osmanlı devletininde son üç yüz yılda gerçekleşen isyanlar. 1699-1900 arası. yeniçeri tımarlı ve softaların isyanları ve bunun günümüze etkisi. yani kısaca Anadolu'nun şuan ki durumunun geçmişler bağlantısı.
E tabi insan bağnaz ise yeniliğe kapalı ise uzaya çıkarsanda bir yararı olmaz. Ama eğer öğrenmeye yeniliğe açık ise dünyayı gezip görmesinin büyük yararı olacaktır. Bakış açısı genişleyecek, görgüsü artacaktır. Aydınlanacaktır yani.
Kanada’da taşıyorum. Buraya geldiğinde her şeye en baştan başlıyorsun. İş tecrübesi, sosyal çevre, ehliyet bile her şeye baştan başlaman lazım. Kimse altın tepside sunmuyor size bir şeyleri. Çalışmak, zorlanmak, eski alışkanlıkları bırakmak, konfor alanını terketmek, zorluklara hazır olmak gerekiyor. Bu aşamaları geçince tabi ki rahat, huzurlu ve gelecek kaygısından uzak bir yaşam bekliyor. Aile ve memleket özlemi de negatif tarafı. Plansız gelmek hayal kırıklığına neden olabilir. Mümkün olduğunca donanımlı gelmek gerekiyor.
bir fkir: sanki kendi ulkemizde de aliskanliklarimizi birakmak, konfor alanimizi toplum icinde bireylerin haklarina daha saygili olmak icin terketsek, modern yasama normlarina uyum saglamak icin zorluklara gogus gersekte kendi ulkemize yurtdisindaki konfor, hak hukuk, saygili yasami getirsek nasil olurdu acaba? sonucta oralara gidince bunu yapiyoruz bunun adi zorluk oluyor demek ki kendi ulkemizde yapmiyor muyuz?
Dostlar, 35 yıl Tr’nin ardından 2 senedir İngiltere’de yaşayan bir arkadaşınız olarak bir iki noktaya parmak basayım: Birincisi ve en önemlisi, ESG bu videoda yurtdışında yaşamış olma tecrübesini doğal olarak Amerika üzerinden değerlendiriyor. Bu tecrübe ile Avrupa’da yaşamak arasında çok keskin bir uçurum var, hatta neredeyse hiç benzerlik yok diyebiliriz :) Kültürel farklar falan ok ama esas önemli fark, Avrupa’da yaşıyorsanız anavatanınız Türkiye’ye, ailenize, arkadaşlarınıza, sevdiğiniz yemeklere, denize/güneşe sadece 3-4 saatlik uçuş ve 50 euroluk masrafla ulaşabiliyorsunuz. Amerika’ya ise gidiş o gidiş :)) Bu fark zaten gurbet algısını tamamen silip atıyor. Kafanıza estiği zaman atlayıp gelebilirken bu videoda sayılan dezavantajların çoğu ortadan kalkıyor, geriye medeni, varlıklı, kültürlü, saygılı, insanın kıymetini bilen bir ülkede keyifle yaşamak kalıyor. Hiç bu “ülkeni özlersin yavrıııım” kolpalarına kanmayın o yüzden. İkincisi ise; ESG çocuğuna Amerika’da üniversite okutabilmiş bir ailenin çocuğu olduğu için, dönerken pek de iplememiştir. Yoksa işleri için epey daha iyi olacak olsa da dönmez insan şu ortama, kimse kusura bakmasın. 3000 euro gelirle Avrupa’da yaşamayı, 50bin lira gelirle tr’de yaşamaya yeğlerim. 2 haftadır İstanbul’dayım iyice açık hava tımarhanesine dönmüş ortam. Son olarak bir tavsiye vermek istiyorum; eğer küçük şehir insanı değilseniz, benim gibi İstanbul çocuğuysanız Londra, Berlin, Paris gibi metropolleri tercih ederseniz daha isabetli olur. Buralar İstanbul’un olması gerektiği hal gibi olduğu için tam biçilmiş kaftan oluyor, küçük şehirlerde sıkılırsınız. Zaten yurtdışında yalnızlık çeken, arkadaş bulamayan vb insanların da tecrübeleri hep bu daha küçük şehirlerdedir, dikkat edin. Londra’da İngilizce bilen bir insan kolay kolay yalnızlık çekmez :))
