Çağdaş Sanat Saçmalık mı? Duvardaki Muz Ne Anlatıyor? 

Ben de yıllardır muzlara yapısöküm yapıyorum. Onları yiyip başka bir şeye dönüştürüyorum ama hiçbiri Cattelan kadar ses getirmedi. Helal olsun adama.

Felsefe ile hiç alakası olmayan bir ' armut ' olmama rağmen, bu kanalı izliyorum.

Ne kadar güzel anlatıyorsun,hayran kaldım zekana,74 yaşındayım bir avukatım ve pandemide her gün bir videonu izliyorum,böyle genç bir insanı tanımaktan gurur duydum,sana teşekkür ediyorum

Waow... Bakış açımı bu kadar değiştiren videolara çok az rastlıyorum. Teşkkürler.

kısaca söylersem: müthiş bakış açısı ve anlatım. Tebrik ederim ve teşekkür ederim.

Uzun uzun düşünüp, kafamda bile cümleye dökemediğim düşünceleri hiç duraksamadan, düşünmeden hızlı, akıcı ve bağlantılı anlattığınız için teşekkürler👏🏽👏🏽

Tolstoy zamanında da dünya yeterince saçmaydı ama o savaş ve barışı yazmayı tercih etti.

Tüm sanat eserleri nefistir, şahanedir. Fakat nedense kimi eser bir saniyede yüzünüzde-kulağınıza tokat gibi patlayıp sizi afallatırken, kimi eser de yetkin bir kimsenin yarım saatlik youtube videosunda yapacağı izaha muhtaçtır.

"Miami'deki bir sanat fuarında, duvara koli bandı ile sabitlenen ve 120 bin dolara alıcı bulan muzu, bir başka sanatçı duvardan indirip yiyince fuardan kovuldu. Duvara bantlanmış muz çalışmasını artık polis koruyor." Basından...

Merhaba, şuna kadar izlediğim en iyi videon sanırım bu oldu, umarım böyle güncel konulara felsefeci bakış ile yorum katmaya devam edersiniz.

Videoyu izlemeden söyleyeyim, hayır bu bir sanat eseri değil. Edit: Videoyu izledim. Ben bir sanat felsefecisi değilim ama fikrimi belirteyim yine de. Evet, sesini duyurmayı başarmış bir eleştiri olduğuna katılıyorum fakat üretilen bu saçmalık 120 bin dolara satıldıysa ne anladık öyle eleştiriden? Yani bu yapılanın, elindeki tüfekle önüne gelene sıkarken "Savaşlar artık bitsin, çocuklar ölmesin!" diye bağırmaktan ne farkı var? Bir piyasanın içindeyken o piyasayı eleştirmek kesinlikle samimi bir hareket değil. Sanat, kanımca samimi olduğu müddetçe sanat olarak anılabilir, maksadı ne olursa olsun. İçten bir başkaldırı, bir yolunu bulup, var olan sanat camiası ve anlayışına alternatif yaratmaya çalışmakla olabilir ancak. Biliyorum, bu öyle ha deyince olacak bir durum değil lakin hiçbir devrim emek vermeden gerçekleşmez. Saygılar.

Evvela aşırı teşekkür ederim, emek verip içerik ürettiğin için... Her türlü sanatın siyasallaştığı, gücün mutlağına tapındığı bir dönemde özgün kalabilmek adına bu tür eserleri ortaya koyabilen fikirleri görmek umut veriyor... Bilgini ve yeteneğini insanların imkanına sunduğun için gene aşırı teşekkür etmek istiyorum...

seni daha önce keşfetmediğime inanamıyorum minik pişmanlıklar, gidip tüm videolarını özümsemek istiyorum. umarım devamını getirirsin bu kanalın 2.-3. yıllarını görürüz

Tam da yarın sanat eserlerinde felsefe problemleri dersinde Duchamp'ın çeşme eserini ve Van Gogh' un yıldızlı gece eserini değerlendirecekken çok yerinde bir video oldu farklı bir bakış açısı kazandım. teşekkürler 😊

Dilara gerçekten sen olmasan memlekette sanatla ilgili ‘anlaşılabilir’ bilgiyi nereden edinirdik bilemiyorum. Var ol.

