Bugün size zamanla ilgili kalıpları öğreteceğim ve bir daha karıştırmayacaksınız.
-Mesela saat tam 10 da toplantın var ve sen saat tam 10 da orada oldun.
“I arrived to the meeting at 10.a.m.I arrived on time.”
-Arkadaşların yada sevgilin buluşmaya hep geç mi geliyor ! Bekleyen taraf hep sen misin :D
“ Why are you never on time ?” (Niçin hiç zamanında gelmiyorsun ?) ona diye bilirsin artık.
-Sen hiç arkadaşların gibi değil misin? O zaman “you are always on time”
Yok ben çok tez canlıyım, işimi hiç son ana bırakmam.
-Hep vaktinden önce hallederim, vaktinden önce giderim.
O zaman da in time ifadesi. İn timeeee
-The meeting was planned for 10 .a.m.
I arrived at 9.30. I was in time. ..-Dayanamadım vaktinden önce geldim :D TŞK
-Trenin kalkmasına 5 dakika kaldı , zamanından önce orada olamayacağım ☹
“The train will leave after 5 minutes, I think I won’t get in time.”
Yani neymiş işi tam vaktinde yapıyorsak “on time”,
vaktinden önce yapıyor, süresi dolmadan hallediyorsak da “in time”
OLDU MU? O ZAMAN DEVAM EDELİM…
Bu ne sabırsızlık ya, az sabırlı ol her şeyin bir zamanı var!
-Her şeyin bir zamanı var… İngilizcede nasıl söylenir? All in good time.
-Hediyelerimizi açmak için çok sabırsızlanıyorum “When can we open our presents?”
- müsait bir zamanda/uygun zamanda açarsın Tatlım. “All in good time”.
Sonunda ne olacağını bilmiyorum.
Gelecekte ne olacak bilemiyorum .. “Zaman gösterecek değil mi? -Time will tell”
Zaman gösterecek, zamanla göreceğiz derken “time will tell” kalıbını kullanırız.
-Bu ilişkinin uzun süreceğini sanmıyorum. Zamanla göreceğiz.
-“I don’t think their relationship will last .But only time will tell.
Yine, yine yeniden,
-defalarca,
-sürekli ,
-tekrar tekrar derken time after time
“Aynı haberi defalarca dinliyoruz. Aynı haberi tekrar tekrar dinlemekten çok sıkıldık.” We’re hearing the same news story time after time.
“I told her time after time to not leave the empty milk cartons in the fridge”
O kadar çok söyledim ki dilimde tüy bitti.
“Boş süt kutularını buzdolabında tutmamasını ona defalarca söyledim.”
- Mükemmel bir tatildi, çok eğlenceliydi. “We had a whale of time on holiday”
Çok iyi vakit geçirmek,
çok eğlenmek İngilizcede söylenirken “a whale of a time” kalıbı kullanılır.
Dün gece tiyatroda çok iyi vakit geçirdik. Tiyatro çok eğlenceliydi. ““We had a whale of a time at theater last night!”
bu tarz videoların daha çok gelmesini istiyorsanız eğer, videoyu beğenmeyi, yorum yapmayı, kanalıma abone olmayı ve sosyal medyada beni takip etmeye unutmayalım…
Şimdi sıra sizde, ‘time’ ile ilgili örnek cümlelerinizi yorum kısmına yazmanızı bekliyorummm.
sizleri çoooooook seviyorum, sonraki video da görüşmek üzere.
Kendinize iyi bakın. English Teacher Helina
.📍WEBSITE : helinateacher.com/
.📍INSTAGRAM : . / english_tea. .
.📍TELEGRAM : .t.me/joinchat/AAAAAE4jej4zqvz...
.📍LINKEDIN : . / 6872. .
.📍TIKTOK : . / englishteache. .
.📍WHATSAPP : wa.me/+905423183590
#ingilizce #english #yds #toefl #yökdil #ingilizcekelime #ielts #eğitim #yks #onlineingilizce #englishteacherhelina
10 ноя 2020
