Sen yine iyisin küçükken Samsun'dan Aydın'a tasindogimiz zaman bir kız nerden geliyorsun diye sormuştu samsun dediğimde samsun neresi ya Samsung'tan mi bahsediyorsun deyip -sözde-benimle dalga gecmisti
Türkçeden başka dil yok sanıyordum. Yani herkes farklı sesler çıkarıp Türkçe konuşuyor sanıyordum. Eskiden televizyonlar siyah beyaz olduğu için o zamanlar dünya siyah beyaz sanıyordum.
Hayatımda hatırladığım ilk korkum emlakçılar. 7-8 yaşına kadar emlakçılardan korkuyordum. Küçükken sık sık apartman dairelerinin dışına asılan "bilmem ne emlaktan satılık" ilanlarını görüyordum ve emlakçılar daireni beğeniyor, içeri girip "biz bu daireyi beğendik satıcaz, sktirin gidin buradan" diyorlar ve seni zorla evinden atıp evini satıyorlar sanıyordum. Bir gün bizi de evimizden atıp evimizi satacaklar diye çok korkuyordum. Sonradan işin aslını öğrendim tabii, zaten kirada oturuyormuşuz.
3:25 halamlardaydık. Ebeveynlerimiz “Şeytanın bir gözü kör’ demişti. Sanırım halamdı. Bizde her yeri tekmeleyerek yürüyorduk. Diğer gözünü kör edelim diye…
bende yolculuk yaparken dağlar, güneş, ay, bulut gibi şeylerin bizimle beraber geldiklerini sanıyodum ama öyle değilmiş hatırladıkça gülüyorum sj.
10:05 dur ben de yeni öğreniyorum 😳 bu videodaki nerdeyse her şeyi benim de düşünmem peki 11:22 hayatı sorguladım şimdi var mı yok mu gidip bakacağım varmış ne benim devreler yandı 🤯
Bende küçükkene filimlerin,dizilerin, ve reklamların hep insanları o an canlı canlı çekerek bize gösterildiğini zannederdim yani o an sanki hep o kişinin hala hayatta olduklarını ve çektiklerini sanardım ve hep onları görmek için can atardım artık nasıl bi kafaysa artık bende ve hep araya reklam girincede aklımda da hep şu soru olurdu "hep aynı reklamı çekiyorlarda hiç yorulmuyormı yada sıkılmıyorlarmı dinlenmiyorlarmı" diye böyle binlerce aklıma soru takılırdı neyse abi eyer vidyodaysam herkese selam olsun 😇✋👋
Haftalık görev varsa onunla alakalı değil ama o dörtlüleri yakma düğmesinin neden öyle olduğunu buldum galiba. Arabaların bagajında arabanın ilerisine ve gerisine koymak için iki tane üçgen ve kedigözü kullanılmış kırmızı üçgen işaret gibi şeyler var. Bu üçgenler arabayı emniyet şeridine çektikten sonra diğer araçların o yolda dikkat etmeleri için yerleştiriliyor. Dörtlüler aynı zamanda emniyet şeridine çekerken aracı ve emniyet şeridinden ayrılırken kullanıldığı için öyle dikkat çekici bir tasarımı olabilir.
Kucukken doğmadan önce gordugum seyleri onceki hayatim saniyosum ve bunu hatirliyamadigmi dusunuyodum bu vid 1 yil oncr cekildi ve kimsenin bu yorumu pkumiycagibdan eminim
Annem her zaman sağ kolda melek sol kolda şeytan var diyordu.Bende her zaman sağ kolumla iyi konuşuyordum sol koluma küfür ediyordum.3 Sene böyle geçti...
olum şimdi hatırladım la çokkk utanç verici bir anım var durun anlatayım: ben ilk okuldayken Japonları çok havalı bulurdum ve bazı arkadaşlarıma aklımda gece yatmadan önce kurduğum Japonyadan kaçırılıp Türkiyeye getirilme senaryomu anlatırdım ve annemle babamın mafya olduklarını ve beni zorla Türkiyeye getirdiklerini anlatırdım çok kötüydü bu anı nerden aklıma geldi bilmiyorum...hala o anlattıklarımla arkadaşız umarım hatırlamıyorlardır :/
Yanlış bilgi hapşırmak vücut fonksiyonlarının tümünün saniyelik durmasına neden olmaz. Yalnızca vücutta belirli bir ritme göre ilerleyen kalp atışı nefes alma gibi durumların bir süreliğine ritim değiştirmesine neden olur.
Büyüyünce kendimi annem ve babamdan daha büyük olacagimi düsünüyordum ve işin garip tarafı bunu da 1 ila 2 yil hayal etmistim. Sonrasinda annem bana ben büyürken kendisinin de büyüdügünü söyledi. O zamanlar hafiften hayallerim yikilmisti diyebiliriz.
Oha olm bendede küçükken öyle olduğunu sanıyordum. Abim arklarıyla top oynuyordu bende diyordumki büyüyünce bende sizinle oynayacam diyip 1 yıl boyunca bekledim beynime sıçam
10 yaşıma kadar takım tutmak zorunlu sanırdım. Hiç bir takımı tutmayan insanların mahkemede ceza alacağını zannediyordum. Belki de bunda babamın Fenerbahçeli olmam için yaptığı baskı etki olabilir. 10 yaşımda birisi bana hangi takımlısın demişti. Ben de mecburen Fenerbahçeliyim demiştim. Neden demişti. Hapse girmek istemiyorum demiştim. Off çok utanç verici. Gerçeği öğrendikten sonra artık takım tutmuyorum
Etrafımdaki herşeyin aslında benim için yaratıldığını hatta insanların bile insan olmadıklarını zannediyordum. Ben olduğum ortamdan gidince orada zaman duruyodu falan
Ben ilkokuldayken oyuncaklarımın ben evde yokken canlandığına inanıyordum. Daha sonra okuldayken kolumda saat varsa sanki onunla oyuncaklarımla iletişime geçebilecekmiş gibi saate bir şeyler söylüyor(saat yoksa koluma söylüyordum) bunu da oyuncaklarımın duyduğunu ve dediğim şeyi yaptığını düşünürdüm.(Aslında dediğim şeyler de peluş hayvanlara ajancılık yaptırmaktı ve elebaşları da mö mö adında peluş bir inekti). Her aklıma gelince ben ne kadar salakmışım diyorum.
3:22 bi benzeri benimde başıma gelmişti. Küçükken okul çıkışı arkadaşlarım ve öğretmenimle kursa beraber gidiyorduk yağmur yağıyodu bizde çocuk olduğumuzdan yağmur damlalarına basmaya çalışıyorduk. Hoca Her yağmur damlası bir melektir demişti ve arkadaşlarımla hepimizin psikolojisinin bozulmasına yol açmıştı. Kursa kadar hiçbir yağmur damlasına basmadan dikkatlice gitmeye çalışıyorduk bastığımızda özür diliyorduk. İşte böyle bir anımdı. (Şerefsiz hoca).
Utanç verici bir anımı anlatmak istiyorum: Küçükken annem aşağı komşu doktor sana iğne yapar diye korkutuyordu bende bir gün karar verdim o alt komşu ile tanışacaktım..... O gün bu gündür o kadının torunlarına ben bakıyorum