Katılıyorum, uzun süre yaşamamış olsam da ve kısıtlı subjektif yorumum olarak şunu diyebilirim, Berlin benim için İstanbul'un olmasını istediğim haliydi diyebilirim. Her türlü kültür, dil ve insanın uyumla yaşadığı, sanata ve birikime önem veren insanların olduğu, sınırların kalın kalemlerle çizilmediği bir yerdi. Çok harika ilişkilerim, arkadaşlıklarım oldu hala da o özel bağı koruyoruz hepsiyle. Tek iç geçirdiğim nokta, deniz, İstanbul manzarası ve büyüdüğüm Yedikule sokaklarıydı. Onlar da dediğin gibi bir uçakla 3 saat. Şu anlık maddi bir gerekçeyle gitmemi gerektirecek bir durum yok, ama hala çağıranım çok ve bir kısmım orada kaldı diyebilirim.
Ben 2016'dan beri Kanada'da yaşayan birisi olarak fikrimi belirteyim: "Yurtdışında yaşamak" melekettekilerin gözüyle geçerli. 5 yıl sonra hayatımı, düzenimi, yatırımımı, evimi barkımı ailemi kurduğum bu ülke bana "yurtdışı" değil. Burası benim yurdum... O yüzden "yurtdışında yaşamak" aslında eğer bulunduğunuz yerde daimi bir yaşam düşünmüyorsanız; kısa veya uzun vadede "memlekete dönme" planınız/isteğiniz varsa, o zaman yurtdışı oluyor. Bir de Türkiye'deki insanların gözünden "yurtdışı" oluyor. Home-sick olayı da kendi adıma; anne baba arkadaş ve yemek özleminden kaynaklı. Yoksa Türkiye'nin bana bu güne kadar verdiği hiç bir şey olmadı. Aksine ne yapmaya kalkişsam önüme sürekli engeller konuldu bunların en başında da torpille önüme geçilmesi, adam kayırma geliyor. Tamamen yozlaşmış, giderek daha da batan bir ülke... O yüzden, bu saatten sonra da "bir başkadır benim memleketim..." gibi bir kafaya girmem mümkün değil...
Yurt dışında yaşadım diyebilmek için en az iki sene aynı yerde kalıp mevsimleri görmek gerekir, hastaneye karakola devlet dairesine bir işi halletmek için gitmiş olmak, oturma izni işlerini kendin halletmiş olmak, oranın yerlisi bir ailenin evine bir kaç defa davet edilmiş olmak, sınav yada kriter ile girilen bir iş ya da spor sanat gibi evrensel bir konuda girişimleri olmuş olmak gerekir. Bunlar yoksa o toplumu ve ülkeyi tam tanıdığımız söylenemez.
@@Dave.Mustaine.Is.Geniusbir aksiyonun hem + hem de - sutunu varsa cevre ve interaksiyon + sutunu acisindan onemli evet. Fakat nasil ki iyi sofor oldugunuz duz yolda giderken belli olmuyorsa, gocmenlige ya da genis anlamda “yasami” yurt disinda yeniden kurgulamaya musait olup olmadiginiz da yabanci arkadaslarla icip sohbet ederken oldugundan cok daha fazla, polisle, mahkemeyle, vergiyle, belediyeden izin cikarmak icin dolduracaginiz bir belgeyle kurdugunuz icsel iliski uzerinden belli oluyor.