Bu arada Trabzon belediyesi hamsi koymuş ve daha etkili duruyor 😂

Çok sıkı takipçin oldum, böyle akıllı ve Çalışkan genç insanları görmek muhteşem senden öğrenecek çok şey olduğuna inanıyorum, bu güne kattığın bilgi ve fikir 💡 için çoook teşekkürler 🙏

bu kadar uzun videoyu sıkılmadan dinlediğime şaşırdım. Emeğine teşekkürler. :)

bu videoyla buldum kanalını. ufaktan başlamıştım felsefe okumaya. çok güzel denk geldi. hem çok tatlısın hem insanı sıkmadan anlatıyorsun. başarılar dilerim :)

bilgini ve fikrini bizlerle paylaştığın için çok teşekkürler, çok değerli bir iş yapıyorsun☺️

Cüneyt özdemir aklıma geldi. O kadar anlam içeren videolardan sonra hiç konuşmadığı ve sadece sokakta gezerken kendisini çektiği bir video atmıştı ve izlenmesi bu kanaldan kat kat fazlaydı. Her şeyden anlam çıkartmanın, anlamın kendisini öldürmesi çok anlamsız.

Kanalınızı Barış özcannın yorumunlarında tavsiye eden birinden gördüm ve henüz hiçbir videonuzu izlememiştim. Bu eserin olayını çok merak ediyordum videoyu çok büyük bir keyifle izledim umarım daha büyük kitlelere ulaşırsınız

Tebrik ediyorum gerçekten. anlatımınız anlam katmiş.

Size hayran kaldım. Hayran olunası bir iş yapıyorsunuz sanırım. Sanırım diyorum çünkü bu ilk video sizi izlediğim. Kanalınızı elbette kurcalayacağım ama bir yerde felsefe varsa düşünmek varsa anlamı aramak varsa orda ışık vardır, aydınlatmak vardır. Çok başarılar ve çok sevgiler zeki ve filozof kadın ❤️

Fular detayı...😄Harikasın.💕

Çok eğlenceli bir video. Teşekkürler

O kadar değerli fikir ve görüşlerle dolu bir videoydu ki abone olmak için videonun bitmesini bekleyemedim. Gerçekten sanat eserlerini yorumlamak da ne kadar sığ kaldığımı anlayıp, bir eseri eleştirirken nelere dikkat etmek gerektiğine dair epey sağlam bir görüş edinmiş oldum - sayenizde. Videonun sonuna geldiğimde ise Catellan'ın bu eserini eğlenceli bulup seveceğimi hiç ama hiç düşünmüyordum 😄 Böyle bir konuyu öğretici olmasının yanı sıra bu kadar da eğlenceli anlattığınız için size teşekkür ederim.

O kadar farklı bir bakış açısı kattın ki bana çok tesekkur ederim❤❤

Sanat tarihcisiyim ve videonuzda bizim alanimiza da yer vermeniz beni mutlu etti ve cogu kisi bunu göz ardı eder... Fikirlerinize ve iceriginize bayıldım🖤

“The Square” Postmodern sanat saçmalığını gözler önüne seren bu bağlamda izleyebileceğiniz bir film, öneririm.

Harika bir anlatım, teşekkürler 👏💐

Gercekten ufkum acildi ve sabaha daha aydinlik uyanacağım kesinlesti. Teşekkür ederiz düşünme ve arastirma yoluna sevk ettiginiz icin 🌸🌸

