Aşkın ilk şehidi Hallac-ı Mansur ise ikinci şehidi Seyyid Nesimi'dir.
Nesimi’nin şehit yaşadığı hal ve makamlardaki duygu ve düşüncelerini insanlara olduğu gibi anlatması etkili olur.
Tasavvufta sır çok önemlidir. Mutasavvıf yaşadığı her şeyi açık bir şekilde anlatmamalı; remizli ve şifreli bir dil kullanmalıdır. Anlatılacaksa da sadece ehline anlatılmalıdır.
Hallac-ı Mansur ve Seyyid Nesimi sır kuralını ihlal ettikleri için böyle bir cezaya çarptırılmışlardır.
Nesimi kaleme aldığı bir şiirinde başına gelecekleri önceden sezer ve bu sırrı da ifşa eder:
Fâş eyledim cihâna Ene’l-Hak rumûzunu
Doğru haberdir anun için dâra düşmüşüm
(Ene’l-Hakk’ın gizli işaretlerini herkese yaydım. Doğru haber olduğu içindir ki dâra (tevriye sanatı yapılmış, hem asılma ağacı hem sıkıntı anlamında kullanılmış) düşmüşümdür.)
Hüsnün hurûfunu bana verdi sebak ruhun
Dersin bu ebced oldu vü tekrâra düşmüşüm
(Yüzünün harflerini yanağın bana ders olarak verdi. Dersim bu ebced oldu; onu tekrarlar dururum.)
13 окт 2024