Bu arada artık yeni neslin alabildiği evler çok küçük. Zamanında Babam tek işçi maaşıyla 3+1 , 4+1 evler alabiliyorken. Çift maaş, tüm birikimimizle ancak 2+1 o da küçücük bir ev alabildik.
artik heryer ayni. 10 yildir toronto'da yasiyorum, tasarimci olarak kazandigim maasla tek basima bile eve cikamiyorum birak kendime daire alayim. 30 mt kare evler $600 K dan basliyor zaten. Calisma sartlari iyi olsa da burda gelecege guvenli bakamiyorum. Ayni zamanda buraya geldikten sonra Turkiye'de bana illallah getiren akraba ve arkadas cevresinin ne kadar buyuk bir minnet oldugunu da burda turk komsularim olduktan sonra anladim. Vatandasligimi alip geri donmek icin sabirsizlaniyorum. Insallah seneye..
ESG'nin bu konudaki düşüncelerini toplumun geneli için doğru bulmuyorum. Kendisi çok şanslı bir kesimde büyümüş olduğundan beklentileri çok farklı. Hocamızın empati kuramadığı, ülkemizde nüfusun neredeyse %50'ının istediği asgari yaşam şartlarına ev, araba..vs sahip olmadan ömrünü genellikle zorlu ekonomik şartlar altında geçireceğidir. Almanya'daki gurbetçiler aslında soruya net cevap vermektedir. Genellikle taşralardan gidilmesine rağmen milyonlarca insan oralarda mutlu bir şekilde yaşamaktadır.
Adam ömür boyu rahat yaşamış. Tiyatro sinema falan gidin diyor disarlara çıkın falan. asgari ücretle kimin sosyal hayatı olur ki onun için herkes eve kapaniyor
İnsan nereye gitse yanında kendini de götürüyor. Grubun içine onu da dahil etmeye çalışıyor ya da yalnızlığına onu da dahil ediyor. Gitmeden sayfayı bitirmek ve yeni sayfada başlamak daha iyi ama çok da zor. Taş nispeten yerinde ağır.
@@ugurdengezoglu1082 adamda yetenekli kültürlü tabi ekonomik refahınında katkısı çoktur ama yabana atılmayacak biri, temelde sözleri doğru ama Türkiye toplumunun geldiği ekonomik durumu pek anlayamamış sanırım, millet gerçek anlamda aç, durum bu imkan filanda yok imkan partide tanıdık ile paralel gidiyor Türkiye’de yada çok paran olacak o zaman herkes senin tanıdığın oluyor.
@@ugurdengezoglu1082 e tamam işte aq adam istese babasının zenginligini devam ettirebilir, buyutebilirdi bunu seçmemiş , tarihçi olmuş.adam fakirsen benim gibi olabilirsin demiyor zaten
Videoda en verimli bulduğum nokta, hocanın bilgiye erişim ve kültürel tecrübeye erişim arasındaki farkı çok net belirtmesiydi. Evet, erişmek istenilen şey istenilen bilgi ise, artık buna her yerden erişim var. Bu konuda kendimizi geliştiremiyoruz diyen gençler maalesef bir miktar tembellik yapıyorlar. Eğer başka kültürleri tecrübe etmek, görüş açısını değiştirmek ise istenilen şey, kesinlikle yurtdışına gidilmeli. Aydınlattığınız için teşekkürler hocam, çok kıymetli işler yapıyorsunuz. Sevgiler.
Yurtdışında yaşamak istiyorum çünkü Türkiye' de 300 dolarla hayatta kalmak yerine Avrupa' da 1500- 2000 Avroyla yaşamak istiyorum. Teknolojik aletleri, market ürünlerini rahatça alabilmek istiyorum.
Geri kalmış ülkeler ile kapitalistlesmis ülkelerde temel bir fark şu; Aşırı bireyselleşmiş özgür toplumda insani ilişkiler minimum seviyeye iniyor. Kimse seni takmıyor. Sıcak samimi ilişkilere girmiyor. Derdini anlatacak insan bulamıyorsun. Herkes Kendi içinde yaşıyor hayatını. Ama kurallı insana saygılı hukukun herkese eşit anlamda çalışması çok önemli ama bu da toplumu mekaniklestiriyor. Fazla kural insanı boğuyor... Bizim gibi ülkelerde de hızlı bir şekilde samimi ilişkiler kurabiliyorsun. Tatile gittiğimde tanıştığım adamla yarım saat sonra kadeh tokuşturuyordum. Espri yapıp eğlenebiliyordum. Ama sokağa çıktığında türlü saygısızlıklarla yüzyüze kalıyorsun. İnsana kadına hayvana çevreye saygı sıfır. Adalet herkese eşit değil. Amca dayı torpili her yerde.