Harika bir şekilde anlatmışsınız ❤ Çok güzel bir video olmuş 🙏 Emeğinize sağlık😍

Bu eseri görünce aklıma bastırılmış cinsellik kavramı gelmişti nedense

kesinlikle çok güzel açaıklamışsınız güncel sanatı ve saçmalıkları. Ancak sanat piyasasını eleştiren ama temelde herhangi bir değişikliğe yol açmayı başaramayan işleri görmeye daha ne kadar devam edeceğiz? Manzoni'nin çalışması ve dadaizm ile zaten son bulması gereken akım sadece popüler olduğu için devam ediyor. Yani sanat piyasasını eleştiren ilk iş değil bu. O yüzden de bana sıradan geldi. Çok daha akıllıca yapılmış işlerin Art Miami'de gölgede kalıyor olması üzücü. . Ayrıca bir kez satıldıktan sonra 3. kez satılığa çıkartılması da sadece para odaklı bir iş olduğu tezini güçlendiriyor. Daha çok video bekliyoruz. Bu kadar akıcı bir Türkçe videoya daha önce denk geldiğimi hatırlamıyorum.

Harika bir çalışma. Son zamanlarda izlediğimen doyurucu RU-vid içeriği.

Cok basarili bir paylasim olmus, saygi ile tessekür ediyorum, ümitlendim bir an. Videonun sonundaki sözlerine katilmiyorum, geneleme olmus.

Belki bu tarz sanat eseri sayılan şeylerle ironi olarak yapmıştır. Öyle yaptıysa baya etkili.

Çağdaş sanat la ilgili daha çok video gelsin 💞😊💖

Merhaba, çokça keyifli ve tatmin edici bir video izledim resmen. Enerjiniz de çok hoş. Teşekkürler. 🌼

uzun zamandır izledigim en iyi video olmuş çok teşekkür ederim

💕💓oh video geldi

Videoya başlarken senin videonun sonunda söylediklerini düşündüm. Demek ki gerçekten sanatçı düşüncelerim oluşuyor. Çok mutluyum 😢😀

Başka bir yorum olarak Komedyen, sanat eserinin aslında (toplumla bağlantılı olarak) yaratıldığı dönemle değer kazandığı ve tabii olarak zamanla (duvarda asılı olan muz gibi) çürüdüğü veya anlamının zayıfladığını anlatıyor olabilir. Bu açıdan yaklaştığımızda sanatçı, sanatın özünde yatan ölümsüzlük fikrini alaya alıyor olabilir.

Sanatla o kadar alakam olmamasına rağmen hatta sadece filmler ve kitaplar diyebilirim bu anlatım ile ufkumu ikiye katladığımı söyleyebilirim. Çok güzel bir video olmuş tebrikler.

