güzel ve harika bir performans.

Geçti gitti beyler hanımlar. Bir daha böylesi gelmez . Hadi herkes bir köşeye gidip üzülsün şimdi

Bugün vefat eden abimin fotoğrafının tozunu aldım.

"Bir insana vazgeçilmez olduğunu hissettirdiğinizde ilk vazgeçeceği kişi siz olursunuz..." - Sigmund Freud

Kaybedenler kulübüne hoşbuldum

Je suis tombé sur ce clip par hasard, j'adore ! Teşekkürler RU-vid

ŞARKININ TEK KÖTÜ YANI BİTMESİ.

“Özür dilerim İrem, Bu kadar güzel bir şarkıyı senin için dinleyip mahvettiğim için.”

En arkadaki davulu çalan güzel insanın hatırına kurulup ortaya çıkan grup Leyla the band ❤❤❤helal olsun ali ataya böyle bir oluşumu sağladığı için hala efsane parcadir❤❤❤❤

Merak etmeyin gençler,günü gelecek,bi daha asla buraya uğramayacağız,.Hayatımıza hüzün değil mutluluk eşlik edicek.Emin olun bir zamanlar burdan çıkmayan ama şimdi asla uğramayan onlarca insan var,umutsuz olmayın,her şeye rağmen umut vardır,güneş doğsun yeter.Kendinizi sevin sayın,çünkü biz kendimizi sevmessek kimse bizi sevmez.

Baba ayıptır ya gelmişken isteyelim şu kızı...

bu şarkıyı yazarken ne hissettiniz ne düşündünüz her defasında yıllardır bıkmadan usanmadan nasıl dinletip bizi mooda sokabilirsiniz insafsızlar bu nasıl mükemmel bir şaheserdir

Asla eskimicek bu sarki

ne kadar değişik hiç kazanamadığın birini kaybetmek.

Abi boğazındaki balgamı sakın ha atayım deme hepimiz biteriz.

-Bir süre ara verelim olur mu? +Bu bize iyi mi gelecek sence? -Ayrı kalabiliyor muyuz diye bir bakalım. +Ya ayrı kalabiliyorsak ne olacak? -Ayrı kalmaya devam ederiz +Ya bu arada başkalarını seversek? -O halde başkalarını sevmeye devam ederiz. +Peki ya özlersek birbirimizi? -İlişkimize geri döneriz +Ya birimiz geri dönmek isterse,diğeri başkasını sevmeye devam ederse ne yaparız? -İkimiz de kaybetmiş sayılırız o zaman +O halde uzun bir ara olacak bu? -Sanırım ikimiz de çoktan kaybetmişiz zaten

Hiç Kimseyi, rüyanda görecek kadar sevme. Çünkü o zaman uyusan da geçmez."

bir senin bende olmayışın, bir de şu şarkının spotify'da olmayışı koyuyor insana

Fark ettiniz mi ? Burası ' Leyla ile Mecnun' un çekildiği evin salonu Leyla ile Mecnun nedir ? -Leylası öldüğünde 1 yıl konuşmayan Mecnun'dur. -İsmail Abi'nin gelemeyecek olan gemisidir,pullu ceketleridir -Kamil'in oyuna girme umududur. -Erdal Bakkal'ın bıyıklarıdır. -Aynı sahnede ağlatıp,güldürendir. -İskender'in taksisidir. -Yavuz'un çaldığı televi.. yok yok sen öyle bir insan değilsin Yavuz abi . -Aksakallı Dede'nin nasihatlarıdır. -Azsakallı Dede'nin yemek sevdasıdır. -Mecnun'un Deli Divane aşkıdır. -Leyla'nın Ölümünden sonra Mecnun'un İsmail Abi'ye Leyla gitti İsmail Abi demesidir . -Mısırdır -İncirdir -Attır -Çaydır -Neticedir Ha Birde O GEMİ BİR GÜN GELECEK! sanıyorsun ama o gemi başkasına gitti...

Sırf Onur Ünlü iyi olsun, onun isteği gerçekleşsin diye bu grubu kuran koca yürekli adam Ali Atay'a bu ve bunun gibi eşsiz şarkılar için sonsuz teşekkürler... Üstünden bu kadar zaman geçmesine rağmen dönüp dolaşıp yine buraya geliyorsak yapılan bu iş olağanüstü başarıya ulaşmış demektir. 21.03.2024'ten bu yorumu okuyan, şarkıyı dinleyen herkese sevgilerimle... Edit: 14 Nisan 2024'ten şarkıyı dinleyip yorum yapan, hislerini paylaşıp bu yorumu beğenen herkese teşekkürler:)

Haziran 2024 ben hala burdayım. Başka kimler burda?

"insan bir kere birine geç kalır ve bir daha kimse için acele etmez."

Şarkı 7 yıl önce paylaşılmış ama yorumlar yeniyse bu şarkının kalitesidir...👌🏽💛

Hayalimizde ki insanın hayali değildik konu bu kadar basiti yediremedik

Bazen onun yokluğunda kaybolur insan bazen kendi yoklugunda en acısı da varlığı bu kadar mutlu eden birinij yok olmasıdır aradan kaç mevsim geçecek bilmiyorum ama bu şarkıyı ne zaman açsam sana söz düşündüğüm tek kişi sen olacaksin

Türk müzik tarihinde en anlamlı satırdan biri; Gitme kaybedince daha çok seveceksin.

Farkettiniz mi? Eski şarkılar günümüz şarkılarına göre ne kadar temiz,içten ve güzel...