Ya siz niye Kuzey Avrupalıların falan yarım saatte kadeh tokuşturulamayan tipler olduğunu düşünüyorsunuz? İngilizler kadar matraklığa ve tanımadığı insanla oturup bira tokuşturmaya meyilli millet tanımadım ben mesela. Bizim insanımızda öyle bir kafa var ki, sanki bütün gelişmiş ülke insanı Norveçliler gibi
21:40 tam bana göre evi sevmiyorum 😂bu arada ben de değirmenderedeyim hocam ve dediğiniz gibi hanımköylülük olmadı eşinin yanına gelen ben oldum ankaradan değirmendere kasabasında yaşamaya :))
Hocam daha bu videodaki gibi daha genel daha temeli geliştirmeye yönelik katkı sağlayabilecek konulardan bahsetmeniz daha verimli olacaktır kendi fikrimce.
Lütfen reklam kuşağı girişindeki zil sesini koymayın, esg ile uyuyorum reklam kuşağı sesine uyuyorum gshsjshsh biliyorum saçma ama lütfen kaldırın o sesi :(
Türkiye'nin tek sıkıntısı, yönetime gelenlerin memleketin menfaatine değil de kendi menfaatleri için çalışması ve hukuk sisteminin bağımsız işleyememesi...
40 yaşında heyecan arayışı olmayan biri olarak kurumsal yapısını oturtmuş, öngörülebilir bir ülkeye ailecek göçmeyi ciddi biçimde düşünüyorum. Özellikle de çocuklarım için.
15 yıl önce göç ettim. Keşke burada doğsaydım diyorum . Maalesef ama maalesef Türkiyemiz hala18.yy da kalmış bir zihniyette .Ekonomik olarak ise berbat durumda.
Hozom keyifli bir sohbet oldu yine ben staj icin gidecegim polonya icin ille de gidin dedidginiz bir yer var auswitctz’den baska? Ve Tabiki butce el verirse Italya’ya gitmeyi planliyorum😀
Eğlenceli ama takip etmek zorladı. ESG’nin diğer konuşmalarına göre daha “incoherent”. Dış sesin biraz daha soru cevap ve yönlendirmeyle toparlaması lazım. Bazı anlattıklarını çok çok hızlı geçiyor, az biraz daha detay duymak istiyor insan. Sevgiler
Yakın zamanda tek başıma gitmek istiyorum yurtdışına. Becerebilecek miyim korkuyorum. Çantamı alıp plansız gidip, orda çalışmak istiyorum. Bu yapılabilir mi ya 😢
Hocam eğitim için gitmek hakkında ne düşünüyorsunuz? Ben biyoinformatik alanında master yapmak için gitmek istiyorum. Eğitimden sonra da dönmek istiyorum.