Merhaba Dila. Ben Burak Kutlay. Kavramsal sanat üretiminde hazır nesne kullanımını Duchamp ilk ortaya atıldığında olay yaratmıştı. Donald Kuspitin “sanatın sonu” adlı kitabında da bu konuya ciddiyetle değinilir. Ben muz eserinin sanat olup olmadığı hakkında yorum yapmayacağım buna zaten biz karar veremeyiz fakat sanat özünde bir yaratım sürecidir. Kalıcılık ile ilgilidir ve insana özgüdür. Kavramsal sanat nesnel üretim zorunluluğu ortadan kaldırıp, düşünsel süreci üretime bağladı. Bu yeniydi ve ilkti. Fakat o andan sonra da artık hazır nesne de tekrara girdi. Demek istediğim artık hazır nesne kullanarak kavramsal sanat üretmek rutin hale geldi. Bu muz hikayesine değinecek olursak, sanatçı herkesin yapabileceği gibi, bir şeyi küçümseyerek eleştirel bir ifadede bulunuyor. Bulunuyor da nasıl bulunuyor? Kendi eleştirdiği sisteme kendisi de dahil olarak. 120000$ sohbeti geçmeseydi acaba bu muz bu kadar popüler olabilir miydi? Hayır. Eleştirdiği şey bir muzun bile bu parayı edebilmesi sistemin yozluğunu mu gösteriyor evet. Pekala o zaman muz koyarak eleştirdiği bu sisteme kendi de dahil olmuyor mu? bence yeterince zeki -yaratıcı-sorumlu olmadığı için ve eleştirdiği yoz sisteme bir muz da kendi koyarak kendini yok eden gereksiz bir hareket. Bu haber tamamen POP bir haber. Ekonomisi sıkıntıda olan insanlara 120000$ a muz satıldı dersen bu haber olur bu çok çok “Normal”. Demien hirst evim evim güzel evim adlı işine bakacak olursan kullanılmış bir kül tablasını sergiler ve temizlik görevlisi çöp sanarak çöpe boşaltır. “Eser” tahrip edilmiştir. Fakat hirst esas şimdi gerçek bir eser haline gelmiştir der. “Postsanat” sanatın sonu anlamına gelmekte çünkü hayata indirgenmekte. Kuspit derki, tinsel değerlere inanan sanatçı tipinin yerini artık pazarın taleplerine göbekten bağlı postsanatçı tipinin almıştır. Ben sanatın hala tüm gücüyle devam ettiğini ve parasal düzen dediğimiz kapitalin onu yıkmaya çalıştığını düşünen biriyim.(gerçek sanatçıların desteklenmediğini, galericilerin ve para sahipleri olan düzen kurucu yöneticilerin bunu bilinçli yaptığını düşüyorum.) herkes eleştiride bulunabilir önemli olan ortaya ne koyduğundur. Aristo derki taklidin taklidi sanat değildir. Banksy i bir düşünelim. 1 kimliği yok saklanıyor. 2 sokak ressamı sadece para karşılığında yapmıyor. 3 kendi eserini yok ediyor. Ve deforme ettiği şey bulut tutan bir küçük kız imgesi. Bence zeka burada yatıyor. İnce düşünce. Banksy zeki ise muzcu ancak barbar olabilir. aptal insana sen aptalsın diyerek akıllı yapamassın akıllı davranarak eğitip öğreterek aptallığı yenebilirsin. Bence güncel sanat saçmalık değil tam tersi saçmalığın içindeki anlamlı olanı kesfetmek olmalıdır. bu çok ince bir çizgi. Diyebilirsin ki bir muz bu kadar yazı yazdırtmış yine mi değeri yok bence hayatta her şey değerli en azından kalorisi ile bir canlı beslenebilir. Bir de muz için değil seninle fikir paylaşmak için yazdım ;) sevgiler.

Bilgelik dolu anlatimlarınızı merakla dinliyor izliyorum..daha nicelerini sunabilmeniz dileğim ile..teşekkürler...

Sanat tarihine karşı ilgimin yüzeysel olmasına rağmen çok berrak bi anlatımdı keyifle izledim..Sanırım daha fazla ilgimi çekmeye başladı Teşekkürler! :) 🍌

Şimdi öyle bir şey oldu ki yine bilir kişi eseri açıkladı ve biz bakarken bu ne yaaa bu da sanat mi dediğimiz eser anlam kazandı 😂 Ve iyi ki de kazandı. Çok hoş bir anlatim ile yorumlamışsiniz.

Anlam çözümlemesine filan gerek yok. Açıkça sanat galerisinin PR çalışması. Ödenen para satılan eser filan yok.

Samed güngörden gelenler +1

Çok güzel açıklamışsınız. Çağdaş sanat kavramında insanlar birazda olsa bilinçlenmiştir umarım.

Cidden inanılmaz bir bakış açısıyla yaklaşmışsınız. Ben daha çok adalet kısmın da kafa yordum. O kadar sanatçı varken böyle bir olayın daha çok konuşulmuş olması bana çok absürt geliyordu. Ama bu bakış açısıyla yaklaşmamıştım hiç. Bu videodan sonra aklıma şöyle bir fikir geldi. RU-vid da mesela biri çıkıp 99 tane tam 10 dakika olan siyah ekran dolu video atsa eminim ki ilgi çekici ve fenomen olurdu. Cidden düşündüğüm zaman o kadar yararlı içerik varken neden en çok izlenenler saçma oluyor diye sinirleniyorum. Cidden çok teşekkür ederim bu güzel video için. 🙏

Metin güzel, sunum güzel, diksiyon güzel, kıyafet güzel ( kostüm de denebilir) hele arka fon son derece anlamlı ve uyumlu... tebrikler..

hemen bir koli bandı alıp manava gidiyorum tek bir eser de değil sanat galerisi açıcam

Hiiiic böyle düşünmemiştim. Çok güzel anlattınız teşekkürler.

