Zuhruf sûresi Mekke’de nâzil olmuştur. 89 âyettir. İsmini 35. âyette geçen ve altın, mücevher mânasına gelen اَلزُّخْرُفُ (zuhruf) kelimesinden alır. Resmî tertibe göre 43, nüzûl sırasına göre 63. sûredir.
Allahim, sen noksan sifatlardan tenzihsin, cok yüce ve bilgilisin. Sadece seni anarim ve sadece sana yönelirim. Herseyi cok iyi görensin. Lütfen bize bu Dünyada iyilik ver, ahiret günündede iyilik ver. Bizi cehennemin azabindan koru.
Allah her hangi bir insanı "doktor, avukat, mimar vb." olarak yaratmadığı, kişinin zaman içinde eğitimini alarak o mesleğin sahibi olduğu gibi, Müslüman olarak da Allah kimseyi yaratmadı/yaratmaz. İnsan Kur'an'ı okuyup anlamak adına çaba gôstermesi ve okuduğunu eyleme dökerek, tek olan Allah'a kulluk etmeye başladığında kazandığı bir sıfattır. Kısaca Müslüman doğulmaz, kişi seçimleri ile Müslüman olur.
Gökhan Kurnaz, kimse müslüman yani Îslâm fıtratı üzre doğmaz demişsin. Bu konuda dayandığın; Kur'an, Sünnet, Sahabe İcması veya Kıyas'tan şer-i bir delilin var mı? Halbuki senin bu iddianın tam aksine şer-i delil, sahih hadis mevcut. Peygamber (s.a.v) Efendimiz şöyle buyurdu; “Her doğan, İslâm fıtratı üzerine doğar. Sonra, anne-babası onu Hristiyan, Yahudi veya Mecusi yapar.” (Buhârî, cenâiz 92; Ebû Dâvut, sünne 17; Tirmizî, kader 5)
Sene milyonlarca sukrler olsun ya Rəbb! Sən sevginin özüsen. Bizi senin sevgine layiq olanlardan ele ya Rəbb! Bizi bağışla! Sənin tərəfdən gələn əziyyətlərə də şükr olsun Allahım! Bircə bizi tərk etmə Allahım! Yalvarıram, cəhənnəm əzabından da çox sənin bizdən üz döndərmən ən böyük cəzadır. Bizi onlardan etmə sənə yalvarıram Allahım! Sənə şükr olsun!
Allah razı olsun inşallah. Rabbim Kur'an-ı Kerim ile amel etmeyi nasip etsin. Sünneti seniyyeye ittibayı nasip etsin. İşte o zaman Kur'an-ı Kerim 'i hayatımıza geçirmiş oluruz. Efendimiz (S. A. V) in amelleri canlı Kur'an dır. 😊
"Ben demokrasiyi kabul ediyorum" diyen bir insan, aynı zamanda şunu söylemiş olur: "Ben Allahı Otorite olarak kabul etmiyorum"... Oysa ki Alemlerin Rabbi bizlere Kuranı Kerim'inde şöyle buyurur: وَلَا يُشْرِكُ ف۪ي حُكْمِه۪ٓ اَحَدًا O Hükmünde hiç kimseyi ortak kılmaz (tek hükümran, yasamada bulunan, doğru ve yanlış belirleyen O’dur.)” (18/Kehf, 26) Allah azze ve celle kendi yanında başka bir kanun koyucu kabul etmemektedir. Kuranı Kerimi de sırf insanlar onunla yönetip hükmetsinler diye indirmiştir. Bunun delili şu ayet: اِنَّٓا اَنْزَلْنَٓا اِلَيْكَ الْكِتَابَ بِالْحَقِّ لِتَحْكُمَ بَيْنَ النَّاسِ بِمَٓا اَرٰيكَ اللّٰهُۜ وَلَا تَكُنْ لِلْخَٓائِن۪ينَ خَص۪يمًاۙ İnsanlar arasında Allah’ın sana gösterdiği şekilde hükmedesin diye bu Kitab’ı sana hak olarak indirdik. Hainlerin savunucusu olma! (4/Nîsa, 105) ✦ · · · · • • • • • • • • · · · · · · · · · · • • • • • • • • · · · ·✦
Seslendiren Ahmet Deniz indirebilirsiniz hasenat.com/mealdwn.htm Bu yorum (+) oylandğında üstte kalabilecek ve bilmeyen din kardeşlerimiz de faydalanabilecektir, Selamünaleyküm...
Mehdi diye biri olmadığı için.kimse gelip bizi kurutmayacak.Kuran ile din tamamlanmıştır .hadisler kuranla örtüşmüyorsa din hakkında hüküm veremezler .
Burda Allahın bir oğlu olsaydı ben olurdum derken anlayamıyorum.tövbe hasa şimdi burda rabbin kelamı degilmi?Allahın konuşması..peki burda oğlu ben olurdum diyen kim?günaha girmekten korkuyorum ama dinlerken kafamda soru isaretleri
@@yseminyy2693 Ayetin Arapça metnindeki “İN KANE LİRRAHMANİ VELED” cümlesinin başında yer alan “İN” kelimesi, “MA” manasına gelen bir nefiy edatıdır. Buna göre bu cümle “Rahman’ın asla çocuğu olmadı” manasına gelir. Bunun ardından gelen “FE ENE EVVELU’L-ÂBİDÎN = Ve ben Rahman’a kulluk edenlerin ilkiyim” cümlesi ise önceki cümleye bağlı değil, yeniden başlama “İstinaf” cümlesi olarak değerlendirilmiştir. (bk. Taberî, Razî, Kurtubî, Zuhruf, 43/81. ayetin tefsiri) Alimlerin cumhuruna göre, bu ayette farz muhal şeklinde bir ifadeye yer verilmiştir ki manası şöyledir: “De ki : -farz muhal- Eğer Rahmân'ın bir çocuğu olsaydı, elbette ben (ona) kulluk edenlerin ilki olurdum!”. Ama öyle bir şey yoktur ve olamaz. Kur’an’da buna benzer -farz muhal suretinde- başka ifadeler de söz konusudur. Bunlardan birkaç tanesi şöyledir: “Eğer eğlenmek isteseydik nezdimizde eğlenecek çok şey bulurduk! Faraza yapacak olsak, öyle yapardık!”(Enbiya, 21/17). “Eğer Allah evlat edinmek isteseydi yarattıklarından dilediğini seçerdi. Ama o bunu dilememiş, evlat edinmemiştir. O bundan münezzehtir, yücedir. Tek hâkimdir.”(Zümer, 39/4)