Selamün aleyküm 3 tane ufak çocuğum var evimde bir lokma erzagım yok 😭cocuklarımın ne bezi nede maması var yalvarim yardım edin Allah rızası için yardım edin evim kira kac aydır kiramı veremiyorum çocuğum biri doğuş dan hasta, 😭canıma kıyma noktası na geldim RABBİM affetsin.😔 Yalvarım ALLAH rızası için yardım edin yardımcı olandan RABBİM binkez razi olsun 🤲
Hozom güzel konuşuyorsun göçmenlik zor diyorsun kimse seni ellerini açıp beklemiyor diyorsun diyorsun da buradan oraya gitme sebebi zaten temel ihtiyaçlarımızı karşılamayacak hale gelmemiz sen diyorsun ki ben orada çoçuk yapsam geçinemem büyütemem diyorsun burada yüksek ihtimal kastın çocuklarını en iyi okullarda en iyi yerlerde okutmak bilmiyorum ama galiba çocukların Türkiye'de kolejde falan okuyordur haklısın Türkiye de senin için avantaj çok çünkü sen zaten o temel ihtiyaçları karşılama kısmını geçmiş hayatında sürekli aksiyon olmasını sürekli bir yenilik ve kazanç olarak artış olmasını bekleyen birisin ancak bizler için durum farklı sen gel benim oturduğum semtte otur bak bakalım o elit nezih anlayış var mı insanlar sürekli kavga çıkarmak için sebep arıyor kadınlar dedikoducu erkekler artistlik yapıyor gençler izlediği filmlere özenip ağır abi havalarındalar ben bu ülkeden gitmek istiyorum aslında bunun sebebi sadece maddi kazanç değil çünkü bu ülkede bırakmak istediğim çok insan var bazen sanki başka bir ülkede başka bir hayat kurunca buradaki yaşantımı silip sıfırdan başlayabilirim hissi uyandırıyor belki de bir gün bu hayalimi gerçekleştirir bu yorumu görüp ne hissettiğini altına yazarım ya da gerçekleştiremeyip monoton ve sahtekar insanlarla dolu bu hayatta ölmek için gün sayarım
Ukrayna'da yaşadığımı duyan ''oralar cennet di mi?'' falan diyor. Bir keresinde bir tane tornacı da sırıtarak bunu dedi. Biraz baktım dedim ''Gitsen sana cennet olmaz aga yok öyle bir durum''
Emrah Hocanın tuzu hep kuru olduğu için olaylara farklı bakıyor. Türkiyedeki hayatı hiç zor olmamış. Amerikaya gitmiş rahat yaşamış. Basitçe söyleyim. Türkiyede tuzunuz kuru ise Türkiye idare eder ama tuzunuz kuru değilse,ekonomi ve sosyal olarak Türkiye 18.yy da kalmış bir ülke.
Türkiye'de hayatımız zor evet ama ESG'yi linç etmeden önce dediklerini düşünün bence. Türkiye'de yaşamak daha güzel demiyor zaten, gittiğiniz yerde göçmen olarak hayal ettiğiniz gibi mükemmel yaşayamazsınız diyor. Şimdi sanki yurtdışına gitmek bütün sorunları çözecekmiş gibi davranılıyor. Sadece ekonomiyi düşünmeye başladık. Bu arada fakir bir öğrenciyim ve ben de bu ülkede yaşamak istemiyorum. Bu ayrı bir durum.
@@burcusrn evet ama burdaki farklı durum şu ; hocanın Türkiye'ye döndüğü çok rahat bi hayat yaşıyacağının garantisi her zaman vardı burda yaşıyacağı hayatı rahatlıkla orda bi göçmen statüsünde yaşamaya tercih edebiliyodu. Ama alt-orta sınıf bi vatanadaş gözünden bakınca olaylara orda rahatlıkla geçinebilen ama her zaman insanların gözünde göçmen olarak yaşamak mı Türkiye'ye gelip kendini kurtarmak için zorlanarak yaşayacak bi vatnadaş olmak mı bunun kararını vermesi gerekli
Turkiye'deki olumsuzluklari gorunce insan kendi ulkesi diye cok rahatsiz oluyor. Her sey cok daha guzel olabilecekken neden kendi kendimize dunyayi zindan ediyoruz diye kahroluyordum. Yurtdisinda daha kotu bir yerde de yasasan o olumsuzluklar o kadar moralini bozmuyor. Aa burda da boyleymis diye kendini dahil etmeden izliyorsun. Benim yurtdisinda yasamakta en cok hosuma giden bu.