Çok tatlı bir insansınız, konuşmanız akıcı, yalın ve anlaşılır. Başarılar :) 💞💕❣️

anlatımına , zihin yoran cümlelerine hayran kaldım , tebrikler..

Paha biçilemez bir aktarım. Teşekkür ederim. 😊

Herkes bir şeyler anlatıyor sanat hakkında ama sizin üslup konuşma biçimi vurgu ve tonlamalarınız güzel. Dinlerken sıkılmadım. Konuşmanız aktı gitti. Bu da konu hakimiyeti ile ilgili sanırım Tebrikler

aman allahım ben ne güzel bir kanala denk geldim youtube'da. henüz videoyu bitirmeden yorum yazıyorum ama büyük keyif aldım

21:10, aklıma Black Mirror' un bisiklet sürmek zorunda oldukları bölümü geldi.

Selaam güzel kanalmış artık aboneyim

Video da, içerik de ,sunum da , yaklaşımın da harika bence... Şu sanat dedikleri şeye nasıl yaklaşılır, azıcık öğrenelim bakalım. ♥️

Tek kelime ile: Harikasın!

Harika ve dolu dolu bir video olmuş... bir çok şey öğrendim teşekkürler...

Aşırı içten teşekkür ederim

Öncelikle anlatım için teşekkürler. Katılmadığım bir nokta var; (üzerine tartışılabilinir, sadece bir beyin fırtınası) Sanatçıyı savunmak adına işini, sanatçının kendisinden ayrı tutmak. Benim çıkardığım sonuç, yaptığının bir “sanat eseri” olmadığının farkında olan sanatçı kendisine gelecek eleştirilere de çoktan hazır. Onu, yaptığı bu işten dolayı çok ağır eleştirmeliyiz. Eğer istese zaten daha iyisini yapabilecek yetenekte ise o alkışlanmak, övülmek istemiyor demek ki. Bahsettiğiniz üçgen çerçevesinden bakarsak, bu eserin amacına ulaşabilmesi için izleyici ayağında bir eyleme geçilmesi gerekiyor. Duchamp'tan bugüne kadar yapılan benzer işlerde eksik kalan bu belki de. İzleyicinin esere tepkisiz kalması ve sanat diye saçmalığın peşinden koşmaya devam etmesi. İzleyicinin, eleştirmenin, tarihçinin yapması gereken belki de her ortamda bu vb. işleri eleştirmek olmalı. (?) Sizin yaklaşımınızda, Catellan'ın sanat piyasasını eleştirmesi noktasında, ne değişti, piyasa saçmalığının farkına mı vardı, kendine çekidüzen mi verdi? Zaten Catellan bu işi yapmadan önce durum aşikardı. Sanatçıyı ve yaptığı işi anlamak önemli, ama sadece anlamış olmak yeterli gelmiyor bana. Yine videoda değinidiniz gibi “bu piyasa içinde yapılan iş, eleştirel bile olsa onun bir parçası oluyor”. Bunu sanatçı da bildiğine göre , bu eser üzerinden ona “sanatçı” dememeli “primci” demek daha doğru o zaman. Bir de şu, bir çelişki değil mi? Komedyen çalışması kesinlikle bir sanat eseri değilse, bunu yapan kişiye “sanatçı” demek.

ne yazık, az önce farkettim kanalınızı. ilgiyle izleyeceğim. teşekkür ederim. sabit kalfagil, fotografçı andrei gursky'nin ren2 adlı çalışması için; "ne varmış bunda, herkes çekebilir." demişti. şaşırmış, çok üzülmüştüm. sevgiyle...

Özlendin dilara. Çağdaş felsefeciler üzerine videolarını da bekliyorum/uz. Sabırsızlıkla!

Dolu dolu bir video.... 3 ayrı video olacak kadar dolu.... teşekkürler...

teşekkurler..bakiş açımı degistirdiniz🙏🙏

Aydınlandım... Kanalını severek takip ediyorum!

Çok sanatlı bir muz gerçekten, maşallah.

Tebrikler.. Çok güzel..👏👏👏

Mükemmelsin ya gerçekten sıkılmadan dinledim muhteşem bir yorum.

Ufkumu açtınız..Çok teşekkür ediyorum. Emeğinize sağlık :)

Bence insanların bu kadar eğlenmesini ve onu sevmesini sebebi de zaten bu eleştirel yapısıydı. Herkesin çok uğraştığı belli olan bir sürü tablodan sonra neredeyse amaç güzellikse muz da güzeldir, duvarlarınıza tablo değil muz asın dercesin pat karşınıza bir şey çıkarsa bunun sizi güldürmesi muhtemeldir ki hem sergiyi gezerken ki belki derin düşüncelerinizden sonra bu iyi gelir, bir de isminin komedyen olduğunu düşünecek olursak... Ve düşününce evet sizin dediğiniz gibi kendi kendine bunun eleştirisini yapmış olması çok mantıklı, daha giriş yaptığınızda benim de aklıma bu şekilde ifade edemesem de benzeri geldi. Ama eğer sanatçıyı tanımasaydım bunun Çağdaş Sanat' a değil ama direkt sanata karşı bir eleştiri olduğunu bile düşünebilirdim, eğer bu kadar basit bir şey bile insanlara tonla şey düşündürüyorsa, bu kadar uğraşa ne gerek var gibisinden, kendi düşüncem olduğu için de demiyorum. Tabii buna baştaki Siyah Kare dahil olabilirdi, yani az şeyle çok şey anlatmak gibi. Veya belki yine altının anlamın önüne geçmesi gibi malzeme azaldıkça da izleyiciye daha fazla alan kalıyordur. Ve Sanat eksik olunca izleyicinin sanatı kendi zihninde tamamlaması gerekiyordur. Mesela aklıma böyle bir şey geldiği için utandım bile ama maalesef sürekli gördüğüm şakalar yüzünden aklıma erkekliğin bir şekilde kısıtlanması bile geldi... Böyle bir yapının amacı bize zihnimizde en saçma düşünceleri göstermek bile olabilirdi. Ama dediğiniz gibi bunun gibi şeyler genelde sanki hep bir amacı olan, bir "felsefesi" olan şeyler ve eğer felsefeden ibaretse sanat gerçekten sanat olabilir mi? Ya daiçindev hiç felsefe barındırmadığında bir anlamı olur mu? Şahsen çok emek harcanan tabloların daha sanatsal bir süreci olduğunu düşünüyorum, özellikle sanatçının kendisi için. Çünkü nasıl dediğim gibi sanat eksikse izleyenin zihni onu tamamlamaya çalışıyorsa, bazen çok detaylı olan bir tablodan çok zengin çıkarımlar yapabildiğimiz gibi çok şeyi de gözden kaçırabiliyoruz. Ama ne kadar detaylı olursa olsun o her detayı kendi ekleyen sanatçı, muhtemelen onların farkında olacaktır bu yüzden daha fazla doyum duyabilir. Ayrıca o bir konunun yorumunu zaten sanatın kendisiyle, görsel bir şekilde yaparken biz kelimelere başvurmak zorunda kalıyoruz, bu yüzden bu bir yazar için farklı olabilse de bazıları için doyumu azaltabilir. He ama yine eğer sanatçılar çok içlerinden gelerek yapıyorlar ve trans gibi bir şeye girip bazı detayları kendileri bile fark etmiyor olabilirler ki bence kendi eserini incelemek de Atiye'y mişçesine daha fantastik hissettirebilir....

Mükemmel bir anlatım. Tebrik ediyorum ve abone oluyorum 😀

Malevich'in siyah kare eserini eleştirirken eseri ' bu da sanat mı? bunu ben de yaparım' oklarından çıkarmak için önceki bazı eserlerinden bahsettiniz/gösterdiniz. Onları gösterince siyah kare anlamlanıp, malevich daha önce hiç eser vermemiş olsaydı öncesi diyebileceğimiz eserleri olmasaydı siyah kare anlamsız, bu da ne? mi olacaktı?