Bu konuda Iphonedo'nun çok güzel bir içeriği vardı. Kendinizi tanıyın, size uygun yeri bulun, deneyimleyin, ona göre yerleşin şeklinde özetleyebilirim. Mutsuz olmak alışkanlıksa, yer farketmeksizin her yerde mutsuz olunuyor. Ezbere söylemlere dayalı değil de kendi özelliklerinizi değerlendirerek gitmek en faydalısı. Ağzınıza sağlık
italyan Medici ailesi ile ilgili kapsamlı bir video hazırlar mısınız.... ayrıca nedir şu dünyayı yöneten aileler meselesi... bu konuda da bir kaç söz söylerseniz sevinirim... saygılarımla...
Birkaç sene önce Almanya'ya yüksek lisans okumak amacıyla gelmiş bir öğrenciyim. Videoda da bahsedildiği gibi yurtdışı tecrübesini üniversitede bilgilenmekten ziyade daha geniş bir perspektiften bakıp kültürlenmek olarak düşünmek gerektiğine inanıyorum. Mesela kendimden örnek vermem gerekirse evet burada akademik bilgi birikimimi derinleștiriyorum ancak aynı zamanda Alman toplumunu daha yakından tanıma fırsatı bulup arkadaşlarımın yaşantısını da mercek altına alabiliyorum. Bu durum gerçekten insanın hayata karşı bakış açısını değiştiriyor
@@GamerFatih seni çok iyi anlıyorum ama yine de gönlünü ferah tut genciz elimizden geldiğince çok çalışıp karşımıza çıkan fırsatları değerlendirmek durumundayız. Koç, Sabancı gibi ailelerin çocuğu olmayan herkes için geçerli bu durum maalesef :(
programın en önemli iki noktası: 1- Toplumsal Ahlak ile Bireysel Ahlak çatışması 2- Çabuk gerçekleşen köklü değişimlerin özümsenememiş olmasından ötürü getirdiği yıkıcı etkiler ve uyum problemi
Kısaca ESG burada orta sınıf veya üst orta sınıf hayatı yaşayabiliyor, çok daha popüler olabiliyor. Ancak yurt dışında bunlara ulaşması çok daha zor. Bu yüzden Türkiye'de çok daha mutlu.
Kardeşim ne alakası var 5 bin dolar kazanan adam senden daha mutlu Türkiyede orta kesim mi kaldı sen hangi dönemin Türkiyesinde yaşıyorsun çalışanların yarısından çoğu asgari ücret kazanan ülkede ne mutluluğu mk bali mi çekiyorsun sen
yurt dışında yaşamak zor ama türkiyede yaşamak daha zor o yüzden ailesinin maddi durumu iyi olmayan ve bir hayat kurması gereken herkesin gitmeyi istemesi çok normal trde kimseden destek almadan çalışarak sıfırdan hayat kurmak imkansız
yaşadığın yerin gelişmişlik seviyesinden bağımsız olarak, bir yerde expat olmak, o kültürü içinde yaşayarak öğrenmek başlı başına çok anlamlı bir tecrübe. refah seviyesi, birikim yapmak falan bambaşka konular, ben bir yerde expat olmanın kendisini seviyorum.
@@hakancetiner7752 bu da bir sebep olabilir fakat benim kast ettiğim farklı bir kültürün içinde olma hissi, merak duygusu ve o kültürü yaşayarak ve gözlemleyerek öğrenme
Merhaba hocam. Herkesin imkanı ölçüsünde yurt dışı deneyimi yaşaması gerektiğini düşünüyorum. Konfor alanından uzaklaşmadan insan kendini geliştiremiyor. Ben ingiltere deneyimimden bir kaç örnek vereyim. 6 ay Londra'da yaşadım. ingiltere'de gıda fiyatları bize göre çok ucuz. Biz kendi paramızla karşılaştırıp hata yapıyoruz.Orada ev fiyatları ve kiraları pahalı. İngilizlerle herhangi bir ırkçılık veya dolandırıcılık problemi yaşamadım. Irkçılığı Araplar yaptı, kursun Türk çalışanı da dolandırmaya çalıştı ama başaramadı :)