Ya çok teşekkür ederim gerçekten aydınlandım. Teşekkürler 💛

oooo yarım saattir dinliyorum 10 dakka olmuş

Harikaydı

"Yıldız geceler ve ayakkabıya yapışmış sakız" okuması çok hoşuma gitti. Neden bilmiyorum😊 Sevgiler Dilara...

Bence cok yararlı bir kanalsiniz.

Her dönem o dönemdeki bazı kesimler için saçma olabilir. Şuan dünyada çok fazla saçma şey var diye dönemin sanatı çağdaş sanatın da saçma olmasını normal bişeymiş gibi düşünmek çok tartışılır bi bakış açısı. Modern sanat dönemlerinde dünya çok mu mantıklıydı hiç mi ekonomik sıkıntılar anlamsızlıklar dünya savaşları yoktu da harika eserler çıktı. Çağdaş sanat başlı başına saçmalıktan ibaret değildir hele ki dünyanın saçmalığıyla hiç bağlantısı yoktur bence, sadece nitelikli iş ayrımını yapmak gerekir.

Merhaba, bauhaus sanat akımı ve temel tasarım felsefesi üzerine de video beklentimiz var...

Bir muz ve koli bandı hakkında yarım saatlik bir video izleyeceğim aklıma gelmezdi. Ama çok zevk aldım.

Sanata, güncel sanata ve sanatçıya karşı ancak bu kadar saçma sapan bir yorum yapılabilirdi. Bilinç felsefeyle bir araya gelip, mantığın tanrılaştırıldığı duygununsa insansılaştığı(!) pespaye bir sonuca ulaşmış (sanki). Tebrik ederim, aşırı tevzu kokan deneyselliğiniz için(tespitler yerinde ama yorumlarınız aşırı yutubır modunda, düzeyinde(!!)) Ve de ; Teşekkürler:)

Duchamp'ın pisuvara imzasını atıp sergilemesini epeydir sorguluyordum. Harikasın!

Daha 13 yaşındayım videoda anlamadığım yerler oldu ama bu bakış açısı ,bu anlatım biçimi ve daha içimden geçen ama kelimelere dökemediğim bir çok şey var ama sanatla ilgili beni etkileyen bir şey daha oldu .Bir çok şey oldu teşekkürler

Sanatçının bakış açısını ve eleştirel sert yorumunu görememek üzücü olan. Bu videoyu izlemeden önce derinlemesine düşünmeden eser için saçmalık demiştim. Fikir ufkumu ve bakış açımı değiştirdiğin için teşekkürler.

HARİKASIN....UMBERTO ECO'YA ALLAH RAHMET ETSİN DOĞRU SÖYLEMİŞ DİYORUM..

çok güzel bir video olmuş Cattelanin absürt eserler yarattığını biliyorum özellikle ters polis figüründe vs peki o zaman Cattelan ve Aveline Lesper aynı şeyi mi söylüyor?

Bir GSF öğrencisi olarak sanat hakkındaki videolarınızı çok beğeniyorum. Videolarınızda üzülerek sevmediğim tek kısmın sözü uzattığınıza dair olan kısımları olduğunu dile getirmek isterim. Zira bu platformda o kadar çok gereksiz konuşan varken böyle konuları kısa kesmek beni üzüyor. Emeğinize sağlık başarılar

Selamlar Dilozof bacım, öncelikle kitleyi aşan seviyelerdeki bu içeriği paylaştığın için gerçekten teşekkür etmek istiyorum. İzlemeye değer şeyler bulmak zor bu günlerde... Tr'deki güzel sanatlardan veya sizin bölümlerden bi kaç sanat felsefeci, müzikolog, sanat tarihçi vs. hocaları toplasan dahi, onlarla bu kavramları derinlemesi tartışmak bile pek zor olacaktır. Amma velakin mevzuya kısmen de olsa subjektif bir katkı yapmak isterim.. İzleyici-->Eser-->Sanatçı dizgisini biraz daha açarsak, Çağ-->Sanatçı-->Fikir-->Amaç-->Tür-->Form-->Sunum-->Kültür-->İzleyici gibi bir ilerleyişe sahip oluruz. Bu ana başlıkların her biri belki de sayfalarca analize muhtaç kavramlardır fakat ben burada "Form" kavramına dikkat çekmek istiyorum. Ve iddia ediyorum, sanat ile sanat olmayan (sanata benzeyen ya da olduğu iddia edilen) ürünleri birbirinden ayırabileceğimiz yegane kavram "Form"dur. Rastgelelik, rastlantısallık ancak başı-ortası-sonu izah edilebilir bir forma sahip ise sanat türevi olarak algılanabilir. Aksi takdirde bunun tembelliğe kaçmak olduğunu düşünmüyor değilim. Geçenlerde şöyle bir şeye denk geldim ve çok hoşuma gitti, onedio.com/haber/modern-sanat-eserleri-ile-cocuk-resimlerini-ayirtedebilir-misiniz-bir-deneyin--239214 (burada modern resimlerle, çocukların keyfi olarak çizimleri karşılaştırılmış. Tahminde bulunmak gerçekten zor.) Aslında bu basit test bile anlatmak istediğimi açıklar nitelikte. Bu durumda formun, bulunduğu çağın niteliklerini taşırken, diğer yandan yegane bir amacı olması gerektiğinin de önemini görüyoruz. Senin de bahsettiğin gibi bu amaç, para, dikkat çekmek, kariyer, akademik çalışma, sanatın gelişimi, psikolojik dışavurum vs. vs. bir çok şey olabilir. Bilindik 'sanat için sanat, halk için sanat' hadisesi. Fakat buradaki genel amaçtan ziyade, fikrin ana temasının sanatçı tarafından verilmesi mi? Yoksa bu karmaşanın çözümlenmesinin izleyicilere bırakılması mı? İşte bu da ayrı bir sorunsal olarak karşımıza çıkıyor. Bu minvalde katıldığım bir çok tartışmada farklı farklı fikirleri savunan tanıdıklarım oldu, şayet kendi fikrim; eserin en azından anlatılmak istenen şeyin ana temasının izleyicilerle paylaşılmasıdır. Aksi takdirde, belki de "Aşk"ı anlatmak için çizdiğiniz o muhteşem eserinize bakan bir izleyici, bilmiş bilmiş "aha işte burada savaş olmuş, bunlar da ölmüş öhö öhö" falan diye yorumlar yapabilir. Bu yorum çeşitliliği ve eserin belirsizliği sanatın gelişmesine veya yayılmasına katkı sağlayacağı gibi, anlaşılmaz kalarak halktan kopmasına, daha elitist kesimin işi, daha bir zengin keyfi olarak da algılanmasına neden olabilir. Burası kör noktadır ve sanatçının kendi kendine dürüst olması gereken yerdir. Bahsi geçen konunun müzik(!)teki şu örneği ise çok enteresandır; ru-vid.com/video/%D0%B2%D0%B8%D0%B4%D0%B5%D0%BE-JTEFKFiXSx4.html (yorumu dinleyicilere bırakıyorum, ya da dinlemeyicilere) Kendi amacını gerçekleştiren (sanatçının anafikrinin ve kullandığı dilin izleyiciye ne kadar ulaştığı), dönemini yansıtan (döneminin gereksinimlerini iyi karşılayan ya da ötesinde), özgün (taklit olmayan), yaratıcı (yenilikçi, şaşırtıcı, estetik), rastlantısallığı rastgelelikten gelmeyen, bir forma sahip ve sanat dalları kullanılarak yapılan dolaylı dışa vurumlara "sanat" dersek, pek de yanılmış olmayız diye düşünmekteyim.

Bu kanalı bulduğuma çok sevindim :)

Bir an için NFT hakkında da bir şeyler söyleyeceğini düşünmüştüm ama video biraz eski. Bence şimdi tam NFT konuşmanın zamanı Sevgili Dilara umarım değinirsin, senin anlatımını merakla bekliyorum.

Sen mükemmel bir insansın. Teşekkürler